forzaquila

beşiktaş'ın hiç de fena oynamadığı maç oldu.
şimdi arabanız hyundai accent ise onu bir porsche carrera gt ile kıyaslayamazsınız. beşiktaş'ın asıl gücünü city'e karşı değil schalke04, newcastle united, athletic bilbao,psv,anderlecht,marseille gibi takımlara karşı görebiliriz ancak. o açıdan enseyi karartmadan rakibin city olduğunu unutmadan analiz yapmakta yarar var.

maçı 9 yerli oyuncuyla oynadık, hilbert ve fernandes yabancılardan oynayan ikisiydi.

cenk: kötü değildi, ilk golde yapacağı bir şey yoktu, ikinci golde de çıkması gerekirdi ve çıktı, onun dışında ileri çıkışlarda zamanlaması iyiydi. klasik bir cenk performansı, iyidir iyi.

hilbert: standart hilbert performansı koydu ortaya, fena değildi, zaten hilbert sahadaysa elinden geleni yapacağından her zaman emin olabilirsiniz.

ibrahim toraman: normal bir performans.kondisyon yakalaması ve hızlanması lazım.

ersan: fizik olarak istenen seviyeye geldikçe bizi sevindirecektir, o da fena değildi.

uğur boral: sol bek oynadı, aslında sol açıkta kullanılabilecek bir oyuncu. işin hücum kısmında iyi. savunmada bazen hataları oldu.

veli: beni en çok şaşırtan belki de oydu. öncelikle sakal ve bıyık yakışmış, şekil olmuşsun veli, karizma katmış. böyle devam et. savunma yönünü elinden geldiğince oynadı, çok hırslı,istekli bir şeyler yapmaya çalışır haldeydi, hücumda ise çok güzel bir plasesi direkten döndü, o top girseydi harika olacaktı işte. bol bol şut atması gerek çünkü yay civarından çok fazla fırsat bulacak, buralardan goller bulması lazım artık.

fernandes: ben bu adama ne diyeyim? karayip korsanı stilindeki görüntüsünün dışında resmen izlerken keyif aldım. o kadar ince oynuyor ki, tek başına takımı 2 gömlek yukarı taşıyor. birçok kere city savunması kendisini faulle durdurdu. takıma pozisyon hazırladı, harikaydı. kafamdaki tek soru işareti kendisinin bu motive halini bir sezona yayıp yayamayacağı. kendisine ihtiyaç duyduğumuz anlarda da bu performansı göstermesi lazım.

olcay: kötü değildi, iyi diyebileceğimiz bir top tekniği var. tabi karşısındaki oyuncular kompany-toure-kolarov gibi oyuncular olunca net değerlendiremiyoruz ama orta sahada iyi bir alternatif olacak gibi.

necip: standart necip işte. bu dönemde hücum yönünü de geliştirmesi lazım.

mehmet akyüz: çok istekliydi, ikinci yarıda iyi bir pozisyon yarattı, uzaktan iyi şut çıkardı. ısrarla şans bulması taraftarıyım.

mustafa pektemek: takımda fernandes'le beraber heyecanlandıran tek oyuncu. top ayağına gelince çok iyi saklıyor, çalım atabiliyor, pozisyon yaratıyor. ilhan mansız'dan beri eksikliğini çektiğimiz yerli golcü olma ihtimali yüksek.

ilk on bir böyleydi. diğer oyuncular açıkçası pek de iz bırakamadılar. ha bir konu da city'nin gereksiz sert oyunuydu. şu maçı nefret ettiğim manchester united'la yapsak bu görüntüler yaşanmazdı. sürekli dirsekler, sert müdahaleler ekran başında isyan ettirdi. özellike genç oyuncu evans'ın hatalı bir hareketle fernandes'i biçmesinden sonra ferdi'nin 'çakacam tokadı ha' hareketi üzerine gerilerden koşup gelen kavga çıkaran kolarov nefretlikti. zaten tipinden belli tekin olmadığı, üstüne üstlük bulgar ve zamanında lazio'da oynamış bir oyuncu, iyice nefret ettim kendisinden.


samet aybaba maçtan sonra şimdiye kadar hep kondisyon çalıştıklarını bundan sonra işin teknik kısmına odaklanacaklarını söyledi, merakla bekliyoruz bakalım.

almeida, quaresma , simao , holosko gibi oyuncuların geleceği ne olacak, sahada ne verebilecekler bunları da şahsen merak ediyorum. yönetimin ucuz maliyetli transfer yapıp yapmayacağını da.

beşiktaş'ın oldukça iyi mücadele ettiği bir ilk yarı oldu. maalesef dediğimiz gibi oldu, 'biz 10 kere gelir atamayız adamlar tık atar' demiştik, sonuçta karşındaki adam agüero, döndü ve köşeye bıraktı. onun dışında fernandes'in müthiş oynadığı pozisyonlar yarattığı, pektemek'in etkili olduğu ve bu sene ilk on bir oyuncusu olması gerektiğini gösterdiği bir oyun vardı. uğur boral hiç fena değil özellikle ileri çıkışlarda. beşiktaş'ın sorunu fernandes ve pektemek dışında hücum üretkenliğine sahip olmaması. buna yönelik adımlar atılmalı.


maç sonunda bir analiz döşeyeceğiz bakalım.

beşiktaşın kırmızı, city'nin bordo formayla sahaya çıktığı maç.

şaka mısınız lan siz? bu renklerle maç mı olur?!1birbir!?

duyar duymaz 'vay amk' tepkisi vermeme neden olan transfer. kobenhavn formasıyla oldukça başarılı sezonlar geçirdikten ve senegal milli takımına girdikten sonra 'bu adamı niye kimse almıyor aq?' dedik dedik trabzonspor aldı. iyi forvettir, oldukça etkilidir ama bakalım danimarka liginden daha üstün bir lig olan türkiye liginde aynı performansı gösterebilecek mi, göreceğiz.

oyuncu transfer edemedi diye değil de basiretsizlikten öteye geçen acziyet ve beceriksizlik yüzünden yönetimi eleştirmesi normal taraftardır. siktir çekmemeli tabi, o kadar da değil. çünkü sen bonservisi olmayan bir adamı elini çabuk tutup alamıyorsan, euroleague bileti cebinde takıma sponsor bulamıyorsan iyi bir yönetim değilsindir. yd'ye bin kere tercih ederim o ayrı, iyi niyetli ama beceriksiz bir yönetim izlenimi veriyor yönetim. neden? çünkü levent erdoğan denilen adama yer verilip ibrahim altınsay gibi bir adamın harcanmasına göz yumuldu mesela. bir sorun bakalım kendinize;altınsay olsaydı bu takım mali külfete girmeden nokta atışı transferler yapar mıydı yapmaz mıydı?

ha taraftar da taraftarlık görevini yerine getirecek önce, sonra yönetime sallayacak.

beşiktaş taraftarıdır kesin.
adam bi haber duyuyor, 'aluko kim amınakoyim ya?' diyor. adam istiyor ki bir kanatta quaresma varsa diğer kanattaki adam da ondan aşağı kalmasın, o da nani falan olsun, hatta forvete neymar'ı alalım. adam ihtiraslı. la oğlum sen kayserispor'a gelmeden önce amrabat'ı tanıyor muydun? emenike'yi karabük'te parlamadan önce biliyor muydun? neden sen kendi yıldızını üretip parlatmayasın? neden emenike'yi karabük'te oynamadan önce almaya tenezzül etmiyorsun?
yok arkadaş,beşiktaş taraftarının böyle olmaması lazım, diğerlerine benzememesi lazım ama yd dönemi çok değiştirmiş takımı.

edit: tamam baboli haklısın. stopere nesta, orta sahaya michael carrick, sol kanada afellay, forvete de pedro rodriguez'i alalım. oldu mu?

(bkz: olum sana karı mı yok)
[ybkz]swh[/ybkz]

cnn international'da geçen altyazı sonucu aldığımız elim haber.

saat 19.30'da dsmart eurofutbol 82. kanaldan yayınlanacaktır.

http://galeri.uludagsozluk.com/r/fener-in-%C5%9Fampiyonlar-liginde-yar%C4%B1-finale-%C3%A7%C4%B1kmas%C4%B1-299659/

(bkz: iğrençsiniz ibneler)

edit: olayın fenerbahçe ile ilgisi değil de,bu kadar düşmenin, rezilliğin anlamı yok ya, zeka kırıntısı desen o da yok.

bu sene sinan erdem'deki maçlara gelmeden önce cüzdanımdaki bozuklukları harcamaya çalıştığım market. bitmedi lan o bozukluklar. çikolata alıyorum, su alıyorum, meyve suyu alıyorum, ı-ıh. para bitsin diye bi kilo da çarliston biber alacaktım az kalsın. seviyoruz.

büyük beşiktaşlı,güzel insan vedat okyar anısına hazırlanan introyla iç ısıtan yuva.

fenerbahçe taraftarı babamla ne zaman maça gitsem maçı izlediğim tribün. hayır bir de kimse bağırmadığı için güntekin onay-rıdvan dilmen sakinliğinde izliyoruz maçı, analiz falan yapıyoruz. zaten bu tribünde sevgilisiyle maça gelenler, fenerli, galatasaraylı eşi dostuyla gelenler falan yoğunlukta olur,en son gittiğimde 'senin ne işin var lan burada, git kadıköy'e' diyen arkadaşlarına 'seviyorum abi' demişti fenerli ve orta yaşlı bir adam. naif bir yer ama özellikle avrupa maçlarında deplasman tribünü hırtlık yaparsa bu tribündeki sessiz sakin insanlar sınır karakolu askeri görevi görüyor. tellere tırmanıp 'geçirdik mi' hareketi yapmalar, küfürle rakibi boğmalar falan, hep buradaki tribünün görevleri.

yıllaaar önce[ybkz]swh[/ybkz] boca juniors maçlarını hararetle takip ederken '7 numara kim la, olm adam akıp gidiyor resmen' muhabbeti sonucu keşfedebildiğim bir oyuncuydu, sonra arjantinli ve boca taraftarı bir kıza sordum '7 numarayı kim giyiyor' diye, 'pablo mouche' dedi, sırf 7 giyiyor diye sevdiğim adamı izledikçe büyülendim.
şimdi kayserispor satmasa kendine hiçbir fayda etmeyecek amrabat'ı 8.5 milyona galatasaray'a verip 3 milyona mouche'yi alıyor. aha işte transfer böyle yapılır. gelirse coşturur buraları.

iptal haberiyle üzen maç.
premier ligin en sempatik takımını beşiktaş'la aynı sahada izleyemeyeceğiz allah kahretsin.

neredeyse her gün sabahladığım için yer alabileceğim tayfa.

heyecanla izleyeceğim maç. büyük ihtimal 'hele hele' diye izleyeceğim. city nasıl bir kadroyla sahada olur tam tahayyül edemesem de genç oyuncuların şans bulmasını bekliyorum.

118-78 sona ermiştir.

an itibariyle dsmart smart spor kanalında hd olarak yayınlanmaktadır.
britanya'da bonsu abd'de deron williams ilk beş başladı. bonsu çok hareketli maşallah.

futbolda brezilya'nın tarihinde ilk kez olimpiyat altın madalyası kazanmak için hulk,neymar,ganso gibi oyuncularla katıldığı, britanya'nın giggs,bale,bellamy,chamberlain gibi oyuncuları götürdüğü, uruguay'ın cavani ve suarez'le oldukça ciddiye aldığı;

basketbolda abd'nin işi abarttığı olimpiyattır. çok zevkli olacak lan.