confessions

gidiyorum bu

3. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 35411
  2. takipçi 3
  3. puan 688463

sayenizde

gidiyorum bu
ercan saatçi'nin 1 dk 54 sn'lik resmi geçidi. bir saniye daha uzun ya da bir saniye kısa olmaması gerekiyormuş, öyle olmuş. klipte (vurgula: aykut gürel)'in kaşları mı gözlüğü mü yoksa gitarı mı daha çok dikkat çekiyor diye referanduma gidilmişti de o sene, ben kaşları için oy kullanmıştım.

kura çektik sana çıktı

gidiyorum bu
1980'lerin sonlarındaki (b: ülker çizi ) reklamının mottosu. yamulmuyorsam bir grup arkadaş evde televizyon izlerken çizi stokları eriyor. sonra elemanların birisini bir şekilde tongaya düşürüp bakkala gönderiyorlar. "kura çektik sana çıktı. çiziiiiiiiiii. almadan gelme." tarzı bir replik geçmekte idi. ondan sonra da kitlelerin diline pelesenk oldu.

bak hele

gidiyorum bu
ingilizce'de "well" kalıbına denk geldiğini düşündüğüm hitap tarzı.[ybkz]swh[/ybkz] verdiğiniz tonlamaya göre farklı duyguları - kızgınlık, şaşkınlık, keyif vb.- önceler. kullanımı esnektir. her cümlenin başına rahatlıkla getirebilirsiniz.

galatasaray taraftarı

gidiyorum bu
8 nisan 2012 manisaspor galatasaray maçı'nda küme düşmüş (b: manisaspor)'a karşı fernando muslera'ya penaltı attırılmasına getirilen eleştirilere, "e rogerio ceni de eleştirilsin o zaman hayret birşey yea" şeklinde geliştirdikleri argümanla yanıt vererek çağ açıp çağ kapayan fatih'in fedaileri.

şimdi ben bu arkadaşlara "(b: sao paulo kalecisi rogerio ceni, takımının daimi penaltıcısıdır. misalen sao paulo ile barcelona kıtalararası kupa finalinde karşıya karşıya gelseler ve maçın 90. dakikasında sao paulo lehine penaltı çalınırsa, atışı yine rogerio ceni kullanır.)" desem acaba dokunabilirler mi mısralarıma elleriyle?

yoksa siz süper final serisinde (b: galatasaray) lehine verilen penaltıları (b: fernando muslera)'nın kullanacağına inanmıyor musunuz sevgili sözlük? küstüm.

predrag danilovic

gidiyorum bu
90'lı yıllarda fırtına gibi esmiş; sadece yugoslavya'nın değil aynı zamanda tüm avrupa'nın görüp göreceği en iyi üç şutörden birisi, aynı zamanda bir o kadar da agresif ve milliyetçi bosna doğumlu sırp shooting guard/small forward.

1992 yılında partizan ile avrupa şampiyonluğunu yaşadığında herkes bu çelimsiz çocuğu konuşmaya başlamıştı bile. aynı sene ikinci turda golden state warriors tarafından draft edildiğinde, yaşadığı coğrafyanın hemen her büyük oyuncusu gibi - bu konuda tek istisna vlade divac isimli elemandır- nba'de oynamak için acele etmeyerek bir müddet avrupa'da aylaklık etmeyi yeğlemiştir. buckler bologna formasıyla ortalığı toza dumana katar. bakmayın tanımlarken prosedür icabı small forward dediğimize. 2.01 boya ve güçlü bir fiziğe sahip danilovic, kendisini savunmaya çalışan hemen her oyuncuya eşleşme problemi yaratmıştır. ne kadar agresif ve burnu havada olduğunu anlamamız, efes pilsen'in buckler bologna ile oynadığı euroleauge maçlarında mümkün olmuştur. özellikle ufuk sarıca ile hemen her maçta bir vukuatı vardır. öyle ki efes pilsen'in kendilerini istanbul'da mağlup ettikleri bir maç sonrası, yine ufuk'un üzerine yürümüş; ufuk kendisine skorbordu gösterdiği zaman çılgına dönerek yumruk atmaya teşebbüs etmiştir.

sportif anlamda oldukça parlak sayılabilecek italya yıllarından sonra 1995 yılında miami heat formasıyla nba salonlarına arz-ı endam etmişse de, burada geçirdiği iki sezonda çok fazla varlık gösterememiştir. 1997 yılında danilovic'i transfer eden dallas mavericks, çok kısa bir süre içinde kendisini serbest bırakmış; "sasha" da bunun üzerine bu sefer ki sponsoru kinder olan bologna takımına geri dönmüştür. yine efsane, yine tek liderdir danilovic. 1998 yılında muhteşem bir performansla kinder bologna'yı euroleauge şampiyonluğuna taşır. 2000 yılında aktif basketbol oyunculuğu yaşamını burada noktalayarak 2007 yılında, kendisini predrag "sasha" danilovic yapan partizan kulubünün başkanlığını yapmaya başlar. hali hazırda bu görevine devam etmektedir.

ancak tüm bunlar bir yana yugoslavya'da iç savaş patlak verdiğinde aleni bir şekilde sırbistan'ın işlediği savaş suçlarını desteklemiş; bununla da yetinmeyerek savaşın devamı için sırbistan ordusuna maddi destekte bulunmuştur. ne yazık ki slobodan milosevic'in basketbol parkelerine yansımış halidir predrag sasha danilovic. bu satırların yazarına hayranlık ile kızgınlık arasında gel-gitler yaşatmaya devam etmektedir.

aleksandar djordjevic

gidiyorum bu
1990'ların başından 2000'li yılların ortalarına kadar yugoslavya/sırbistan basketbolunun point guard mevkisinde feodal beyliğini ilan etmiş "sasha" lâkaplı kel kadayıf. kendisiyle ilk tanışmamız 1992 yılında istanbul'da partizan ile joventut badalona arasında oynanan avrupa şampiyon kulüpler kupası finali ile olmuştur. maçın bitimine saniyeler kala takımı partizan iki sayı gerideyken kendi yarı sahasından topu sürüp attığı üçlük ile şampiyonluğu getirmiştir. 1992 yazında italya'nın olimpia milano takımına transfer olan djordjevic, bu tarihten itibaren pek çoğumuzun hafızalarında yer ettiği gibi dazlak olarak parkelerde boy gösterecektir. neyse geçelim bu kısmı. efenim djordjevic'in partizan dönemine yetişemeyenler , 1994 yılından itibaren kendisini teamsystem bologna forması ile enseleme olanağını yakalamış; o meşhur 1996 yılı koraç kupası yarı final serisinde petse[ybkz]petar naumoski[/ybkz] ile olan çekişmelerini takip etmişlerdir. 1996 yılında portland trail blazers tarafından nba organizasyonuna teşrif edilmesi sağlanmışsa da bir sezon sonra barcelona ile anlaştığını açıklamıştır. iki sene burada üçlük attıktan sonra ispanya'nın başkentine doğru, real madrid için seyr-ü sefer etmiştir. 2003-2005 arasını italya'da geçirdikten sonra 2005 yılı yazında kariyerine başladığı partizan'da jübilesini yapmıştır. 2011 yılından bu yana italya ligi takımlarından benetton treviso'nun koçluğunu yürütmektedir.

tayfur havutçu

gidiyorum bu
"karabük gibi bir takımdan dokuz kişiyle bir puan almak da iyi diyebiliriz" şeklinde açıklama yapmış (b: beşiktaş) teknik direktörü. hafızam beni yamultmuyorsa beşiktaş 85. dk'da dokuz kişi kaldı.

avcarlamak

gidiyorum bu
adana - ceyhan - osmaniye - kadirli hattındaki lokantalarda avcarlıçürük sipariş edilirken kolaylık olsun diye söylenmeyen ön işlem. "usta bir çürük alayım" cümlesi sıkça kurulur.

stojan vrankovic

gidiyorum bu
90'lı yılların başından sonuna kadar özellikle (vurgula: avrupa)'da oynadığı dönemlerde yaptığı bloklarla, turnikeye heves eden nice koç yiğitleri hayata küstürmüş 2.18'lik (vurgula: hırvat) gözlem evi. ülkesinin takımlarından (vurgula: kk zadar)'da geçirdiği yedi sezondan sonra yunanistan'ın (vurgula: aris) takımına transfer olmuş; hemen sonrasında nba organizasyonuna göz kırparak boston celtics ile sözleşme imzalamıştır. burada geçirdiği iki sezon içinde ne yaptığına dair kimsenin bir fikri yoktur. demek ki göz kırpmaktan ziyade istem dışı bir kas hareketinden ibaretmiş her şey. 1992 yılında (vurgula: panathinaikos) ile anlaştığında aslında türkiye'de daha geniş kitleler tarafından takip edilme fırsatı yakalamıştır. zira 90'ların ilk yarısı (vurgula: efes pilsen ) ile yunanistan takımlarının düellosu şeklinde geçmiştir. bu sayede her panathinaikos maçından boyalı alan civarında yükselen bir uzantıya rastlamak mümkün olmuştur.

dört sezonluk başarılı sayılabilecek bir yunanistan kariyerinden sonra yeniden "macera dolu amerikaaaaa" diyen vrankovic, (vurgula: minnesota timberwolves) ve (vurgula: los angeles clippers)'ta şansını denediyse de "oooooo senden çok varrrr" reaksiyonu ile karşılaşmış olup, kariyerini italya'nın (vurgula: fortitudo bologna ) takımında noktalamıştır.

basketbolseverler kendisini en çok 1996 yılında paris'te (vurgula: barcelona) ile oynanan euroleauge finalinde maç sonunda yaptığı blokla anımsayacaktır.

http://tinyurl.com/cnsfj7z

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol