confessions

ederson

4. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 722
  2. takipçi 0
  3. puan 19611

nicolas lodeiro

ederson
beşiktaş'a transfer olacağı konuşulan uruguaylı futbolcu.

faydalı olur olmaz bir kenara, beşiktaş'ı hedeflerine götürecek bir isim mi yoksa ya tutarsa diye oynanan kumarlardan bir başkası mı, bunu sorgulamak gerekiyor bence. beşiktaş'ın en büyük eksikliği malum, oyun içinde devamlılığı olan, gerek asist gerek asist öncesi pas ve golleriyle fark yaratan lider ruhlu bir kreatif oyuncu. lodeiro potansiyeli olan fakat bu potansiyeli açığa çıkaramamış bir isim. ajax transferi sınırlı potansiyel olmadığına dair en büyük işaret. fakat yorumlarına güvendiğim birçok yazarca en büyük eksisinin yetersiz fizik gücü ve oyun içinde sağlayamadığı devamlılığı olduğu belirtiliyor. ligimizin sertliği, markaj seviyesi gibi konular herkesin malumu. ismi geçen aaron hunt'a göre sakatlık konusunda bahtsız olmaması ise ciddi bir artısı.

şayet beşiktaş'a transfer olursa beklentileri minimum seviyede tutmakta fayda var gibi görünüyor. zira vatandaşı tabare viduez kadar etkili olabilirse (2 gol-6 asist) ben kendi adıma mutlu olacağım.

manuel fernandes

ederson
hakkında düzenli olarak -her ne kadar aksini iddia etse de- art niyetli şekilde yıpratma propagandası uygulayan yaşça büyük insanları, netleşmemiş bir transfer ihtimalinden yola çıkarak yeniden harekete geçirmiş futbolcu.

vallahi fernandes az bile yapıyor böylesi zihniyetteki taraftara. yıllardır rakiplerinin gerisinde kalmış beşiktaş'ı, 90ların bayık romantizmiyle ileri götürebileceğini sanan, kadrosundaki her futbolcuyu itinayla değersizleştirmekte usta bir taraftar bu. yıldız futbolcuların derbide fark yaratması lazım deyip, ilhan mansız'ı ortaya koyunca şap gibi kalan taraftar bu. futbolcunun karakterini beğenmeyip, efsane olduğu bursaspor'u anında silip atan batalla'yı isteyen taraftar bu.

ağzından salyalar saçarak kin kusmaktan başka bir şey yapmayan, yapıcılıktan ziyade yıkıcılığı benimsemiş bir taraftar bu. allah'tan burası fazla bilindik bir platform değil, böylesi insanlar beşiktaş taraftarıyla kedinin fareyle oynadığı gibi oynardı zira.

kimler sıradan ilan edilmedi ki yıllar içinde? manchester united'a transfer olan ronny johnsen'den tut, brezilya milli takım oyuncuları kleberson ve ricardinho ve sayamadığım daha birçokları. bir edouard cisse vardı yakın tarihte bilmem hatırlar mısınız? oynadığı 1.5 yıl boyunca yetersiz, yumuşak addedilen bu adam, yanına ernst transfer olduğunda son yılların en harika ikilisini oluşturmuşlardı birlikte. yine manchester'da klasik kanat oyuncusu özellikleriyle dünyanın zirvesine çıkan beckham, real madrid gibi bu tarz bir kanat oyuncusu oynatmayan takımda eski günlerinden çok uzakta bir performans çizmişti. futbol aslında karmaşık gibi görünen, temelde basit bir spordur. bunun hepiniz farkındasınız elbette ama kin kusmak daha cazip geliyor şu yokluk günlerinde, haydi itiraf edin.

her neyse. bu başlık altında yazdıklarım büyük çoğunlukla fernandes hayranı gibi bir algı oluşturdu sizlerde ama inanın hiç alakası yok. kiminin yıldız futbolcu tanımı sergen-alex-batalla gibi yaratıcı isimlerdir, kiminin de alan hansen gibi gary mcallister gibi isimlerdir mesela.

son olarak, fernandes meselesinin bu raddeye gelmesi bütünüyle yönetim hatasıdır, kimse kusura bakmasın. yönetimin futbolculara yaklaşımı böylesine ultra-amatör seviyedeyken, böyle şeylerin yaşanması pekala çok doğal. yoksa diğer takımlarda da yığınla avrupa eskisi sorunlu futbolcu var -meraklısına, taraftar tarafından şişirilip göklere çıkarılan "balon" da fazlasıyla var- ama bu tarz problemleri yaşayan tek kulüp beşiktaş. ama niye diye soran bir allah'ın kulu yok?

hepimizin ortak payesi beşiktaş ama yaşça birçoklarımızdan büyük olan siz ve sizin gibiler taraftarı böylesine ötekileştirerek aralara nifak sokuyorsa, ortada payeden bahsetmenin bir anlamı kalmıyor. transfer anlamında işbilmez bir yönetimin ve büyük takım seviyesinde oyuncuları olmayan sıradan bir kadronun da etkisiyle, kadrodaki en yetenekli isimleri savunan insanlar direkt olarak yıldız futbolcu hayranı yeni nesil beşiktaş taraftarı olarak yaftalanıyor. neden?

şişirmeye doyamadığınız egolarınıza beşiktaş'ı meze yapmayı bırakın artık, şu haklı olma sevdasına kapılıp da zarar verdiğinizin, canımdam çok sevdiğim dediğiniz beşiktaş olduğunun farkına varın artık. koca koca adamlarsınız, yazık günah.

burak kardeş

ederson
psv eindhoven'ın genç takımında forma giyen 94 doğumlu genç yetenek.

kendisi aslen sağ bekte görev yapmakla birlikte, defansın her bölgesinde ve ön liberoda görev yapabiliyor. türkiye u17, u19, u20 ve u21 milli takımlarında yer almış ve sanıyorum fenerbahçe tarafından denenmek için kampa çağrılmış (geçen sene de çağrılmış) durumda şu sıralar.

mustafa saymak

ederson
hollanda'nın pec zwolle takımında forma giyen 93 doğumlu genç yetenek.

takımıyla bu sezon eredivisie'de 16 maçta forma giyip 3 gol 3 asistlik bir performans ortaya koymuş kendisi. mevki olarak 4-2-3-1'nin üçlüsünün her yerinde oynayabilen mustafa, hollanda ve türkiye alt yaş ligi takımlarında da forma giymiş durumda. scout ekibinin radarındadır umarım kendisi, ucundan kıyısından da olsa hollanda'dan geçmiş isimler faydalı oluyor zira.

(bkz: oğuzhan özyakup)
(bkz: atiba hutchinson)

6 ayda hoca değiştiren beşiktaş taraftarı

ederson
her takım muhabbetinde sevinmek için sevmedik diye ağlayan taraftarla -genellikle- aynı taraftardır.

şu sevinmek için sevmedik mottosu ne kadar zırvaysa ve koca beşiktaş'ı rakiplerinin gerisine çekmişse, bu karikatür konusu olabilecek kelle isteği de kulübün ilerlemesine en büyük engeldir.

mesele aslında iyiyle kötünün arasının olmaması. ya reyizsin, 20 kilo taşşağa sahipsin ya da hainsin, şerefsizsin gözlerde. ve bunun ölçüsünü tek belirleyen şey skor tabelası ne yazık ki. kimse kimseyi kandırmasın, gs taraftarı neyse, fener taraftarı neyse beşiktaş taraftarı da aynı boktur. bütün genellemeler gibi bu da yanlışsa, tüm gs taraftarını iyi güncü olarak yaftalamak da aynı ölçüde yanlış mesela. değil mi?

toraman siktir olup gitsin,
önder özen siktir olup gitsin,
bilic siktir olup gitsin,
fernandes siktir olup gitsin,
almeida siktir olup gitsin.

eee? başka?

ama fernandes'i hain ilan eden adam, efsane olduğu bursaspor'u sikinin keyfine malzeme yapan batalla'yı ister mesela?? tezat mı? tezat.

ne bitmez kininiz varmış be arkadaş, öeh be. abi madem bu kadar güveniyorsunuz kendinize, şu futbol bilginizi konuşturun da sahalara inin madem. bu mesleğin yaşı yok, vallahi söz en büyük takipçiniz olacağım.

jeremy mathieu

ederson
valencia cf formasını giyen, 83 doğumlu fransız merkez defans/sol bek.

boyu ve fiziği dolayısıyla son 2 yıldır iyiden iyiye merkez defansa kaydırıldı kendisi ama bek oyuncularının bücür ve süratlisinin makbul kabul edildiği türkiye şartlarında sanırım topçuluğu sorgulanacak bir futbolcu olurdu 1.90'lık boyuyla.

bir diğeri için;

(bkz: john arne riise)

dany nounkeu

ederson
beşiktaş'a olası transferi nereden bakarsan bak rezil kepazeliğe sebep olacak kamerunlu futbolcu.

galatasaray'dan gelecek olmasını falan geçtim, herşeyden önce beşiktaş'ın oyun anlayışına taban tabana zıt bir oyuncudur kendisi. misal schuster'in takımına ideal bir defans olabilirdi ama önceliği lescott'ı transfer etmek olan kulübün alternatifi kendisi olamaz, olmamalıdır da.

samuel holmen

ederson
adı süper futbolu über(!) ligimizde iki yönlü orta saha oynayabilen oyuncu sayısı bir elin parmaklarını geçmiyorken "sıradan" ilan edilebilmiş futbolcu. holmen dediğimiz adam; pres yapar, mücadele eder, takım oyununa uyumludur, ayağı iyi pas yapar, temposu yüksektir, fırsatını bulduğunda ceza sahasına girer golünü de yazar hatta.

(bkz: box to box midfielder)

şimdi böylesine saha içi meziyetleri fazlaca olan bir futbolcuyu sıradan ilan ederken çuvaldızı kendimize batırmak lazım bence biraz. hemen bakalım beşiktaş orta sahasında ilk devre boyunca kim neler yapmış?

+necip uysal (12 maç, 0 gol, 0 asist)
+veli kavlak (17 maç, 0 gol, 2 asist)
+atiba hutchinson (16 maç, 0 gol, 1 asist)
+manuel fernandes (16 maç, 1 gol, 8 asist)
+oğuzhan özyakup (14 maç, 3 gol, 4 asist)

5 futbolcunun totalde ulaştığı rakam: 4 gol, 15 asist.

peki holmen, belediye gibi webo'yu satarak düşmeyi haketmiş bir takımda neler yapmış geçen sene ona bakalım; 34 maçta 11 gol, 7 asist. bir evvelki sene 39 maçta, 7 gol, 5 asist. ondan da evvelki sene yine 39 maçta 7 gol, 5 asist.

şimdi ciddi ciddi soruyorum, kim neye göre sıradan? ya da sıradan futbolcu nedir ve kime denir? ya da herkes farklı beşiktaş'ı mı tutuyor da ben mi bilmiyorum?

not: fenerli futbolcu sempatizanı ilân edilmemek adına, şu entry'i de şuraya not düşelim;

#269766

teletext

ederson
bir nevi internet simülasyonu.

show tv'nin sms hizmetleriyle ile dolu saçma salak sayfaları vardı. maç skorları, puan durumu için ise trt dışındaki tek alternatif yanlış hatırlamıyorsam kanal d'nin sayfalarıydı. tuşlardın 171-172'yi bakardın keyfine.

sefa yılmaz

ederson
beşiktaş'a transferine çok olumlu yaklaştığım futbolcu.

escude'yi kabul edeceklerini sanmadığımdan (sözleşme sonu yakın + yaşı) holosko+bir miktar para bu defa gerçek olabilir gibime geliyor.

hakkındaki en güzel değerlendirmeyi ise cartalete'nin kurucusu mustafa demirtaş yazmış;

http://cartalete.blogspot.com/2013/08/siyah-7li-sefa-ylmaz.html

umarım başarıyla sonuçlanır bu transfer.

hugo almeida

ederson
fm diliyle target man tipi santrafor.

almeida'yı kafalarda doğru yere oturtmak için iki farklı target man tipinin olduğunu hatırlatmakta fayda var;

1- hücum rolü; üstün fiziğini, golcülük özellikleriyle birleştiren target man. bu durumda takım kendisine odaklı oynar, iyi orta yapan kanat oyuncuları ortalarla kendisini besler. gol koklama sezgisine ihtiyaç duyar bu tip oyuncu. örnek; mario jardel.

2- destek rolü; üstün fiziğini, daha çok çevresindeki içe kateden oyunculara; varsa false 9'a alan açmak ve top indirmek için kullanan target man. bu durumda kendisi takım odaklı oynar, yanındaki isimlere boşluklar açar (almeida neden çizgiye gelir mesela ve istisnasız neden hep sol çizgiye gelir?), ekstra olarak pres gücüne ihtiyaç duyar. örnek; hugo almeida

bu seneki takımın en büyük sorunlarından biri, olcay gibi içe kat ederek fark yaratan bir oyuncunun varlığında 2 numara gibi oynamak zorunda olan almeida'nın, töre gibi iki ayağını da kullanabilen ve daha çok pozisyona sokmayı seven bir oyuncuyla 1 numara gibi oynamak zorunda kalması aslında. hatırlayın, geçen sene almeida'yı sağlıklı tuttuğumuz ilk devre boyunca 9 gol ve 7 asistlik bir performans ortaya koymuştu kendisi. yeteneği herkesçe malum holosko'nun ve tekniği sınırlı olcay'ın verimliliklerinde payı çok büyüktü. hatırlayın, almeida'nın sakatlığıyla holosko'nun gol yollarındaki etkinliği dibi görmüştü ve şampiyonluktan uzaklaşmıştık bir anlamda.

bu seneki resimde almeida'nın rolü daha fazla ekstra içermesine rağmen, aynı geçen sene olduğu gibi yine gol krallığının zirvesinde kendisi. yani, yetenekleri ölçüsünde verimli olduğunu söylemek bu kadar zor olmamalı diye düşünüyorum.

ha kapımız daha iyisine açık mı? hemi de ardına kadar.

beşiktaş taraftarı

ederson
desteklemek ile körü körüne savunmayı zaman zaman karıştıran taraftar.

r10 konusunu aynı fernandes konusu gibi uzattıkça uzatan, yapılan her görüşmeyi basına servis eden, "umutluyuz" diye her gün beşiktaş sitelerine açıklama yapanlar yönetim değil miydi allasen?

ha bir de bu başarısız transfer hamlesinden sonra tepki gösterenleri yıldız meraklısı yeni nesil beşiktaş taraftarı olarak yaftalayanlar var, hakikaten ilginç. fikret orman ve yönetim ekibi finansal olarak iyi işler çıkarıyor evet ama ilk olarak seçim propagandası olarak öne sürdükleri bu "yıldız" konusunu bugünlere getirenler de kendilerinden başkası değil, hatırlatmakta fayda var.
9 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol