deniztarafindakikale

(bkz: ahmet ümit) (bkz: kukla)

1 aydır kendisinden haber alınamayan yazar.

kimsenin başına gelmemesini dilediğim durumdur.

babam ( evlerden ırak "kanser" hastası ) defalarca ameliyat oldu, 3 senedir iyiydi ama tekrar nüksetti lanet hastalık. şimdi en kritik ameliyatını olmak zorunda.

insanın boğazı düğümleniyor. herşey aklından geçmeye başlıyor. olumlu, olumsuz her sonucu düşünüyorsun.

sonra babanla geçirdiğin acı, tatlı nice hatıralar aklına geliyor yavaş yavaş, ağlamaklı oluyorsun ama işyerinde olduğundan ağlayamıyorsun da. içmek hatta içkinin içinde boğulup bu acı ve belirsiz anları yaşamamak için ölmek bile istiyorsun.

ne diyebilirim ki ?

Allah kimseyi sevdikleriyle sınamasın.

söyle buldun mu aradığın aşkı

dün akşam 20:00 karaköy-kadıköy vapurunda gitar-keman ve harika bir sese sahip kızıl saçlı solist kızımızdan dinledim ve harika gitti açıkcası.

soğuk-rüzgar ve boğazın eşsiz manzarasında süperdi.

(bkz: fakirlere link)

yine bir basket farkla yenildiğimiz müsabaka.

yazar kadrosuna katıldığım site.

dilerim şahsım, sitemiz ve camiamız adına hayırlı olur.

http://www.kartalbakisi.com/gundem/olaylardan-cezalardan-etkinlenme-h25333.html

karaktersiz insanlar topluluğu.

burak, melo gibi isimleri tanrıymışcasına seviyor ve sahipleniyorsan...

takımın kepaze olduğunda saklanıp, nispeten iyi bir netice aldığında "sözde" sevdalı olduğun renklere bürünüyorsan galatasaray taraftarısın demektir.

olympiacos maçı ve son transfer perkins'le birlikte heyecan verici olacağını düşündüğüm takım.

araba gerçek bir ihtiyaçsa eğer, tüm şartlar ele alındığında ( akaryakıt pahalılığı, trafik, bozuk yollar ve tabii ki maddi gelir, gider ) karşımıza çıkan arabadır.

hayal kurmanın da bir haddi, hududu ve adabı olmalı değil mi sevgili yazarlar ?

örneğin dar gelirli bir aile babası olarak düşündüğümde benim için "alınabilecek en ideal araba" ikinci ele düşmüş, yaşı çift haneli rakamlara ulaşmış, eli yüzü düzgün sedan bir avrupa yada pespaye olmamış bir asya arabasıdır.

ülkenin tüm şartları ele alınıp düşünüldüğünde, baş danışmana değilde baş yalakaya yakışacak beyanattır.

ben yıllardır çalışıyorum ve sahip olduğum hiçbirşey yok ama senin bir kasa limon satamayacak çapsız oğlunun gemicikleri var.

çok şükür yaşamadığım, yaşamak istemediğim ancak uzak bir akrabamın başına gelen nahoş hadise

olay tam olarak şu şekilde cereyan ediyor.

iki kuzen ankara çankaya civarındalar ve eve gidiyorlar. ama mevzu bahis nahoş hadise başına geliyor arabayı kullanan arkadaşın. oraya mı, buraya mı derken olabilecek en kötü şey oluyor ve ........

sadece takıma değil tribünlere de ahenk, coşku ve ritim vermesi gereken tezahüratlar bütünü.

benim bu kıstaslarda ele alacağım en önemli tezahürat tribünlerde süreklilik ve az yorucu olmasıyla birlikte, takıma da coşku vermesinden dolayı

şampiyon olalım bu sene
uçalım göklere
koyalım cimboma fenere
bir çizik atalım dertlere
BEŞİKTAŞ'ım adını yazalım heryere oooo OOO ooooo

Beşiktaş'ımız için dönüm noktası olabilecek maç.

son iki haftayı zihnimizden silersek ve taraflı tarafsız herkesin takdir ettiği oyunumuzu sahaya yansıtabilirsek kazanacağımızı düşünüyorum.

büyük maç kazandırdığı zaman büyük oyuncu tanımlamasını hakedecek futbolcumuz. aksi halde yıldızlığı sürekli tartışmaya açık olacaktır.

gezen, arayan, topu taşıyan biri olmasına rağmen forma şansı bulamayan futbolcumuz. oysa ki şans bulsa ( 2-3 maç ) almeida'nın pabucu dama atılacaktır bence.

başlığın altındaki ilk mesaj ve bugün düşünüldüğünde insanı şaşırtan futbolcu.

uzun zamandır gördüğüm en kötü Beşiktaş'ı izlediğim maç.

sahada ne yaptığını bilmez insanlar topluluğuydu Beşiktaş. acemi askerler gibi düdük sesini duyunca nereye gideceklerini, ne yapacaklarını bilemiyorlardı sanki. hatalar zinciri öylesine uzundu ki neresini onaracağını bilememiştir Biliç. maçlar kazanılır, kaybedilir önemli değil. ama önemli olan birşey var ki duruma yada skora isyan etmemek ! sahada dün bunu gördüm takımımızda oyuna sonradan girenlerde bile inanılmaz bir durgunluk, vurdumduymazlık hakimdi.

skor 2-0'ken kulübeyi gösterdi tv. ömer bacaklarını çelmiş, ersan yan yatmış gayet rahat bir görüntü sergiliyorlardı. bizim gibi beraberliğe bile ağlayarak büyüyen bir nesile küfür gibi geliyor bu hareketler !

yazarların birleştiği ortak nokta geçen hafta ki olaylı derbi ve sonrasındaki cezaların takımı etkilediğiydi ! kabul etmiyorum ben bu yorumları. evet derbi ve cezalar takımı etkilemeliydi ama negatif değil pozitif etkilemeliydi. takım birbirine kenetlenmeli ve "alayınız gelse yıkamaz Beşiktaş'ı" mesajını vermeliydi hem oyunu hem de skoruyla.

kaybedilen sadece 3 puansa eğer eyvallah ama kaybedilen beraber oynayan, basan, coşan Beşiktaş ise vay halimize.

halen daha fırsat bulup gidemediğim ama ilk fırsatta gideceğim film.

valizle gelen "sözde" belgeleri delil kabul edilen, ne hikmetse AKP aleyhtarı haberleri ihbar kabul edilmeyen taraf gazetesi yazarı.