bir ertuğrul sağlam beyanatı.
beşiktaş kadar başına taş düşsün der susarım.
http://skorer.milliyet.com.tr/saglam-dan-alex-gondermesi-/fenerbahce-bursaspor/detay/1610240/default.htm
şamil tayyar'dan beklediğim yeni bir açıklama.
suriye ile rusya arasındaki farkları iyi analiz ettiğinden araya fazladan 2 saat koyuyor. böyle de realist bir tespit.
suriye ile rusya arasındaki farkları iyi analiz ettiğinden araya fazladan 2 saat koyuyor. böyle de realist bir tespit.
son dönemde rahatlıkla görülebilecek gerçeklik.
"globalleşen dünyada" şeklinde bir giriş yapıp kafa sikilebilir tabii ki bu konuda. fakat son avrupa şampiyonasındaki final maçında bile tribünlerin tam dolmaması zaten pek çok şeyi açıklıyor. hele bir de yapılması gündemde olan 5-6 farklı ülkede birden şampiyona organize etmek gibi bir durum olursa tribünler daha da boşalacaktır muhtemelen.
"globalleşen dünyada" şeklinde bir giriş yapıp kafa sikilebilir tabii ki bu konuda. fakat son avrupa şampiyonasındaki final maçında bile tribünlerin tam dolmaması zaten pek çok şeyi açıklıyor. hele bir de yapılması gündemde olan 5-6 farklı ülkede birden şampiyona organize etmek gibi bir durum olursa tribünler daha da boşalacaktır muhtemelen.
"18 yaşındaki çocuklar seçebiliyorsa niye seçilmiyor" düz mantığının sonucu. 18 yaşındaki çocuk büyük olasılıkla henüz eğitim hayatını tamamlamamış olacak, bunun dışında henüz "çocuk" olarak nitelendirilmekten dahi yeni çıkmış birinin ne kadar olgunca davranabileceğini tahmin edebiliriz sanırım. hoş bu olgunluk 60 yaşındaki vekillerde de yok ya neyse.
olayın bir diğer boyutu da 1 dönem vekillik yapan kimselerin emekli olabilmesi. yani düşünün ki 18 yaşında vekil olan çocuk 22 yaşında emekli olup, hiç bir şey yapmadan 10.000 lira maaş alacak devletten. bu "şanslı" çocuklar da elbet vekil ya da bakan çocukları olacaktır.
sonuçta bu düşünce kısa süre yasalaşacak, çünkü akp böyle istiyor. sonuçlarını yine her zamanki gibi bekleyip göreceğiz biz de.
olayın bir diğer boyutu da 1 dönem vekillik yapan kimselerin emekli olabilmesi. yani düşünün ki 18 yaşında vekil olan çocuk 22 yaşında emekli olup, hiç bir şey yapmadan 10.000 lira maaş alacak devletten. bu "şanslı" çocuklar da elbet vekil ya da bakan çocukları olacaktır.
sonuçta bu düşünce kısa süre yasalaşacak, çünkü akp böyle istiyor. sonuçlarını yine her zamanki gibi bekleyip göreceğiz biz de.
bazı şeyleri kısa ve öz açıklamaya çalışmak istiyorum. öncelikle belirteyim ki son dönemde sözlüğe yöneltilen eleştirilerin önemli bir kısmının haklılık payı var. söylenilenler ideal bir sözlükte olması gerekenler. fakat ideal sözlük nedir? ekşi sözlük, itü sözlük, uludağ sözlük, gs sözlük hangisi? bana sorarsan hiçbiri.
bazı şeyleri açıklarken ilk ve en büyük interaktif sözlük oluşumu olması sebebiyle örneklerimi ekşi sözlük üzerinden vermek istiyorum, talep eden olursa diğer sözlüklerde de benzer örneklemeleri araştırıp yaparım.
şimdi öncelikle deniliyor ki yazarlar arası samimiyet. evet doğrudur, bu çoğu zaman sözlüğe zarar verebiliyor. 3. kişilere bir şey ifade etmeyen başlık ve entryler sıkıcı bulunur çoğu zaman ki haklıdır da. peki o zaman bir de ekşi sözlüğe bakalım;
şu başlığı inceleyebiliriz mesela: whatever benle yemeğe çık ulan allahsız
yine deniliyor ki sözlükte gizemin olmaması sözlüğü olumsuz etkiler. bu benim şahsi olarak hiç katılmadığım bir görüş. zira isteyen yine anonim kalabiliyor. bu sözlükte hiç birimizin tanımadığı ama sırf sözlük yeteneğine güvenilerek mod yapılan yazarlar da oldu. ayrıca hani diyoruz ya bir kartal sözlük'üz diye. işte bizim farkımızda bu; elimizden geldiğince tribündeyiz,deplasmandayız ya da sosyal sorumluluk projelerindeyiz, şüphesiz ki bunları yüzümüzde maske ile yapmamız pek de hayatın olağan akışına uygun düşmüyor. yine aynı şekilde ekşiden örnek vermek gerekirse "sözlükçülerin x sayfaları", "sözlük yazarlarının y sayfaları" türevinden başlıklarda kimin ne kadar anonim kaldığını görebiliriz.
bunun dışında yazarların birbirine hakaret/küfür etmesi durumu benim bildiğim kadarıyla pek sık yaşanmasa da oldukça can sıkıcı bir konu evet. hepimiz beşiktaşlıysak birbirimize saygı duymak zorundayız. tartışmalara, farklı düşüncelere eyvallah ama saygı denilen şeyi kaybetmemeliyiz. bu konuda daha sıkı yaptırımlar uygulanırsa, eminim ki bu sorun ortadan kalkacaktır. yine ekşi'den örneklemek gerekirse, orada özelden ana avrat küfür etmek serbest, kimse de karışmıyor. bizde de böyle olsun demek değil bu yanlış anlama olmasın, sadece büyük olmuş sözlüklerle kıyaslama yapıyorum.
bunun dışındaki tüm eleştiriler yine nitekli entry sorunsalında düğümleniyor. ki bu konudan en çok muzdarip olan kişi yine ben olmuşumdur sanırım. ama ne yazık ki bu sorunu birden aşamıyoruz. 1 yıl öncesine oranla çok daha iyi yerde olmamız yine de bizi umutlu tutuyor.
şimdi gelelim sonuç kısmına, pek çoğumuz " e bize ne ekşi!den biz kartal sözlük'üz" diyecektir muhtemelen. ekşi sözlük ya da x sözlük değil benim derdim, sadece anlatmak istediğimi daha iyi anlatabilmek için kıyaslama yapıyorum. neyse sadede gelelim, diyeceğim şey şudur ki; bahsedilen şeyler her sözlükte olan konular. ve bunların önüne de geçilmiyor. troll başlıklarından, sol frame'e adını yazmak için harflerin altına entry kasanlardan bahsetmedim bile. peki nedir bunun çözümü? çözümü gayet basit. yine eleştiriler arasında yer alan nitelikli entry sorununu aşarsak sözlük çok daha iyi bir noktaya gelecektir. çünkü her yerde böyle, ni,telikli entry sayın diğer gereksiz entrylerden çoksa bu göze batmaz. ama azsa göze batar. niteliksiz entry olmayan bir sözlük ideal sözlük olarak kabul edilebilir, fakat pratikte bu imkansızdır.
o nedenle yapılması gereken şeyler, nitelikli entry girebilecek yazar sayısını arttırmak ve şahsi olarak entrylerimizi nicelik bakımından değil de nitelik bakımından arttırmaya gayret etmek olacak. eğer ki biz bunu yaparsak diğer entryler zaten göze batmayacak.
bazı şeyleri açıklarken ilk ve en büyük interaktif sözlük oluşumu olması sebebiyle örneklerimi ekşi sözlük üzerinden vermek istiyorum, talep eden olursa diğer sözlüklerde de benzer örneklemeleri araştırıp yaparım.
şimdi öncelikle deniliyor ki yazarlar arası samimiyet. evet doğrudur, bu çoğu zaman sözlüğe zarar verebiliyor. 3. kişilere bir şey ifade etmeyen başlık ve entryler sıkıcı bulunur çoğu zaman ki haklıdır da. peki o zaman bir de ekşi sözlüğe bakalım;
şu başlığı inceleyebiliriz mesela: whatever benle yemeğe çık ulan allahsız
yine deniliyor ki sözlükte gizemin olmaması sözlüğü olumsuz etkiler. bu benim şahsi olarak hiç katılmadığım bir görüş. zira isteyen yine anonim kalabiliyor. bu sözlükte hiç birimizin tanımadığı ama sırf sözlük yeteneğine güvenilerek mod yapılan yazarlar da oldu. ayrıca hani diyoruz ya bir kartal sözlük'üz diye. işte bizim farkımızda bu; elimizden geldiğince tribündeyiz,deplasmandayız ya da sosyal sorumluluk projelerindeyiz, şüphesiz ki bunları yüzümüzde maske ile yapmamız pek de hayatın olağan akışına uygun düşmüyor. yine aynı şekilde ekşiden örnek vermek gerekirse "sözlükçülerin x sayfaları", "sözlük yazarlarının y sayfaları" türevinden başlıklarda kimin ne kadar anonim kaldığını görebiliriz.
bunun dışında yazarların birbirine hakaret/küfür etmesi durumu benim bildiğim kadarıyla pek sık yaşanmasa da oldukça can sıkıcı bir konu evet. hepimiz beşiktaşlıysak birbirimize saygı duymak zorundayız. tartışmalara, farklı düşüncelere eyvallah ama saygı denilen şeyi kaybetmemeliyiz. bu konuda daha sıkı yaptırımlar uygulanırsa, eminim ki bu sorun ortadan kalkacaktır. yine ekşi'den örneklemek gerekirse, orada özelden ana avrat küfür etmek serbest, kimse de karışmıyor. bizde de böyle olsun demek değil bu yanlış anlama olmasın, sadece büyük olmuş sözlüklerle kıyaslama yapıyorum.
bunun dışındaki tüm eleştiriler yine nitekli entry sorunsalında düğümleniyor. ki bu konudan en çok muzdarip olan kişi yine ben olmuşumdur sanırım. ama ne yazık ki bu sorunu birden aşamıyoruz. 1 yıl öncesine oranla çok daha iyi yerde olmamız yine de bizi umutlu tutuyor.
şimdi gelelim sonuç kısmına, pek çoğumuz " e bize ne ekşi!den biz kartal sözlük'üz" diyecektir muhtemelen. ekşi sözlük ya da x sözlük değil benim derdim, sadece anlatmak istediğimi daha iyi anlatabilmek için kıyaslama yapıyorum. neyse sadede gelelim, diyeceğim şey şudur ki; bahsedilen şeyler her sözlükte olan konular. ve bunların önüne de geçilmiyor. troll başlıklarından, sol frame'e adını yazmak için harflerin altına entry kasanlardan bahsetmedim bile. peki nedir bunun çözümü? çözümü gayet basit. yine eleştiriler arasında yer alan nitelikli entry sorununu aşarsak sözlük çok daha iyi bir noktaya gelecektir. çünkü her yerde böyle, ni,telikli entry sayın diğer gereksiz entrylerden çoksa bu göze batmaz. ama azsa göze batar. niteliksiz entry olmayan bir sözlük ideal sözlük olarak kabul edilebilir, fakat pratikte bu imkansızdır.
o nedenle yapılması gereken şeyler, nitelikli entry girebilecek yazar sayısını arttırmak ve şahsi olarak entrylerimizi nicelik bakımından değil de nitelik bakımından arttırmaya gayret etmek olacak. eğer ki biz bunu yaparsak diğer entryler zaten göze batmayacak.
aziz yıldırım mahkemeye karşısına çıkana kadar devam eder.aziz yıldırım'ın ifadesinden sonra ise muhtemelen samet güzel'in istifası ile neticelenecektir.
(bkz: hayata dair iç burkan şeyler)
şüphesiz ki bacaktan bacağa farklılık gösterecektir.
misal şöyle bir bacak hiç çekici gelmedi bana.
www.tinyurl.com/8fpy64q
misal şöyle bir bacak hiç çekici gelmedi bana.
www.tinyurl.com/8fpy64q
serencebey dergisinin bu ayki manşeti.
http://www.kartalbakisi.com/gundem/hesap-sormayan-hesap-verir-h15404.html
http://www.kartalbakisi.com/gundem/hesap-sormayan-hesap-verir-h15404.html
disiplinsiz tavırları kimi zaman can sıkıcı oldu bizim için bu bir gerçek.
fakat bugün basın gündemine düşen "tatildeyim dönemem" söyleminde bana göre %100 haklıdır. adam sabah ülkesine gidecek ama biz öğleden sonra "gel la affettik gel" diyeceğiz.
yabancı bir ülkede çalıştığınızı izin sebebiyle geldiğiniz ülkenizden aynı gün geri çağırıldığınızı düşünün bir kere.
işte öyle bir şey.
fakat bugün basın gündemine düşen "tatildeyim dönemem" söyleminde bana göre %100 haklıdır. adam sabah ülkesine gidecek ama biz öğleden sonra "gel la affettik gel" diyeceğiz.
yabancı bir ülkede çalıştığınızı izin sebebiyle geldiğiniz ülkenizden aynı gün geri çağırıldığınızı düşünün bir kere.
işte öyle bir şey.
"bizim gomşumuz oluyo da" diye devam eden efsane video.
trajik bir olay nedeniyle çekilse de, gülmeden izlemek pek mümkün olmuyor.
http://tinyurl.com/8dx5auj
trajik bir olay nedeniyle çekilse de, gülmeden izlemek pek mümkün olmuyor.
http://tinyurl.com/8dx5auj
bazı arkadaşların fikirlerini buralarda görsek keşke.
başka başlıklar altında "bu yüzden sözlük büyümüyor işte" denilmesine eyvallah ama neyse o nedenler gelin madde madde hepsini yazın buraya, ne yapılması gerektiğini de yazın, hep birlikte daha da büyütelim burayı.
(bkz: dedeye sahip çıkalım)
başka başlıklar altında "bu yüzden sözlük büyümüyor işte" denilmesine eyvallah ama neyse o nedenler gelin madde madde hepsini yazın buraya, ne yapılması gerektiğini de yazın, hep birlikte daha da büyütelim burayı.
(bkz: dedeye sahip çıkalım)
dünden beri ortaya çıkan realite.
dün uzun zamandan sonra ilk kez 300 barajını geçmişiz. bugün de geçecek gibi duruyoruz, zira giydirmeler laf sokmalar, ima etmeler falan havada uçuşuyor.
maşallah diyorum sadece. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
dün uzun zamandan sonra ilk kez 300 barajını geçmişiz. bugün de geçecek gibi duruyoruz, zira giydirmeler laf sokmalar, ima etmeler falan havada uçuşuyor.
maşallah diyorum sadece. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
sözlükteki gergin havayı sonbaharın yarattığı kasvete bağlayan insan söylemi.
"ben dünya görmüş insanım" demek suretiyle ortaya çıkar kimi zaman.
eleştirilmesi son derece doğal olan sözlük. ama eleştirirken biraz insaf kırıntıları serpiştirin bari içine.
eski konuları tekrar karıştırmak istemiyorum, kapandı gitti zaten ama "buranın bir şeye benzemesi için" şeklinde başlayan bir eleştiriyi üslup bakımından sorunlu bulunca sözlüğü fazla ciddiye almış oluyormuşuz.
diyeceklerim bu kadar.
eski konuları tekrar karıştırmak istemiyorum, kapandı gitti zaten ama "buranın bir şeye benzemesi için" şeklinde başlayan bir eleştiriyi üslup bakımından sorunlu bulunca sözlüğü fazla ciddiye almış oluyormuşuz.
diyeceklerim bu kadar.
yol yorgunu adlı güzel bir albüme imza atan grup. ankara telwe'de çarşamba ve cumartesi geceleri sahne alıyorlar.
hitler tarafından coverlanmış güzide eser.
http://inciswf.com/gangstamhd.swf
http://inciswf.com/gangstamhd.swf
yapılan detaylı görüşmeler sonucunda mekan ayarlama konusunda semt bizim aşk bizim nikli yazarımıza yetki verilmiş. zirve düzenleme konusundaki başarısızlığını mekan ayarlama konusunda da göstermeyeceğini umuyoruz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?