confessions

gidiyorum bu

3. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 34693
  2. takipçi 3
  3. puan 675769

daniel ewing

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

Ne yalan söyleyeyim Dasic’ten sonra Erman hoca yine transferde beni ters köşeye yatırdı. Beklediğim oyuncu tipi 3 numarayken ki açıklamalarda o yöndeydi 1 ve 2 numaraya takviye olarak Ewing alındı. Muhtemelen Dasic’le değişecekler gibi. Ewing mevkisel olarak aynı olmasa da Türkiye Ligi maçlarında Falker’dan gelmeyen sayı katkısını fazlasıyla verebilecek bir oyuncu.Muhtemelen lig maçlarında Falker ile değişecekler. Ona bağlı olmasa da onun gelişi zaten hasarlı olan boyalı alan savunmasını sekteye uğratacak gibi. Kendi savunması da pek iyi seviyede değildir.özellikle 1 ve 2 numarada Jerrells’la birlikte sahada olurlarsa dış savunma baya sıkıntı çeker.Bu yüzden birlikte oynamalarına çok ihtimal vermiyorum. Jerrells dışarıdayken topun dolaşımı daha rahat olurken,skor yapacak oyuncu eksikliğimiz oluyordu.Ewing bunu daha üst seviyede yapabilecek bir oyuncu.Penetreleri kuvvetlidir, skorer yanı Jerrells’tan bile iyidir ama bazen bireyselliği abartması kabak tadı verir. Top paylaşımı yönünden Jerrells’a nazaran iyidir ama bir Tutku Açık havasında organizasyonlar beklemek hayal olur. Jerrells’la beraber birbirlerinin ikamesi olurlarsa ne ala, ama aynı anda sahada olmaları hücum setlerini kabusa çevirebilir. çift guarda dönen bir yapıda Tutku ve Can süreleri paylaşıp,bunların yanında Jerrells ve Ewing 2 numarada rotasyona girerlerse bir sıkıntı olmaz. Ama Muratcan’ın rolünde bir sıkıntı olabilir. Muhtemelen Serhatla beraber 3 numaraya geçecekler. Aslında iş yapabilecekleri bölgeler ama 2 numara onlar için daha elzem olur diye düşünüyorum. işin özü ihtiyaç olan bir bölgeye yapılmış transfer mi zaman gösterecek ama Christopher’ın istikrarsız performansında bu tarz skorer bir oyuncu iş yapabilir düşüncesindeyim.

---------------alıntı---------------[ybkz]swh[/ybkz]

ergin ataman

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

Beşiktaş'ı bırakıp kaçmadım. şampiyon takımdan gitmek pek görülen bir durum değildi. Sponsor sıkıntısı vardı. Takım dağılacaktı ve bu yüzden ayrıldım. Geçen sezon da çok sıkıntılar çekmiştik. Bunun en canlı şahitlerinden biriyim.

Sokaktaki taraftar bilmez. Oyuncuları geçtim. Ekibinizin huzurlu olması önemlidir. Ben, etrafımdaki insanların eve ekmek götüremediği zamanları yaşadım. Bizzat onlara kendi gücümle destek oldum. Bunlar çok acı şeyler. Bu şartlarda çalıştım.

MiLANGAZ sponsorluktan çekilmese Galatasaray’ın hocası Erman Kunter olacaktı. Profesyonellikte bu tip ani gelişmeler var.

---------------alıntı---------------

tuttuğu takımla ilgili "erman kunter'i benim beşiktaş'taki durumum belli olana kadar oyalarak; milangaz'ın sponsor olmayacağı netleşip ayrılacağım kesinleştikten sonra yüz üstü bıraktılar." tarzı ani profesyonel gelişmelerden bizleri anında haberdar eden galatasaray mp koçu.

(i: hadi sen git işine de herkes kendi işine.)

randal falker

gidiyorum bu
kendisini falker yapan özelliklerini sahaya yansıtamadığı zaman eleştirilmesinin daha doğru olacağına inandığım pota altı oyuncusu. şöyle ki her oyuncunun bir takıma trasnfer ediliş amacı vardır. bu amaç doğrultusunda takımda kendisine belli bir rol biçilir ve o rolün gerektirdiği işlevleri yerine getirip getirememesi üzerinden bir performans değerlendirmesi yapılır.

randal falker'ın takıma transfer ediliş amacı nedir? erman kunter kendisinin gelişi esnasında "ribaund özelliği ön plâna çıkacak" yorumunda bulunmuş. yani kendisine biçilen rol ağırlıklı olarak işin savunma kısmında üstleneceği sorumluluk. oynadığı maç sayısı, aldığı süre göz önünde bulundurulduğunda falker bunu yapabilmiş mi yapamamış mı? ona bakmak gerekir. falker eleştirilebilir. ama nasıl? örneğin 30 dk süre aldığı bir maçı bir ribaund, sıfır blok ile tamamlıyorsa kesinlikle eleştirilmelidir. çünkü kendisinin oyun karakteristiğini meydana getiren özelliği bu alanlarda somutlaşmıştır. zira pozisyon bilgisi çok güçlü olduğu için eşleştiği adamlara karşı ne kadar kısa kalsa da hiçbir şey yapamasa dahi kolay sayı imkânı vermiyor.

erman kunter'in sezon öncesinde takımın skor yükünü çekecek oyuncuları zaten kafasında tasarladığını söyleyebiliriz. kim bunlar? curtis jerrells, vladimir dasic ve patrick cristopher. ekstra katkı için damir markota, gasper vidmar, tutku açık, cevher özer ve serhat çetin. şimdi bu isimlerden belki de en çok güvenileni bekleneni hiç mi hiç verememiş. jerrells ve markota dışındakiler de türlü sebeplerden dolayı istikrarsız. yani 6-7 tane isim kendilerine bu noktada güvenildiği hâlde pas geçilip de, kariyerinde hiçbir zaman hiçbir yerde başat skor opsiyonu olmamış bir randal falker'ın potayı düşünmemesini eleştirmek haksızlık olur. bir başka deyişle falker bundan önce oynadığı takımlarda her sezon 15-20 arası bir sayı ortalaması yakalayıp da beşiktaş'a geldiğinde hücumda skor bulamayan bir adam olmadı ki? falker hep buydu. bakın hep hücumda "skora" katkı dedim. çünkü sadece sayıyla değil başka şekilde de hücuma katkı verebilirsiniz.[ybkz]swh[/ybkz]

anlatmaya çalıştığım her oyuncu için geçerli. mesela curtis jerrells için "oyunun ritmini kontrol edemiyor, asist özelliği yok" tarzı eleştiriler geliyor. yanlış değil. ancak jerrels zaten hiçbir zaman böyle bir oyuncu olmadı. potaya 10 kere penetre edip birini sayıyla sonuçlandırıyorsa eleştirebilirsin. çünkü bu tip hücumları bitiriciliğiyle tanınır. en iyi yaptığı işlerden birisidir.

zaafları yok mudur falker'ın? elbette var. örneğin bana göre avrupa'nın üst düzey uzunlarına karşı boy dezavantajını fazlasıyla hissettiğinden doğru pozisyon alsa bile savunmakta çok çok zorlanabiliyor. bu yüzden bu tip eşleşmelerde çok kısa sürede faul problemine giriyor. zira bu adamlara sayı attırmamak onun için adeta bir onur meselesine dönüşüyor.

toparlarsak, şu an ki rotasyonda pota altı savunmasında ve hücum ribaundlarında gösterdiği performansla rahatlıkla kendisine yer bulabilecek, sağlam bir beş numaranın yanında gözü kapalı bir şekilde tüm "pis" işleri kotarabilecek kapasitede bir adam. oyun stili bakımından beşiktaş'ın dennis rodman'ıdır işte. "rodman niye sayı atmıyor?" diye eleştirildi mi?[ybkz]swh[/ybkz]

yüksel okçuoğlu

gidiyorum bu
merkez hakem komitesi'nde hakem atamalarından sorumlu başkan yardımcısı hakem eskisi. oğuz sarvan'ın en yakın mesai arkadaşlarından. şu an mhk'yı oğuz sarvan adına "pek güzel" idare ettiği ve zekeriya alp'in hiçbir fonksiyonunun olmadığı hemen herkesin dilinde. kendisi 1 aralık 2012 orduspor beşiktaş maçı yönetimi için mustafa kamil abitoğlu'nu uygun görmüş. zamanlama çok uygun.

okçuoğlu aynı zamanda bir önceki başkan vekilliği döneminde fenerbahçe'nin maçları için sıklıkla görev verdiği yan hakem (b: nihat mızrak ) ile çokça dikkati çekti. neler yaptı nihat mızrak? uzun yazmayalım. değmez. üstün körü bir bir internet taraması kâfi gelecektir. bizi ilgilendiren kısmı ile ilgili küçük bir anısı var kendisinin ama:

---------------alıntı---------------

"birisi 2003-2004 sezonunda inönü stadı'nda oynanan beşiktaş-samsunspor maçı. o karşılaşmada beşiktaş'tan 5 oyuncu kırmızı kart görmüş ve maç yarıda kalmıştı. maça cem papila ile birlikte çıkmıştık. benim için asla unutulmayacak, mükemmel bir maçtı.

zago'ya gösterilen ilk kırmızı kart benim katkımla olmuştu. cem hoca, zago'ya ilk sarı kartı gösterdikten bir süre sonra, aynı oyuncu 3-5 metre yanımda bir mesafede rakibe faul yaptı. faulden hemen sonra hocayla göz göze geldik ama kendisinde kart gösterme yönünde bir hareketlenme yoktu. hocanın faulü açıdan dolayı tam olarak göremediğini düşündüm ve pozisyon çok yakınımda gerçekleştiği için zago'nun ikinci sarı kartla cezalandırılması gerektiğini ilettim. cem hoca da bunun üzerine kendisini oyundan ihraç etti. bu ihraçtan sonra daha da dikkatli olmalıydık."

---------------alıntı---------------

hangi zamanlarda hangi karşılaşmalara hangi hakem trioları görevlendiriliyor özenle takip edilsin. gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.

bobby dixon

gidiyorum bu
pınar karşıyaka'nın bu sezon başında fransa'nın dijon takımından transfer ettiği 1983 doğumlu ve 1.78 boyundaki abd'li point guard. aslında izmir ekibinin saha içindeki komutanı, bazı zamanlarda her şeyi. tabii bu durum, her şeyi tek başına yapma isteğinden de kaynaklanıyor olabilir. başardığı sürece el üstünde tutulur ki, şu ana kadar yeşil kırmızılılarda bunu fazlasıyla yerine getiriyor.

zekeriya alp

gidiyorum bu
bir dönemin "altın çocuk" lâkaplı beşiktaş yıldızı, ilerleyen yıllardaki futbol şube sorumlusu. şimdinin mhk başkanı.

şimdi sevgili ağabeyciğim. beşiktaş ile olan tüm mazinden, organik bağından bağımsız olarak söylüyorum. çok değil on küsür gün önce oynanan 17 kasım 2012 adana demirspor 1461 trabzon maçı'nı izleme imkânın oldu mu? seyretmediysen ve sana ulaşan gözlemci raporları olumluysa bilesin ki seni bariz bir şekilde yanıltmışlar. zira senin başında bulunduğun kurumun 1 aralık 2012 orduspor beşiktaş maçı'na atadığı mustafa kamil abitoğlu ve ekibi, söz konusu maçta ev sahibi takımın aleyhine oldukça kritik hatalara imza atmışlar ve karşılaşmayı adeta bir taraftan alıp ötekine elleriyle teslim etmişlerdir.

şimdi beşiktaş'ın sergilediği performansla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandığı bir süreçte, en önemli virajlardan birisi olan orduspor deplasmanına hakem atamalarında tek yetkili olan yardımcın yüksel okçuoğlu'nun, böylesine formsuz bir abitoğlu'nu uygun görmesinin; kafalarda tahmin ettiğinizden büyük bir soru işareti doğurmayacağına dair tek bir beşiktaş taraftarını ikna edemezsiniz. ha böyle bir derdiniz yoksa bilemem. zaten okçuoğlu hakkında çok küçük bir internet taraması yapanın da midesi büsbütün kalkacaktır emin olunuz zekeriya ağabey.

ne yapmaya çalışıyorsunuz ağabey? az çok tahmin ediyorum ki siz orada edilgen bir konumdasınız. maalesef kumanda söz konusu kişide. ancak bilin ki ateşle oynuyorsunuz. şu maçta beşiktaş ya da orduspor aleyhine oyunun kaderine etki edecek herhangi bir hatada vebâl hepinize aittir.

umarız biz yanılırız. umarız ne beşiktaş ne orduspor şu maçta bir kazaya kurban gitmez. orduspor'u da sayıyorum çünkü bizim prestijimiz abitoğlu etkisiyle gelecek bir galibiyetten çok çok daha önemlidir. hele ki bir de tam tersi olursa; öfkemizi bundan daha mükemmel sınayamayacağınızı söyleyebilirim.

men dakka dukka.[ybkz]swh[/ybkz]

30 kasım 2012 beşiktaş barcelona regal maçı

gidiyorum bu
anadolu yakasında oturanlar için alternatif olarak, kadıköy'den eminönü'ne vapurla geçildikten sonra - bostancı'dan eminönü'ne vapur vs. var mı emin değilim varsa o da olabilir- sirkeci garı'ndan trene binilip kazlıçeşme istasyonunda inilebilir. (sanırım sirkeci - kazlıçeşme 25-30 dk sürüyor) oradan yürüyerek 10 dk içerisinde salona ulaşabilirsiniz.

nizam-ı edit: tanım olarak böyle de ulaşımı sağlanabilecek bir karşılaşmadır.[ybkz]swh[/ybkz]

kartalbasket.org

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------
Barcelona maçı için de taraftarın galibiyet beklentisi içine girmemesi gerekir. iyi mücadeleyle maçta farkı açmamak, bir CSKA mağlubiyetinin benzerini yaşamamak önemli olan.
---------------alıntı---------------

köşelerinde bu tarz ifadelere yer veren yazarları vardır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol