confessions

dcgulse

3. nesil Yazar - uzman yazar - Yazar -

  1. toplam entry 241
  2. takipçi 0
  3. puan 9107

11 mayıs 2012 beşiktaş trabzonspor maçı

dcgulse
onu bunu bilmem ama bu maçta veli'ye bile muhtaç kalabiliriz. zira gazetelerde okuduğum haberlere göre fernandes bel ağrısı yaşıyormuş ve bu maça çıkamayacakmış. daha doğrusu bel ağrısı bahaneymiş, parasını alamadığı için oynamıyormuş. bu konunun doğru olup olmadığını tam olarak bilmiyorum sonuçta gazeteler çok doğrucu olmuyor.

bunun dışında necip sezonu zaten kapatmıştı. alvesin bu maça çıkıcak kiloda ve yeterlilikte olmadığı aşikar sanırım.

geriye şöyle bir tablo kalıyor:
ernst 33 yaşında yorgun bir demokrat olarak ortasahada elinden geleni yapıcaktır. fernandes durumu belli değil. ibrahim toraman ortasahada denenebilir. ya da sivok hazır ise eğer orta sahada ön libero mevkisinde oynayabilir. diğer yandan simao'da hucüma dönük ortasaha oynayabilir. alternatifler bunlar. ha tayfur hoca derseki arkadaş son maçta 500 bin tl verelim mami oynasın. o iş de sakat biraz. mami çok akıllı çocuk, bolu maçında oyuna girdiğinde ilk ikili mücalede yerde kaldı, fiziğinin 2. lig seviyesinde bile yetersiz olduğunu gördü. ondan sonraki bütün toplarda rakip kendisine temas kurmadan ayağından çıkardı. tabi pasları dağıtma görevi oldu onun yaptığı bu da akıllıcaydı. fakat bu maçta colman zokora ikilisine karşı oynayamaz. sonuç olarak görünen köy 4-4-2 diyor sisteme fakat ortasahada pas dağıtma ve koordinasyon işini kim yapar bilmiyorum. keza tayfur hoca geçen maçta olduğu gibi oyunu kanatlara yayıp almeida'yı kullanmak isteyecektir. ortadan geçmek zor çünkü.

gel gelelim diğer yandan veli hakkında ekşi sözlükte çok gerçek tespitler içeren bir entry var. buyrun şurdan:

http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=28503408


ilk entrymi burda girmekte biraz garip oldu. bi de gülücük koyimmi la:)

beşiktaş'taki yerli futbolcu kalitesi

dcgulse
dört büyüklere göre kalite alt seviyededir.

umut kaya: altyapıdan gelen inşallah çok iyi olmasını istediğim temiz yüzlü kaleci. çıplak gözle izlemek gerekiyor.

cenk gönen: kim ne derse desin iyi kaleci. biz hakan arıkan'ı da gördük bu kalede. mental olarak da iyi fakat büyük beşiktaş'ın kalesini koruyorsan çok çok iyi olman lazım. yan toplarda kendini geliştirmen lazım. sürekli oyunun içinde olman lazım.

rüştü rençber: büyük bir tecrübe fakat yan toplardaki zaafı sonra topu oyuna doğru düzgün sokamaması kronik problemleri.

burdan baktığımızda galatasaray, trabzon ve fenerbahçe'den daha az güven veren kalecilerimiz var maalesef.

egemen korkmaz: tek yönlü oyunda türkiye'nin en iyi stoperlerinden birisi ama ne zaman arkada boşluk bırakırsan sorun çıkarıcaktır. ayrıca topu oyuna sokmasını geliştirmesi gerekiyor.

ersan adem gülüm: direndi ve efsane olucak. ama kendisininde dediği gibi kamp görmesi lazım. egemenle müthiş ikili olurlar gibi geliyor.

ibrahim toraman: onun kapasitesi belli. artık maç sonlarına doğru da yorulmaya başladı. kısacık mesafede adam kovalayamaz hale geldi.

ismail köybaşı: bence türkiye'nin türk pasaportlu en iyi 3 sol bekinden birisi. ama bir türlü önünde uyumla oynayabileceği bir oyuncu bulamadık. ayrıca kademe anlayışını geliştirmesi gerekiyor. ve de ortalarını. özellikle gelişine vurduğu ortaları.

atınç nukan: dünya gözüyle a takımda oynadığını göremedik bu sezon. yorum yok.

ekrem dağ: e17. benim takımımda asla görmek istemediğim belki de tek adam. atsan atılmaz saatsan satılmaz. aldığı paraya bakıyorum acıyorum takımıma. ha karakterine asla lafım yok. çok çalışır formayı ister ama o yetenek yok maalesef.

tanju kayhan: stoch karşısında 1 devre dağılıp diğer devre rezil etmişti. sol bekte verimli olamadı. kendisini geliştirmesi gereken çok yönü var maalesef. ama o potansiyel var diyorum ben. şimdilik iyi yedek.

burdan bakınca 4 büyüklerde koysan tık diye oynar diyebileceğim tek isim egemen. belki bir de ismail. maalesef burda da özellikle galatasaray'dan çok gerideyiz.

necip uysal: kim ne derse desin, ister anadolu topçusu desinler ister yeteneksiz. ben necip'in sonuna kadar arkasındayım. bence necip ernst'in daha gerisinde kesici olarak oynayabilir. ersnt guti varken daha çok ileriye çıkıp çok iyi paslar atabiliyordu. necip ise alex gibi bir oyuncuyu bile marke edebilecek kesicilikte bir insan. ha paslarını ve şutlarını geliştirse zaten manyak ötesi bir topçu olur.

burak kaplan: bu adam bir türlü forma şansı bulamadı. antrenmanlarda iyi çalışmıyor sanırım. ya da başka nedenler var.

mami: fiziğini geliştirde gel artık gönlümüz seni bekler 5 senedir sana hasret gözlerimiz. şu anda fizik olarak ikili mücadelerden çıkabilecek seviyede değil. şans verilirse necip'in geçen sene sonundaki fizik seviyesine ulaşabilir. o zaman takım çok değişir.

veli kavlak: defansif ortasaha olmayan defansif ortasaha futbolcusu. ama asıl mevkisi sol açık. bu nedenle veli'yi eleştirmeyi şu pozisyonda çok yediremiyorum kendime. ama çok eksiği olduğu gerçeğini değiştirmez. özellikle o nasıl şut arkadaş hep 1 metre yukardan gidiyor. ara pası falan da hak getire.

mehmet aurelio: ya ben şimdi bişey derdim de neyse.

burdan baktığımızda yerli ortasahalarımız da galatasaray'ın ve fenerbahçe'nin çok altında. zaten bence türkiye'de oynayan en iyi iki türk ortasaha oyuncuları selçuk ve emre[ybkz]swh[/ybkz] bizimkilerde bunların yanına yaklaşamıyor bile.

mustafa pektemek: ben çok seviyorum mustafa'yı hırslı, çok koşuyor hızlı. ama bişeyler eksik. yani rakiple boğuşmaktan gol atmaya fırsatı kalmıyor. kafayı kaleye değil yere vuruyor. çok mu kastırıyor bilmiyorum ama bişeyler eksik. gol atsa bi kaç maç üst üste kendine gelir. daha çok şut çeker falan.

mehmet akyüz: bu adam tavşanlı linyit sporda 17 gol atarak geldi. ama bir şans bulamadı. bence daha çok oynatılmalı. edu'nun yaptığı herşeyi yapabileceğini düşünüyorum.

zaten türkiye'de türk forvet oyuncusu yok bir burak var işte o da. yani yerli olarak burda iyiyiz ama koy galatasara'un forvetine 11 oynar mı? bence oynamaz.

gel gelelim altyapıdan gelen: umut, necip, atınç, mami, mehmet akyüz[ybkz]swh[/ybkz] mental olarak kendini geliştirmeli. bugün uefa finalinde 19 yaşında kaleci oynadı. artık sizinde kendinize inanmanız lazım. tabiki diğer genç futbolcularımızın da.

mustafa pektemek

dcgulse
seni çok seviyorum mustafa. babanı da severim. ama artık kaleyi gördüğünde indir kaleye. şut atmadan gol atamayız. sen gol kralı ol biz de mutlu olalım. seni çok sevdiğimi söylemişmiydim mustafa?

sergen yalçın

dcgulse
beşiktaşta'ki bütün futbolcuların kendisininki ile aynı yetenekte olması gerektiğini düşündüğünü sanıyorum. veli'ye falan fena giydiriyor yorumlarında ama arkadaş senin gibisi de zor be.

cüneyt çakır

dcgulse
türkiye'de hakemlik müessesinin öncelikli amacı aman maçı kazasız belasız bitireyim olduğu için ve her dönemin federasyonu bunu desteklediği için (bkz: trabzonspor - fenerbahçe maçı) asla ve asla tatmin edici bir performans sergileyemeyecektir.

bana kalsa her maçı barcelona-chelsea maçındaki gibi cesurca yönetsin. ha ne olur bizim kazma futbolculardan oluşan futbol ligimizde bazı takımlar 6 kişi kalıp hükmen yenilir. fakat daha sonra doğru düzgün top oynamaya başlarlar. ya da yerlerini doğru futbolculara bırakırlar. ama süper ligde hakemlerin otoritesi diye bişey olmadığı için daha çok parmak uzatılarak tehdit edilirler. ve de küfür yerler.

hakem otoritesi için (bkz: arjantin ligi)

burak yılmaz

dcgulse
her beşiktaş maçında penaltı almaya çalışıyor. dünkü maçta da bence kendisini kurtarabilecekken yere bıraktı. fırat aydınus futbolcuyu karaterinden de değerlendirdiği için heralde penaltı vermedi. ama kendisini biraz daha geliştirirse eğer çok daha güzel atabilir. ama çok çalışması lazım penaltı almak için. arif erdem'den ders alabilir mesela.

ha birde beşiktaşlı olduğunu iddia ediyor. bari tuttuğun takıma karşı dürüst ol değil mi?

deron williams

dcgulse
en son erdemir maçında izledim kendisini. 10 tl vermiştim bilete ve karşımda gerçek bir yıldız vardı. bir kaç maç sonra lokavt bitti zaten ve ülkesine döndü. şimdi tekrardan oynaması gibi bir hikayeler dönüyor. eğer böyle birşey olursa oturur sevinçten hüngür hüngür ağlarım. bir düşün: d-will - bonsuh - erceg üçlüsünün saha içerisindeki hakimiyetini.

bu arada arroyo da reyizdir. fener maçlarını çevirmiş insandır. eurochallenge kupasında tam aha öne geçiyollar dediğim zaman attığı üçlüklerle takımı ayakta tutmuştur. bu yüzden ayıp etmeyelim reyize.

ha d-will, kemp'in yerine de oynayabilir mi pekala o zaman düşün bakalım sahada ne var. vay anasını.

not: o maçta erdemir 12 numaralı oyuncusunun savunma yapmadan sadece attığı üçlüklerle yenmişti bizi. dışarıdan oynanan oyunlarda hala zaafımız var.

turkish airlines euroleague final four 2012 istanbul

dcgulse
son yıllarda izlediğim en heyecan verici basketbol maçıdır. yetenekle değil de duygularla kazanılmış bir şampiyonluk vardı sahada. 4 kısa ile maçı çevirmek hele bunu cska moscow takımına karşı gerçekleştirmek neredeyse imkansızdı.

yanlız cska moscow takımı taraftarlarının ne hissettiğini çok iyi anladığım maç (cska moscow kanseri). olympiakos takımını tebrik etmek lazım. murat kosova nın da dediği gibi peri masalı en güzel şekilde tamamlandı.

moskova daki arkadaşlarımlar baya daşga geçmemi sağlayacak olan maç [ybkz]swh[/ybkz]

cenk gönen

dcgulse
türkiye deki şu anki kaleci seviyesine baktığımız zaman performansı gerçekten kötüdür. fakat cenk potansiyeli olan bir insandır. bir hakan arıkan değildir mesela. takımın başarısızlığı bu adamın omuzlarına yüklemek haksızlıktır. eksik yönleri vardır geliştirmesi gerekiyor bu konuda hemfikirim fakat başarısızlığın tek sorumlusu cenk değildir. keza çok kritik maçlarda çok kritik kurtarışlar da yapmıştır bu da potansiyelini gösteriyor. volkan demirel in ilk çıktığı zamanları hatırlayın o da o kadar ahım şahım bir kaleci değildi. fenerbahçe de o zamanlar yabancı kaleci arıyordu. rüştü falan neden geri geldi yoksa başka takıma git derlerdi. rüştü nün de avrupa gideri vardı hani o zamanlar.

bence cenk in performansı takım performansıyla alakalı olarak daha da yükselecektir. takım performansının olması için beşiktaş ın da ne oynayacağına karar vermesi gerekiyor. lucescu nun sağlam defans oyunu mu yoksa schuster in hucüm oyunu mu. once buna karar verip ondan sonra futbolcu performansına bakmamız lazım. bana göre şu anda beşiktaş sahaya kendi kafasına göre çıkan 11 tane oyuncuyla maça başlıyor. taktik falan hak getire. daha birbirine boş alan yaratamayan topçulardan kurulu bir takımdan ne beklenir ki zaten.

cenk kardeşim bu yazıyı görüyosan bir yerden falan denk gelirsen eğer öncelikle 90 dakika maçın içinde kalman gerekiyor. sonra reflekslerin falan iyi birebirde de iyisin fakat şu yan toplar varya. bi de topu oyuna sokma konusu var oraya hiç girmiyorum. bunun dışında birazda kalede karizman olucak böyle rakip forvet sana baktığında ulan dicek kalede cenk var nasıl atıcaz falan diye korkucak. işin psikolojik kısmını da halletmen lazım. ben forvet olsam musleradan korkarım mesela lan vuruyoz ama bi bakalım derim.

ricardo quaresma

dcgulse
bence kendisinden belirli bir oranda yararlandık. q7 kariyerine baktığınız zaman kendisinden gerçekten yararlanamayan chelsea, inter, barcelona gibi takımlar var. bunların yanında biz yine iyi verim aldık. q7 kariyerinde kurtarıcı, takımını ipten alan rolünü çok az üstlendi belki porto da biraz. neyse sonuçta adamın kariyerine göre biz bu adamdan baya yararlandık. küçük takımların büyük topçusu oldu hayatı boyunca.

adamın performansı düşük gözüküyor olabilir ama daha önce de bahsettiğim gibi, mental yapı, taktik anlayışı, sistem vs. oturtmadan q7 den istediğimiz verimi alamayız. q7 ye karşı kişisel bi sempatim yok fakat doğruları da konuşmak lazım. adamın geçmişi söylüyor zaten bunu.

slaven bilic

dcgulse
12 milyon euro verebilecek gücümüz olmadığı için elimizden kaçan teknik direktördür maalesef. iyi veya performansını belirli oranda ortaya çıkarmış bir hocayla çalışmak bizim için zor gözüküyor. onlarda deli paralar ister. bunun için takımın başına sanırsam yine beşiktaşımızın içinden gelen bir isim geçicek. alternatiflere bakalım.

rıza çalımbay: sivası bırakıp gelir takımın başına bence başarılı da olur ama beşiktaş ta sportif başarıdan daha çok kriz yönetmek önemlidir. zira yıllardır takımın başına kriz yönetebilen bir adam gelmedi hatta kriz yaratıp gittiler. bu minvalde çok sevdiğim rıza nın sportif olarak başarılı olacağını ama kriz yönetmekte başarısız olacağını düşünüyorum. keza bu sezon da gördüğümüz üzere kendisi en iyi yabancı performansı alabilen hocadır. Eğer takımın başına gelir en az 2 sene hiç llaf etmeden tam destek hep destek diyerek arkasında durmamız gerekiyor. zira bir kere şampiyon olursa bundan sonraki 10 15 senemizi emanet edebileceğimiz bir insan. beşiktaşlı duruşuna en çok uyacak olan insandır.

ertuğrul sağlam: rıza ile ilgili aynı şeyler geçerlidir. fakat cemaatle olan ilişkisi bir çok beşiktaş taraftarının hazmedemediği bir durum. yabancı performası bakımından sınıfta kalacağı da kesin. bu nedenle istenilen özellikteki futbolcuların futbol komitesi tarafından bulunması daha mantıklıdır. fakat yerli performansını arttıracağı kesindir ayrıca futbolcuların da saygı duyacağı bir isimdir. en nihayetinde 2 sene arkasında durup bazı yaban kuşlarına medyaya yem etmemiz gerekiyor kendisini.

ali gültiken: teknik direktör olarak bir tecrübesi mevcut değil(bildiğim kadarıyla, eğer hatalıysam lütfen bildirin.) bu nedenle de çok verimli olacağını düşünmüyorum.

samet aybaba: kendisi benim gözümde tam bir altyapı uzmanıdır. zira takımın başına geçmesi yerine altyapının başına geçmesininin daha uygun olacağını düşünenlerdenim. gençlerbirliğindeyken oluşturduğu takım daha sonra ersun yanal yönetiminde çok iyi başarılar elde etmişti.

mustafa denizli: kendisi gerçekten müthiş bir motivasyon ustası son şampiyonlukta müthiş inandırdı takımı. fakat bence beşiktaş ta misyonunu doldurdu. kendi amacına ulaştı ve daha fazla takıma katabileceği bişey olduğunu düşünmüyorum. eğer gelicekse takımın başına en önce kendisini motive etmeli ve inandırmalı başarıya. ayrıca roland koch da ekibinde bulunmalı sezon sonu ayakta duramayan topçular da kendi döneminin ortaya çıkan sonuçlarından.

ve tayfur havutçu: aslında ilk kez takımın başına geldiğinde çok umutluydum. ama ortaya çıkan tapelerden sonra futbolcularının ona saygı duyabileceğini düşünmüyorum. baskıları kaldırabilecek bir yapısı olup olmadığını da bilmiyorum. son maçlarda sadece sonuçlarak bakarak başarısız diyebiliriz ama bunda şanssızlıkta vardı biraz. galatasaray ve trabzonspordan ofsayttan yenilen goller. fenerbahçe maçında kötü oynayan fenerbahçe nin sadece iki duran topla galibiyete ulaşması. sonra bir fenerbahçe galibiyeti ki o maçta 4 5 tane daha rahat atabilirdik. sonra galatasaray ve trabzonspor maçları. bence trabzon maçında takım aslında iyi de oynadı. evet kazma denilen forvetlerimiz var. şu tapeler falan olmasa bir sene daha şans verilsin bu adama diyebilirdim içten içten ama takımın başında bu şekilde ne kadar başarılı olur bilmiyorum. zira başkanın söylediği gibi istirar istiyorsak artık sabretmemiz gerekiyor birilerine ki sistemini oturtabilsin. bu hoca tayfur mu olur bilmiyorum. tayfur un diğer eksiklikleri ise neredeyse hiçbir futbolcunun yerinde oynamaması. bir türlü uygulayamadığımız 4-3-3 sisteminde ısrar etmesi. ortasahanın bütün pas organizasyonlarını fernandes den beklemesi. yerli ve yabancı oyuncuların performansını yükseltememesi. takımı motive edememesi. daha da vardır aklıma gelmiyor şimdi. şu durumda devam edilecekse bile bütün bir klüp olarak sahip çıkmamız gerekiyor birazcık bile potansiyeli varsa gösterebilmesi için. yok gönderilecek ise efendi gibi ayrılalım birbirimize daha fazla zarar vermeden ve de klüp içerisinde başka bir görev de vermeden.


bu adaylara baktığımız zaman bana en mantıklı gelen açıkçası rıza hoca. oynatacağı hucüm futbolu ile bize tekrardan beşiktaş büyük takımdır. her maça galibiyet için çıkar mottosunu söyletebilir. defans ve kaleci antrenmanları içinse ayrı bir hoca tutmak gerekebilir [ybkz]swh[/ybkz].

bana sorarsanız hepsini geçelim artık beşiktaş futbolunda bir ekol oluşturalım bir sistem oturtalım. kısa süreli başarılar için geleceği yok etmeyelim. belirli bir mantalitesi olan bir hocanın bu takımın başına gelip uzun yıllar takıma sistemini oturtmasını ve bu amaca uygun altyapı oyuncularının bulunması veya genç oyuncuların, bizim için en mantıklı olan budur. bu sürede tribunleri doldurmak ve klube maddi yardım yapmak bizim de görevimizdir.

şutmesafesişutpozisyonu editi:
şifo mehmet : genelde antalyaspor'da kadrosuna sorunsuz ve tecrübeli futbolcuları dahil eden teknik direktor [ybkz]swh[/ybkz]. kendisi futbolculuk zamanında gerçekten gözlerimizin pasını silerdi fakat beşiktaş'ın gençleşme misyonuna ne kadar uyum sağlayabilir bilmiyorum. herkesin bir tarzı var ve şifo'nun tarzı da bu. bu nedenle amaca uygunluğu bakımından çok ön planda olduğunu düşünmüyorum.

metin tekin: kendisinin karakteri bakımından bir mustafa denizli kumaşının olduğunu düşünüyorum. genelde çok sivri konuşmamayı tercih ederek rakiplerine gösterdiği saygıyı gösteriyor. bu zaman kadar hep yardımcı antrenörlük yaptı, ümit milli takım dışında. bu nedenle ne kadar bu göreve hazırdır emin değilim. ayrıca ntvspor'daki rahat ve eleştriden ve de baskılardan uzak hayatını ne kadar değiştirmek ister emin değilim.

ahmet kaya

dcgulse
türkiye'de kürt hakları ahmet kaya'dan önce ve sonra diye ikiye ayrılıyor benim için. ahmet kaya'nın mgd ödüllerindeki konuşmasından sonra orada şimdi isim isim saymayı bile tenezzül etmeyeceğim insanların linç girişiminde bulunmasıyla beraber fransa'ya kaçmak[ybkz]swh[/ybkz] zorunda kaldı. istediği kürtçe bir şarkı yapıp buna da kürtçe bir klip çekecekti. bunu da yayınlayacak yürekli insanların olduğunu biliyorum dedi, eğer yayınlamazlarsa bu halkla nasıl yüzlesebileceklerini sordu.

şimdi bu tabirden nefret ediyorum[ybkz]swh[/ybkz] fakat ahmet kaya dönemini görmemiş olan arkadaşlarımın bu durumu anlaması biraz zor çünkü 90'lı yıllarda bırakın kürtçe bir şarkı yapmayı kürt kelimesini kullanmak bile başlı başına bir cesaret istiyordu. halk siyasetin içerisindeydi. 80'li yılların insanlar üzerinde bıraktı travma ile beraber halk ancak 90'lı yılların sonlarına doğru siyasetten ve politikadan uzaklaşabilmişti. ve çocuklarının kendileri gibi işkence görmesini istemiyorlardı.

işte böyle bir dönemde ahmet kaya kürtçe şarkı yapacağını söyledi. o zamanlar linç edildi fakat şu anda bu kürtçe devlet kanalının yapılmasında dahi onun kendini feda ederek açtığı kafalar var. bu nedenle kürtler şu anda o zamanki döneme göre daha rahatlar. en azından kendi haklarını savunurken daha fazla sesleri çıkabiliyor.

not: bu entry bir zaza tarafından girilmiştir. kürtlere ve türklere aynı mesafedeyim en sevdiğim insalar onların içinden çıkmış durumda çünkü. keza milliyetçiliğin sadece kültür milliyetçiliği olması gerektiğini düşünmekteyim. sınırlar da kaldırılmalı bana göre, herkes dünyalıdır gözümde.

edit: 90'lı yıllardaki aynı kafadan hala daha kalanlarda var. aynur doğan, sertab ernener ve demir demirkan'ın içerisinde bulunduğu "biz" projesinde aynur doğan'ın 12 askerin öldürüldüğü saldırıdan sonra kürtçe şarkı söylemesi protesto edildi geçtiğimiz aylarda. bütün kürtlerin savaşmayı istediklerini düşünen, barışın ve kardeşliğin onlar için imkansız oldugunu zanneden insanlar hala daha var. her kürt aynı görüşte değil. zira o projenin adı "biz" içerisinde ermeni de var kürt de arap da ve türk de çünkü biziz orda olan kişiler.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol