yıldırım demirören başkanlığındaki beşiktaş yönetimi
(bkz: patron şirketi) mantığıyla yönetim şekli
serdal adalı'sız bi halta yaramayandır! adalı varken ne güzel geri çekilmişti de sinirimizi daha az bozar olmuştu, adalı içeride ve yüksek dozda demirören'e maruz kalıyoruz! o da sinir yapıyor.
beşiktaş tarihinin en karaktersiz yönetimidir.beşiktaş ki 15 sene şampiyonluk görmemiş,ezeli rakipleri şampiyonluklar alırken mali sıkıntılarla boğuşup tarihinin en kötü günlerini yaşamış ve bunları öz kaynak düzeniyle aşmış,efsane oluşu herkes tarafından kabul edilen bir başkan tarafından 16 sene boyunca şerefiyle yönetilmiş bir kulüp şu anda bunun gibilerin elinde oyuncak olmuştur,yazık.
yıldırım demirören patronluğundaki beşiktaş yönetimi (doğru telafuzu bu)
klübün yönetiminde hiç bir etkisi olmayan yönetim kuruludur.demirören klübü yaptığı gerekli gereksiz transferlerle kendine borçlandırarak,ileride klübün sahibi olmanın planlarını yapmaktadır.yönetim ise buna karşı bir hamle yapmak derdinde değiller.karşısına güçlü bir başkan adayı çıkmadıkça başkanlığa devam edecektir.bir de tabata 8milyon euroya alınmadığı,sivok ve zapo'nun da 8.5 milyon euro yerine çok daha ucuza alındığı söylentileri var oralara hiç girmeyelim.
kendilerini eyleyen yönetimdir. bir gıdım beşiktaş ile ilgilendiklerini sanmıyorum, hele ki bizim kadar dert ettiklerini hiç sanmıyorum.
artık yavaş yavaş değil hızla bizi iflasa sürükleyen yönetimdir, uefa kriterlerine göre artık kulüplerin, kulüp başkanlarına borcu olamayacağı yasağının uygulanmaya geçmesiyle birlikte hep beraber ne bok yiyeceğimizi merak etmekteyim. Bunun yanında sıcak para arayışları için başta quaresma olmak üzere bir çok futbolcumuzun fona devredilmesi ya da devredilmesinin gündeme gelmesi içine düşmüş bulunduğumuz lanet durumun belki de en net göstergesi olarak karşımızda duruyor. Koca kulüp ne hale geldi ayıp be kardeşim ayıp...
mali işlerden sorumlu yöneticimiz ertunç soğancıoğlu'nun istifa ettiğidir. iki gündür twitter'da bu konuşuluyor. beşiktaş'ın mali krizi. o kadar ki koltuğunu sağlamlaştıran quaresma'yı bile satmayı göze almış demirören. yazık, çok yazık. koskoca camia ne halde! 4 gün içinde 4 milyon euro bulunmazsa uefa beşiktaş'ı avrupa'dan men edebilirmiş. bu yüzden yd kulübe 20-30 milyon lira sıcak para aktarabilirmiş, tabii borç olarak! soktuğu krizden çıkarmak için borç ver, sonra lütfetmiş gibi davran. ne güzel be! beşiktaş'ın durumu gerçekten içler acısı, quaresma'nın bile satılması düşünülüyorsa.
gerçi benim için hiçbir mahsuru yok, geldiği günden beri avrupa maçları dışında, ki onlar da vitrin maçı, q7'nin beşiktaş'a katkısı ne olmuş? level mı atlatmış beşiktaşıma? son sözüm
kimse beşiktaş ın üstünde değildir!
gerçi benim için hiçbir mahsuru yok, geldiği günden beri avrupa maçları dışında, ki onlar da vitrin maçı, q7'nin beşiktaş'a katkısı ne olmuş? level mı atlatmış beşiktaşıma? son sözüm
kimse beşiktaş ın üstünde değildir!
yıldızlar topluluğu oluşturmaya çalışan yönetimdir bu politikayı izledikleri sürece de başarı gelmeyecektir.
basına haber sızdırıp kamuoyu yoklaması yapandır. evet, doğru okudunuz efenim, öyledir! kaç gündür twitter'da q7 ve pektemek'in fona devri falan konuşuluyor, bugün borsaya böyle birşey olmadığına dair yalanlama yapılmış. aynısı muhammed demirci'nin fona devrinde de olmuştu! muhammed'in iki milyona fona devredildiğini yazan gazete vatandı. yani demirören'in gazetes. yalan haber yapma lüksü yok! akabinde kamuyoyundan büyük bir tepki almıştı, ki ben beşiktaş'a mail bile atmıştım, ve borsaya bildirim yapılmıştı böyle birşey olmadığına dair. niye beşiktaş bu haberleri yalanlayamıyor basın aracılığıyla?! çünkü doğru. borsaya bildirim yapıyor ki taraftar durulsun. akıl hocaları kim diye düşünüyorum. mendes gibi gelse de bilmiyorum, emin değilim. yd'nin stratejik zekası yetmez bu işlere! çok sinirim bozuldu sözlük, sorma, çok!
beşiktaşı zaptetmeyi başarmış kişilerdir. kafalarınca iş yaparak, binbir borcu kulübün sırtına yükleyerek, geleciğimizi karartmışlardır
33 yaşında bir adamı 1.5 sezon önce yıldız diyerek getirmiş, getirirken yeri göğü inletmiş yönetimdir. sonra gene aynı adamı gece yaşantısı yüzünden geri yollamıştır. ulan bu adam 33 ünden sonra mı böyle oldu? istanbul a gelince mi öğrendiniz gece hayatını?
bir çocuğun düşünce yapısıyla işleyen yönetimdir. daha doğrusu; çocuğunun hiçbir dediğine hayır dememeyi marifet sanan, onun geleceğini düşünmek yerine anlık mutluluklar yaşatıp, dengesiz bir insan olmasına katkıda bulunan ebeveyn kafası ile yönetilmektedir. bu olmadı, hemen gitsin, yenisi gelsin. o da olmadı, derhal yenisi gelsin. arada -varsa eğer- akıl başında aile bireyleri itiraz eder ama ebeveyn, en iyisini kendisi bildiğinden, hiç kimseye aldırış etmez. birkaç yıl içinde, tatminsiz, şımarık, bencil bir insan yaratır o çocuktan. artık o yolun geri dönüşü de yoktur üstelik.
tek adam mantığıyla çalışmaktadır. ee parayı veren düdüğü çalar hacı diye boşuna dememişler.
yöneticilik stajını beşiktaşı harcıyarak yapan adam ve ekibi
geçen sene beşiktaş erkek voleybol takımını bilerek ikinci lige düşürerek, yabancıların parasını ödemekten kurtulan yönetimdir. bu sene de maçlara 5 tl den bilet satmaktadır
bu senede beşiktaş kadın basketbol takımınu küme düşürmek için götünü yırtan yönetimdir. aklı sıra, giderleri azaltacaklar
Serdal Adalı'nın olduğu zamanlar hariç rezalet bir tutum sergilemiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
