nirvana'nın bateristi, foo fighters'in kurucusu ve vokalisti çok yönlü müzik insanı.
müzisyenlik dışında oyunculuk ve yönetmenlikle de ilgilenmektedir.
(bkz: sound city)
kurt cobain'in ölümünün ardından nirvana bateristi dave grohl tarafından kurulmuş abd'li rock grubu.
dinlenebilitesi yok değil ama benim için mtv grubu olmaktan öteye geçemediler hiçbir zaman. belki hard rock'ın altın çocuklarını kayıplara karıştıran nirvana kökenli olmasından, belki de kendilerini ilk defa mtv ekranlarında dinlemiş olduğumdan. belki de tarzım değil, bu da olabilir bak.
dinlenebilitesi yok değil ama benim için mtv grubu olmaktan öteye geçemediler hiçbir zaman. belki hard rock'ın altın çocuklarını kayıplara karıştıran nirvana kökenli olmasından, belki de kendilerini ilk defa mtv ekranlarında dinlemiş olduğumdan. belki de tarzım değil, bu da olabilir bak.
rasputin, felicidad, ma baker gibi son derece bilindik şarkılara sahip, 70'li yılların sonlarına doğru zirve yapmış pop grubu.
en popüler şarkıları rasputin aşağıdaki linkten dinlenebilir;
http://www.youtube.com/watch?v=kvDMlk3kSYg
en popüler şarkıları rasputin aşağıdaki linkten dinlenebilir;
http://www.youtube.com/watch?v=kvDMlk3kSYg
sony playstation 2'den yanlış hatırlamıyorsam 2 yıl evvel piyasaya sürülmüş, tüm zamanların en iyi oyun konsollarından biri olarak kabul edilen efsanevi sega konsolu.
sega dreamcast'i piyasaya sürmekle geçmişteki hatalarından ders aldığını kanıtlamıştı adeta. başarısız, zamanının gerisinde kalan ve snes klonluğunun ötesine geçemeyen mega drive'lar ve saturn'un ardından dreamcast ile öylesine harika bir konsol yaratmıştı ki, dc sega'nın adeta kullanıcılarına verdiği bir veda busesi gibidir. nitekim, yaptığı yatırımların karşılığını alamayan ve oldukça zarara giren sega'nın çıkardığı son oyun konsolu dreamcast'tir.
dreamcast, 128 bitlik işlemcisi, online oyun desteği veren ilk konsol olması, 4 kişiye kadar verdiği multiplayer desteği, her biri altın değerindeki az ama öz sayıdaki oyunu ve şık tasarımıyla sahiplerinin asla unutamayacağı bir konsoldur. hakkında çokca bilinen bir rivayet odur ki, dc'de soul calibur oynamamış adam derhal ocak dışı edilirmiş.
sega dreamcast'i piyasaya sürmekle geçmişteki hatalarından ders aldığını kanıtlamıştı adeta. başarısız, zamanının gerisinde kalan ve snes klonluğunun ötesine geçemeyen mega drive'lar ve saturn'un ardından dreamcast ile öylesine harika bir konsol yaratmıştı ki, dc sega'nın adeta kullanıcılarına verdiği bir veda busesi gibidir. nitekim, yaptığı yatırımların karşılığını alamayan ve oldukça zarara giren sega'nın çıkardığı son oyun konsolu dreamcast'tir.
dreamcast, 128 bitlik işlemcisi, online oyun desteği veren ilk konsol olması, 4 kişiye kadar verdiği multiplayer desteği, her biri altın değerindeki az ama öz sayıdaki oyunu ve şık tasarımıyla sahiplerinin asla unutamayacağı bir konsoldur. hakkında çokca bilinen bir rivayet odur ki, dc'de soul calibur oynamamış adam derhal ocak dışı edilirmiş.
90'lı yıllarda sony playstation ile rekabet edemeyerek ezilmesini hiç umursamadığım harika nintendo konsolu.
isminin hikâyesi, içinde barındırdığı, dönemi için über sayılabilecek 64 bitlik bir işlemciye ve oyunlarının bulunduğu kartuşların 64mb'lik bir hafızaya sahip olmasından gelmekteydi. oldukça fantastik gamepad'leri bulunmaktaydı.
ps ile rekabet edememesinin en büyük nedenleri tahmin edebileceği üzere kullandığı kartuş medya teknolojisi ve konsolun teknik yapısı itibariyle oyun tasarlamanın oldukça zor olmasıdır şüphesiz. buna rağmen kendisi için üretilmiş legend of zelda ocarina of time ve super mario 64 gibi oyunlar tüm zamanlar en iyi oyunları arasında gösterilir ki, kesinlike çok çok haklı tespitlerdir.
(bkz: alamancı teyzenin faydaları)
isminin hikâyesi, içinde barındırdığı, dönemi için über sayılabilecek 64 bitlik bir işlemciye ve oyunlarının bulunduğu kartuşların 64mb'lik bir hafızaya sahip olmasından gelmekteydi. oldukça fantastik gamepad'leri bulunmaktaydı.
ps ile rekabet edememesinin en büyük nedenleri tahmin edebileceği üzere kullandığı kartuş medya teknolojisi ve konsolun teknik yapısı itibariyle oyun tasarlamanın oldukça zor olmasıdır şüphesiz. buna rağmen kendisi için üretilmiş legend of zelda ocarina of time ve super mario 64 gibi oyunlar tüm zamanlar en iyi oyunları arasında gösterilir ki, kesinlike çok çok haklı tespitlerdir.
(bkz: alamancı teyzenin faydaları)
los angeles clippers'ın 2000 nba draft'ında kendisini üçüncü sırada seçmek gibi bir rezil kepaziliğe imza attığı über atletik small forward.
az biraz olgunlaştığı ve kendini bulmaya başladığı portland trail blazers günlerinde yaşadığı sakatlık kendisini bitirmiştir. beş para etmez mental yönünün yanı sıra şutu da sıfır olan bir basketbolcuydu. silinip gitmesi süpriz olmadı haliyle.
az biraz olgunlaştığı ve kendini bulmaya başladığı portland trail blazers günlerinde yaşadığı sakatlık kendisini bitirmiştir. beş para etmez mental yönünün yanı sıra şutu da sıfır olan bir basketbolcuydu. silinip gitmesi süpriz olmadı haliyle.
bir dönem türk telekom takımında da forma giymiş, gençlik yıllarında sahip olduğu muazzam atletik yetenekleri, deliciliği ve smaçlarıyla akla gelen skorer shooting guard.
dunk resitali sunduğu bir video için;
http://www.youtube.com/watch?v=lF7h3VZ3ZFI
ayrıca çok ünlü bir triple-double olayı vardır kendisinin ki, hakkında hiç birşey yazmaya gerek duymadan aşağıdaki linke tıklamak yeterli olacaktır efenim:
http://www.youtube.com/watch?v=XDtGHHnA9ms
dunk resitali sunduğu bir video için;
http://www.youtube.com/watch?v=lF7h3VZ3ZFI
ayrıca çok ünlü bir triple-double olayı vardır kendisinin ki, hakkında hiç birşey yazmaya gerek duymadan aşağıdaki linke tıklamak yeterli olacaktır efenim:
http://www.youtube.com/watch?v=XDtGHHnA9ms
big afro modeli saçlarıyla ve basketbolun defansif kısmındaki yaptığı muazzam işlerle hatırlanacak, detroit pistons'un 2004 şampiyonluğundaki en büyük mimarlardan olan big ben lakaplı pistons efsanesi center.
kendisi 4 defa yılın savunma oyuncusu seçilmiş, 10.000 ribaund barajını aşan sayılı oyunculardan biri olmuş, bahsi geçen pistons yıllarında ribaundun yanı sıra blok ve top çalma konusunda çılgın atmış bir oyuncudur. yıllar süren pistons kariyerinin ardından chicago bulls'a, oradan da lebron'un yanına cleveland cavaliers'e geçmiş, ilerleyen yaşının ve değişen takım anlayışlarının etkisiyle gözden düşmüş ve 3 yıl sonra tekrar yuvasına dönmüştür.
sahip olduğu afro saç modeli aşağıdaki gibidir;
http://tinyurl.com/nhmv9ms
kendisi 4 defa yılın savunma oyuncusu seçilmiş, 10.000 ribaund barajını aşan sayılı oyunculardan biri olmuş, bahsi geçen pistons yıllarında ribaundun yanı sıra blok ve top çalma konusunda çılgın atmış bir oyuncudur. yıllar süren pistons kariyerinin ardından chicago bulls'a, oradan da lebron'un yanına cleveland cavaliers'e geçmiş, ilerleyen yaşının ve değişen takım anlayışlarının etkisiyle gözden düşmüş ve 3 yıl sonra tekrar yuvasına dönmüştür.
sahip olduğu afro saç modeli aşağıdaki gibidir;
http://tinyurl.com/nhmv9ms
yaşadığı kilo problemleriyle akıllarda yer etmiş emekli amerikan center.
nba kariyerinin son günlerini yaşadığı minnesota timberwolves'taki hali şöyle olan bir cengaverdir;
http://tinyurl.com/ogsqu2q
nba kariyerinin son günlerini yaşadığı minnesota timberwolves'taki hali şöyle olan bir cengaverdir;
http://tinyurl.com/ogsqu2q
vlade divac'lı, chris webber'li, peja stojakovic, mike bibby'li, hidayetli efsane kadrosuyla o dönem konferans finaline kadar uzanma başarısı gösterip lakers'in gazabına uğrayan sacremanto kings'in başında bulunmasıyla anımsayacağım head coach.
nba kariyerinde 1000 galibiyet gören sayılı head coach'lardan biridir.
nba kariyerinde 1000 galibiyet gören sayılı head coach'lardan biridir.
nba kariyerine kendisini draft eden philadelphia 76ers formasıyla başlamış, sonralarda dallas mavericks'a geçmiş olan 2.29 gibi hayvani bir boya sahip emekli alman center.
gerek oynadığı yıllarda, gerek şimdilerde nba'i şöyle bir kıyısından takip etmiş herkesin hatırlayacağı bir basketbolcudur kendisi. nedenini tahmin etmemek zor olsa gerek. tanrının boy verip gerisinin unuttuğu oyunculardan biriydi. ne skorer yönü vardı, ne yao'da gördüğümüz boyuna göre hızlı ayakları vardı, ne ribaund yeteneği vardı bu sırığın. uzun boyunun getirdiği mükemmel bir blok tehdidi olması, tek işe yarar noktasıydı. ne var ki kendisinin pota altında adeta beyaz bir kule olması, o dönemin çılgın dunkerlarının hedef tahtası hâline gelmesini sağlamıştı adeta. michael jordan'ın başrolünü oynadığı 96 yapımı space jam filminde de -burada söz sanatı vardır- boy göstermiştir.
(bkz: boy göstermek)
çok canı yandı, çok gururu rencide edildi, çok poster oldu çok;
http://www.youtube.com/watch?v=UEi-Wm0OFII
gerek oynadığı yıllarda, gerek şimdilerde nba'i şöyle bir kıyısından takip etmiş herkesin hatırlayacağı bir basketbolcudur kendisi. nedenini tahmin etmemek zor olsa gerek. tanrının boy verip gerisinin unuttuğu oyunculardan biriydi. ne skorer yönü vardı, ne yao'da gördüğümüz boyuna göre hızlı ayakları vardı, ne ribaund yeteneği vardı bu sırığın. uzun boyunun getirdiği mükemmel bir blok tehdidi olması, tek işe yarar noktasıydı. ne var ki kendisinin pota altında adeta beyaz bir kule olması, o dönemin çılgın dunkerlarının hedef tahtası hâline gelmesini sağlamıştı adeta. michael jordan'ın başrolünü oynadığı 96 yapımı space jam filminde de -burada söz sanatı vardır- boy göstermiştir.
(bkz: boy göstermek)
çok canı yandı, çok gururu rencide edildi, çok poster oldu çok;
http://www.youtube.com/watch?v=UEi-Wm0OFII
kısaca "joaquin" olarak bilinen, yıldızı o dönem kadrosunda marcos assuncao ve denilson gibi yetenekleri isimleri de bulunduran real betis takımında parlamış, şimdilerde fiorentina forması giyen 1981 doğumlu yetenekli right winger.
gençlik yıllarında dünyanın zirvesindeki yeteneklerden biri olacağı konusunda tüm otoritelerce hem fikir olunan oyunculardan biriydi. tekniği, sürati, top sürme ve adam eksiltme ve orta açma yeteneğiyle bir kanat oyuncusunun sahip olması gereken tüm özelliklere sahipti kendisi. ne var ki, real betis'te gereğinden fazla vakit geçirmesi top class seviyesinden uzaklaştırdı onu. 2006 yılında oldukça yüksek bir meblağ karşılığında valencia'ya transfer olduğunda iyi bir görüntü çizse de kendisini bir üst seviyeye atlatacak oyunu oynayamadı türlü. daha iyi takımlar ve daha iyi hocaların elinde o eşiği atlayabilecek bir oyuncu olduğuna inanmışımdır her zaman joaquin'in. şimdilerde 32 yaşına basmış bu championship manager efsanesi.
başrollerini clark gable ve vivien leigh'in paylaştığı 1939 yapımı bir victor fleming filmi.
arka planında amerikan iç savaşı'nın yer aldığı filmde, leigh scarlett rolüyle kıymet bilmez, küstah ve ihtiraslı bir kadını başarıyla canlandırırken, gable ise en zor dönemlerde dahi bir şekilde yolunu bulmayı başaran iş bitirici, çirkin karizmasına sahip bir adamı resmeder. savaşın anlamsızlığını, savaş halinin götürdüğü mülkiyet gibi en temel değerlerin kaybında insanlardaki değişimin şiddetini perdeye yansıtır yönetmen. oldukça uzun bir filmdir ancak sinema tarihinin mihenk taşlarından biridir. türkçeye rüzgar gibi geçti olarak çevrilmiştir.
arka planında amerikan iç savaşı'nın yer aldığı filmde, leigh scarlett rolüyle kıymet bilmez, küstah ve ihtiraslı bir kadını başarıyla canlandırırken, gable ise en zor dönemlerde dahi bir şekilde yolunu bulmayı başaran iş bitirici, çirkin karizmasına sahip bir adamı resmeder. savaşın anlamsızlığını, savaş halinin götürdüğü mülkiyet gibi en temel değerlerin kaybında insanlardaki değişimin şiddetini perdeye yansıtır yönetmen. oldukça uzun bir filmdir ancak sinema tarihinin mihenk taşlarından biridir. türkçeye rüzgar gibi geçti olarak çevrilmiştir.
garipsendiğine ya da ötekileştirdiğine şaşırdığım insandır. adam artık sosyoekonomik durumu neyse alır birasını, şarabını, viskisini işte neyi tercih ediyorsa. belki bir kış gecesi ısınmak için içer sadece içkisini, belki kitabını okurken arada yudumlayacağı hafif bir kokteyl aramıştır ondan içiyordur, eğer müzisyense belki müzik yaparken alkol gibi uyuşturucu gibi birşeye ihtiyaç duyuyordur ya da tüm bunları siktir et keyfinden içiyordur belki adam.
"alkol, sadece eğlencenin ve kederli günlerin dostudur" gibi bir algı oluşmuş insanlarda. garip.
"alkol, sadece eğlencenin ve kederli günlerin dostudur" gibi bir algı oluşmuş insanlarda. garip.
kariyerine rs futebol takımıyla başlamış, ardından juventude formasıyla bir müddet yardırdıktan sonra ogc nice ile avrupa semalarına yelken açmış, 2008 yazında 15 milyon euro karşılığında olympiqiue lyonnais'a transfer olmuş, şimdilerde ise ss lazio formasını terleten, entry sahibi yazarın username'ine ilham kaynağı olmuş brezilyalı hücum oyuncusu.
nice'dan lyon'a transfer olduğu dönem futbol otoriteleri tarafından genç yaşına da bakılarak bir sonraki adımının real, barca, milan gibi takımlar olacağı sıklıkla varsayılıyordu. ilk senesinde sıklıkla oynayan ederson fena bir performans orta koymamıştı aslına bakılırsa. ancak sonraki sezonlar lyon'un psikopat transfer politikalarının da etkisiyle yavaş yavaş gözden düşmeye başlamıştı. nihayetinde 2012/13 sezonu başında ss lazio tarafından bedelsiz transfer edildi. çizmede de henüz kendisini bulmuş değil ve böyle giderse ilerleyen yaşının da etkisiyle yavaş yavaş orta sıra takımlarının önemli oyuncusu olacak gibi duruyor.
bunun dışında özellikle cm 2003/04'te pek az bilinmesine rağmen oyunun mucize oyunculardan biriydi kendisi. 17 yaşında başladığı oyunda 10-20bin euro arası bir ücretle her takıma transfer edilebilip mükemmel bir gelişim göstererek 20 yaşında wonderkid, 22 yaşına ayak bastığı günlerde worldclass forward sıfatını alıyordu. yanına fiziği ve bitiriciliği sağlam bir oyuncuyla klasik 4-4-2 oynattığınız vakit 50 gol 50 asist gibi rakamları zorlanmadan bulabiliyordu. çoğu zaman az bilinmesine şaşırdığım isimlerden biridir, çünkü oyun açıldığında ham bir oyuncu görünümünde değildir promising tanımlı olmasına rağmen. öylesine albenisi yüksek, öylesine güzide bir futbolcudur ederson. ilaçtır ilaç.
not: oyuncunun açıkça ortadaki özel statüsünden dolayı entry'nin dozu kaçırılabilmiş olabilir. -burada swh var-
nice'dan lyon'a transfer olduğu dönem futbol otoriteleri tarafından genç yaşına da bakılarak bir sonraki adımının real, barca, milan gibi takımlar olacağı sıklıkla varsayılıyordu. ilk senesinde sıklıkla oynayan ederson fena bir performans orta koymamıştı aslına bakılırsa. ancak sonraki sezonlar lyon'un psikopat transfer politikalarının da etkisiyle yavaş yavaş gözden düşmeye başlamıştı. nihayetinde 2012/13 sezonu başında ss lazio tarafından bedelsiz transfer edildi. çizmede de henüz kendisini bulmuş değil ve böyle giderse ilerleyen yaşının da etkisiyle yavaş yavaş orta sıra takımlarının önemli oyuncusu olacak gibi duruyor.
bunun dışında özellikle cm 2003/04'te pek az bilinmesine rağmen oyunun mucize oyunculardan biriydi kendisi. 17 yaşında başladığı oyunda 10-20bin euro arası bir ücretle her takıma transfer edilebilip mükemmel bir gelişim göstererek 20 yaşında wonderkid, 22 yaşına ayak bastığı günlerde worldclass forward sıfatını alıyordu. yanına fiziği ve bitiriciliği sağlam bir oyuncuyla klasik 4-4-2 oynattığınız vakit 50 gol 50 asist gibi rakamları zorlanmadan bulabiliyordu. çoğu zaman az bilinmesine şaşırdığım isimlerden biridir, çünkü oyun açıldığında ham bir oyuncu görünümünde değildir promising tanımlı olmasına rağmen. öylesine albenisi yüksek, öylesine güzide bir futbolcudur ederson. ilaçtır ilaç.
not: oyuncunun açıkça ortadaki özel statüsünden dolayı entry'nin dozu kaçırılabilmiş olabilir. -burada swh var-
italyanların sıkıcı, sert ve defansif futbolunu bir kenara bırakarak, hücum futboluyla devrim yapmış, temelinde 3 hollandalı efsanenin bulunduğu ac milan ile başarıdan başarıya koşarak efsaneleşmiş 1946 doğumlu italyan futbol adamı.
(bkz: marco van basten)
(bkz: ruud gullit)
(bkz: frank rijkaard)
entry sahibi yazar kişinin (bkz: ederson) en sevdiği, kendisine idol olarak seçtiği futbol adamlarından biridir sacchi. zaten aynı yazar kişinin bir diğer hayranı olduğu isim jürgen klopp'unda en büyük hayranlarından olduğu bir isimdir. ayrıca kendisinin aktif teknik direktörlük yaptığı 90'lı yıllarda top koşturmuş birçok italyan oyuncunun da favori ismi yine kendisidir. bilinen örneklerden biri için;
(bkz: federico giunti)
babacan ve karizmatik bir adamdır. futbolun içinden gelmemesine rağmen, futbola çok büyük etki eden isimlerden biri olmuştur. ve evet, yine aynı yazar kişinin sacchi hayranlığını arttıran bir başka detay daha!
(bkz: marco van basten)
(bkz: ruud gullit)
(bkz: frank rijkaard)
entry sahibi yazar kişinin (bkz: ederson) en sevdiği, kendisine idol olarak seçtiği futbol adamlarından biridir sacchi. zaten aynı yazar kişinin bir diğer hayranı olduğu isim jürgen klopp'unda en büyük hayranlarından olduğu bir isimdir. ayrıca kendisinin aktif teknik direktörlük yaptığı 90'lı yıllarda top koşturmuş birçok italyan oyuncunun da favori ismi yine kendisidir. bilinen örneklerden biri için;
(bkz: federico giunti)
babacan ve karizmatik bir adamdır. futbolun içinden gelmemesine rağmen, futbola çok büyük etki eden isimlerden biri olmuştur. ve evet, yine aynı yazar kişinin sacchi hayranlığını arttıran bir başka detay daha!
2010/11 sezonu sonu itibariyle aktif futbol hayatına nokta koymuş, beşiktaşlıların genellikle ahmet-pascal ikilisinin coştuğu 3-0'lık efsane barcelona maçı ile hatırlayacağı teknik mi teknik ispanyol orta saha oyuncusu.
barça'dan ayrılarak ss lazio'ya transfer olması iyi giden kariyerini baltalamış, 1-2 sene sonra döndüğü la liga'da rcd espanyol formasıyla yıllarca hizmet vermiştir. pas kabiliyeti ve tekniği yüksek bir oyuncudur kendisi.
barça'dan ayrılarak ss lazio'ya transfer olması iyi giden kariyerini baltalamış, 1-2 sene sonra döndüğü la liga'da rcd espanyol formasıyla yıllarca hizmet vermiştir. pas kabiliyeti ve tekniği yüksek bir oyuncudur kendisi.
bir dönem real madrid'de de forma giymiş, ancak şans bulamayıp gönderildikten sonra kariyeri tepetaklak düşüşe geçmiş uruguaylı forvet oyuncusu.
uruguay milli takımı ile forma giydiği 26 maçta 6 golü bulunmakta, yine aynı uruguay milli takımı'yla birlikte 2002 dünya kupasına giden kadroda yer almıştır. cm 2003/04'ün başında bedavaya transfer edilebilen orta karar bir forvetti kendisi.
uruguay milli takımı ile forma giydiği 26 maçta 6 golü bulunmakta, yine aynı uruguay milli takımı'yla birlikte 2002 dünya kupasına giden kadroda yer almıştır. cm 2003/04'ün başında bedavaya transfer edilebilen orta karar bir forvetti kendisi.
cm 2003/04'te kolombiya takımlarından birinden 4-5 milyon euro'ya transfer edilebilen, oynadıkça açılan, açıldıkça çılgın atan kolombiyalı ofansif orta saha futbolcusu.
bir de bunun ekürisi olan explosive striker jairo castillo'yu renklerinize bağladınız mı bilgisayarın karşısına kurulup hacamat olan rakip defansları izlemenin tadına varabilirdiniz rahatlıkla.
bir de bunun ekürisi olan explosive striker jairo castillo'yu renklerinize bağladınız mı bilgisayarın karşısına kurulup hacamat olan rakip defansları izlemenin tadına varabilirdiniz rahatlıkla.
cm 2003/04'te kişiliğinde yazan sağlıklı ifadesiyle aklımda yer etmiş danimarka ligi'nın adını anımsayamadığım orta sıra takımlarından birinde forma giyen gurbetçi futbolcu.
mevkisinin orta saha olmasının dışında kendisi hakkında hatırladığım başka bir bilgi yokken, kendisini ne transfer etmişliğim ne de oynatmışlığım vardır efenim.
mevkisinin orta saha olmasının dışında kendisi hakkında hatırladığım başka bir bilgi yokken, kendisini ne transfer etmişliğim ne de oynatmışlığım vardır efenim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?