forzaquila

maç sonrasında özetinin; bazı oyunculardan verim alamadık olacağını düşündüğüm mücadele. "verim alınacak oyuncu mu kaldı lan?" dediğinizi duyar gibi oluyorum, sizin aklınız ermez. o verim alınacak.

bu arada yedek kulübesinde olacağım, gelenekselleşmiş 35. dakikada değiştirilen futbolcunun yerine gireceğim. büyük ihtimalle emre özkan'ı yedekleyeceğim sol bekte. hocaya dedim "hocam ben hiç bek oynamadım daha önce" diye, o da zaten kısık olan gözlerini daha da kısarak gülümsedi ve beni rahatlattı; "olm biz biliyoruz da mı oynuyoruz?" gözlerinin içi gülüyordu hocamın, görmesem de eminim.

bugün doğum günüdür, 2007 yılında ise doğum gününden iki gün sonra old trafford'u karıştırmış, muhteşem bir gole imza atmıştır;
https://twitter.com/FourFourTwoTR/status/326313331717701632

atletizm yarışmalarında izlemesi en zevkli branşlardan biridir. bilmiyorum yani ben çok severim gülle ve cirit yarışmalarını izlemeyi.

kadınlarda bir numara belaruslu nadezhda ostapchuk'tur, bu abla ne zaman izlesem yarışı birinci tamamlar, hatta 2012 londra olimpiyatlarına da damgasını vurmuştu ama doping yaptığı gerekçesiyle madalyaları elinden alındı. neden doping yaptın be abla?

http://292fc373eb1b8428f75b-7f75e5eb51943043279413a54aaa858a.r38.cf3.rackcdn.com/olympics2012_04_temp-1344929166-5029fd8e-620x348.jpg

ingiltere,ispanya ve almanya'da araştırmalar yapıp fenerbahçe'de denenmemiş bir sistemle başarıyı sağlamış kondisyonerdir kendisi. yurtdışında araştırma yapmayı geçtim, yabancı ligleri bile takip etmeyen, araştırmadan tek anladığı brezilya'da zaten herkes tarafından tanınan oyuncuları yerinde izlemek olan samet aybaba gibi birisiyle kimya olarak uyuşması imkansız.

bonus track: samet aybaba'nın brezilya seferi

ancak beşiktaş'ın son şampiyonluğunda büyük pay sahibi stefano marrone'nin şu an rizespor'da olduğunu belirtmek belki kafamızda bazı ampullerin yanmasına neden olabilir.

araştırmalarıma göre 2011'de icat edilmiş bir vasıta. neden araştırdın derseniz, iş icabı azizim, iş icabı...

sakatlanan oyuncuyu saha dışına çıkarmak için kullanılabilen bir vasıtaymış kendisi;
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/04/22/sedye-mi-motorlu-el-arabamiz-var/

trabzonspor'un 1994-95 sezonunda aston villa'yı eleyerek karşılaştığı lazio'nun bulduğu komik gol sonrası öztürk pekin'in kendini tutamayıp sarfettiği söz.

takımın ukraynalı kalecisi viktor tam bir slav genelleme tipidir. soğuk bakışlı, son derece sakin, eline silah ve koordinat versen gerekli operasyonu tek başına gerçekleştirebilecek bir kgb ajanı havası..her şey mevcut. işte bu viktor, abdullah'ın geri pasında önce laziolu forvete çalım atar, ardından topu bir başka lazio oyuncusunun ayağına gönderir. bu arada öztürk pekin telaş içindedir; "aman viktor, ne yaptın viktor, saçmaladın viktor...olur mu viktor? gol hediye etti viktor..."

http://www.youtube.com/watch?v=lcj_5uouFBk

trabzonspor 60. dakikaya kadr hiç de fena oynamadığı maçı 2-1 kaybedip ikinci maçta da aynı skoru alarak elenirken viktor da sonradan trabzonspor'dan ayrılacaktır. iddialara göre kalecinin eşi trabzon'da sıkça "nataşa" zannedilerek ahlaksız teklifler almaktadır ve viktor bu sefer saçmalamayarak kariyerini başka bir yerde devam ettirme kararı almıştır !

http://www.youtube.com/watch?v=jUeY2KIU4ik

http://1.bp.blogspot.com/-fYRtxxZ7ni8/TeEKaJlduYI/AAAAAAAABuc/40RvcbO8UTg/s1600/faruk_ozak_lazio.jpg

#260608

son haftalarda isteksizliği yüzünden okunan oyuncu. buradaki can alıcı nokta şu; kendisinin isteksizliği samet aybaba'dan mı kaynaklanıyor, yoksa beşiktaş'taki heyecanını mı kaybetti? buradaki misyonunu tamamladığını düşünüyorsa kim gelirse gelsin kendisinden verim almayı başaramaz, e bu haliyle de satılması en doğru karar olur. 6 ila 8 milyon euro arasında bir rakamla satılırsa ise iki oyuncuyla orta saha heyecan verici hale gelebilir; maksimum 8 milyon euro karşılığında transfer edilecek alper potuk ve bonservis bedeli bulunmayan samuel holmen.

böylece "oyunu iki yönlü oynama" konusunda oldukça maharetli bir orta sahamız olacak, tabi ki "necip-holmen-alper...kim yaratacak bunlar koşarken?" diyen olacaktır, kim olacak? takımın bundan sonraki ofansif lideri oğuzhan özyakup olacak. ozzy artık yedek kulübesine sığabilecek bir yetenek değil, yedeği olsa olsa muhammet olur. üstelik alper ve holmen'in tek yönlü olmadığını, sürekli ofansif katkı verdiğini belirtmek gerek. türk futbolunun mevkisindeki en iyilerinden birisi olan alper'in fenerbahçe tarafından da istendiği düşünülürse hızlı ve biraz da bonkör davranıp transferi bitirmek elzemdir.

ha, bir de tüm bunları geçersiz kılacak bir durum var ki o da fernandes'in takımda kalmak istemesi. işte o zaman biz de yerimize oturur, keyifle onu izlemeye devam ederiz.

ivanovic'i ısırdıktan sonra twitter'da mike tyson tarafından takibe alınmıştır.
beklendiği üzere liverpool fc kendisine para cezası vermiştir, kendisi ise bu paranın hillsborough mağduru aileler dayanışma fonuna aktarılmasını istemiş, yaptıkları için ivanovic'i telefonda arayarak özür dilediğini, affedildiği için de teşekkür ettiğini belirtmiştir.

kızamıyorsun da, çocuk gibi bir şey...

geçtiğimiz sezonu serie b ekiplerinden pescara'da geçirmiştir. burada zdenek zeman yönetiminde ve bir diğer yetenekli genç golcü ciro immobile ile müthiş uyum sağlayıp takımı serie a'ya taşımış, lavezzi'nin gidişiyle de napoli'de yer edinmiştir. kısaca serie a'nın yeni sinyorlarından...

(bkz: forzaquila)
ne yapar: öğrenci, yarı zamanlı yazar, çeviri yapar, halı saha maçlarınızı yorumlar, analiz yapar, hakkınızda scout raporu çıkarır. tabi maçta oynamak kaydıyla.
[ybkz]swh[/ybkz]

http://www.youtube.com/watch?v=orNHnJW-9LM

tiyatro karşıtı düşünür. "d'alembert'e mektup" adlı yazısında özet olarak tiyatronun halkı pasifize ettiğini,uyuşturduğunu söylemektedir. insanlar para vererek tiyatroya gelmekte, burada da zengin ve fakir ayrımı yapılmakta, kişilerin aktif rol almaları engellenmektedir. tabi tüm bunların toplumun ahlaken çürümesine neden olmaktadır.

kendisinin tiyatroya karşı olarak düşündüğü şeyse cumhuriyetçi festivallerdir. bu festivallerde herkes etkin rol alıp dans edecek, şarkı söyleyecek, nutuk atacaktır.
http://en.wikipedia.org/wiki/Letter_to_M._D'Alembert_on_Spectacles

her maç papatya falı açtıran adam. "kahraman,kötü adam,kahraman,kötü adam,kahraman..." kahraman!
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/04/21/attirdiyedirdiisirdiatti/

real madrid'in ultras sur tayfası tarafından köstebeklikle suçlanan kaleci
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/04/20/bernabeuda-sok-tezahuratlar/

--spoiler--
köpek casillas. defol git!
piç casillas, editörünün yanına git!
--spoiler--
gidici mi ne?

müthiş bir nickelodeon yapımı, 1998'de başlayıp 2000'lere damga vuran harika çizgi film. 2005'e kadar sürmüştür ama ben 1-2 sene öncesine kadar televizyonda rastladığımı bilirim.

yarısı kedi yarısı köpek olan tuhaf bir yaratık; kedi akıllı, sofistike ve kurnazdır, köpekse tam tersi. bir de bu dizinin diğer ögeleri vardır; catdog'a düşmanlık besleyen köpek çetesi, tavşan belediye başkanı, ikilinin dostu, sinir bozucu kurnaz fare gibi...

çocuklar için tasarlanmış bir çizgi film değil, metaforlarla dolu, gülmekten bir hal eden dizidir, jenerik müziği de harikadır;

http://www.youtube.com/watch?v=TA6MMC12uDQ

kenan ece ve mustafa üstündağ'ın kurduğu "çamurdan tiyatro"nun ilk oyunuymuş. oyuncular; kenan ece, mustafa üstündağ, didem balçın. norman lock'un house of correction adlı eserinin uyarlaması, üstelik çevirisini de kenan ece yapmış. çok ilginç, ben kendisinin tv dizilerinde yer aldığını bilmiyordum, zaten sonradan gördüğüm kadarıyla tvdeki halinden eser yok tiyatroda. yetenekli ve karizmatik birisiymiş. keşke oyuncular tiyatrodan yeterince para kazanabilse de ıvır zıvır dizilerde yer almasa, bunu hep dilemişimdir.

oyunun fragmanı;http://www.camurdantiyatro.com/

gerçekten çok ince göndermeler, sözler var oyunda. "modern düzene eleştirel bir tokat atılmış"[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]