confessions

gidiyorum bu

3. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 34614
  2. takipçi 3
  3. puan 674390

esmeral tunçluer

gidiyorum bu
2005 yılında beşiktaş forması altında şampiyonluk yaşamış oyun kurucudur. o dönem nilay yiğit kartaltepe ile birlikte mevkisinin en iyilerindendi. fenerbahçe ile anlaştıktan sonra beşiktaş taraftarı bir miktar üzülmüş olup, asıl yıkımı takımdan ayrıldığında yerine nilay'ın transfer edilmesi ile yaşamıştır.

gasper vidmar

gidiyorum bu
olası transferi hâlinde beni bir miktar düşüncelere sevkedecek center. 2007 yılında henüz 20 yaşında iken bogdan tanjevic, emir preldzic ile ikisinin elinden tutup fenerbahçe ülker'e getirdiğinde basketbol kamuoyunda gelecek adına çok önemli iki yıldızın ülke sınırlarından içeri girdiğine dair kanaat yaygındı.

ne var ki geçen zaman içinde kendisinden beklentileri tam anlamıyla karşılayamadığını söylemek abartı sayılmaz. yetiştiği ekol itibariyle basketbol eğitimi ve yetenekleri azımsanmayacak düzey de olsa da çizdiği inişli çıkışlı grafik kendisinin avrupa'nın vasat pota altı oyuncularından birisi olarak anılmasına neden oldu. yoğun eleştirler karşısında daha fazla direnemeyen tanjevic, kendisinin bir yıl olimpija takımına kiralanmasına onay verdi. işin doğrusu memleket havası vidmar'a yaradı. yeniden fenerbahçe ülker'e döndüğünde en azından hücum anlamında üstüne çok şey koymuş bir gasper vidmar izledik. ancak sanırım bu sefer ki şanssızlığı da vatandaşı preldzic'in kendisinden çok daha ileri düzeyde bir aşama kaydetmesi oldu. zira bu noktada fenerbahçe taraftarı vidmar'ı, preldzic ile kıyaslama yoluna gitti.

şunu söylemek mümkün işin savunma kısmında oynadığı takımı çok erken yalnız bırakabilir. çünkü herkesçe bilinen en olumsuz özelliklerinden biri çabuk faul problemine giriyor oluşu. bir başka dikkat çekici nokta beden dili. hareketli, hoplayıp zıplayan, ateşleyici pota altı oyuncularını izlemeye alışmış beşiktaş seyircisi vidmar'ın sanki her daim bir şeylere küsmüş gibi, utangaç duruşunu kolay içselleştirmeyecektir. unutmadan hafızam beni yanıltmıyorsa iki sene önce ön çapraz bağları kopmuştu. şu an bacaklarının kuvetti ne durumdadır bilmiyorum. hücum açısından ise ilk geldiği zamanlara göre oldukça mesafe katettiğini söylenebilir.

kendi adıma benim bu transferdeki en büyük umudum erman kunter. ondan en iyi şekilde yararlanmasını bilecektir. kim bilir belki de fenerbahçe taraftarının ondan bir sabonis, bir krstic veya fucka olmasını beklemesi vidmar'ın bugünlere gelmesine sebep olmuştur.

bekleyelim bakalım.

sasha aleksandr editovic: yerli oyuncu statüsünde oynama ihtimali söz konusu imiş. o zaman bu transfer değişik bir boyut arz eder. uyarı için forzaquila, ala rase ve şutmesafesişutpozisyonu'na teşekkürler.

egemen korkmaz

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

Van Gaal, transfer görüşmeleri esnasında; geçen sezonun maç kasetlerini ister. Görüntülerin "edit" edilişini ise sadece -atağa kaltığımız ve atak karşıladığımız- şeklinde rica eder.

Kasetleri, yardımcılığını ve "scouting" sorumlusu yapmayı düşündüğü Seedorf ile seyreder kurt hoca.

Yönetim ile yaptığı değerlendirme toplantısında takım hakkında analizlerini ve beklentilerini özetler. Verdiği yorumun başında kim gelir? Egemen. "Yenilen gollerin sebeplerinin başında onun olduğunu, nedenini ise -durması gereken yeri bilmemek-" diye izah eder hoca.. üstüne de sadete gelir; "Dilerseniz gönderebilirsiniz!".

---------------alıntı---------------

adana

gidiyorum bu
çukurova'nın sıcağıyla imtihan olan esmer çocukların tebessüm merkezi. doğrudur. trene çelme takar; uçağa kafa atarık. yalnız gizlediğimiz yanlarımızı satmasın diye çerçiler, kendi türkümüzü kendi kendimize söylerik sırt üstü yatıp laciverte maviye.

http://tinyurl.com/bwku95m

şota arveladze

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

"Van Gaal 1 ay önce beni aradı. 'Beşiktaş'tan teklif var ne diyorsun' dedi. Ben de her ayrıntıyı anlattım. 'çok büyük camia, ekonomik sıkıntıları var ama aşarlar. Paran kalmaz. Muhteşem taraftarı var. Takımı gençleştirecekler, tam sana göre' dedim. Hatta 'Gelirsen seni yenerim' dedim. çok ayrıntı sordu. Bu demek oluyor ki ciddi ciddi düşünüyordu. Kapısına kadar geldi diyebilirim. Sonra olmadı. 'Niye olmadı' diye sormadım. Hollanda Milli Takımı'na gitti."

---------------alıntı---------------

julien escude

gidiyorum bu
dün gece sessiz sedasız istanbul'a gelmiş fransız defans oyuncusu. ne boynuna atkı bağlayan var ne kafasına şapka takan. hâliyle kameralara iki elinin baş parmaklarını da gösteremedi. yine de sağlık kontrolleri esnasında burnunun dibine kadar girip fotoğraf çekecek olan muhabire bir zafer işareti bekliyorum. o da olmazsa bu futbolcudan beşiktaş'a hayır gelmez.

mehmet ışıklar

gidiyorum bu
sabah sabah bana monolog kurgulatıp sayıklatandır.

- beş yıl... oldu mu o kadar?
+isteyince oluyormuş demek ki. sana bir bilmece sorayım mı çocuk?
- sor.
+beşi beş kuruştan beş yıldız kaç para yapar?
- bilmiyorum. ben buraların yabancısıyım.
+döviz kurundan hesapla o zaman.
- ne demek bu şimdi? dalga mı geçiyorsun?
+bilmiyorum. ben geride bıraktıklarının yalancısıyım.

wayne shorter

gidiyorum bu
olur da günün birinde beşiktaş'a yeniden sıkı bir siyahi santrafor transfer edilirse, ruhun gıdası olaraktan kendisi ile sözleşme yapılmasını temenni ettiğim siyahi saksafonist. yalnız 79 oldu galiba. elimizi çabuk tutmak lâzım. imza töreninde (vurgula: the three marias) da fena gitmez hani.

keşke burada olsaydın

gidiyorum bu
kürşat başar'ın hazırlanmasında ön ayak olduğu; ayşen, sezen aksu, yaşar, yeşim salkım, ilhan şeşen, levent yüksel, zeynep talû, berkay özideş ve şenay lambaoğlu gibi isimlerin eserler okuduğu jazz tonlarındaki albümün ismi. galiba şuradan bakılabilir:

http://tinyurl.com/cdmwlsy

ali karadeniz

gidiyorum bu
bir yıl boyunca mersin büyükşehir belediye forması giyecektir. aman diyeyim tantuni'ye çok abanma. tarsus'a yerleş bence. oradan gidip gelirsin idmanlara. ve tarsus'ta günde en az bir öğün hummus yemeni tavsiye ederim. can kulağı ile beni dinlediğinden şüphem yok.[ybkz]swh[/ybkz] unutmadan dudley'in yerine biz alabilseydik seni fena olmazdı sanki.

behzat ç.

gidiyorum bu
televizyon yapımlarının hatta televizyon'un kendisinin hâkim sistemin işleyişine hizmet eden politik bir araç olarak tasarlandığı bir dünya'da ve hâliyle türkiye'de damacanayla dümen suyu dağıtıp kitleleri uyuşturmadığı için göze batan dizi. elbete naçizhane önerilerimiz olacaktır kendilerine; "behzat ç. seni kalbime gömdüm" sonrası mesela;

"behzat ç. seni kentsel dönüştürdüm"

"behzat ç. milim suçumuz yok"

"behzat ç. komşularla sıfır sorun"

(toki konutlarının kuğulu park'ı gören bloklarının sekizinci katından daire alan kafadarlarımızın binada sıkça gürültü yapılması üzerine başlattıkları çetin görüşmeler, diyaloglar işlenebilir. giriş nasıl olabilir mesela? hmm..

"her şey bir kış günü harun'un üst kat komşusunun son ses 'aynı yoldan geçmişiz biz' şarkısını söylemesiyle başlar. harun bunun üzerine hışımla komşusunun kapısını çalarak 'muhterem ayıp oluyor ama' şeklinde çıkışır. artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.")

artık gönül rahatlığı ile artı sonsuz ve 464647484883636345373839 dk. ibaresi konulabilir. iyi seyirler.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol