sözlükteki ilk haftasını doldurmak üzere olduğu şu günlerde, başlığa yazmış olan herkese hoşbulduk demiş yazar kişi.
ayrıca nickinin hikayesi şuradan gelir;
eski bir championship manager hastası olan yazar kişisi, o dönem honorato campos ederson isimli futbolcuyu 10bin euro gibi komik bir rakamla siyah beyazlı formayla tanıştırmış, 3 sezon sonra worldclass forward mertebesine getirmiş, 22 yaşına geldiğinde içinde buruk bir sevinçle 50 milyon euroya real madrid'e satmak durumunda kalmıştır.
sanırım oyunun maliyet-başarı, maliyet-performans, maliyet-kalite gibi yönlerden en iyi oyuncusu kendisiydi, halâ oynayan varsa selam olsun onlara.
(bkz: championship manager 2003-04)
sanıldığının aksine doğru parçalar birleştirildiğinde başarılı olabilecek sistemdir. unutulmamalıdır ki 100.yıl şampiyonluğunun mimarlarından lucescu, takıma oynattığı efsane futbolu o dönem dünya futbolunun terk ettiği 3-5-2 dizilişiyle oynatmıştır.
ayrıca basbayağı 4-4-2 diamond dizilişidir; aşağıdaki linkten de görülebileceği üzere;
http://www.lacelesteblog.com/wp-content/uploads/2009/10/4-4-2-Diamond-Standard-217x300.jpg
4-4-2'yi sadece beckham'ın sağda, giggs'in solda oynadığı manchester 4-4-2'si olarak görmemek gerekir diyerek entryi sonlandıralım.
ayrıca basbayağı 4-4-2 diamond dizilişidir; aşağıdaki linkten de görülebileceği üzere;
http://www.lacelesteblog.com/wp-content/uploads/2009/10/4-4-2-Diamond-Standard-217x300.jpg
4-4-2'yi sadece beckham'ın sağda, giggs'in solda oynadığı manchester 4-4-2'si olarak görmemek gerekir diyerek entryi sonlandıralım.
1942 yapımı casablanca filmindeki rick blaine rolüyle gönüllerimizde yer etmiş, hem çirkin hem karizmatik oyuncu.
içtiği viski eşliğinde eski sevgiliye ayar verdiği sahne efsanedir.
içtiği viski eşliğinde eski sevgiliye ayar verdiği sahne efsanedir.
esasen alt yapısının, a takıma verdiği üst düzey oyuncularla anılması gereken kulüplerdir.
şayet porto'nun yaptığı daha çok kârlı futbolcu ticaretidir.
şayet porto'nun yaptığı daha çok kârlı futbolcu ticaretidir.
uzak ilişkiyi bahane edip ayrıldıktan sonra, kendisiyle farklı şehirlerde yaşayan ortak arkadaşla beraber olması şeklinde örneklendirilebilecek sebepler kümesidir.
hayattan çalınan seneler de cabası.
hayattan çalınan seneler de cabası.
türkiye'de gaziantepspor ve çanakkale dardanelspor'da forma giyen 1967 doğumlu güney afrikalı eski stoper, yeni teknik direktör.
"bana pizivenk diyor" şeklinde de tanımlanabilecek eski futbolcu.
uygun parçalar birleştirildiği takdirde beşiktaş'ın pekala başarılı olabileceği dizilişle oynamasıdır efendim. şöyle ki;
* kaleye kaliteli bir yerli alabilirsek (aslen tercihim ospina ancak düşecek yabancı sınırlaması),
* sağ bek için dengeli bir yerli sağ-bek (yabancı sınırlaması nedeniyle hilbert'i feda ediyorum),
* sivok'un yanına güçlü, kademe bilgisi yüksek bir yerli defans (ömer toprak'ı çok isterdim ancak aykut demir daha mantıklı bir hedef),
* liderlik meziyetleri, sezgileri ve fiziği iyi durumda olan, üst düzey liglerde ve takımlarda oynamış tecrübeli defansif orta saha (tymoschuk ekonomik şartlar dahilinde mantıklı bir hedef),
* fernandes eskiden olduğu gibi box-to-box özelliklerini geri kazanmalı ve yanına samuel holmen alınmalı,
* oğuzhan sahip olduğu teknik özellikleri ve oyun görüşüyle ofansif orta saha pozisyonuna kaydırılmalı,
* forvette mustafa'nın yanına, fiziği üst düzey, hava toplarına hâkim, top saklama ve top sürme meziyetleri olan bir forvet (almeida da düşünülebilir, ancak kendisine güvenerek yola çıkılmayacağı açık).
sonuç olarak şöyle bir diziliş;
(onur veya tolga)
yerli sağ bek - sivok - aykut demir - ismail k.
tymoschuk
holmen - fernandes
oğuzhan
mustafa - carlton cole.
not: düşen yabancı sınırlaması dolayısıyla, ülke futbolunda yeteri kadar yetişmeyen üst düzey kanat oyuncusu yokluğunu düşünürsek kanatsız bir sistemde oynamak kulağa daha mantıklı geliyor.
kadromuzda ilk 11 seviyesinde tek kanat oyuncumuzun olcay olduğunu düşünürsek kulüp için de mantıklı bir yapılanma olabilir. 10 milyon euro+oyuncu satışlarından gelecek parayla şöyle bir takımın yaratılması hiç de zor değil. kaldı ki holmen, tymoschuk ve carlton cole'un bonservisi bulunmuyor.
başlığın orjinali için; (bkz: 4-4-2 diamond)
* kaleye kaliteli bir yerli alabilirsek (aslen tercihim ospina ancak düşecek yabancı sınırlaması),
* sağ bek için dengeli bir yerli sağ-bek (yabancı sınırlaması nedeniyle hilbert'i feda ediyorum),
* sivok'un yanına güçlü, kademe bilgisi yüksek bir yerli defans (ömer toprak'ı çok isterdim ancak aykut demir daha mantıklı bir hedef),
* liderlik meziyetleri, sezgileri ve fiziği iyi durumda olan, üst düzey liglerde ve takımlarda oynamış tecrübeli defansif orta saha (tymoschuk ekonomik şartlar dahilinde mantıklı bir hedef),
* fernandes eskiden olduğu gibi box-to-box özelliklerini geri kazanmalı ve yanına samuel holmen alınmalı,
* oğuzhan sahip olduğu teknik özellikleri ve oyun görüşüyle ofansif orta saha pozisyonuna kaydırılmalı,
* forvette mustafa'nın yanına, fiziği üst düzey, hava toplarına hâkim, top saklama ve top sürme meziyetleri olan bir forvet (almeida da düşünülebilir, ancak kendisine güvenerek yola çıkılmayacağı açık).
sonuç olarak şöyle bir diziliş;
(onur veya tolga)
yerli sağ bek - sivok - aykut demir - ismail k.
tymoschuk
holmen - fernandes
oğuzhan
mustafa - carlton cole.
not: düşen yabancı sınırlaması dolayısıyla, ülke futbolunda yeteri kadar yetişmeyen üst düzey kanat oyuncusu yokluğunu düşünürsek kanatsız bir sistemde oynamak kulağa daha mantıklı geliyor.
kadromuzda ilk 11 seviyesinde tek kanat oyuncumuzun olcay olduğunu düşünürsek kulüp için de mantıklı bir yapılanma olabilir. 10 milyon euro+oyuncu satışlarından gelecek parayla şöyle bir takımın yaratılması hiç de zor değil. kaldı ki holmen, tymoschuk ve carlton cole'un bonservisi bulunmuyor.
başlığın orjinali için; (bkz: 4-4-2 diamond)
uefa ligi'nde mücadele etmiş ancak sanıldığının aksine ne vaduz'u ne malmö'yü elemiş beşiktaş'tır.
öyle ki, vaduz'a son golü atan pancu'nun 1 numara giymesi ve formalardaki umbro ve cola turka ikilisinden bu durum çok rahat anlaşılabilir.
(bkz: 2005-2006 sezonu beşiktaş)
öyle ki, vaduz'a son golü atan pancu'nun 1 numara giymesi ve formalardaki umbro ve cola turka ikilisinden bu durum çok rahat anlaşılabilir.
(bkz: 2005-2006 sezonu beşiktaş)
takım yapısına uygun, doğru diziliş ve futbol anlayışı sağlandığında dönem dönem yaşanmamış sorundur.
denizli dönemindeki sivok-ferrari ve geçen sezonki sivok-egemen ikililerinin başarılı olduğu konusunda taraftarca hemfikiriz sanıyorum.
denizli dönemindeki sivok-ferrari ve geçen sezonki sivok-egemen ikililerinin başarılı olduğu konusunda taraftarca hemfikiriz sanıyorum.
kartalbakisi.com'un okur yorumlarından birinde kendisinin yeni teknik direktörümüz olduğu söylenen teknik adam.
aşağıdaki linkten görülebilir;
http://www.kartalbakisi.com/futbol/aybaba-ayriliyor-yeni-hoca-4-transferle-geliyor-h21891.html
sanal alemde bombacı çoktur tabi ama, ihtimal dahilinde bir seçimmiş gibi görünüyor.
kariyeri şöyleymiş;
http://www.transfermarkt.com.tr/tr/huub-stevens/leistung-saison/trainer_300.html
aşağıdaki linkten görülebilir;
http://www.kartalbakisi.com/futbol/aybaba-ayriliyor-yeni-hoca-4-transferle-geliyor-h21891.html
sanal alemde bombacı çoktur tabi ama, ihtimal dahilinde bir seçimmiş gibi görünüyor.
kariyeri şöyleymiş;
http://www.transfermarkt.com.tr/tr/huub-stevens/leistung-saison/trainer_300.html
nicedir kullanmak istemediğim fakat arkadaşlar-akrabalardan dolayı hesabımı kapatamadığım site.
adamlarla bildiğin facebook üzerinden haberleşiyoruz arkadaş.
(bkz: facebook'u msn gibi kullanmak)
adamlarla bildiğin facebook üzerinden haberleşiyoruz arkadaş.
(bkz: facebook'u msn gibi kullanmak)
doğru ve sabırlı bir planlama eşliğinde halledilemeyecek olmayan durumdur. tabi biraz da para.
(bkz: 4-4-2 diamond)
(bkz: 4-4-2 diamond)
"biri bok, diğeri kaka" şeklinde de tanımlayabileceğimiz ikili.
iki kulübün de temsil ettiği kesim, halkın aynı mal kesmi olmasından dolayı aralarında hiçbir fark yoktur, öylesine sidik yarıştırır durur bunlar.
beşiktaş bu yönüyle kendilerinden ayrılmış, sonuç olarak devletçe dışlanmıştır.
iki kulübün de temsil ettiği kesim, halkın aynı mal kesmi olmasından dolayı aralarında hiçbir fark yoktur, öylesine sidik yarıştırır durur bunlar.
beşiktaş bu yönüyle kendilerinden ayrılmış, sonuç olarak devletçe dışlanmıştır.
türk futbolu olarak, açık oyuncularından bek yaratma özelliğimizinden vazgeçemediğimiz sürece hallolmayacak sorun.
düşecek yabancı sınırlaması da iyice elimizi kolumuzu bağlamıştır bu konuda tabi.
düşecek yabancı sınırlaması da iyice elimizi kolumuzu bağlamıştır bu konuda tabi.
öyle bir sorundur ki, beşiktaş'ta en son izlediğim gerçek anlamda sağ bekin kim olduğunu çıkaramıyorum.
lucescu'nun 3-5-2 döneminden sonra kurulan kadrolara bakıyorum da cm efsanesi fatih sonkaya ve ön liberoda yıldızı parlayan serdar kurtuluş dışında birini göremiyorum.
öyle büyük bir sorundur işte.
lucescu'nun 3-5-2 döneminden sonra kurulan kadrolara bakıyorum da cm efsanesi fatih sonkaya ve ön liberoda yıldızı parlayan serdar kurtuluş dışında birini göremiyorum.
öyle büyük bir sorundur işte.
ilhan-pascal-ahmet üçlüsünün ardından başlayıp, bugünlere kadar çözülememiş sorundur.
bir tek carew vardı, yapılan onca transferden sorunu çözebilecek. o da maç seçiyordu ne yazık ki.
bir tek carew vardı, yapılan onca transferden sorunu çözebilecek. o da maç seçiyordu ne yazık ki.
uygun parçalar birleştirildiği takdirde beşiktaş'ın pekala başarılı olabileceği diziliş. efendim şöyle ki;
* kaleye kaliteli bir yerli alabilirsek (aslen tercihim ospina ancak düşecek yabancı sınırlaması),
* sağ bek için dengeli bir yerli sağ-bek (yabancı sınırlaması nedeniyle hilbert'i feda ediyorum),
* sivok'un yanına güçlü, kademe bilgisi yüksek bir yerli defans (ömer toprak'ı çok isterdim ancak aykut demir daha mantıklı bir hedef),
* liderlik meziyetleri, sezgileri ve fiziği iyi durumda olan, üst düzey liglerde ve takımlarda oynamış tecrübeli defansif orta saha (tymoschuk ekonomik şartlar dahilinde mantıklı bir hedef),
* fernandes eskiden olduğu gibi box-to-box özelliklerini geri kazanmalı ve yanına samuel holmen alınmalı,
* oğuzhan sahip olduğu teknik özellikleri ve oyun görüşüyle ofansif orta saha pozisyonuna kaydırılmalı,
* forvette mustafa'nın yanına, fiziği üst düzey, hava toplarına hâkim, top saklama ve top sürme meziyetleri olan bir forvet (almeida da düşünülebilir, ancak kendisine güvenerek yola çıkılmayacağı açık).
sonuç olarak şöyle bir diziliş;
(onur veya tolga)
yerli sağ bek - sivok - aykut demir - ismail k.
tymoschuk
holmen - fernandes
oğuzhan
mustafa - carlton cole.
not: düşen yabancı sınırlaması dolayısıyla, ülke futbolunda yeteri kadar yetişmeyen üst düzey kanat oyuncusu yokluğunu düşünürsek kanatsız bir sistemde oynamak kulağa daha mantıklı geliyor.
kadromuzda ilk 11 seviyesinde tek kanat oyuncumuzun olcay olduğunu düşünürsek kulüp için de mantıklı bir yapılanma olabilir. 10 milyon euro+oyuncu satışlarından gelecek parayla şöyle bir takımın yaratılması hiç de zor değil. kaldı ki holmen, tymoschuk ve carlton cole'un bonservisi bulunmuyor.
* kaleye kaliteli bir yerli alabilirsek (aslen tercihim ospina ancak düşecek yabancı sınırlaması),
* sağ bek için dengeli bir yerli sağ-bek (yabancı sınırlaması nedeniyle hilbert'i feda ediyorum),
* sivok'un yanına güçlü, kademe bilgisi yüksek bir yerli defans (ömer toprak'ı çok isterdim ancak aykut demir daha mantıklı bir hedef),
* liderlik meziyetleri, sezgileri ve fiziği iyi durumda olan, üst düzey liglerde ve takımlarda oynamış tecrübeli defansif orta saha (tymoschuk ekonomik şartlar dahilinde mantıklı bir hedef),
* fernandes eskiden olduğu gibi box-to-box özelliklerini geri kazanmalı ve yanına samuel holmen alınmalı,
* oğuzhan sahip olduğu teknik özellikleri ve oyun görüşüyle ofansif orta saha pozisyonuna kaydırılmalı,
* forvette mustafa'nın yanına, fiziği üst düzey, hava toplarına hâkim, top saklama ve top sürme meziyetleri olan bir forvet (almeida da düşünülebilir, ancak kendisine güvenerek yola çıkılmayacağı açık).
sonuç olarak şöyle bir diziliş;
(onur veya tolga)
yerli sağ bek - sivok - aykut demir - ismail k.
tymoschuk
holmen - fernandes
oğuzhan
mustafa - carlton cole.
not: düşen yabancı sınırlaması dolayısıyla, ülke futbolunda yeteri kadar yetişmeyen üst düzey kanat oyuncusu yokluğunu düşünürsek kanatsız bir sistemde oynamak kulağa daha mantıklı geliyor.
kadromuzda ilk 11 seviyesinde tek kanat oyuncumuzun olcay olduğunu düşünürsek kulüp için de mantıklı bir yapılanma olabilir. 10 milyon euro+oyuncu satışlarından gelecek parayla şöyle bir takımın yaratılması hiç de zor değil. kaldı ki holmen, tymoschuk ve carlton cole'un bonservisi bulunmuyor.
escude'nin daha süratli versiyonunu bulmamız halinde uzun yıllar defans ikilisi yaşamayacağımızı gösteren karşılaşma. (tabi defans çizgisini makul bir yerde kurduğumuzu varsayarak söylüyorum, önde kurulan savunma hattında ne escude, ne sivok yeterli kalacaktır)
erkan kaş'ın topun bizim hakimiyetimizde kalmadığı bir anlayışta etkisiz kalacağını gösteren karşılaşma olmuştur aynı zamanda. kendisi çok yetenekli ancak, topsuz oyunda ara ki bulasın. 4-3-3'ün kenar oyuncusu olmadığı açıkça ortada, eğer seneye topa hakim olacağımız bir 4-5-1 oynayacaksak parlayacaktır. elbette maç eksiği bariz var, ancak durum böyle. 4-3-3'de oynamak istiyorsa kendisi skorer yönünü ve sorumluluk alma yönünü geliştirmeli, kanattan toplu-topsuz içeri katetmeli.
not: şu an garip bir 4-5-1 oynuyoruz tabi, 4-3-3 değil. ancak topa hükmedemediğimiz ortada. kayserispor'un dengeli-total futbol anlayışına sahip olması da işimize geliyor şu an. süratli hücum etseler etkili olacaklar kuşkusuz.
erkan kaş'ın topun bizim hakimiyetimizde kalmadığı bir anlayışta etkisiz kalacağını gösteren karşılaşma olmuştur aynı zamanda. kendisi çok yetenekli ancak, topsuz oyunda ara ki bulasın. 4-3-3'ün kenar oyuncusu olmadığı açıkça ortada, eğer seneye topa hakim olacağımız bir 4-5-1 oynayacaksak parlayacaktır. elbette maç eksiği bariz var, ancak durum böyle. 4-3-3'de oynamak istiyorsa kendisi skorer yönünü ve sorumluluk alma yönünü geliştirmeli, kanattan toplu-topsuz içeri katetmeli.
not: şu an garip bir 4-5-1 oynuyoruz tabi, 4-3-3 değil. ancak topa hükmedemediğimiz ortada. kayserispor'un dengeli-total futbol anlayışına sahip olması da işimize geliyor şu an. süratli hücum etseler etkili olacaklar kuşkusuz.
türkiye gibi boğazına kadar boka batmış bir ülkede, endüstriyel futbol denen şey üzerinden rant sağlayan leşlerin ve aynı leşlerin çevirdirdiği futbol tiyatrosunda abdurrahman çelebi olmuş karaktersiz teknik direktörümsü.
daha ulusoy döneminden itibaren, ülkenin dinci-milliyetçi siyasal kanadındaki lobisiyle kollanmış, şımartılmış bir adamdır bu. tek olayı motivasyondur, teknik adamlık adına. zor zamanlarda kendisini ara ki bulasınız bir de tabi. puan kaybı yaşanan maçlardan sonra "bugun futbol konusmak istemiyorum çunku antepteki olaylar" vb. tarzında guzelce kıvırır ya da basın mesnuplarına "siz bunu çekin" gibisinden haysiyetsizce laflar edecek kadar alçalır bu. son 2 yılda sanki kulübün aylık çalışanıymış gibi sosyal medyaya fırlayan iyi güncü götlekler de savunur bu mahalle dayısını.
bugun her yerde karşılabileceğiniz, "asaletin bize yeterciler"in asalet sembolüdür ayrıca kendisi. öyle ya kokuşmuş asaletiyle ünlü ingiliz-fransız monarşilerinin aslan sembollü kraliyetleri için kendisinden daha iyi bir imparator olamazdı zaten.
terim gibi gram niteliğe, gram haysiyete sahip olmayan insanlar bu ülkede baş taşı edildikçe, bir sevda olan futbol aslında son konuşulacak şeylerden biri oluyor sözlük.
not: antep'teki olaylar elbette üzücü olaylardı fakat, onlarca maç günü yaşanan tatsız olaylardan sonra o akşam mı memleket meseleleri aklına gelmiş samimiyetsiz hırbonun? geçeceksin bunları fatoş.
daha ulusoy döneminden itibaren, ülkenin dinci-milliyetçi siyasal kanadındaki lobisiyle kollanmış, şımartılmış bir adamdır bu. tek olayı motivasyondur, teknik adamlık adına. zor zamanlarda kendisini ara ki bulasınız bir de tabi. puan kaybı yaşanan maçlardan sonra "bugun futbol konusmak istemiyorum çunku antepteki olaylar" vb. tarzında guzelce kıvırır ya da basın mesnuplarına "siz bunu çekin" gibisinden haysiyetsizce laflar edecek kadar alçalır bu. son 2 yılda sanki kulübün aylık çalışanıymış gibi sosyal medyaya fırlayan iyi güncü götlekler de savunur bu mahalle dayısını.
bugun her yerde karşılabileceğiniz, "asaletin bize yeterciler"in asalet sembolüdür ayrıca kendisi. öyle ya kokuşmuş asaletiyle ünlü ingiliz-fransız monarşilerinin aslan sembollü kraliyetleri için kendisinden daha iyi bir imparator olamazdı zaten.
terim gibi gram niteliğe, gram haysiyete sahip olmayan insanlar bu ülkede baş taşı edildikçe, bir sevda olan futbol aslında son konuşulacak şeylerden biri oluyor sözlük.
not: antep'teki olaylar elbette üzücü olaylardı fakat, onlarca maç günü yaşanan tatsız olaylardan sonra o akşam mı memleket meseleleri aklına gelmiş samimiyetsiz hırbonun? geçeceksin bunları fatoş.
hnk hajduk split takımında forma giyen, sezon sonu sözleşmesi bitecek 23 yaşındaki portekizli sol bek.
portekiz'in tüm alt yaş kategorilerinde forma giymiş olması dışında hakkında pek bir bilgiye sahip değilim. fm12'deki özellikleriyle dengeli bir bek görüntüsü çizmektedir.
orta yapma 14, hız ve hızlanma 14, azim 14, calışkanlık 14, kararlar 14, takım oyunu 15 dikkat çeken özellikleri.
portekiz'in tüm alt yaş kategorilerinde forma giymiş olması dışında hakkında pek bir bilgiye sahip değilim. fm12'deki özellikleriyle dengeli bir bek görüntüsü çizmektedir.
orta yapma 14, hız ve hızlanma 14, azim 14, calışkanlık 14, kararlar 14, takım oyunu 15 dikkat çeken özellikleri.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?