ülkemizde siyasi iktidara yakın olan kimselerin ceza almaması için kullanılan hukuki müessese. kimi zaman aşımıyla alması gereken cezadan kurtulurken kimisi de uzun tutukluluk süresiyle suçluluğu ispatlanmadan ceza çeker bu ülkede.
1980-88 yılları arasında ve 1993-94 sezonunda beşiktaş'ta kalecilik yapmış olan 1960 doğumlu eski futbolcu. şimdilerde beşiktaş a takımı kaleci antrenörü. görevini başarıyla yerine getiriyor bana göre. son derece de mütevazı bir kişiliği vardır.
mahkemenin takdiri ceza indirim sebebidir. bu indirim yapılırken kanuna göre failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi değerlendirmeler baz alınmalı. fakat ne yazık ki ülkemizde duruşmaya takım elbiseyle gelmek bu indirim için yeterli olabiliyor.
nazım hikmet'in en sevdiğim şiirlerinden biri. nazım hikmet bu şiiri bursa cezaevinde yatarken yazmıştır.
bir tanem!
son mektubunda:
"başım sızlıyor
yüreğim sersem!"
diyorsun.
"seni asarlarsa
seni kaybedersem;"
diyorsun;
"yaşayamam!"
yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlarda
ölüm acısı.
ölüm
bir ipte sallanan bir ölü.
bu ölüme bir türlü
razı olmuyor gönlüm.
fakat
emin ol ki sevgili;
zavallı bir çingenenin
kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
geçirecekse eğer
ipi boğazıma,
mavi gözlerimde korkuyu görmek için
boşuna bakacaklar
nâzım'a!
ben,
alaca karanlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarı kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim...
karım benim!
iyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
istendiğini idamımın,
daha dava ilk adımında
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
kellesini adamın.
haydi bunlara boş ver.
bunlar uzak bir ihtimal.
paran varsa eğer
bana fanila bir don al,
tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli
bir mahpusun karısı.
bir tanem!
son mektubunda:
"başım sızlıyor
yüreğim sersem!"
diyorsun.
"seni asarlarsa
seni kaybedersem;"
diyorsun;
"yaşayamam!"
yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlarda
ölüm acısı.
ölüm
bir ipte sallanan bir ölü.
bu ölüme bir türlü
razı olmuyor gönlüm.
fakat
emin ol ki sevgili;
zavallı bir çingenenin
kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
geçirecekse eğer
ipi boğazıma,
mavi gözlerimde korkuyu görmek için
boşuna bakacaklar
nâzım'a!
ben,
alaca karanlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarı kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim...
karım benim!
iyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
istendiğini idamımın,
daha dava ilk adımında
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
kellesini adamın.
haydi bunlara boş ver.
bunlar uzak bir ihtimal.
paran varsa eğer
bana fanila bir don al,
tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli
bir mahpusun karısı.
18 aralık 2011 fenerbahçe trabzonspor maçında fenerbahçeliler'in kişisel hırs ve kaprislerine alet etmekten çekinmediği merhum sanatçı.
renkli basını fena halde korkutmaya başlayan futbolcu.
http://www.sabah.com.tr/sabahspor/futbol/2011/12/19/fernandes-kavga-cikardi
http://www.sabah.com.tr/sabahspor/futbol/2011/12/19/fernandes-kavga-cikardi
bir örneğini şurada görmek mümkündür; ##165025
şahsen benim beklediğim ve düşündüğüm tarzda bir maç oldu. hele ki golü yedikten sonra beraberlik bile alabileceğimizi sanmıyordum. bunun takıma güvensizlikle falan alakası yok. bu takım yorgun arkadaşlar bu açık ve net. bahane falan da değil.
üstelik hücum gücünün temelini oluşturan simao-quaresma ve almeida üçlüsünden de yoksunsun. böylesi bir durumda alınan 1 puan benim için yeterli. 34 maçın 34ünü de kazanamıyoruz zaten. böyle yorgunlukların ve sakatlıkların tavan yaptığı dönemlerde alınan 1 puan önemlidir.
bu takım iyi yolda şimdi uzun bir süre avrupa maçımız da yok. biraz daha dinlenebildikten sonra ve sakatlar da takıma katıldıktan sonra gerçek beşiktaş'ı hep birlikte göreceğiz zaten.
üstelik hücum gücünün temelini oluşturan simao-quaresma ve almeida üçlüsünden de yoksunsun. böylesi bir durumda alınan 1 puan benim için yeterli. 34 maçın 34ünü de kazanamıyoruz zaten. böyle yorgunlukların ve sakatlıkların tavan yaptığı dönemlerde alınan 1 puan önemlidir.
bu takım iyi yolda şimdi uzun bir süre avrupa maçımız da yok. biraz daha dinlenebildikten sonra ve sakatlar da takıma katıldıktan sonra gerçek beşiktaş'ı hep birlikte göreceğiz zaten.
ilk 11'imiz şu şekilde açıklandı;
Rüştü-Hilbert-Sidnei-Egemen-ismail-Necip-Ernst-Fernandes-Veli-Holosko-Pektemek
Rüştü-Hilbert-Sidnei-Egemen-ismail-Necip-Ernst-Fernandes-Veli-Holosko-Pektemek
bir süre sonra alışkanlık yaratıyor bu durum. yaklaşık 4-5 yıldır çok gerekli olmadığı sürece telefonumu sessiz modda kullanıyorum. titreşim bile açmak rahatsız ediyor beni. hal böyle olunca telefondan çok çağrı cihazı görevi görüyor benim için.
bunu söyleyen adamlara kızıyorum, sonra dönüp bizim -bir kısım- taraftarımıza bakıp bu adamlara kızmaktan vazgeçiyorum. biz adamlara ezikbahçe,fenev,6s,cincon vb. şekilde hitaplar kullandığımız sürece onlar da bize bunları söylemekten gocunmazlar. maalesef bizim de onlardan farkımız kalmıyor.
sadece bugünün entryleri gösterilirken çalışan uygulama. dün butonunda ise sorun biraz daha farklı. şöyle ki;
dün butonuna tıklayıp dün yazılan başlıklara gittiğinizde, hem dün hem de bugün entry girilen başlıkları göremiyorsunuz. yani eğer bir başlığa bugün entry girilirse dün girilen entryler sıralamasından düşüyor o başlık. bu nedenle bugün entry girilen hiç bir başlık "dün girilen entryler" kısmında kalmıyor. üç noktaya tıkladığımızda da bugün girilen entrylere gittiği için ve dün butonunda bugün entry girilen başlık olmadığından uygulamanın çalışması mümkün değil. bunu düzeltmek için bugün entry girilen başlıkların bile "dün girilen entryler" kısmında kalması sağlanmalı.
dün butonuna tıklayıp dün yazılan başlıklara gittiğinizde, hem dün hem de bugün entry girilen başlıkları göremiyorsunuz. yani eğer bir başlığa bugün entry girilirse dün girilen entryler sıralamasından düşüyor o başlık. bu nedenle bugün entry girilen hiç bir başlık "dün girilen entryler" kısmında kalmıyor. üç noktaya tıkladığımızda da bugün girilen entrylere gittiği için ve dün butonunda bugün entry girilen başlık olmadığından uygulamanın çalışması mümkün değil. bunu düzeltmek için bugün entry girilen başlıkların bile "dün girilen entryler" kısmında kalması sağlanmalı.
çok elzem olmadığı sürece[ybkz]swh[/ybkz] yapılmaması gerken transfer türü. devre arasında kimse iyi verim aldığı oyuncusunu satmak istemez. bu nedenle ya normalinden çok daha fazla para sayarak iyi bir futbolcu alırsınız ya da alacağınız futbolcu formsuz ya da sorunludur. ayrıca sezon arası gelen oyuncunun takıma ne oranla uyum sağlayacağı belli olmadığı gibi takım içindeki dengeleri bozma olasılığı da vardır. bu nedenle ligin devre arasında transfer yapmak pek de mantıklı değildir bence.
pek fazla kimsenin bilmediği fakat oldukça kaliteli bir dizi. ilk bir kaç bölümden sonra ciddi anlamda sarıyor. şu an 4. sezonunun içinde.
çok önemli bir problem değildir bence. asıl sorun entry sayısı kasmak isteyen yazarlardır. okuyana hiç bir bilgi vermeyen formata uysun diye tanım şekline sokulmuş entryler asıl problem teşkil eden entrylerdir.
belki milyon kere söylenmiştir burada yazdıklarınız okuyanlara bilgi verme amaçlı olsun diye. yoksa elma başlığına "az önce yediğim meyve" yazmakla yazar olunmuyor.
belki milyon kere söylenmiştir burada yazdıklarınız okuyanlara bilgi verme amaçlı olsun diye. yoksa elma başlığına "az önce yediğim meyve" yazmakla yazar olunmuyor.
çok güzel soru önergesi cevaplar.
http://tinyurl.com/cf56e4o
http://tinyurl.com/cf56e4o
muhtemelen 3-5 tane kafası güzel andaval yüzünden eleştirilen taraftar grubu. zaten kimse bizim içimizde hiç gereksiz adam yok demiyordur herhalde. elinde baliyle sağdan soldan para toplayıp maça giren adamlar bile var ne yazık ki aramızda. e hal böyleyken tutup da bir anlık olarak sahaya atılan yabancı maddelerden bütün taraftarı sorumlu tutmak pek de mantıklı değil.
bu eylemler ancak yapan kişiyi bağlar. sırf bu sebeple beşiktaş taraftarını "gerizekalı" ilan etmek beşiktaş taraftarı ile ilgili kuyruk acısı olan 3-5 tane lavuğun hüsnü kuruntusudur.
evet bu adamları içimizden temizleyelim, olmaması için çabalayalım. sahaya yabancı madde atılmasın, kimse sahaya girmeye çalışmasın. ama tedavi için önce teşhisi doğru koyalım. taraftarın geneliyle ilgili eleştirilecek çok daha önemli mevzular varken bunlar üzerinden tüm taraftara yüklenmek pek de adil değil.
bu eylemler ancak yapan kişiyi bağlar. sırf bu sebeple beşiktaş taraftarını "gerizekalı" ilan etmek beşiktaş taraftarı ile ilgili kuyruk acısı olan 3-5 tane lavuğun hüsnü kuruntusudur.
evet bu adamları içimizden temizleyelim, olmaması için çabalayalım. sahaya yabancı madde atılmasın, kimse sahaya girmeye çalışmasın. ama tedavi için önce teşhisi doğru koyalım. taraftarın geneliyle ilgili eleştirilecek çok daha önemli mevzular varken bunlar üzerinden tüm taraftara yüklenmek pek de adil değil.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?