---------------alıntı---------------
Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.ş. Olağan Genel Kurul Toplantısı, siyah-beyazlı kulübün Akaretler'deki kulüp binasında gerçekleştirildi.
Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi Ve Ticaret Anonim şirketi'nin Olağan Genel Kurul'unda, Eski Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu ibra edilmedi.
1 Haziran 2011-31 Mayıs 2012 dönemi ile ilişkili olarak faaliyetlerin konuşulduğu ve şirketin eski ve yeni üyelerinin ibrasının yapıldığı toplantıda Yıldırım Demirören başkanlığındaki dönemde görev yapan isimler ibra edilmedi.O dönemde Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi Ve Ticaret Anonim şirketi'nde Yıldırım Demiören ile birlikte görev yapan 6 üye, yapılan oylama sonucu sermayedarlar tarafında ibra edilmedi. 1 Haziran 2011-31 Mayıs 2012 döneminde Fikret Orman başkanlığı sonrası şirket yönetiminde yer alan üyeler ise ibra edildi.
Sermayedarlar ibra etmeme kararı ile Demirören ve 6 yöneticinin yaptığı tüm mali işlemleri kabul etmediklerini ortaya koymuş oldular. Ayrıca gerek duyulması halinde yine bu kişiler hakkında hukuki süreçlerin başlamasının da yolunu açmış oldular.
---------------alıntı---------------
atıf keçeci, istisna olarak serdal adalı'nın ibra edildiğini ifade etti.
ikinci çeyreği fenerbahçe'nin 17-47 üstünlüğü ile devam eden karşılaşma.
---------------alıntı---------------
Yeteneği olduğunu herkes biliyordu. Daha önce yaşadığı ülkelerde ingilizler ve ispanyollar, üstün yeteneğini sergilemesine sakatlıkları mani olduğu için onu istememişlerdi. Türkiyede sadece sağlığı değil, iş disiplini ve oyun zekâsı olduğunu da ispat etti. Bu çalışkanlığıyla, disipliniyle ve zekâsıyla Fernandes, futbol değil başka bir iş de yapsa başarılı olurdu kanımca. Mimarlık okusa en iyi binalar, doktor olsa en tehlikeli ameliyatlar onun uzmanlık alanı sayılırdı eminim
---------------alıntı---------------[ybkz]swh[/ybkz]
Yeteneği olduğunu herkes biliyordu. Daha önce yaşadığı ülkelerde ingilizler ve ispanyollar, üstün yeteneğini sergilemesine sakatlıkları mani olduğu için onu istememişlerdi. Türkiyede sadece sağlığı değil, iş disiplini ve oyun zekâsı olduğunu da ispat etti. Bu çalışkanlığıyla, disipliniyle ve zekâsıyla Fernandes, futbol değil başka bir iş de yapsa başarılı olurdu kanımca. Mimarlık okusa en iyi binalar, doktor olsa en tehlikeli ameliyatlar onun uzmanlık alanı sayılırdı eminim
---------------alıntı---------------[ybkz]swh[/ybkz]
---------------alıntı---------------
Ağustosta Beşiktaş filmiyle ilgili haberleri okuduğumuzda inönü sinemasına gitmeye pek gönülsüzdük: Dekor eski, ışıklar yetersizdi. Kast için yıldız oyuncularla anlaşılamamış, başroller daha önce yan rol tecrübesi bile olmayan genç aktörlere verilmişti. 4 aylık filmin sonundaysa herkes şaşkın! üstünde ciddi şüphelerimiz olan genç yönetmen, harika bir film izletti bize. Ve dev bütçelerle çekilmiş fantastik filmleri de gölgede bıraktı bu performansıyla
Egemen gitmişti. Rüştü futbolu bırakmıştı. Simao ülkeyi terk etmişti. Quaresmayı yönetim istemiyordu. üstüne üstlük iki genç yıldız ismaille Mustafa da ağır sakatlıklar geçirmişlerdi. Takım 20lik gençlerle, uzun zamandır oynamayan yedeklere kalmıştı artık! Bu şartlarda Beşiktaşın Aralıkı ligin en iyi top oynayan ve en fazla gol atan şampiyonluk adayı olarak bitireceği hayalini Ağustosta herhalde Aybaba dışında kimse kurmamıştır
Tabii Beşiktaşın ilk yarıdaki masalsı hikâyesini doğru okuyabilmek için siyah-beyazlıların 80lerin sonu-90ların başındaki efsanevi Seba dönemini de hatırlamak gerek. Neredeyse tamamı Beşiktaş altyapısından yetişmiş bir ekip ve idealist bir hocayla 6 sezon üst üste ligi ilk ikide bitiren o takımın mayasında aynen bu sezon olduğu gibi feda zihniyeti vardı. O ekibin kaptanı Samet Aybaba da bu yılki takımına aynı ruhu enjekte etti yalnızca.
Yine o efsanevi takımın yıldızlarından Feyyaz Uçar da, 2000lerin başında Beşiktaşın transfere milyon dolarlar saçtığı dönemde bu kulübün yönteminin bu olamayacağını çok güzel bir dille anlatmıştı MiLLiYETTEKi köşesinde: Biz üst üste üç şampiyonluk alırken, ligi namağlup zirvede bitirirken bile üçüncü sayfa takımıydık. çünkü bu kulübün mazisinde şaşa ve iddia değil, eğitim ve tevazu vardır. Bu kulüp ne zaman üçüncü sayfa takımı olmaktan sıkılıp birinci sayfaya atlamak istedi; o zaman kimyası şaştı, gerçek hüviyetinden koptu
Herkes gelişti
Feyyaz Uçarın üç muhteşem cümlede özetlediği, Samet Aybabanın sahneye koyduğu bu anlayış Beşiktaşa 30 hak edilmiş puan ve taraflı-tarafsız saygı kazandırdı ilk yarıda. Ama Aybabanın tabii ki tek başarısı saha dışında değildi.
Samet Hoca transferde belki çok başarılı sayılmazdı, taraftarın Uğurun, McGregorın veya Escudenin performanslarından memnun olduğunu söylemek sanırım zor. Ama Aybaba kadrodaki hemen herkesi geliştirmeyi başarıp, hemen herkese kariyerinin en iyi dönemini yaşatınca transferlerin katkısı da beşinci planda kaldı bu sene. Hilbert harika gitti, gelişimi durdu dediğimiz Necip her geçen gün ofans katkısını artırdı. Holosko yeniden doğdu, Veli başka bir oyuncuya dönüştü. Oğuzhan, Ersan ve Olcay takımın beklenmedik ana arterleri olurken, Fernandes ve Almeida da kendi kariyerlerinin zirvesine ulaştılar. Bir ekipte birey birey herkes gelişince, takım da gelişti doğal olarak
Ortak yürek var, ortak akıl henüz yok
Beşiktaşta herkes gelişince, herkes hücum düşününce hem ligin en golcü takımı, hem de ligin en fazla farklı oyuncudan skor katkısı alan takımı ortaya çıktı. ilk yarıda iki cephede tam 14 farklı oyuncu skor buldu, siyah-beyazlılar 17 haftanın 9unda 3 gol barajını aştı. Tabii ki bu aksiyoner düşünceye bir bedel ödenecekti, o bedel de şu oldu: Beşiktaş ilk yarıda sadece 3 takımdan gol yemedi, özellikle skoru yakaladıktan sonra oyunu tutamaması, galibiyeti koruyamaması dikkat çekti. Beşiktaş her maça ortak yürekle saldırarak başladı, birçok rakibini ilk yarıda sürklase etti. Ama gençlik enerjisi tükenip oyunu soğutmak gerektiğinde ortak akıl devreye giremedi, siyah-beyazlıların birçok puanı ikinci devrelerde avucundan kayıp gitti.
---------------alıntı---------------[ybkz]swh[/ybkz]
Ağustosta Beşiktaş filmiyle ilgili haberleri okuduğumuzda inönü sinemasına gitmeye pek gönülsüzdük: Dekor eski, ışıklar yetersizdi. Kast için yıldız oyuncularla anlaşılamamış, başroller daha önce yan rol tecrübesi bile olmayan genç aktörlere verilmişti. 4 aylık filmin sonundaysa herkes şaşkın! üstünde ciddi şüphelerimiz olan genç yönetmen, harika bir film izletti bize. Ve dev bütçelerle çekilmiş fantastik filmleri de gölgede bıraktı bu performansıyla
Egemen gitmişti. Rüştü futbolu bırakmıştı. Simao ülkeyi terk etmişti. Quaresmayı yönetim istemiyordu. üstüne üstlük iki genç yıldız ismaille Mustafa da ağır sakatlıklar geçirmişlerdi. Takım 20lik gençlerle, uzun zamandır oynamayan yedeklere kalmıştı artık! Bu şartlarda Beşiktaşın Aralıkı ligin en iyi top oynayan ve en fazla gol atan şampiyonluk adayı olarak bitireceği hayalini Ağustosta herhalde Aybaba dışında kimse kurmamıştır
Tabii Beşiktaşın ilk yarıdaki masalsı hikâyesini doğru okuyabilmek için siyah-beyazlıların 80lerin sonu-90ların başındaki efsanevi Seba dönemini de hatırlamak gerek. Neredeyse tamamı Beşiktaş altyapısından yetişmiş bir ekip ve idealist bir hocayla 6 sezon üst üste ligi ilk ikide bitiren o takımın mayasında aynen bu sezon olduğu gibi feda zihniyeti vardı. O ekibin kaptanı Samet Aybaba da bu yılki takımına aynı ruhu enjekte etti yalnızca.
Yine o efsanevi takımın yıldızlarından Feyyaz Uçar da, 2000lerin başında Beşiktaşın transfere milyon dolarlar saçtığı dönemde bu kulübün yönteminin bu olamayacağını çok güzel bir dille anlatmıştı MiLLiYETTEKi köşesinde: Biz üst üste üç şampiyonluk alırken, ligi namağlup zirvede bitirirken bile üçüncü sayfa takımıydık. çünkü bu kulübün mazisinde şaşa ve iddia değil, eğitim ve tevazu vardır. Bu kulüp ne zaman üçüncü sayfa takımı olmaktan sıkılıp birinci sayfaya atlamak istedi; o zaman kimyası şaştı, gerçek hüviyetinden koptu
Herkes gelişti
Feyyaz Uçarın üç muhteşem cümlede özetlediği, Samet Aybabanın sahneye koyduğu bu anlayış Beşiktaşa 30 hak edilmiş puan ve taraflı-tarafsız saygı kazandırdı ilk yarıda. Ama Aybabanın tabii ki tek başarısı saha dışında değildi.
Samet Hoca transferde belki çok başarılı sayılmazdı, taraftarın Uğurun, McGregorın veya Escudenin performanslarından memnun olduğunu söylemek sanırım zor. Ama Aybaba kadrodaki hemen herkesi geliştirmeyi başarıp, hemen herkese kariyerinin en iyi dönemini yaşatınca transferlerin katkısı da beşinci planda kaldı bu sene. Hilbert harika gitti, gelişimi durdu dediğimiz Necip her geçen gün ofans katkısını artırdı. Holosko yeniden doğdu, Veli başka bir oyuncuya dönüştü. Oğuzhan, Ersan ve Olcay takımın beklenmedik ana arterleri olurken, Fernandes ve Almeida da kendi kariyerlerinin zirvesine ulaştılar. Bir ekipte birey birey herkes gelişince, takım da gelişti doğal olarak
Ortak yürek var, ortak akıl henüz yok
Beşiktaşta herkes gelişince, herkes hücum düşününce hem ligin en golcü takımı, hem de ligin en fazla farklı oyuncudan skor katkısı alan takımı ortaya çıktı. ilk yarıda iki cephede tam 14 farklı oyuncu skor buldu, siyah-beyazlılar 17 haftanın 9unda 3 gol barajını aştı. Tabii ki bu aksiyoner düşünceye bir bedel ödenecekti, o bedel de şu oldu: Beşiktaş ilk yarıda sadece 3 takımdan gol yemedi, özellikle skoru yakaladıktan sonra oyunu tutamaması, galibiyeti koruyamaması dikkat çekti. Beşiktaş her maça ortak yürekle saldırarak başladı, birçok rakibini ilk yarıda sürklase etti. Ama gençlik enerjisi tükenip oyunu soğutmak gerektiğinde ortak akıl devreye giremedi, siyah-beyazlıların birçok puanı ikinci devrelerde avucundan kayıp gitti.
---------------alıntı---------------[ybkz]swh[/ybkz]
72 yaşına girmiştir. var ol demirspor.
euroleague top 16 serisinde ilk haftanın en değerli oyuncusu olmuştur.
barcelona regal'in 100 - 78 kazandığı karşılaşmadır. katalan ekibinde ante tomic 12 sayı 11 ribaund ile double double yaptı. fenerbahçe ülker'de ise (b: bojan bogdanovic ) 19 sayı ile mücadeleyi tamamladı.
barcelona regal'de nate jawai'nin sakatlığı nedeniyle forma giyemeyeceği karşılaşmadır. 28 aralık 2012 cska moskova anadolu efes maçı'nda da cska'da sonny weems'in oynamama ihtimali var. arkadaş ne kısmetli takım bunlar.
cska'nın yıldız oyuncusu sonny weems'in bilek sakatlığı nedeniyle oynamama ihtimalinin bulunduğu karşılaşma.
edit: aynı zamanda theodoros papaloukas'ın da 44 numaralı formasıyla ettore messina'dan görev bekleyeceği mücadeledir.
edit: aynı zamanda theodoros papaloukas'ın da 44 numaralı formasıyla ettore messina'dan görev bekleyeceği mücadeledir.
---------------alıntı---------------
Anadolu Efes maçında rakip takım antrenörü aleyhinde taraftarının küfürlü tezahüratından dolayı Beşiktaş'a 3 bin TL para cezası...
---------------alıntı---------------
ben beyaz polarım ve atkımla uslu uslu oturuyordum. hanginiz küfretti? çıksın ortaya kızmayacağım.[ybkz]swh[/ybkz]
Anadolu Efes maçında rakip takım antrenörü aleyhinde taraftarının küfürlü tezahüratından dolayı Beşiktaş'a 3 bin TL para cezası...
---------------alıntı---------------
ben beyaz polarım ve atkımla uslu uslu oturuyordum. hanginiz küfretti? çıksın ortaya kızmayacağım.[ybkz]swh[/ybkz]
yeniden eski takımı cska moskova'nın formasını giymeye başlayacak olan oyun kurucu.
1990'ların başında kocaelispor ile arkasına aldığı rüzgârdan sonra başına geçtiği hiçbir takımda dikiş tutturamamış ve kariyeri baş aşağı gitmiş teknik direktör. beşiktaş'ın alt yapı koordinatörlüğü için yönetimle görüşme hâlinde olduğunu fakat henüz netlik kazanan bir durumun olmadığını açıklamış. hangi vasıflarına dayanaılarak böyle bir göreve düşünülüyor kestirmek güç. sezon başında demirspor'dan ayrılış öyküsü geldi de aklıma. hiç bulaşmasak diyorum. ha bir de unutmadan 1970-71 sezonunda beşiktaş forması giymiştir.
caja laboral'in başına geçtiğinden bu yana ispanyol ekibine ciddi anlamda ivme kazandırmış hırvat koç. en son euroleague top 16 ilk maçında olympiacos'u da devirmeyi başardı.
acb'nin 15. haftasına denk gelen derbi mücadelesi. türkiye saati ile 20.00'de başlayacak olan karşılaşma sports tv'den canlı yayınlanacak.
euroleague top 16 e grubu ilk maçında deplasmanda alba berlin'i 63-77 mağlup eden takım. Sergio Llull 15 sayı 6 asist, Rudy Fernandez 13 sayı 7 ribaund 4 asist, Nikola Mirotic 13 sayı 6 ribaund, Jaycee Carroll 13 sayı ile oynadı.
partizan'ın 2,5 yıllık anlaşma imzaladığı 2.11 boyunda ve 21 yaşındaki fransız pota altı oyuncusu. 2012 yılında elan chalon formasıyla şampiyonluk yaşadı.
türk telekom ile anlaşmıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?