ger0nim0

kasım da hasret bitecekmiş deniyor...inşallah....

(bkz: çok özledik be abi)

http://twitter.com/#!/mesutyar/status/112897360568389632

örnekle açıklamakla fayda var sanki...geçen sene dünya şampiyonasında 2. olan milli takımın oyun kurucusu hakkında sallamak olabilir mesela...hem de sınırlı basketbol bilgisiyle....

duman ın süper şarkısı....bu adamlar hakkaten farklı....

sevdim sandım
sevildim sanardım
sonra uyandım
sonunda ben anladım
ayrı kaldım
ayıldım bayıldım
sonra uyandım
sonunda ben anladım

öyle yürekten seviyorsan
aklı başından atacaksın
kimi yanında arıyorsan
önce içinde bulacaksın

aklım nerde
kaçırdım seninle
sorma ne halde
sorulmaz bu kimseye

öyle yürekten seviyorsan
aklı başından atacaksın
kimi yanında arıyorsan
önce içinde bulacaksın

http://youtu.be/JobXJPZwll4

bu carvahall gelmeden önce ispanya katıldığımız turnuvada atletico madrid karşısında oynadığımız oyunu gördükten sonra bu sezon iyi olacak diye düşünüyordum...çüğnkü o maçta ileride basan, atletico yu kendi sahasından çıkarmayan bir takım vardı...hani teoman ın bir şarkısı var ya senden önce ve senden sonra diye...öyle işte....

carvahall in teknik dehasını ve takımın halini gördükten sonra söyleyebileceğim tek şey:
(bkz: sikmeseler bari)

defanstan top çıkaramayan, önündeki adama bile pas veremeyen, çok basit çalım yiyen, sürekli yerini kaybeden stoper...rakipleri servet çetin falan olunca türkiye nin en iyi stoperi sanılması normal tabi...

2-1 getafe öndeymiş diyolar...maçı izlemiyorum...ertem şener in yalancısıyım....

oynana son 3 resmi maçta kendisini göremeyince aklıma düştü...bu adam sivok tan daha mı kötü?...olabilir mi yani? sivok tan daha kötü bir stoper bulmuş olup ona para veriyor olabilir miyiz ki acep????

maçın sonunda baktım...ayağım uyuşmuş bacak bacak üstüne atmaktan...gerisini siz anlayın....

carvahall kendisinden sağ bek olur mu diye uğraşadursun biz takım olarak kendisinden futbolcu çıkar mı diye uğraşıyoruz 7 senedir...yazık....

2. yarısını izleyebildiğim maç...pep sociedad ı çok hafife aldı takımın yarısını kenarda bırakarak...faturası da pahalı oldu hayliyle...götü sıkışınca iniesta ile messi yi oyuna aldıysa da bi boka yaramadı...

takımın tek koşan adamını oyundan çıkarabilen teknik traktör...sana o teknik direktörlük lisansını verenin ve beşiktaşımın başına geçirenin amına koyayım...

çoğu kitap okuyan insan için heyecan verici bir eylem olsa gerek...başkaları içinse başka anlamlar ifade ediyor bu eylem...

senelerdir ankara da yaşadığım yetmezmiş gibi bu sene de yazlıkta yüzüme yüzüme çarpan iğrenç durumdur...öyle ki 10 senedir görmediğim insanları gördüm bu yaz yazlıkta...aradaki boşluk yüzünden bir soğukluk neyim falan da yaşanmamasına rağmen akşam çıkıp bir bira bile içemedik bu arkadaşlarla...en son sahilde çocuklarının kabızlık problemlerini anlatırken bana usulca sızıverdim yanlarından...

bazı aklı evveller tarafından eleştirilen tartışmasız türkiye'nin hala en iyi oyun kurucusu...bu yaşta hala turnuvada olup ilk beş çıkması kendinin değil ülkenin ayıbıdır...

(bkz: hepimiz orospuyuz) [ybkz]swh[/ybkz]

yazarların hitab-ı meçhul yazılarını toplamak üzere kullanılmasını umduğum başlık...uğruna yazılanlar bilinmesin diye değil...belki hiç okuyamazlar diye...neyse...başlama vuruşunu ben yapıyım da golü birimiz atar muhakkak....


"...yaz dedi hayat bana...yaşa ve yaz...yaşa ki içi boş kalmasın kelimelerinin...yaz ki eşlik etsin hayatına şu incecik kurşun kalem...yaşa dedi hayat bana...yaşa ve hisset...ama bırak içinde kalsın...hemen kusma içindekileri, hemen çıkarma dışarı...durul biraz...pus dinsin...sis çekilsin...kabuk bağlasın yaşadıkların...kabuk bağlasın ki sen kanat tekrar kaşıyarak onları...yeterince acımazsa da rakı bas yarana...mikrop kapmasın içindekiler...tertemiz kanasın işte...sek ve duble...

ben hep bu yüzden yazdım...biriktim hep kendi içimde...biriktirdim harcamamak ve harcatmamak için acılarımı...yazdım sonra hep...yaştım...kurudum yas oldum...kendi içime pustum...kağıtlara kustum...

böyle başladı senle hikayemiz...böyle de devam eder mi sual-i meçhul...yeni farkettim ben...ben ne zaman kanasam sana akmışım meğer...kalemi ilk elime aldığımdan beri...birbirine dikmişim bütün yaralarımı...bu yüzdendir birinin kabuğunu kaldırınca diğerlerinin de kanaması...bu yüzdenmiş kelimelerimin hayatta dikiş tutturamaması....kağıtta hayatta durduklarından daha mı anlamlı duruyorlar ne!!!..."

"...Mutsuz kadın yoktur az ayakkabı, az çanta vardır..."

ben şarkı cemali ye ait diye biliyorum....ama yamuluyor olabilirim...yaşlılık işte...unutabiliyor insan.....


http://youtu.be/nPHhh45wi5I

şöyle bir uygulaması olmalı bence...böyle çok sinirli, çok agresif bir şay yazıp tweet e basınca otomotik olarak algılamalı...yazdınız mesela böyle sinirli bişi...bastınız tweet e...ilk uyarı sakin ol şampiyon...devama bastınız...hele otur bi soluklan yiğenim....daha da kızıp bir hışımla bir daha bastınız devama...şimdi sakin ol ve elindeki fareyi yavaşca kenara bırak...yok hala vazgeçmeyip devama bastıysanız en son da tutmayın küçük enişteyi çıkmalı...klavye delikanlılarını durdurmaz belki ama yavaşlatır en azından....