milli takımlara olan ilginin azalması

fani madida
son dönemde rahatlıkla görülebilecek gerçeklik.

"globalleşen dünyada" şeklinde bir giriş yapıp kafa sikilebilir tabii ki bu konuda. fakat son avrupa şampiyonasındaki final maçında bile tribünlerin tam dolmaması zaten pek çok şeyi açıklıyor. hele bir de yapılması gündemde olan 5-6 farklı ülkede birden şampiyona organize etmek gibi bir durum olursa tribünler daha da boşalacaktır muhtemelen.
kaptan
milli duygulardan yoksun yönetimler, teknik adamlar, futbolcular yüzünden hala devam eden durum...
ampute milli takım maçları, a milli futbol takımı, hatta basket takımı maçlarından daha milli duygular içerisinde geçiyor...
kerami pestenkerani
globalleşen dünyada dolaşım yalnız kapitalde ve üretim araçlarında değil, sporcularda da olmuştur. iletişim araçlarının gelişmesiyle yeni pazarlara giren kapitalistler, ucuz emeğe çullanmış, işçi maliyetlerinin azalmasıyla rekabet için gerekli teknolojiyi satın alabilmişlerdir. daha çok üretmiş, daha kaliteli üretmiş ve katlanarak daha zengin olmuşlardır.

sirkülasyon bu yörüngede devam ederken çok büyük bir pazar olan futbol da bundan etkilenmiş ve bilhassa avrupa birliği ülkelerdeki serbest dolaşımla ülkelerin en iyi yerel futbolcuları dönemin en güçlü uluslararası kulüpleri tarafından kapılmaya başlanmıştır. eskiden olduğu gibi ulusal ligin en iyi topçuları ulusal takımda birleşerek taraftarın temaşayla izlediği, kendi sikletinde bir yıldızlar karmasını oluşturdukları ekonomik ve sosyal kültür artık yok. aklımıza gelen en büyük altı kulüp dünyanın en kabiliyetli elli futbolcusuna sahip. bu kulüpler, milli takımları silkeleyip atacak kadar güçlü ve dahası uyum içerisinde.

örneğin eskiden, işte bayern münih’ten meier, beckenbauer, breither, gerd müler, hoeness almanya milli takımına giriyorsa, bunlara werder bremen’den berti vogts, real madrid’ten netzer, köln’den overath, mönchengladbach’tan bonhof takviye ediliyordu. şimdi ise, hem bu oyuncuların hepsi bayern münih’te artı bunlara ek, atıyorum hollanda’dan rep’i, yugoslavya’dan katalinka’yı, italya’dan facchetti’yi alarak karabasan gibi bir takım hüviyetine kavuşmuş durumda. benzer durumdaki kulüp takımlarının ve her yıl peydahlanan bu leviathan takımlara diş geçirebilecek sürpriz takımın aralarındaki rekabet doğal olarak milli müsabakalardan daha fazla keyif veriyor izleyiciye. yazdıklarıma ek olarak futbolcunun her adımının takip edilebildiği teknolojik gelişmeler de çorbanın tuzudur.
forzanarchy
ortada bir milli takım olmamasıyla açıklanabilecek durumdur. mafyavari teknik direktör, pirim için götünü başını yırtıp milli takımı bırakıp giden kaptanlar daha ne olsun. defolup gidin şu piyasadan.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol