aha şuraya yazıyorum en fazla 3-5 yıl sonra bu yöneticilerin hepsi kaçıp gidecek. geriye yd dönemi sonrası beşiktaş'ın haline benzer bir kulüp kalacak. büyük bir kulüp de olmadıklarından götü toplamaları da pek olası değil. şimdilik "şımart bizi başkan" tadında takılan taraftarları o zaman başlarını çok vururlar taşlara.
kamu kurumlarında çalışan kişilerin özel sektöre oranla görece iş güvencesinin daha fazla olmasındandır. malum artık kıdem tazminatına da el attı hükümet, özel sektörde işten kovulursanız göt gibi ortada kalmanız muhtemeldir.
kötüdür.
hele ki tatili dinlenmekle değil de koşuşturmayla geçirmişsen daha da kötüdür. bir yanda aklın işlerinde kalmışken bir yanda da özel hayatındaki telaşelerle uğraşıp durursun tatil boyunca. sonucunda uykusuz,yorgun ve tüm vücudun ağrıyarak başlarsın ilk iş gününe.
hele ki tatili dinlenmekle değil de koşuşturmayla geçirmişsen daha da kötüdür. bir yanda aklın işlerinde kalmışken bir yanda da özel hayatındaki telaşelerle uğraşıp durursun tatil boyunca. sonucunda uykusuz,yorgun ve tüm vücudun ağrıyarak başlarsın ilk iş gününe.
1981 doğumlu kaleci. özellikle bir kaleci için en verimli dönemi olarak kabul edilebilir bence. bu sebeple kasımpaşaspor iyi bir iş başarmış kendisini transfer ederek. yanlış hatırlamıyorsam galatasaray'ı reddetmişti isaksson.
kasımpaşaspor'a imza atmasında kasımpaşanın vizyon ve hedeflerinden ziyade milyon eurolarının etkili olduğu kanaatindeyim.
kasımpaşaspor'a imza atmasında kasımpaşanın vizyon ve hedeflerinden ziyade milyon eurolarının etkili olduğu kanaatindeyim.
mayıs ayına göre 1 sıra gerileyerek 12. sırada yer almışız. entry sayımızda da ciddi bir düşüş meydana gelmiş. liglerin kapanması, sözlükteki düğün popülasyonu vb. sebepler sanırım bu düşüşün temel sebepleri. yine de haziran ayı entry sayımızı temmuz ayında geçeceğimize eminim.
http://www.sosyalmedyahaber.com/interaktif-sozlukler-haziran-2012-siralamasi/
http://www.sosyalmedyahaber.com/interaktif-sozlukler-haziran-2012-siralamasi/
hakkında verilen mahkeme kararı henüz kesinleşmedi. Temyiz incelemesinin sonuna kadar diğer tüm sanıklar gibi masum kabul edilmeye devam edecek.
Ortada karartılması muhtemel bir delil de kalmadığı için temyiz incelemesinin sonuna kadar tahliye edildi. Kararı onanırsa paşa paşa gidip kalan cezasını da yatacak.
Ortada karartılması muhtemel bir delil de kalmadığı için temyiz incelemesinin sonuna kadar tahliye edildi. Kararı onanırsa paşa paşa gidip kalan cezasını da yatacak.
##211367 nolu entrysi ile ilgili olarak;
http://galeri.uludagsozluk.com/35/%C3%B6nce-g%C3%BCld%C3%BCm-sonra-bast%C4%B1m-eksiyi_105127.jpg
http://galeri.uludagsozluk.com/35/%C3%B6nce-g%C3%BCld%C3%BCm-sonra-bast%C4%B1m-eksiyi_105127.jpg
ülkemiz insanlarının önemli bir kısmının cüneyt çakır'ı destekleyeceği müsabaka. kalabalık bir ortamda izlerseniz dikkat edin, adamlar "cüneyt çakır hata yaptı mı", "nasıl yönetiyor" diye gerilmekten maç izlemeyi unutuyorlar.
beşiktaş'ın 2012-2013 sezonu için kullanıp kullanmayacağı büyük olasılıkla akşam saatlerinde netleşecek. yalnız (g: şu=cdn.stargazete.com/dosya/621133-scale-650x1280.jpg) fotoyu kaynak gösterip biz istemezsek kesinlikle olmaz diyen gs'li arkadaşlara bir kaç lafım olacak.[ybkz]swh[/ybkz]
sizin kaynak gösterdiğiniz 8. madde "federasyonların faaliytelerine" diyor. beşiktaş bir spor kulübüdür, bu açıdan pek çok federasyona bağlıdır evet ama bir spor kulübünün faaliyetleri federasyon faaliyeti olarak nitelendirilemez. o sebeptendir ki bu maddeye dayanıp atara gidere meyletmeyin.
aynı protokolün başka bir maddesinde başka bir hüküm varsa onu bilemem. ama bu protokolün 8. maddesi beşiktaş'ın bu statta oynamasına engel değildir.
sizin kaynak gösterdiğiniz 8. madde "federasyonların faaliytelerine" diyor. beşiktaş bir spor kulübüdür, bu açıdan pek çok federasyona bağlıdır evet ama bir spor kulübünün faaliyetleri federasyon faaliyeti olarak nitelendirilemez. o sebeptendir ki bu maddeye dayanıp atara gidere meyletmeyin.
aynı protokolün başka bir maddesinde başka bir hüküm varsa onu bilemem. ama bu protokolün 8. maddesi beşiktaş'ın bu statta oynamasına engel değildir.
---------------alıntı---------------
apartman önlerinde otururlar baş köşelerde..
herifleri işte güçte karıların işi gücü dedikodu işte...
kimin kızı kaçmış kimin kızı dulmuş..
hatcayı kocası akşam dövmüş..
fatmanın kızına dünür gelmiş..
vermezlerse kaçarım demiş..
oğlanın işi yok boş gezermiş
---------------alıntı---------------
şeklinde devam eden sözleri olan, ankara pavyonları'nın en sevilen şarkılarından.
apartman önlerinde otururlar baş köşelerde..
herifleri işte güçte karıların işi gücü dedikodu işte...
kimin kızı kaçmış kimin kızı dulmuş..
hatcayı kocası akşam dövmüş..
fatmanın kızına dünür gelmiş..
vermezlerse kaçarım demiş..
oğlanın işi yok boş gezermiş
---------------alıntı---------------
şeklinde devam eden sözleri olan, ankara pavyonları'nın en sevilen şarkılarından.
---------------alıntı---------------
bal bal demekle -yani honey honey- ağız tatlanmaz
---------------alıntı---------------
bu lafı geçen sabah yatakta uyanmaya çalışırken duydum. gülerek yataktan düşerken haliyle uykumu da açmış oldu. kanımca kendisinin bana dokunan en büyük faydası şimdiye kadar.
bal bal demekle -yani honey honey- ağız tatlanmaz
---------------alıntı---------------
bu lafı geçen sabah yatakta uyanmaya çalışırken duydum. gülerek yataktan düşerken haliyle uykumu da açmış oldu. kanımca kendisinin bana dokunan en büyük faydası şimdiye kadar.
"till morning" sloganıyla hizmet veren kondom markası. ercüment çözer'in tercih ettiği markadır.
ikiye ayırmak lazım bu mekanları.
bir kısmı kalitesiz müziği olan, konsomasyon üzerinden iş yapan ve geçirebildiği kadar fiyat geçirmeye çalışan mekanlardır. bira bardakları viskiye batırılır, gelen kişinin kafayı bulmasına gayret edilir, kafayı bulduğu ölçüde de yolunur.
bir de ankara'nın ünlü sanatçılarının çıktığı mekanlar var. aynı konsomasyon durumu tabii buralarda da var ama buralara sadece müzik dinleyerek eğlenmek isteyen kişiler de gelir. efendi gibi 2 dubleni içip kalkarsan, ortalama bir alkollü mekanda ödeyeceğin parayı ödersin. ama konsomasyon olayına kesinlikle bulaşmamak lazım. zira bir içki 10 lira ise aynı içki "kadın içkisi" adı altında 50 liraya geçiriliyor.
bir kısmı kalitesiz müziği olan, konsomasyon üzerinden iş yapan ve geçirebildiği kadar fiyat geçirmeye çalışan mekanlardır. bira bardakları viskiye batırılır, gelen kişinin kafayı bulmasına gayret edilir, kafayı bulduğu ölçüde de yolunur.
bir de ankara'nın ünlü sanatçılarının çıktığı mekanlar var. aynı konsomasyon durumu tabii buralarda da var ama buralara sadece müzik dinleyerek eğlenmek isteyen kişiler de gelir. efendi gibi 2 dubleni içip kalkarsan, ortalama bir alkollü mekanda ödeyeceğin parayı ödersin. ama konsomasyon olayına kesinlikle bulaşmamak lazım. zira bir içki 10 lira ise aynı içki "kadın içkisi" adı altında 50 liraya geçiriliyor.
ilginç çıkışlar yapıyor bu ara. dün ak dediğine bugün kara; dün kara dediğine de bugün ak demekte beis görmüyor.
y.d. döneminde kulüp tarihimizin en kötü günlerini geçirdik. taraftar çıldırdı, tepki vermek istedi. fakat kendisi buna izin vermedi. bahanesi de vardı "biz taraftarız, bizim görevimiz destek olmak." bu bahaneyle taraftarları kandırmaya çalıştı kanmayanları da farklı yöntemlerle susturdu. aynı alen bugün ne diyor?
---------------alıntı---------------
"Teknik direktör seçimi konusunda medyada 'çarşı'ya mı sorulacak?' denildi. Sorulmaz, neden sorulsun? Yönetim bu konuda risk alır. Elde edilecek başarı onlarındır. Başarısızlıkta ise statlarda olaylar çıkar.
---------------alıntı---------------
stat konusunda anket yaptırdığını söylüyor ama bu ankete katılan 1 kişi bile bulunamadı henüz. yahu sen kulüp olarak bu kadar zor bir dönemden geçiyorsun, kombine satışlarını patlatman lazım, tribün gelirleri borcunu kapatman için en büyük desteğin olacak ama gidip "15 bin kişilik statta oynayalım" diyorsun. gs taraftarı bizi istemiyormuş, sanki kasımpaşa taraftarı kollarını açmış bizi bekliyor. o statta 90 dakika boyunca "beşiktaş ananı sikmeye geldik" tezahüratları duyduğum maçları daha unutmadım ben.
bir de feda tişörtü konusunda ufak bir şey söylemek istiyorum kendisine. zamanında demirören sikindirik, kalitesiz tişörtlere paint terk baskılar yaptırıp satarken sesin çıkmadı da bugün çok önemli bir amaca hizmet eden feda tişörtlerinin fiyatından niye yakınıyorsun? yd döneminde kartal yuvasında satılan kitaplarının bu suskunluğunla bir alakası olabilir mi mesela?
kendisi bu tribüne zamanında çok emek vermiştir, verdiği emeklere saygı duymak lazım. ama görüyoruz ki geçmiş geçmişte kalmış. kendisi artık optik başkan zamanındaki alen değil. bence artık beşiktaşla ilgili konuşmak yerine aleni retaurant ı ile ilgilenmeli. ne de olsa zamanında yurt dışından beşiktaş için gelen tv'lere bile orada röportaj verdi. bu kadar reklamdan sonra işleri iyi olsa gerek.
y.d. döneminde kulüp tarihimizin en kötü günlerini geçirdik. taraftar çıldırdı, tepki vermek istedi. fakat kendisi buna izin vermedi. bahanesi de vardı "biz taraftarız, bizim görevimiz destek olmak." bu bahaneyle taraftarları kandırmaya çalıştı kanmayanları da farklı yöntemlerle susturdu. aynı alen bugün ne diyor?
---------------alıntı---------------
"Teknik direktör seçimi konusunda medyada 'çarşı'ya mı sorulacak?' denildi. Sorulmaz, neden sorulsun? Yönetim bu konuda risk alır. Elde edilecek başarı onlarındır. Başarısızlıkta ise statlarda olaylar çıkar.
---------------alıntı---------------
stat konusunda anket yaptırdığını söylüyor ama bu ankete katılan 1 kişi bile bulunamadı henüz. yahu sen kulüp olarak bu kadar zor bir dönemden geçiyorsun, kombine satışlarını patlatman lazım, tribün gelirleri borcunu kapatman için en büyük desteğin olacak ama gidip "15 bin kişilik statta oynayalım" diyorsun. gs taraftarı bizi istemiyormuş, sanki kasımpaşa taraftarı kollarını açmış bizi bekliyor. o statta 90 dakika boyunca "beşiktaş ananı sikmeye geldik" tezahüratları duyduğum maçları daha unutmadım ben.
bir de feda tişörtü konusunda ufak bir şey söylemek istiyorum kendisine. zamanında demirören sikindirik, kalitesiz tişörtlere paint terk baskılar yaptırıp satarken sesin çıkmadı da bugün çok önemli bir amaca hizmet eden feda tişörtlerinin fiyatından niye yakınıyorsun? yd döneminde kartal yuvasında satılan kitaplarının bu suskunluğunla bir alakası olabilir mi mesela?
kendisi bu tribüne zamanında çok emek vermiştir, verdiği emeklere saygı duymak lazım. ama görüyoruz ki geçmiş geçmişte kalmış. kendisi artık optik başkan zamanındaki alen değil. bence artık beşiktaşla ilgili konuşmak yerine aleni retaurant ı ile ilgilenmeli. ne de olsa zamanında yurt dışından beşiktaş için gelen tv'lere bile orada röportaj verdi. bu kadar reklamdan sonra işleri iyi olsa gerek.
habere göre sven-göran eriksson ile sözleşme imzaladıktan sonra kendisinden vazgeçmişiz. ve bu sebeple eriksson 1 yıllık ücretini talep etmekteymiş.
yalan haber olduğunu umuyorum. tahminimce yönetimimiz bu kadar acemice bir işe girmez. ama yine de gün içerisinde bir yalanlama gelene kadar içimiz rahat etmez sanırım.
http://tr.eurosport.com/futbol/spor-toto-super-lig/2011-2012/goran-eriksson-besiktas_sto3325580/story.shtml
yalan haber olduğunu umuyorum. tahminimce yönetimimiz bu kadar acemice bir işe girmez. ama yine de gün içerisinde bir yalanlama gelene kadar içimiz rahat etmez sanırım.
http://tr.eurosport.com/futbol/spor-toto-super-lig/2011-2012/goran-eriksson-besiktas_sto3325580/story.shtml
(bkz: bordo klavyeliler)
son zamanlarda pek meşhur olan yaftalama metodu.
yönetime ya da samet aybaba'ya eleştiri getirirsen bir anda kendini ergen kategorisinde buluyorsun. algılamakta problem yaşayan arkadaşlar için gayet açık ve net yazayım, burada kimse "yönetim istifa etsin", ya da "samet aybaba istifa etsin" falan demiyor. ama bizim sizden farkımız şu ki, biz yapılanları sorgulayıp yanlış bulduklarımızı söylüyoruz. ne yapıyoruz peki eleştirirken "bence bu yapılan yanlış keşke şöyle olsaydı" diyoruz.
fakat bir kısım arkadaşlar özellikle samet aybaba konusunda avukatlığa soyunmuş durumda. en küçük bir eleştiride dahi hemen saldırıya geçip, yaftalamalara başlıyorlar. daha önce defalarca söyledim; fikret orman yönetimini ve samet aybaba'yı mevcut şartlar itibariyle destekliyorum. ama bunu yaparken kimsenin göt yalayıcısı olmam, kendi içimizde eleştirilerimi yaparım. olay renklilerle konuşmaya gelirse dışarıya karşı da kendilerini her şekilde savunurum. ama her zaman düşünürüm,sorgularım ve eleştiririm.
eleştirmemek ve desteklediği insanın söylemlerine/hareketlerine göre şekil almak pek yazmıyor bizim kitabımızda. bu sebeple ergen olacaksak olalım sorun da değil açıkçası.
yönetime ya da samet aybaba'ya eleştiri getirirsen bir anda kendini ergen kategorisinde buluyorsun. algılamakta problem yaşayan arkadaşlar için gayet açık ve net yazayım, burada kimse "yönetim istifa etsin", ya da "samet aybaba istifa etsin" falan demiyor. ama bizim sizden farkımız şu ki, biz yapılanları sorgulayıp yanlış bulduklarımızı söylüyoruz. ne yapıyoruz peki eleştirirken "bence bu yapılan yanlış keşke şöyle olsaydı" diyoruz.
fakat bir kısım arkadaşlar özellikle samet aybaba konusunda avukatlığa soyunmuş durumda. en küçük bir eleştiride dahi hemen saldırıya geçip, yaftalamalara başlıyorlar. daha önce defalarca söyledim; fikret orman yönetimini ve samet aybaba'yı mevcut şartlar itibariyle destekliyorum. ama bunu yaparken kimsenin göt yalayıcısı olmam, kendi içimizde eleştirilerimi yaparım. olay renklilerle konuşmaya gelirse dışarıya karşı da kendilerini her şekilde savunurum. ama her zaman düşünürüm,sorgularım ve eleştiririm.
eleştirmemek ve desteklediği insanın söylemlerine/hareketlerine göre şekil almak pek yazmıyor bizim kitabımızda. bu sebeple ergen olacaksak olalım sorun da değil açıkçası.
hüsranla sona erdiği farklı bir sürü kaynaktan teyit edilebilecek sefer. meraklısı varsa mesaj atsın onları da yollayayım. ama yok resmi sitede görmeden inanmam diyorsanız ona da yapacak bir şey yok.
bu kadar ayar verme sevdasına düşmeyelim.
peşin edit: brezilya'dan futbolcu alınmayacak gibi bir iddiam yok, hiç de olmadı. sadece "uygun fiyata genç ve yetenekli adam bulup getiremezsiniz" dedim hala da aynı şeyi söylüyorum.
bu kadar ayar verme sevdasına düşmeyelim.
peşin edit: brezilya'dan futbolcu alınmayacak gibi bir iddiam yok, hiç de olmadı. sadece "uygun fiyata genç ve yetenekli adam bulup getiremezsiniz" dedim hala da aynı şeyi söylüyorum.
http://www.kartalbakisi.com/futbol/olsson-ve-antonsson-ile-gorusmelere-baslandi-h11979.html
---------------alıntı---------------
brezilyalı menajerlerin beğenilen oyuncular için astronomik rakamlar istemesi nedeniyle latin amerika'ya soğuk bakan siyah-beyazlı kulüp, avrupa'da özellikle kuzey ülkelerinin oyuncularını takip edecek.
---------------alıntı---------------
ben söyleyince saçmalıyorsun diyenler, şimdi de samet aybaba'ya aynısını diyebilecek mi acaba?
---------------alıntı---------------
brezilyalı menajerlerin beğenilen oyuncular için astronomik rakamlar istemesi nedeniyle latin amerika'ya soğuk bakan siyah-beyazlı kulüp, avrupa'da özellikle kuzey ülkelerinin oyuncularını takip edecek.
---------------alıntı---------------
ben söyleyince saçmalıyorsun diyenler, şimdi de samet aybaba'ya aynısını diyebilecek mi acaba?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?