genckartal301

insanı gördüğünde mutlu eden, iştahlandıran sarıdır.

zamanında siyah takım elbise, lacivert takım elbise, açık lacivert takım elbise, beyaz gömlek,mavi gömlek ve kravattan oluşan liste. bir tek kravatta farklı renklere kaçardım.

kesinlikle pazarlık yapılmadan araç kiralanmaması gereken yerler. bazı firmalar müşteriye boş senet imzalatıyor.

resimlerinde ağırlıklı olarak kırmızı rengi kullanan ressam. kendisini anlatan "kırmızı" adında bir tiyatro oynanıyordu devlet tiyatrolarında.

ressamın kendisini çizmesi, kendi portresini yapmasıdır. en güzel ve ilginç örneklerini frida kahloda görebilirsiniz.

meksikalı devrimci,ressam frida kahlonun hayatını anlatan film. bazılarına sıkıcı gelse de izlenmesi tavsiye edilir. filmde ablasının "frida" telaffuzu çok hoşuma gittiği için sonuna kadar hiç sıkılmadan izlemiştim.

çocukken felç geçirmiş inat etmiş az biraz düzelmiş, 19 yaşında trafik kazası geçirmiş arabanın demir parçası kalçasından girmiş leğen kemiğinden çıkmış, bir süre yatalak kalmış ama inat etmiş yine ayağa kalmış olan ressam. kazadan sonra yatarken tepesine konulan aynadan kendi portrelerini yapmış. otoportrelerinde kendisini neden bıyıklı çizmiştir merak etmişimdir.

meksikalı devrimci ressamdır.

hayatını anlatan film için; (bkz: frida)

frida kahlo'nun başına gelmiş olan olay. 19 yaşında trafik kazası geçiriyor ve arabanın demir parçası kalçasından girip leğen kemiğinden çıkıyor. [ybkz]swh[/ybkz]

(bkz: frida)

bu gün itibariyle tahminlerin pek tuttuğu söylenemez. lig bitsin bakalım ne olacak

lisede ilk kitabını okuduğumda beni heyecanlandıran ancak diğer kitaplarında kendini tekrar ettiğini düşündüğüm değerli yazar, profesör. ted koleji mezunu.

okunmasıyla faydası olmasa bile bir zararının olmadığını düşündüğüm uygulama. hatta artık bir kültür haline gelmiş uygulama.

1907'de kurucularının bir kısmı kadıköy'e geçmek istemiş ancak buna itiraz edenler olmuş. sonucunda giden gitmiş kalan kalmış. gidenler kadıköy'de fenerbahçe'yi kurmuşlar. kalanlar üsküdar'da anadolu kulübünü kurmuşlar. takımın ilk renkleri yeşil sarıymış. sonra yeşil beyaz renkleri almışlar ve kulübün adını anadolu üsküdar 1908 olarak değiştirmişler. 2010-2011 sezonundan itibaren tff 3. ligde mücadele etmektedirler. taraftar gruplarının adı "1908 gençlik"tir.

20.4.2013 ün ilk saatlerine girerken yazdıklarını görünce "acıkmış mı lan acaba" dediğim yazar. [ybkz]swh[/ybkz]
kendisi acıkmasa da bizi acıktırdı. tenk yu

yabancı dil bilgisi seviye tespit sınavı. ösym yabancı dil sınavlarını tek bir çatı altında birleştirdi.

kaldırılıp yds kapsamına alınmış olan sınav

çift vuruş kuralının geçerli olduğu bir serbest vuruştur.

kekikli olanı makbuldür.

sürekli olarak takip ettiğim bölüm.

*en dikkat ettiğim yazar başına entry ortalaması.

ilk yazar olarak kabul edildiğimde 137lerdeydi şu an 149 olmuş bu sevindirici.



*aylara göre entry dağılımı da çok güzel şekilde gelişiyor.

2013 yılına göre entryler
1. nisan 4520 entry
2. mart 4412 entry
3. şubat 3677 entry
4. ocak 3391 entry


+ ve - oylar sürekli diplerde maalesef.

istatistiklerin tavan yaptığı, sözlük sıralamalarında ilk sıralarda olacağımız günleri görmek dileğiyle.

yazarın buradaki iç döküşünü okuyunca acaba amaçları için doğru bir yol izlemiş mi diye düşündürttü... taraftarlık üzerine söylediklerinde haklılık payı olsa da bu işin bu noktaya gelmesi,en basitinden bu sözlüğü ve diğer taraftar sözlüklerinin oluşması, milyarlarca liralık yatırımların yapılması, belki takıma yıldız futbolcuların alınması, takımın anadolu takımları gibi unutulmayıp büyük takım hüviyetine sahip olmasıs hep bu taraf olma, hareketin taraf bulması kısacası bu taraftarlık ve fanatizmden ötürü oluştu /gelişti.

taraf olma bilinci ve dürtüleri bu kadar şiddetli olmasaydı belki de ufak ama kendi halinde mutlu bir taraftar grubu olurduk burada. üsküdar anadolu 1908 spor kulübü gibi bir takım olurduk. tam semt takımı.

fanatizmin şiddet doğurmasına karşı olmanı her aklı başınca, eli vicdanında bir insan gibi anlıyorum pestenkerani kardeş. davan uğrunda mücadelen kutlu olsun. umarım başarılı olursun. ancak şu da benim inandığım bir gerçek ki fanatizm ve taraftarlık bitince ingiliz seyirciler gibi sadece pozisyon olunca "auv" diyen işin içine ruhunu katmadan maç seyreden taraftar kitlelerine dönüşeceğiz. bu da zaten gelişmiş bir seviyeye ulaşmış her medeniyetin ulaşacağı nokta. eninde sonunda bir gün o seviyeye erişeceğiz. raad ol yani pestenkerani kardeş zamanı var daha. ya sabır. o günler mi daha güzel olacak yoksa o günler gelince bu günleri mi özleyeceğiz ya da o günleri görecek kadar yaşayacak mıyız hepsini zaman gösterecek..

vatandaşlarının kaçak işçi olarak avrupaya giderken ülkemiz üzerinden gittiği ülke. genelde türkiyeye gelip bi yerlerde çalışır buradan zeytin hasat zamanı gelince yunanistana geçerler oradan ver elini avrupa. zeytinburnu'nda ki deri atölyeleri full afgan dolu. bi tanesiyle konuşmuştum dedikleri aynen şu şekilde; "kabilde en güzel caddelerden birinde marangoz dükkanım vardı benim, bana dediler çok para kazanacaksın dükkanımı her şeyimi sattım katırlar üzerinde iran üzerinden van'a geldik. van da bana sahte kimlik çıkarttılar, adım şahin baba adım kurban [ybkz]swh[/ybkz] oradan uçakla istanbula geldim. buradan yunanistana gideceğim"bir başkası afganistanda ingilizce öğretmeniyken kaçmış gelmiş.. bir başkası talibandan kaçmış.. oranın insanlarına yazık gerçekten..