tarihsel bir fenalığa işaret eder.
"evimiz hollywood'da" olarak dilimize aktarılmıştır.
new jersey nets dönemi haricinde nba kariyerinde hep as oyuncuları sakatlanan takımların kısa süreli kontratlar önerdiği bir oyuncu olarak bilinen 1.85 boyundaki point guard. avrupa kariyeri ise kulüpler bazında basketbolda pek de söz sahibi olmayan gürcistan'da geçmiş. kariyerine çin'de devam etmiş.
utah jazz forması giydiği yılda[ybkz]swh[/ybkz] lebron james'li cleveland'a karşı maçı kazandıran son saniye üçlüğü ile popülaritesini arttırmıştır.
http://www.youtube.com/watch?v=llArRqrdNcg&feature=player_embedded
utah jazz forması giydiği yılda[ybkz]swh[/ybkz] lebron james'li cleveland'a karşı maçı kazandıran son saniye üçlüğü ile popülaritesini arttırmıştır.
http://www.youtube.com/watch?v=llArRqrdNcg&feature=player_embedded
--alıntı--
ağabeylerim sporla uğraşıyorlardı ve onlar ne yaparlarsa ben de onları takip ediyorum. ilk başta karate ile başladık ama boylarımız çok uzayıp iki metrenin üzerine çıkınca basketbola yöneldik. büyük ihtimalle vücut esnekliğimi karateye borçluyum. o sporda esneklik ve denge çok önemliydi. çocukluktan gençliğe geçerken tam da gelişim zamanlarımda esneklik ve denge olarak iyi bir eğitim aldığımı ve bunun avantajlarını da basketbolda yaşadığımı düşünüyorum.
benim şansım, kariyerim boyunca iyi antrenörlerle çalışmamdı. 10 yaşımdan beri bana bu yetenekleri nasıl geliştireceğim öğretiliyor. tüm antrenörlerimin üzerimde büyük emekleri var. dusko vujosevic milli takımda, dusko ivanovic tau ceramica’da[ybkz]swh[/ybkz], (vurgula: ivica mavrenski) vojvodina’da bana gerçekten çok yardımcı oldular özellikle mavrenski benim kendime inanmamı sağladı ve bana uzun süreler vererek özgüvenimi arttırdı.
tabii ki her çocuğun hayali nba’de oynamaktır. hayatınızda ilk attığınız şutta, elinize ilk top değdiğinde bile hemen nba’i hayal edersiniz. kimse “benim hayalim panathiniakos’ta oynamak” demez. herkesin hayali chicago bulls’ta, los angeles lakers’ta oynamaktır. benim hayalim de budur ve bunun için her şeyi yapmaya hazırım. bazı fırsatlar geçti elime yaz liglerinde oynadım. neden olmasın? belki gelecekte orada olabilirim. ama nba tamamen avrupa’dan farklı. orada bir şeyi çok iyi yaparsanız ancak kendinize yer buluyorsunuz. burada ise sizden her şeyi iyi yapmanız bekleniyor.
--alıntı--
ağabeylerim sporla uğraşıyorlardı ve onlar ne yaparlarsa ben de onları takip ediyorum. ilk başta karate ile başladık ama boylarımız çok uzayıp iki metrenin üzerine çıkınca basketbola yöneldik. büyük ihtimalle vücut esnekliğimi karateye borçluyum. o sporda esneklik ve denge çok önemliydi. çocukluktan gençliğe geçerken tam da gelişim zamanlarımda esneklik ve denge olarak iyi bir eğitim aldığımı ve bunun avantajlarını da basketbolda yaşadığımı düşünüyorum.
benim şansım, kariyerim boyunca iyi antrenörlerle çalışmamdı. 10 yaşımdan beri bana bu yetenekleri nasıl geliştireceğim öğretiliyor. tüm antrenörlerimin üzerimde büyük emekleri var. dusko vujosevic milli takımda, dusko ivanovic tau ceramica’da[ybkz]swh[/ybkz], (vurgula: ivica mavrenski) vojvodina’da bana gerçekten çok yardımcı oldular özellikle mavrenski benim kendime inanmamı sağladı ve bana uzun süreler vererek özgüvenimi arttırdı.
tabii ki her çocuğun hayali nba’de oynamaktır. hayatınızda ilk attığınız şutta, elinize ilk top değdiğinde bile hemen nba’i hayal edersiniz. kimse “benim hayalim panathiniakos’ta oynamak” demez. herkesin hayali chicago bulls’ta, los angeles lakers’ta oynamaktır. benim hayalim de budur ve bunun için her şeyi yapmaya hazırım. bazı fırsatlar geçti elime yaz liglerinde oynadım. neden olmasın? belki gelecekte orada olabilirim. ama nba tamamen avrupa’dan farklı. orada bir şeyi çok iyi yaparsanız ancak kendinize yer buluyorsunuz. burada ise sizden her şeyi iyi yapmanız bekleniyor.
--alıntı--
skytürk 360 tarafından canlı yayınlanacak olan karşılaşma. demeki ki rus kanallarından birisi yayın hakkına sahip. barbaros çıdal'dan da hiç çekilmez gerçi ama.
galatasaray sicil kurulu başkanı (vurgula: serdar eder)'in, oynandığı akşam sonrasında belirttiği ifadelerle müdahil olduğu karşılaşma. bence çıkarılacak bir yönetmelikle galatasary liv hospital'i mağlup etmek yasaklanabilir.
--alıntı--
"Açık İhbardır;
Bugünkü Galatasaray LH – Banvit maçından 3 önemli anekdot :
1) Maç 4 sayıya indiğinde Banvit molasında hakem Murat Biricik orta saha yakınlarında arkadaşları Kaan Büyükçil, Altuğ Köselerli ile konuşurken “şimdi ne yapalım” diyor.
2) O arada Maçın gözlemcisi Kadir Özçelik ki kendisi bu hakemleri yetiştiren kişi, maçı anons eden kişiye ne söyleyip ne söylemeyeceğini tartışıyor, Burçin Badem müdahale ediyor.
3) Maçın bitimine yakın Arroyo’ya çalınan kasti faul için, maç sonu tebrik ettiğim Banvit başkanı Özkan Kılıç ,”Valla maç sonu yediler kasti faul ile bizi diyordum, baktım size vermişler, ne verdiklerinin de farkında değilim, küfür veya tükürük olmasın” dedi.
2 maç ceza verilip evimizde oynayacağımız Fenerbahçe Ülker maçı seyircisiz olursa hiç şaşırmayacağım.
Haydi Turgay Başkan göreve………
*Çuvaldız – iğne yapacaksak da, her maça çıkılırken daha maç başlamadan hakemler anons edilirken bizim tribünlerin küfür kafir ıslıklamasını anlayamıyorum.”
--alıntı--
--alıntı--
"Açık İhbardır;
Bugünkü Galatasaray LH – Banvit maçından 3 önemli anekdot :
1) Maç 4 sayıya indiğinde Banvit molasında hakem Murat Biricik orta saha yakınlarında arkadaşları Kaan Büyükçil, Altuğ Köselerli ile konuşurken “şimdi ne yapalım” diyor.
2) O arada Maçın gözlemcisi Kadir Özçelik ki kendisi bu hakemleri yetiştiren kişi, maçı anons eden kişiye ne söyleyip ne söylemeyeceğini tartışıyor, Burçin Badem müdahale ediyor.
3) Maçın bitimine yakın Arroyo’ya çalınan kasti faul için, maç sonu tebrik ettiğim Banvit başkanı Özkan Kılıç ,”Valla maç sonu yediler kasti faul ile bizi diyordum, baktım size vermişler, ne verdiklerinin de farkında değilim, küfür veya tükürük olmasın” dedi.
2 maç ceza verilip evimizde oynayacağımız Fenerbahçe Ülker maçı seyircisiz olursa hiç şaşırmayacağım.
Haydi Turgay Başkan göreve………
*Çuvaldız – iğne yapacaksak da, her maça çıkılırken daha maç başlamadan hakemler anons edilirken bizim tribünlerin küfür kafir ıslıklamasını anlayamıyorum.”
--alıntı--
modası geçtiği ve yerini pick'n roll'e bıraktığı yönünde görüş bildiren yalçın granit'e karşı hurşit baytok'un şık bir yanıtına konu olan basketbol felsefesi. var ol hurşit baba. ellerinden öpüyorum. şöbiyet gibi bir yazı..
--alıntı--
"son günlerde pick and roll oyununun güncelliğinden ve nimetlerinden, motion offens'in demode olduğundan bahseden değerli basketbol insanları çoğalmaya başladı. ben burada onların görüşlerindeki gerçeklik payının olduğunu yadsımadan, motion offens'in neden göz ardı edilemeyeceğini açıklamaya çalışacağım.
ben 1967 - 1985 seneleri arasında beşiktaş'ta basketbol oynamış bir basketbol emekçisiyim. oynadığım yıllarda ligin tartışmasız en iyi savunma yapan takımlarından biriydik, savaşırdık anlayacağınız sahada. bana, "deli", ben de onlara "yiğit biraz deli olmalı" diye cevap verirdim. bugün ne konuşuyoruz? örneğin fenerbahçe'nin çok iyi savunma yaptığını, savunma gayreti içerisinde olmayan oyuncunun obradoviç'in takımında süre alamayacağını ya da sahada savaşmayana ekmek olmadığını, milli takım'ın son avrupa şampiyonası'nda savaşmadığından, oyuncuların sahada gerekli sertliği göstermediğinden bahsediyoruz. kızıyoruz, öfkeleniyoruz bu duruma.
aynı şekilde benim oynadığım dönemlerde, ofensif anlamında değerli ağabeyim, kaptanım, battal durusel'in ya da aramızdan çok erken ayrılan abdullah ince'nin veya takımdaki yabancı uzunların perdelemelerinden faydalanarak pick and roll tarzı oynadığımız oyunlardan attığımız sayıları çok net hatırlarım.
anlayacağınız, yeni, ya da güncel, adına ne derseniz deyin bu tarz oyun ne ofensif, ne defansif anlamda gündeme yeni girmiş değil, özetle bugün oynanması istenen basketbol tarzı, geçmişte de aynen günümüzdeki gibi güncelliğini koruyordu. sadece "fundamental " farkıyla. İşte can alıcı nokta da burada karşımıza çıkıyor.
motion offense (hareketli hücum sistemi), sadece pas verip kat etmekle eş değer tutulursa bu yaklaşım ya konunun tam anlaşılmadığını, ya da basite indirgendiğini gösterir. motion offence bugün ve geçmişte oynanan, oynanmak istenen bütün sistemlerin temelidir. hangi seviyede ve hangi felsefenin ışığında oluşturduğunuz sisteminiz içerisinde oynarsanız oynayın, hem defansta hem hücumda ihtiyacınız olan tek şey fundamental bilgisidir. bu bilgiyi de size her anlamı ile öğretecek olan "motion offense " sistemidir. gerekli teknik ve zihinsel zenginliği ancak bu sistemi temele oturtursanız sağlayabilir, çok yönlü oyuncu yetiştirme şansına sahip olabilirsiniz.
kısaca pick and roll mü oynamak istiyorsunuz, tamam oynayın, oynayın da, dribling yapmayı biliyor musunuz ? dribling yapmak yetmez, dribling'i etkili kullanmak ne demek biliyor musunuz? perdeleme kullanırken savunmaya göre o dribling'i nasıl etkili kullanacaksınız da, ya kendinize ya size perdeleme yapan takım arkadaşınıza pozisyon yaratacaksınız? pas vermeyi biliyor musunuz? pas çeşitlerini bırakın, hangi pası kime, nerede, hangi pas çeşidini seçerek ve ne zaman vereceğinizi nasıl öğreneceksiniz. pas açı ve mesafeleri ile ilgili ne derece bilgilendirildiniz? pasın sürati hakkında ne biliyorsunuz, ya da pasın elden çıkış hızının ne kadar önemli olduğunu kaç kişi biliyor ? pas mesafesi ile pasın sürati arasındakli doğru orantılı ilişkiyi açıklayabilecek yetiştiriciniz var mı ? pick and roll oynamak için matematik bilmek (asgari ölçüde de olsa) şarttır. perdelemeyi yapanla, o perdelemeyi (pick - screen) kullanan arasında yaratılması gereken açı nasıl oluşturulur? , perdelemelerden (on the ball screen ) faydalanılırken omuzların nasıl kullanılacağı, perdelemeyi yapanla, kullanan arasında savunmaya avantaj sağlayacak boşluk bırakmamak gerektiği nasıl öğretilecek? perdelemeyi yaptıktan sonra savunmayı okuyarak, değerlendirerek, hem de saliseler ile ifade edilebilecek bir süre içerisinde, nasıl hareketlenecek, dönüş yapıp içeri mi devrilenilecek (roll), yoksa pop out yapıp dışarı şut atmaya mı gidilecek? bütün bu ve benzeri suallerin cevabı motion offense sisteminin ana konularıdır. bunları öğrenmeden bırakın pick and roll oynamayı, basketbol sahasında adım atamazsınız.
bitmedi, yalnız teknik beceri edinmek yetmez, zihinsel faktörler ne olacak? basketbol oyunu zaman karşı sorumluluk taşır. güçlü duygusal zeka ve sezgi gücü gerektirir. doğaldır ki bu yetilerin devamlılığı da çok önemlidir. beyin gözü ile görebilmek oyunu gerektiği gibi oynayabilmenin temelidir. zeka, yüksek sezgi gücü, hazır olmak, farkındalık, algıda sürat gibi kavramların önemini unutmamak gerek ve şarttır. analitik düşünme alışkanlığı kazandırılması bir diğer kavramdır. yaratıcılık teşvik edilmeli, sayının oyun tarafından değil oyuncu tarafından yapıldığı gerçeği ile yüzleşilmeli.
evet değerli basketbolseverler, yukarıda özetle aktarmaya çalıştığım gibi tekrarlamakta yarar görürüm. motion offense pick and roll bir yana, oynanmak istenen her sistemin temelidir. fundamental bazlıdır, vazgeçilmez, modası geçmez, temelin önemini inkar etmek gibi bir lüksümüz olamaz, olmamalı.
saygılarımla..."
--alıntı--
--alıntı--
"son günlerde pick and roll oyununun güncelliğinden ve nimetlerinden, motion offens'in demode olduğundan bahseden değerli basketbol insanları çoğalmaya başladı. ben burada onların görüşlerindeki gerçeklik payının olduğunu yadsımadan, motion offens'in neden göz ardı edilemeyeceğini açıklamaya çalışacağım.
ben 1967 - 1985 seneleri arasında beşiktaş'ta basketbol oynamış bir basketbol emekçisiyim. oynadığım yıllarda ligin tartışmasız en iyi savunma yapan takımlarından biriydik, savaşırdık anlayacağınız sahada. bana, "deli", ben de onlara "yiğit biraz deli olmalı" diye cevap verirdim. bugün ne konuşuyoruz? örneğin fenerbahçe'nin çok iyi savunma yaptığını, savunma gayreti içerisinde olmayan oyuncunun obradoviç'in takımında süre alamayacağını ya da sahada savaşmayana ekmek olmadığını, milli takım'ın son avrupa şampiyonası'nda savaşmadığından, oyuncuların sahada gerekli sertliği göstermediğinden bahsediyoruz. kızıyoruz, öfkeleniyoruz bu duruma.
aynı şekilde benim oynadığım dönemlerde, ofensif anlamında değerli ağabeyim, kaptanım, battal durusel'in ya da aramızdan çok erken ayrılan abdullah ince'nin veya takımdaki yabancı uzunların perdelemelerinden faydalanarak pick and roll tarzı oynadığımız oyunlardan attığımız sayıları çok net hatırlarım.
anlayacağınız, yeni, ya da güncel, adına ne derseniz deyin bu tarz oyun ne ofensif, ne defansif anlamda gündeme yeni girmiş değil, özetle bugün oynanması istenen basketbol tarzı, geçmişte de aynen günümüzdeki gibi güncelliğini koruyordu. sadece "fundamental " farkıyla. İşte can alıcı nokta da burada karşımıza çıkıyor.
motion offense (hareketli hücum sistemi), sadece pas verip kat etmekle eş değer tutulursa bu yaklaşım ya konunun tam anlaşılmadığını, ya da basite indirgendiğini gösterir. motion offence bugün ve geçmişte oynanan, oynanmak istenen bütün sistemlerin temelidir. hangi seviyede ve hangi felsefenin ışığında oluşturduğunuz sisteminiz içerisinde oynarsanız oynayın, hem defansta hem hücumda ihtiyacınız olan tek şey fundamental bilgisidir. bu bilgiyi de size her anlamı ile öğretecek olan "motion offense " sistemidir. gerekli teknik ve zihinsel zenginliği ancak bu sistemi temele oturtursanız sağlayabilir, çok yönlü oyuncu yetiştirme şansına sahip olabilirsiniz.
kısaca pick and roll mü oynamak istiyorsunuz, tamam oynayın, oynayın da, dribling yapmayı biliyor musunuz ? dribling yapmak yetmez, dribling'i etkili kullanmak ne demek biliyor musunuz? perdeleme kullanırken savunmaya göre o dribling'i nasıl etkili kullanacaksınız da, ya kendinize ya size perdeleme yapan takım arkadaşınıza pozisyon yaratacaksınız? pas vermeyi biliyor musunuz? pas çeşitlerini bırakın, hangi pası kime, nerede, hangi pas çeşidini seçerek ve ne zaman vereceğinizi nasıl öğreneceksiniz. pas açı ve mesafeleri ile ilgili ne derece bilgilendirildiniz? pasın sürati hakkında ne biliyorsunuz, ya da pasın elden çıkış hızının ne kadar önemli olduğunu kaç kişi biliyor ? pas mesafesi ile pasın sürati arasındakli doğru orantılı ilişkiyi açıklayabilecek yetiştiriciniz var mı ? pick and roll oynamak için matematik bilmek (asgari ölçüde de olsa) şarttır. perdelemeyi yapanla, o perdelemeyi (pick - screen) kullanan arasında yaratılması gereken açı nasıl oluşturulur? , perdelemelerden (on the ball screen ) faydalanılırken omuzların nasıl kullanılacağı, perdelemeyi yapanla, kullanan arasında savunmaya avantaj sağlayacak boşluk bırakmamak gerektiği nasıl öğretilecek? perdelemeyi yaptıktan sonra savunmayı okuyarak, değerlendirerek, hem de saliseler ile ifade edilebilecek bir süre içerisinde, nasıl hareketlenecek, dönüş yapıp içeri mi devrilenilecek (roll), yoksa pop out yapıp dışarı şut atmaya mı gidilecek? bütün bu ve benzeri suallerin cevabı motion offense sisteminin ana konularıdır. bunları öğrenmeden bırakın pick and roll oynamayı, basketbol sahasında adım atamazsınız.
bitmedi, yalnız teknik beceri edinmek yetmez, zihinsel faktörler ne olacak? basketbol oyunu zaman karşı sorumluluk taşır. güçlü duygusal zeka ve sezgi gücü gerektirir. doğaldır ki bu yetilerin devamlılığı da çok önemlidir. beyin gözü ile görebilmek oyunu gerektiği gibi oynayabilmenin temelidir. zeka, yüksek sezgi gücü, hazır olmak, farkındalık, algıda sürat gibi kavramların önemini unutmamak gerek ve şarttır. analitik düşünme alışkanlığı kazandırılması bir diğer kavramdır. yaratıcılık teşvik edilmeli, sayının oyun tarafından değil oyuncu tarafından yapıldığı gerçeği ile yüzleşilmeli.
evet değerli basketbolseverler, yukarıda özetle aktarmaya çalıştığım gibi tekrarlamakta yarar görürüm. motion offense pick and roll bir yana, oynanmak istenen her sistemin temelidir. fundamental bazlıdır, vazgeçilmez, modası geçmez, temelin önemini inkar etmek gibi bir lüksümüz olamaz, olmamalı.
saygılarımla..."
--alıntı--
#308658
83-86 kızılyıldız'ın kazandığı karşılaşma. yalnız dusko vujosevic gerçekten ciddi ölçüde bir karizma.
73-73 ile uzatmaya giden karşılaşma. kızılyıldız son hücumdan yararlanamadı.
sanki bir an için tribünde mirsad türkcan'ın görüntülendiği karşılaşma. ya da bana öyle geldi.
ikinci çeyrekte kızılyıldız'ın partizan'a karşılık verdiği karşılaşma: 39-38. eğer bu sayı farkında devam ederse hakemlerin işi gittikçe zorlaşacak. zira partizan taraftarı oyunu da çok iyi bilen bir profile sahip.
kızılyıldız'ın göstereceği performansla doğru orantılı olarak yarıda kalması da muhtemel karşılaşma.
16 kasım 2013 uşak sportif beşiktaş integral forex maçı hakkında beyanat vermiş yönetici. konuşmasa daha iyiymiş. tamamen hedef şaşırtmacadan ibaret.
"öncelikle beko basketbol ligi’nin 6. haftasından uşak sportif karşısındaki mücadelesinden dolayı beşiktaş integral forex’i kutlarım. fakat gözle görülür hakem hataları takımımızın galibiyete giden yolda birçok kez önünü kesmiş ve kesmeye de devam etmektedir. tabii ki hakemlerin hata yapmaları gayet doğaldır fakat bu hataların sürekli beşiktaş integral forex’e yönelik olması bizi düşündüren asıl noktadır. sahada yaptığımız mücadelenin hakkını sahada alamamak bizi bir hayli üzmüştür. maçlarımızda yapılan hataların incelenmesi ve hakemlere gerekli uyarılan verilmesi gerekmektedir. biz bu bağlamda türkiye basketbol federasyonu’ndan ayrıcalık değil eşit adalet istiyoruz."
beşiktaş basketbol şubesi, "uşak sportif" karşısında gösterilen mücadeleden övünür bir departman hâline gelmişse sorunu hiç başka yerlerde aramaya gerek yok. zira geçen sezon bu zamanlar barcelona regal vb takımlar karşısında gösterilen mücadeleyi konuşuyorduk.
iyisi mi daha da batmayın hocam. bereket, maçlar açık kanalda yayınlanmıyor da kamuoyu vaziyetin tam anlamıyla farkında değil. ayrıca "eşit adalet" nedir allasen?
"öncelikle beko basketbol ligi’nin 6. haftasından uşak sportif karşısındaki mücadelesinden dolayı beşiktaş integral forex’i kutlarım. fakat gözle görülür hakem hataları takımımızın galibiyete giden yolda birçok kez önünü kesmiş ve kesmeye de devam etmektedir. tabii ki hakemlerin hata yapmaları gayet doğaldır fakat bu hataların sürekli beşiktaş integral forex’e yönelik olması bizi düşündüren asıl noktadır. sahada yaptığımız mücadelenin hakkını sahada alamamak bizi bir hayli üzmüştür. maçlarımızda yapılan hataların incelenmesi ve hakemlere gerekli uyarılan verilmesi gerekmektedir. biz bu bağlamda türkiye basketbol federasyonu’ndan ayrıcalık değil eşit adalet istiyoruz."
beşiktaş basketbol şubesi, "uşak sportif" karşısında gösterilen mücadeleden övünür bir departman hâline gelmişse sorunu hiç başka yerlerde aramaya gerek yok. zira geçen sezon bu zamanlar barcelona regal vb takımlar karşısında gösterilen mücadeleyi konuşuyorduk.
iyisi mi daha da batmayın hocam. bereket, maçlar açık kanalda yayınlanmıyor da kamuoyu vaziyetin tam anlamıyla farkında değil. ayrıca "eşit adalet" nedir allasen?
normal sezonun 5.haftasının en iyi 10 hareketi:
http://www.youtube.com/watch?v=Ui3a72nQoFw
http://www.youtube.com/watch?v=Ui3a72nQoFw
http://www.youtube.com/watch?v=jQQ3bvr2EWg
arka fondan yükselen sesi anımsadınız değil mi?[ybkz]swh[/ybkz] bu adamla tanışmam lâzım benim[ybkz]swh[/ybkz]
arka fondan yükselen sesi anımsadınız değil mi?[ybkz]swh[/ybkz] bu adamla tanışmam lâzım benim[ybkz]swh[/ybkz]
bazen öyle hâl alır ki, takım hâlinde savunmaya doğru koşmaya yönelirken işaret edeceğin oyuncunun önünü başka oyuncular kapatmışsa onunla göz teması kurup işaret etmekte ısrar ederken kafanı sağa-sola doğru oynatıp asist yapanı ararsın. hatta işaret parmağını boy hizasının üstüne kadar kaldırıp tepeden gösterenler de vardır.
ncaa ekiplerinden michigan state örneğine bakılınca bazen taraftarın ne kadar belirleyici olduğunu gördüğümüz spor dalı. columbia ile oynadıkları maçta, top rakibin elindeyken hücum süresinin dolmasına 5 saniye kalınca yüksek sesle 8'den geriye doğru saymaya başlayarak üst üste iki defa top kaybı yaptırıyorlar. columbia'lı oyuncular henüz 3 saniyelerinin daha olduğunu zannediyorlar ama nafile.[ybkz]swh[/ybkz]
oynatalım:
http://www.youtube.com/watch?v=iJBl834dq18
oynatalım:
http://www.youtube.com/watch?v=iJBl834dq18
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?