hüznü ve mutluluğu bir arada yaşatan şarkı. ayrıca ismindeki "gibi" edatı sayesinde ahmet kaya'yı bir kez daha hapse düşmekten kurtarmıştır.
kelimenin tam anlamıyla boş adamdır.
ferdi özbeğen'in yorumu ile dinlenmesi gereken şarkı.
erzurum'da bulunan nadide kayak merkezimiz.
sırasıyla portland trail blazers, detroit pistons, philadelphia 76ers ve los angeles lakers'da forma giymiş emektar shooting guard. bazen çok iyi, bazen de çok kötü şutlar çıkartırdı. allen iverson ile fena ikili değillerdi. şimdilerde antrenörlük yapmaktadır.
3 yıl sonrasının paul scholes'u. sezon başında ajax'tan tottenham'a transfer oldu.
tottenham'ın roma'dan 30 milyon avro karşılığında satın aldığı tekniği muazzam, 1992 doğumlu arjantinli kanat oyuncusu.
tottenham'ın yorulmak bilmeyen, güçlü orta saha oyuncusu.
tottenham'ın ışık hızında koşan kısa boylu, 1987 doğumlu ingiliz sağ açığı.
yarın öğlen uçakla yola çıkıp white hart lane stadında izleyeceğim karşılaşma. sabırsızlanıyorum.
demek isterdim. ama d-smarttan izleyeceğiz amk.
büyük ihtimalle berabere bitecek karşılaşma.
demek isterdim. ama d-smarttan izleyeceğiz amk.
büyük ihtimalle berabere bitecek karşılaşma.
(bkz: beton israfı)
beşiktaşıma gittiğim (tuttuğum takımla buluşmamın haricinde beşiktaş kanserini kaptığım) ilk maç.
babam götürmüştü ve babamın bir arkadaşı da bizimle birlikte izlemişti. kapalıdaydık. nedenini bilmiyorum ama büyük ihtimalle tadilattan dolayı uzun zaman sonra inönü'de maç yapacaktık (bir önceki maç şükrü saraçoğlu'daymış mesela).
stat uzun zaman sonra açıldığı için kapalıdan zemine siyah beyaz bantlar vardı ve maçı nasıl izleyeceğim diyordum. halbuki bir zaman sonra fark edilmiyorlardı.
maçın 7. dakkasında jamal sellami kırmızı kart görmüştü. ikinci yarının başında gol yemiştik. yaw preko atmıştı golü. tabi golü atanın adını o zaman bilmiyordum. daha sonra şifo mehmet beraberlik golünü getirmişti. maçın sonlarında da alpay özalan kırmızı kart görmüştü ve 9 kişi kalmıştık.
yani dediğim gibi, gittiğim ilk maçta beşiktaş kanserini kapmıştım.
ama yine de ne güzel bir gündü o gün...
babam götürmüştü ve babamın bir arkadaşı da bizimle birlikte izlemişti. kapalıdaydık. nedenini bilmiyorum ama büyük ihtimalle tadilattan dolayı uzun zaman sonra inönü'de maç yapacaktık (bir önceki maç şükrü saraçoğlu'daymış mesela).
stat uzun zaman sonra açıldığı için kapalıdan zemine siyah beyaz bantlar vardı ve maçı nasıl izleyeceğim diyordum. halbuki bir zaman sonra fark edilmiyorlardı.
maçın 7. dakkasında jamal sellami kırmızı kart görmüştü. ikinci yarının başında gol yemiştik. yaw preko atmıştı golü. tabi golü atanın adını o zaman bilmiyordum. daha sonra şifo mehmet beraberlik golünü getirmişti. maçın sonlarında da alpay özalan kırmızı kart görmüştü ve 9 kişi kalmıştık.
yani dediğim gibi, gittiğim ilk maçta beşiktaş kanserini kapmıştım.
ama yine de ne güzel bir gündü o gün...
kartal sözlük yazarlarının inönü (ya da mithat paşa) stadıyla ilk tanıtşığı karşılaşmadır.
(bkz: 23 ağustos 1998 beşiktaş gaziantepspor maçı)
(bkz: 23 ağustos 1998 beşiktaş gaziantepspor maçı)
bu yarma, ilk gittiğim beşiktaş maçında kırmızı kart görmüştü.
o dönemdeki başarısız beşiktaş takımın sınırlı sayıdaki başarılı oyuncusundan biriydi.
bitiriciliği 20 üzerinden 20 olan, beleşçiliği (aslında duracağı yeri) iyi bilen golcü.
galatasaray tarihinin en iyi futbolcusuydu. nasıl aldılar hala hayret ederim. cidden karpatların maradonasıydı. 90'lı yılların sonunda artan galatasaraylı sayısının mimarıdır.
zamanında gheorghe hagi'den dayak yemiş sarışın. fifa kokartlı eski hakem.
takma adlarından biri "örümcek" olan yarma.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?