fyodor mihayloviç dostoyevski

aynı çatı altındaki diğer yayın organı fotomaç gazetesi aracılığıyla yayınladığı haber.

işte bazı başlıklar

-yazıklar olsun
-yıldız diye anılan futbolcular...
-ufku dar teknik adamlar...
-kupa önemli değil diyecek kadar vizyonsuz yöneticiler...
-rakiplerini küçümseyen sorumsuz,vizyonsuz,ciddiyetsiz,laubali futbolcular yöneticiler antrönerler...
-milyonlarca futbolseverin kahrolması...
-takımların piyasa değeri...

http://www.sondakika.com/gazeteler/fotomac-gazetesi/

Radyo tiyatrosu adından da anlaşılacağı gibi görselliğin olmadığı, sadece sesli olarak oyunların oynandığı, arkadan gelen ses efektleriyle radyo yayını ile dinleyicisine tiyatro izliyormuş hissini yaratan, tiyatronun birebir canlı ortamı dışında etkili bir şekilde izlenebileceği iletişim platformu.
bir zamanlar trt radyo'da , daha sonra ntv ve tgrt fm'de belli saatler aralığında yayınlanırdı.
şimdilerde yakaladığınızda izlemenizi tavsiye ederim.
özellikle dostoyevski'nin 20 bölümlük eseri suç ve ceza gerçekten harika.

Hadi bir de link vereyim.
http://www.mbirgin.com/

aksine zorlanacağımızı düşündüğüm karşılaşma.
bu tür maçları nedense kolay geçemiyoruz son dönemlerde.
fakat lig maçı havasında çıkıp guruplara kalmamız gerektiğini düşünüyorum.

18 kişilik kadrosu bulunan, lig ve kupayı aynı anda nasıl götürebileceğini düşünen bir teknik direktöre sahip (bkz: engin ipekoğlu) fenerbahçe'yi türkiye kupası 4. tur müsabakasında eleyen 1933 yılında Fethiye'de kurulmuş olan futbol kulübü.
Lacivert-beyaz renklere sahip olan kulüp maçlarını Fethiye Şehir Stadı'nda oynamaktadır.
Stadın kapasitesi 2006 yılında 3,000'den 10,000'e çıkarılmıştır.

http://www.fethiyespor.com.tr/index.aspx

fyodor dostoyevski'nin ününü kazandığı ilk eseri.
kitabın türkçe çeviri adı: "insancıklar" gerçekten yerinde bir çeviri.
bunu kitabı okudukça daha iyi algılayabiliyorsunuz.
son derece sıradan kenar mahallelerde yaşayan insancıkların hikayesi çok yalın bir dille işlenmiş.
bir katip ile fakir bir kızın hikayesi. öyle ki yaşadıkları semtte sabaha komşularının yoksulluktan öldüğü haberiyle uyanabiliyorlar. ya da kendi yoksulluklarını unutup insanlıklarını unutmadıkları için yanındakilere yardım edebilecek kadar asil insanlar bu insancıklar.

insancıklar;

"neden bir insan palto için bu kadar aşağılıklara katlansın ki, ben düğmesiz paltomla biraz utanarak işe gitsem de asla onurum ve haysiyetimden dönmem. işyerinde herkes bana bakıyormuş,en ufak hareketlerinde beni yeriyormuş gibi hissediyorum. ama olsun meleğim, zaten onlar alay etmek,dedikodu yapmak için fırsat ararlar."

başlıca eserleri

(bkz: suç ve ceza)
(bkz: insancıklar)
(bkz: yer altı notları)
(bkz: karamazov kardeşler)
(bkz: kumarbaz cinliler)
(bkz: budala)
(bkz: yoksullar)
(bkz: ezilmiş ve aşağılanmışlar)
(bkz: çocuklar arasında)
(bkz: beyaz geceler)

olan rus yazar

sergen yalçın'ın gaziantepspor'un başına geçtikten sonra ki ilk ciddi sınavı.
tahminim beraberlik yönünde.