confessions

gidiyorum bu

3. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 34705
  2. takipçi 3
  3. puan 675995

shannon bobbitt

gidiyorum bu
ted ankara koleji'nin transfer etmek için harekete geçtiği oyuncu. enteresandır, anlaşma sağlandığı takdirde ankara ekibinin formasıyla ilk maçını beşiktaş'a karşı oynayacak. kasırga dindi böyle oldu.[ybkz]swh[/ybkz]

beşiktaş süleyman seba spor salonu

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

iki Samsunlu hakem; Ali özyurt ile Alper özgök, Beşiktaş bayan takımının maçında görevlidir ancak Süleyman Seba Spor Salonu'nun nerede olduğunu bilmemektedirler.. Havada da sıcaktır.. Sonunda ter içinde Akatlar'daki Beşiktaş Kulübü'nü bulup, üniformalı görevliye sorarlar: Süleyman Seba nerede? Görevli cevap verir: Başkanım yurt dışında.”

---------------alıntı---------------

29 aralık 2012 beşiktaş fenerbahçe maçı

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

"Sahada rakibimize saygı duyduk. çok süre verdiğimiz oyuncularımızı dinlendirdik. Mümkün olduğu kadar bütün oyunculardan faydalanmaya çalıştım. Beşiktaş’ı tebrik etmek istiyorum, çok mücadele ettiler. Biliyorum bazı problemleri var, ama umarım gelecek yıl daha iyi olacaklardır.”

"Beşiktaş’ta da oynayan Emel ve özge bizim oyuncularımız, onları da görmek beni mutlu etti. Fenerbahçe genç oyuncularla iyi çalışan bir kulüp. Alt yaşlarda okul gibi sürekli genç oyuncular yetiştirmeye çalışıyor. Uzun vadede genç oyuncular kulübün geleceği olacaklar."

---------------alıntı---------------[ybkz]swh[/ybkz]

29 aralık 2012 beşiktaş fenerbahçe maçı

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

”Avrupa Ligi’nde şampiyonluğu hedefleyen bir takımla oynadık. Elimizden geldiği kadar oyunda kalmaya çalıştık. Fakat aradaki kadro farkından dolayı Fenerbahçe kazandı. Oyuncularımızın sakatlıkları var, başka problemler de var. Mümkün olduğu kadar mücadele etmeye çalışıyoruz”

---------------alıntı---------------[ybkz]swh[/ybkz]

29 aralık 2012 beşiktaş fenerbahçe maçı

gidiyorum bu
önce özetler...

milica jovanovic'in 20, ayşe ipek derici'nin 14 sayı ile tamamladığı mücadele. fenerbahçe bu maçta en önemli hücum silahı (b: cappie pondexter)'a süre vermeyerek (b: dinlendirmiştir). aynı zamanda kadın milli takımının da yıldız oyun kurucusu olan (b: birsel vardarlı ) ise 4.33 sn görev almıştır.

yıllarca beşiktaş formasını terletmiş eski kaptanımız yasemin horasan da bu maçta fenerbahçe formasıyla 15 sayı atmıştır.

şimdi haberler...

ricardo quaresma için yedi gün yedi gece nöbet tutan taraftarlarımıza törenle ödülleri verildi.

deron williams

gidiyorum bu
koç avery johnson'un brooklyn nets'teki görevine son verilmesinde payı olduğu düşünülen point guard. nitekim avery johnson'un oğlundan "takımın en iyi oyuncusu boş şut sokamıyor. evet bu da babamın suçu." açıklaması geldi.

yıldırım demirören başkanlığındaki beşiktaş yönetimi

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.ş. Olağan Genel Kurul Toplantısı, siyah-beyazlı kulübün Akaretler'deki kulüp binasında gerçekleştirildi.

Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi Ve Ticaret Anonim şirketi'nin Olağan Genel Kurul'unda, Eski Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu ibra edilmedi.

1 Haziran 2011-31 Mayıs 2012 dönemi ile ilişkili olarak faaliyetlerin konuşulduğu ve şirketin eski ve yeni üyelerinin ibrasının yapıldığı toplantıda Yıldırım Demirören başkanlığındaki dönemde görev yapan isimler ibra edilmedi.O dönemde Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi Ve Ticaret Anonim şirketi'nde Yıldırım Demiören ile birlikte görev yapan 6 üye, yapılan oylama sonucu sermayedarlar tarafında ibra edilmedi. 1 Haziran 2011-31 Mayıs 2012 döneminde Fikret Orman başkanlığı sonrası şirket yönetiminde yer alan üyeler ise ibra edildi.

Sermayedarlar ibra etmeme kararı ile Demirören ve 6 yöneticinin yaptığı tüm mali işlemleri kabul etmediklerini ortaya koymuş oldular. Ayrıca gerek duyulması halinde yine bu kişiler hakkında hukuki süreçlerin başlamasının da yolunu açmış oldular.

---------------alıntı---------------

atıf keçeci, istisna olarak serdal adalı'nın ibra edildiğini ifade etti.

manuel fernandes

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

Yeteneği olduğunu herkes biliyordu. Daha önce yaşadığı ülkelerde ingilizler ve ispanyollar, üstün yeteneğini sergilemesine sakatlıkları mani olduğu için onu istememişlerdi. Türkiye’de sadece sağlığı değil, iş disiplini ve oyun zekâsı olduğunu da ispat etti. Bu çalışkanlığıyla, disipliniyle ve zekâsıyla Fernandes, futbol değil başka bir iş de yapsa başarılı olurdu kanımca. Mimarlık okusa en iyi binalar, doktor olsa en tehlikeli ameliyatlar onun uzmanlık alanı sayılırdı eminim…

---------------alıntı---------------[ybkz]swh[/ybkz]

beşiktaş

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

Ağustos’ta Beşiktaş filmiyle ilgili haberleri okuduğumuzda inönü sinemasına gitmeye pek gönülsüzdük: Dekor eski, ışıklar yetersizdi. Kast için yıldız oyuncularla anlaşılamamış, başroller daha önce yan rol tecrübesi bile olmayan genç aktörlere verilmişti. 4 aylık filmin sonundaysa herkes şaşkın! üstünde ciddi şüphelerimiz olan genç yönetmen, harika bir film izletti bize. Ve dev bütçelerle çekilmiş fantastik filmleri de gölgede bıraktı bu performansıyla…

Egemen gitmişti. Rüştü futbolu bırakmıştı. Simao ülkeyi terk etmişti. Quaresma’yı yönetim istemiyordu. üstüne üstlük iki genç yıldız ismail’le Mustafa da ağır sakatlıklar geçirmişlerdi. Takım 20’lik gençlerle, uzun zamandır oynamayan yedeklere kalmıştı artık! Bu şartlarda Beşiktaş’ın Aralık’ı ligin en iyi top oynayan ve en fazla gol atan şampiyonluk adayı olarak bitireceği hayalini Ağustos’ta herhalde Aybaba dışında kimse kurmamıştır…

Tabii Beşiktaş’ın ilk yarıdaki masalsı hikâyesini doğru okuyabilmek için siyah-beyazlıların 80’lerin sonu-90’ların başındaki efsanevi Seba dönemini de hatırlamak gerek. Neredeyse tamamı Beşiktaş altyapısından yetişmiş bir ekip ve idealist bir hocayla 6 sezon üst üste ligi ilk ikide bitiren o takımın mayasında aynen bu sezon olduğu gibi “feda” zihniyeti vardı. O ekibin kaptanı Samet Aybaba da bu yılki takımına aynı ruhu enjekte etti yalnızca.

Yine o efsanevi takımın yıldızlarından Feyyaz Uçar da, 2000’lerin başında Beşiktaş’ın transfere milyon dolarlar saçtığı dönemde bu kulübün yönteminin bu olamayacağını çok güzel bir dille anlatmıştı MiLLiYET’TEKi köşesinde: “Biz üst üste üç şampiyonluk alırken, ligi namağlup zirvede bitirirken bile üçüncü sayfa takımıydık. çünkü bu kulübün mazisinde şaşa ve iddia değil, eğitim ve tevazu vardır. Bu kulüp ne zaman üçüncü sayfa takımı olmaktan sıkılıp birinci sayfaya atlamak istedi; o zaman kimyası şaştı, gerçek hüviyetinden koptu…”

Herkes gelişti

Feyyaz Uçar’ın üç muhteşem cümlede özetlediği, Samet Aybaba’nın sahneye koyduğu bu anlayış Beşiktaş’a 30 hak edilmiş puan ve taraflı-tarafsız saygı kazandırdı ilk yarıda. Ama Aybaba’nın tabii ki tek başarısı saha dışında değildi.

Samet Hoca transferde belki çok başarılı sayılmazdı, taraftarın Uğur’un, McGregor’ın veya Escude’nin performanslarından memnun olduğunu söylemek sanırım zor. Ama Aybaba kadrodaki hemen herkesi geliştirmeyi başarıp, hemen herkese kariyerinin en iyi dönemini yaşatınca transferlerin katkısı da beşinci planda kaldı bu sene. Hilbert harika gitti, gelişimi durdu dediğimiz Necip her geçen gün ofans katkısını artırdı. Holosko yeniden doğdu, Veli başka bir oyuncuya dönüştü. Oğuzhan, Ersan ve Olcay takımın beklenmedik ana arterleri olurken, Fernandes ve Almeida da kendi kariyerlerinin zirvesine ulaştılar. Bir ekipte birey birey herkes gelişince, takım da gelişti doğal olarak…

Ortak yürek var, ortak akıl henüz yok

Beşiktaş’ta herkes gelişince, herkes hücum düşününce hem ligin en golcü takımı, hem de ligin en fazla farklı oyuncudan skor katkısı alan takımı ortaya çıktı. ilk yarıda iki cephede tam 14 farklı oyuncu skor buldu, siyah-beyazlılar 17 haftanın 9’unda 3 gol barajını aştı. Tabii ki bu aksiyoner düşünceye bir bedel ödenecekti, o bedel de şu oldu: Beşiktaş ilk yarıda sadece 3 takımdan gol yemedi, özellikle skoru yakaladıktan sonra oyunu tutamaması, galibiyeti koruyamaması dikkat çekti. Beşiktaş her maça “ortak yürek”le saldırarak başladı, birçok rakibini ilk yarıda sürklase etti. Ama gençlik enerjisi tükenip oyunu soğutmak gerektiğinde “ortak akıl” devreye giremedi, siyah-beyazlıların birçok puanı ikinci devrelerde avucundan kayıp gitti.

---------------alıntı---------------[ybkz]swh[/ybkz]

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol