deniztarafindakikale

kalmasını istediğim ama bonservis ödenmemesini de istediğim kara yılan.

"sen parayı fener'e yatırırsın, beşiktaş gelir koyar, göt olursun !" demek istediğim firma.

serhat ve muratcan'dan sıfır katkıya rağmen bütçe olarak 6 katımız olan bir takımı, özellikle adında (vurgula: ülker) olan bir takımı pompalamak güzeldi gerçekten. orada olduğum için çok mutluyum.

bahçeli'nin bursa mitingindeki "vur de vuralım, öl de ölelim" sloganına "bekleyin, onun da zamanı gelecek" şeklinde karşılık vermesini SAVCILARA ISMARLAMIŞTIR.

ama kendisi tv'de bölücülerin EYALET İSTEMİNİ şirin göstermek için "osmanlı zamanında lazistan, kürdistan vardı" diyerek HALKI BÖLÜCÜLÜĞE sevk etmiştir. acaba kendisini de SAVCILARA ISMARLAMIŞMIDIR ?

geçen gün tv'de bölücübaşının ev hapsi söylentisi ile ilgili "yok öyle birşey, mümkün değil" gibisinden laflar geveledi. ama itimat etmemekte fayda var, çünkü 3-4 ay önce ki OSLO BOMBASI ile ilgili de "pkk ile görüşen şerefsizdir, namussuzdur" demiş ve sonrasında şahsı ve partisinin kontrolündeki DEVLET, davul zurnayla teröristlerle ülkemizi pay eder hale gelmişlerdir.

eğer bir aksilik olmazsa, orada olmayı planlıyorum.

içim cız etti izlerken +18 bile az gelir bu görüntülere. tez zamanda sağlığına kavuşur inşallah.

çok sevdiğim, her gördüğümde duygulanmama sebep olan (vurgula: efsane kaptanımız)!

sivassipor seyircisi ne gördü ki istifasını istiyor anlamak mümkün değil ! gerçi kendileri şampiyonluğa oynadıkları sezon bile, kendi şampiyon olmalarından ziyade rakibin şampiyon olamamasıyla daha ilgili olduklarından şampiyon olamamışlardı zaten. o kadar iyi seyircidir yani kendileri.

sivas ordu maçının özetlerini izledim ve harika bir maçı kaçırdığımı anladım. sen hala bu hoca için istifa diyorsan maça gelme kardeşim. otur kahvede okey taşlarını karıştırırken memleketi kurtar daha güzel.

dün maçı izlerken rakipteki yabancılara baktım, bir de bizimkilere. carney, goluboviç ve jordon bizde olsaydı şimdi her şey farklı olmaz mıydı ?

ben ikisinin bir arada oynayacağını ama bunu ikili forvet değilde yine 3'lü ileri ucun sağ ve merkezini paylaşacaklarını düşünüyorum.

solda olcay merkezde almeida sağda formsuz filip yerine niang gibi

umarım fernandes ve necip kart görüp cezalı duruma düşmezler. zira haftaya bursa maçımız var. ve artık kazanalım be arkadaş. hemde iyi futbolla kazanalım. ikinci yarı başladı, başlayalı bir güzel maç izleyemedik hala. ilk yarıdaki takımımız nerede ?

mamadou niang hugo almeida ikilisi görmeden yapabileceğim yorum "Türkiye'nin şu an en iyi forvet hattı" özellikle sow harika bir oyuncu. hem karakter olarak, hem oyun olarak çok iyi adam.

son günlerde bazı yerlerde samet aybaba'nın "sözleşmesinin uzatılmasına gerek yok" dediği iddia edilen genç yeteneğimiz. umarım haber yalandır !

şuan kullandığım paco rabanne one million, bundan sonra kullanacağım ysl la nuit de l'homme

baba adamdır ! onursal başkanlık payesi gibi devasa bir mevki ve makam bile büyük gönlünü tarif etmek için yeterli değil. bu kadar saygı, sevgi görüp, bu kadar alçak gönüllü kalabilmeyi başaran insan sayısı kaçtır ki hayatta ? bulunduğu bir ortama işim dolayısıyla geç kalarak intikal ettiğimde, beni hiç tanımamasına rağmen ayağa kalkarak karşılaması, masada yer olmamasını fark ederek oturduğu yere davet etmesi inanılacak şeyler değildi benim için.

"ahmet dursun, seba gitsin"cilerden biri olduğumu, affını istediğimi, bugün ölsem gözüm arkada kalmasın diye elini öpmek istediğimi söylediğimde espriyle konuyu değiştirmeye çalışıp, rencide olmamam için elinden geleni yaptığını görünce gözlerimde biriken damlalar usulca süzüldü yanağımdan aşağı. biraz şakayla, biraz zoraki elini öptüm ve boynuna sarılabildim.

dünya gözüyle bunu gerçekleştirdiğim için çok mutluyum. ölsem, gözüm arkada kalmaz artık. hayattaki en büyük pişmanlığımdı ve affa erebildim nihayet.

Allah uzun ömürler versin, sağlıkla, mutlulukla inşallah.

babam neyse, babamın yarısı da Süleyman Seba'dır benim için.

bir tek dileğim var, euroleague'in eften püften bir sebeple de olsa takımımızı ligden elemesi. bu kadar azap yeter de artar bile.

yani yorumumdan kapalı'yı yada orayı bugüne dek layıkıyla doldurmuş, çınlatmış kişileri sevmediğim fikri uyanmasın kimsede. kim özlemiyor ki eskiyi? hatırlarım 100. yıldaki göztepe maçını. kafam trilyon, elimde sigara kapalının en üstündeki voltada çömelmiş dev ekrandan siyah beyaz görüntüleri izliyorum. fonda en duygusalından (vurgula: beşiktaşım sen çok yaşa) melodisi, gözlerim buğulu buğulu, damlalar gözümden düşmemek için savaş veriyor adeta. ne günlerdi...

yine bir trabzon maçı bilirim meşalelerle kapalıyı alev topuna çevirdiğimiz, unutulmaz. şimdi ki bebelerin desibel desibel diye sanal alemi yıktıkları fener maçı, kendi sesimizden kulaklarımın çınlaması. yazarken bile tüylerim ürperdi.

muhteşemdi ama orayı muhteşem kılan direkleri, tribünleri yada çatısı değil aslının aynısı (vurgula: muhteşem beşiktaş taraftarı)'ydı. başkalaşmayan, ötekileşmeyen (vurgula: büyük beşiktaş taraftarı). eğer onlar yaşıyorsa yine eskisi gibi olabilir herşey.

kartal sözlük yazar karşılama komitesine hassasiyetime hassasiyetle karşılık verip tanımlamayı düzelttikleri için teşekkür ediyorum

ben başkanın açıklamalarına katılıyorum. eğer oraya gitmeyenler, 10 TL'nin hesabını yapıyorlarsa kusura bakmasınlar.

hayırlısı olsun. umarım BEŞİKTAŞ'ımıza faydalı olur. daha doğrusu umarım bu a.ş. işi hayırlısıyla gerçekleşir ve bayülken başarılı olur.