71.dk'da yine mustafa yumlu'nun kaydettiği golle trabzonspor'un 2-0 kazandığı karşılaşma.
ev sahibinin 60.dk'da tidiane sane'nin penaltıdan bulduğu golle beraberliği yakalamasına rağmen, sivasspor'un 76. ve 89.dk'da aatif chahechouhe ile karşılık vererek 2-4 kazandığı karşılaşma. elazığspor'dan çağlar birinci, sivasspor'dan ise (vurgula: manuel de costa) kırmızı kartla oyun dışında kaldı.
56.dk'da mustafa yumlu'nun attığı golle trabzonspor'un 1-0 öne geçtiği mücadele.
elazığspor'un 50.dk'da (vurgula: ahmet görkem görk) ile golü bulduğu karşılaşma: 1-2.
3-0 kazanıp grubumuzdan namağlup olarak çeyrek finale yükseldiğimiz karşılaşma.
nba plânlarını 1 yıl daha erteleyerek, strasbourg'da kalmaya karar verdiğini açıklayan oyuncu.
laboral kutxa'nın[ybkz]swh[/ybkz], yeni transferleri adam hanga'nın sakatlanması üzerine iki aylık sözleşme imzaladığı oyuncu.
ilk yarısı 0-0 sona eren karşılaşma.
ilk yarısı 0-2 sona ermiştir.
4.dk'da (vurgula: manuel de costa) ve 17.dk'da john utaka'nın attığı gollerle sivasspor'un 0-2 önde götürdüğü karşılaşma.
90.dk'da da sofianne hanni'nin golüyle ankaraspor'un 3-0 öne geçtiği ve bu skorla sona eren karşılaşma. 81.dk'da demirspor'dan jan rajnoch ikinci sarı karttan kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı.
ilk yarısı 2-0 sona eren karşılaşma.
41.dk'da ceza sahası dışından galip güzel'in çektiği şutun ağları bulmasıyla ev sahibi ekip durumu 2-0 yaptı. defansa çarpan top kaleci şener'i de kontrpiyede bıraktı.
21.dk'da göksu türkdoğan'ın golüyle ankaraspor'un 1-0 öne geçtiği karşılaşma. kaleci şener'in goldeki hatası büyük, rahatlıkla kurtarabileceği bir vuruştu.
15.dk'da demirspor'dan (vurgula: gökay iravul)'un net bir şekilde ceza sahası içinde düşürülmesine rağmen hakem barış şimşek'in penaltı yerine serbest vuruşa hükmettiği karşılaşma. ne diyeyim ben artık. şimşekler şu ana kadar maçın hâkimi.
4. dk'da efe inanç'ın gördüğü sarı kartı anons eden elemanın "adanaspor'da sarı kart gören oyuncu..." diye cümleye başlaması üzerine ıslıklı protestoların yükseldiği ve "biz demirsporluyuz oleyyyyy" tezahüratlarının yapıldığı karşılaşma.[ybkz]swh[/ybkz]
ayrıca melih gökçek de maçı izlemek üzere yenikent asaş stadı'na gelmiştir.
ayrıca melih gökçek de maçı izlemek üzere yenikent asaş stadı'na gelmiştir.
olympiacos'un bu sezonki yaz döneminde yunanistan ligi takımlarından olan rethymno aegean'dan transfer ettiği 2.05 boyunda ve 28 yaşındaki abd'li power forward. atletik yapısı ve sıçrama kabiliyetiyle dikkat çekiyor. zaman zaman üç sayı çizgisinin gerisinden de denemeleri var. lâkabı doğup büyüdüğü yer ile bağlantılı olaraktan "air georgia".
saat 13.00 itibariyle başlayan türkiye kupası a grubu üçüncü karşılaşması. balııkesir kurtdereli spor salonu'nda oynanıyor.
karar alma süreçlerine dahil edilmedikleri gerekçesiyle yönetim kurulundan üç kişinin -ki bunlar genel sekreter, başkan yardımcısı ve a takımı sorumlusu- istifa ettiği takım.
--alıntı--
"basketbol tutkumun sebebi 1973’te yugoslavya’nın barcelona’da düzenlenen avrupa basketbol şampiyonası’nı kazanması… ve o takımda oynayan sırp oyuncu dragan kicanovic… sahadaki karizmasından inanılmaz etkilenmiştim. onu izlerken “ben bu işi yapmak istiyorum” dedim. ve 31 yaşımda takımın koçu olmam için bana güvenen de yine kendisiydi.
1991’de partizan’da oyuncuydum ve yugoslavya milli takımıyla italya’da düzenlenecek avrupa basketbol şampiyonası’na gitmeye hazırlanıyordum. bir gün öncesinde dragan beni karşısına alıp seneye takımı kimin çalıştıracağını bilmediğini hâlâ bir koç bulamadığını söyledi. ben de ona “sana bir koç önerebilirim” dedim. kicanovic “kim o?” diye sordu. hiç tereddüt etmeden “ben” dedim. çok şaşırdı ama iki hafta sonra arayarak oyunculuğu bırakmam şartıyla partizan’ın antrenörü olmamı teklif etti.
basketbol oynarken de kafamda sadece antrenör olmak vardı. 20 yaşında bile antrenman sonrasında takımın performans notlarını tutar, tek tek üstünden geçerdim. hâlâ da saklarım.
büyük başarıların sırrı sevgidir. işimi hep çok sevdim. çok çalışmak önemli ama ondan da daha önemli şey çalıştığın tüm ekibin seninle aynı yöne bakıp, aynı hedeflere sahip olması.
sizce türkiye’de bana iki yıl süre verecek birileri var mı? hayır yok. hatta beklentiler çok yüksek. fenerbahçe'nin kısa süre içinde ulaşmayı arzuladığı büyük hedefleri var. beni tercih etme sebepleri de bu. beklentiyi karşılamak için elimden geleni yapacağım.
oyuncularımın işin çok ciddi olduğunu ve onları yönlendirecek kişinin ben olduğumu anlamaları gerekiyor. önce bunu sağlarım. sonrası kolay. benimle her konuda konuşabilirler, hepsini dinlerim, takımın iyiliği için getirecekleri her öneriye açığım. serbest zamanlarda birlikte gülebiliriz. ama ciddi olacağımız zamanda da ciddi olacağız.
ben oyuncunun suratıyla asla ilgilenmem. gösterdikleri performansla ilgilenirim. benim için iyi ve kötü oyuncu yoktur, akıllı ve aptal oyuncu vardır. akıllı ve aptal oyuncu arasındaki fark nedir biliyor musunuz? biri hata yaptıktan sonra uyarı aldığında bunu kişisel algılamaz ve hatasını düzeltir, aptal oyuncu kişisel algılar ve 100 kere aynı hatayı yapar.
benim için genç ve deneyimli oyuncu arasında bir fark asla yoktur. yaşla hiç ilgilenmem. hatta genç oyuncuların biraz daha fazla hata yapma payları vardır.
benim için oyuncunun vatanı milleti önem taşımaz. yetenekli olsun yeter. pasaportuyla ilgilenmiyorum. türk oyuncularla ilgili tek bir sorun var öngördüğüm, bu aslında bütün avrupa ülkelerinde var, üç-beş maç iyi oynayan oyuncular hemen yüceltiliyor ve nba’e aday gösteriliyor. halbuki o oyuncunun ülkesinde daha çok oynayıp deneyim kazanması gerekiyor.
risk almak için doğru zamanı beklerim. çılgın bir adam olduğumu düşünmüyorum. zeki adam, riskin hayatın bir parçası olduğunu ve ne zaman alınması gerektiğini bilir. önce kendinle huzur içinde olman lazım. ama her zaman riske girip hata yapma olasılığını da bileceksin. hata yapmayan biri var mı?"
--alıntı--
"basketbol tutkumun sebebi 1973’te yugoslavya’nın barcelona’da düzenlenen avrupa basketbol şampiyonası’nı kazanması… ve o takımda oynayan sırp oyuncu dragan kicanovic… sahadaki karizmasından inanılmaz etkilenmiştim. onu izlerken “ben bu işi yapmak istiyorum” dedim. ve 31 yaşımda takımın koçu olmam için bana güvenen de yine kendisiydi.
1991’de partizan’da oyuncuydum ve yugoslavya milli takımıyla italya’da düzenlenecek avrupa basketbol şampiyonası’na gitmeye hazırlanıyordum. bir gün öncesinde dragan beni karşısına alıp seneye takımı kimin çalıştıracağını bilmediğini hâlâ bir koç bulamadığını söyledi. ben de ona “sana bir koç önerebilirim” dedim. kicanovic “kim o?” diye sordu. hiç tereddüt etmeden “ben” dedim. çok şaşırdı ama iki hafta sonra arayarak oyunculuğu bırakmam şartıyla partizan’ın antrenörü olmamı teklif etti.
basketbol oynarken de kafamda sadece antrenör olmak vardı. 20 yaşında bile antrenman sonrasında takımın performans notlarını tutar, tek tek üstünden geçerdim. hâlâ da saklarım.
büyük başarıların sırrı sevgidir. işimi hep çok sevdim. çok çalışmak önemli ama ondan da daha önemli şey çalıştığın tüm ekibin seninle aynı yöne bakıp, aynı hedeflere sahip olması.
sizce türkiye’de bana iki yıl süre verecek birileri var mı? hayır yok. hatta beklentiler çok yüksek. fenerbahçe'nin kısa süre içinde ulaşmayı arzuladığı büyük hedefleri var. beni tercih etme sebepleri de bu. beklentiyi karşılamak için elimden geleni yapacağım.
oyuncularımın işin çok ciddi olduğunu ve onları yönlendirecek kişinin ben olduğumu anlamaları gerekiyor. önce bunu sağlarım. sonrası kolay. benimle her konuda konuşabilirler, hepsini dinlerim, takımın iyiliği için getirecekleri her öneriye açığım. serbest zamanlarda birlikte gülebiliriz. ama ciddi olacağımız zamanda da ciddi olacağız.
ben oyuncunun suratıyla asla ilgilenmem. gösterdikleri performansla ilgilenirim. benim için iyi ve kötü oyuncu yoktur, akıllı ve aptal oyuncu vardır. akıllı ve aptal oyuncu arasındaki fark nedir biliyor musunuz? biri hata yaptıktan sonra uyarı aldığında bunu kişisel algılamaz ve hatasını düzeltir, aptal oyuncu kişisel algılar ve 100 kere aynı hatayı yapar.
benim için genç ve deneyimli oyuncu arasında bir fark asla yoktur. yaşla hiç ilgilenmem. hatta genç oyuncuların biraz daha fazla hata yapma payları vardır.
benim için oyuncunun vatanı milleti önem taşımaz. yetenekli olsun yeter. pasaportuyla ilgilenmiyorum. türk oyuncularla ilgili tek bir sorun var öngördüğüm, bu aslında bütün avrupa ülkelerinde var, üç-beş maç iyi oynayan oyuncular hemen yüceltiliyor ve nba’e aday gösteriliyor. halbuki o oyuncunun ülkesinde daha çok oynayıp deneyim kazanması gerekiyor.
risk almak için doğru zamanı beklerim. çılgın bir adam olduğumu düşünmüyorum. zeki adam, riskin hayatın bir parçası olduğunu ve ne zaman alınması gerektiğini bilir. önce kendinle huzur içinde olman lazım. ama her zaman riske girip hata yapma olasılığını da bileceksin. hata yapmayan biri var mı?"
--alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?