dar alanda kısa entryler

(bkz: i love this game)
(bkz: nba)

spor kanalıyım diye geçinen bir çok kanalın yapamadığını yapmış ve nba play-off maçlarının yayın haklarını almış olan kanal.

(bkz: ay lav dis geym)

her branşta olduğu gibi e-spor branşında da taraftarını kanser etmiştir.
klasik beşiktaş maçlarından biri oynanmıştır.
geriden gelip kazandığımız 2 oyun var -ki 2. oyun 18-10 mağlup durumdayken birden bire galip geldik.

uefa şampiyonlar ligi 2014-2015 sezonu çeyrek final rövanş karşılaşması.

türk kızlarının ata sporu olan trip atmak ile ölümüne yarışan türk erkeklerinin ata sporu.

bir pazartesi maçı daha.
rakiplerimizin bizden önce oynayacaklarından dolayı maçların sonucuna göre asılabileceğimiz 28. hafta karşılaşması.

saat 20:00'de başlayacak ve ankara osmanlı stadı'nda oynayacağız.
aksilik olmazsa stat yine full çekecetir.

bild'in haberine göre beşiktaş'ın bedelsiz olarak kadrosuna kattı haberleri yaptığı 1,94 boyunda ve 27 yaşında olan werder bremen ile çıktığı 170 maçta 13 gol atan Avusturyalı stoper.

trabzonspor'un, son yıllarda insanların haklı olarak kafasında oluşan "fenerbahçe'nin şampiyon olmaması için galatasaray'a yatacak" argümanını bu maçlık askıya almış maç.

maçı 90 daika izleyen bir futbol sever olarak dün oynanan 18 nisan 2015 kasımpaşa beşiktaş maçı'ndan daha çok zevk aldığımı itiraf etmeliyim. özellikle ilk yarıda.

ilk yarı trabzonspor'un baskısına galatasaray, ikinci yarıda galatasaray'ın baskısına trabzonspor'un karşılık veremedi.
kendi adıma maçın hakkının trabzonspor'un olduğunu düşünüyorum.

lâkin ilk yarıda alex telles'in topa el ile müdahalesine penaltı veremeyen üç hakemi ve ikinci yarının duraklama dakikalarında galatasaraylı futbolcu Aurélien Chedjou ve özellikle Fernando Muslera'ya kırmızı kart çıkaramayan hakeminde ayrıca amk.

sonuç itibari ile galatasaray'ın ve fenerbahçe'nin her puan kayıplarında beşiktaş'ın balıkesirspor, eskişehirspor ve başakşehir maçlarından çıkaramadığı 3 puanlara o derece üzülüyorum.

#kimgelsin
bunuda yazın bilelim.

mevcut şartlarda borç batağındaki şu kulübe bir başkan adayı çıkmaz.
çıksada elindeki mevcut şartlar dahilinde şimdiki yönetim tarzı bir yönetimi benimsememesi içten bile değil.

esasında beşiktaş'ın bu duruma gelmesindeki en büyük rol biz taraftarlara ait.

biz ki Şeref Stadı’nda iyi oynamadığı bir maç sonu tribünden gelen ıslıklar yüzünden baba hakkı'ya bile bu formayı gönülsüz emekliye ayıırttırmış taraftarlarız.

beşiktaş'ı çetelerin elinden kurtarmış, dipten almış ve yeri gelmiş kendi evini beşiktaş için ipotek ettirmiş bir başkan olan merhum süleyman seba'yı dışlayarak, ağlatarak bu kulüpten yollayan beşiktaş taraftarı beşiktaş'ın bu duruma gelmesinde ki en büyük etkendir.

8 yıllık yıldırım demirören döneminde taraftarların ilk olarak Yeter Yıldırım Demirören yeter diye tepki gösterdiğini fakat yapılan bir kaç süslü transfer ile taraftarların birden Şımart bizi başkan Çıldırt bizi başkan pankartları ile demirören'e destek olduklarını hatta 2 kupayı unutma vefasızlık yapma pankartını bile açtıklarını unutamıyorum.

işte bu sebeple ki süleyman seba'ya yapılan haksızlığın cezasını çektiğimizi düşünüyorum.
beşiktaş'ın parasının yetenlerin değil hakkı yetenlerin kulübü olduğunu unutan biz taraftarların bu uykudan uyanmasını bir an önce temenni ediyorum.

ve son olarak merhum başkanımız süleyman seba'yı da bu sebeple anıyor allahtan rahmet diliyorum.
nur içinde yat başkanım.

tarih tekerrürden ibarettir diyeceğim lâkin bu kez kazın ayağı hiçte öyle değil.
büyük ihtimalle Türk Telekom Arena stadı'nda galatasaray'ı öyle ya da böyle bir sebepten dolayı yenemeyiz.
zaten o zamana kadar da yarıştan koparız büyük ihtimalle.
beni bu düşüncelere gark eden kişi ise slaven bilic

hiç bir derbi maçına düzgün taktik ve kadro ile çıkmadı.
son oynanan fenerbahçe maçında rakip 50. dakikada oyuncu değişiklik hakkını bitirmiş, taraftarların ve futbolcuların emanuel emenike olayından morali bozulmuş ve 70. dakikadan sonra gardı düşmüş olmasına rağmen gerekli hamleleri yapamamış olmasından dolayı kaybetmememiz gereken hatta kazanabileceğimiz maçı vermemize sebep olmuştur.
üstelik o kadar ders çıkarabileceği taktik hataları olmasına rağmen bunların hiç birinden ders çıkarmamış aynı hataları tekrar etmiştir.

yinede gönlümden geçen beşiktaşımızın kazanması ve o zamana kadar şampiyonluk potasından uzaklaşmamasıdır.

9 kişi kalmış rakibine karşı beşiktaş gibi bir takımı aciz oynatan teknik direktör.
teknik ve taktik açıdan yetersiz olduğunu kendi adıma düşünüyorum.
onun dışında en büyük eksiğini ise bu maçta gözler önüne serdi. [ybkz]swh[/ybkz]
çift forvet oynatmak için yedek kulübesinde forvet oyuncuna ihtiyacın yok.
beşiktaş'ın en çok gol atan futbolcularından biri 7 gol ile olcay şahan sol kenardan içe kat ederek oynamayı seven bir adam. bu adamı demba ba'nın yanına 2. forvet olarak alabilirsin.
kerim frei sol kenara, gökhan töre'yi de sağ kenara çeker tolgay ve sosa ile araya top atmayı denersin.
ama ne yaptı sayın biliç;
9 kişi kalan rakibine karşı atiba'yı aldı.
neden?
rakip 9 kişi ile yüklenecek hali yok ya. öyle de oldu 2-1'den sonra bile gelmedi çaykur rizespor.
yapılacak o kadar çok tercih varken sanki derbi maçlarında ki gibi hatalar yapması kendi adıma beni çok üzüyor.

ayrıca dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama rakip 9 kişi kaldıktan sonra beşiktaş'ın pozisyonu yok, pozisyona girmekte güçlük çekmeye devam ettiler.
ayrıca maç 11'e 11 iken beşiktaş'ın korneri yok.

golleri ;

42' welliton ( 1-0 )
57' abdul khalili ( 2-0 )
62' veysel sarı ( 2-1 )
75' welliton ( 3-1 )
76' ryan babel ( 3-2 )
84' milan mitrovic ( 4-2 )
88' ricardo pedriel ( 5-2 )
90' welliton ( 6-2 )

attığı maç.

oğuzhan özyakup'un döküldüğü, kerim frei'in ikinci yarı oyuna girmesiyle maça hareket getirdiği ve sayesinde kazandığımız maç.
slaven bilic'in oyunu okuma yetisinin yeterli düzeyde olmadığını her fırsatta söyleyen biri olarak hiç bir zaman da yanılmadığımı görüyorum.

oyun artık oğuzhan'ın çıkması gerektiğini daha ilk yarıdan bağırırken hocanın beklentisinin ne olduğunu çözemedim.
oğuzhan'ın en azından geçen sezon çoğu maçta direk maça etkisi vardı. bu sezon kötü gidişatını bir türlü düzeltmedi ve böyle giderse sosa ve tolgay'ın arasında yedeklikten kurtulamaz.

beşiktaş'tan 6 futbolcunun ceza sınırında olduğu maç.

Demba Ba, Ersan Adem Gülüm, İsmail Köybaşı, Oğuzhan Özyakup, Serdar Kurtuluş ve Tolga Zengin

Sabahlar uzak bu sevda tuzak bana
Çok zaman geçti sabrım yok yarınlara
Kaçıncı hasret,kaçıncı yalnızlığım
Sigaramın ucunda

Şimdi yanımda yanımda olcaktın
Bıraktın beni sevda yokuşlarında
Kuşlar uçurdum akşamdan sabahlara
Sigaramın ucunda yanar hasretin

Vurur can evimden ellerime kelepçeler vurur
Gel vefasız,gel vicdansız
Çağırmazdım acil olmasa,
Gel insafsız,ah kitapsız

Yanıyorum arzularınla Aynalarda gözyaşım var
Ağladıkça yangın çıkar gözyaşlarımda
Gerçekten inanıp sevseydin beni
Böyle sabahları beklermiydim hiç

Çoktan yanımda olurdun çoktan
Gece üç beş nöbetlerine dikmezdin beni
Sensiz kaldığım ilk günden beri
İçimde bir umut vuslata dair

Akşamları imzaladım gözyaşlarımla
Seni aramıyor seni sormuyorsam
Bu senden vazgeçtim demek değildir
Bir daha böyle sevecek olsam
Bir kalemde silerdim seni

yönetimin belkide en doğru şekilde yaptığı tek olumlu politikadır.

en son tolgay transferinde kendini göstermiştir. 500 bin euro istenilen ücret olmasına rağmen yönetim 100 bin euro'da diretmiş ve transfer yatmıştır.

9 yıl önce trafik kazası sonucu felç olan bir beşiktaş taraftarını evinde ziyaret eden takım.
oysa son zamanlarda o kadar alışmıştık ki cumhurbaşkanını sarayında ziyaret edenleri görmeyi.
adına yakışır bir ziyaret gerçekleştirmiştir.

(bkz: halkın takımı)

http://im.htspor.com/2015/01/24/1034406_620x310.jpg?1422087230

http://im.htspor.com/2015/01/24/1034406_2d4508d20faa972b5cf1035675e4e7d3.jpg?1422087230

Öncelikle filmden bağımsız bir konusu olduğu haberini vereyim. Bu sebeple İMdb'de filmin adı twelve monkeys diye geçerken dizinin adı İMdB'de `12 monkeys` olarak geçmektedir.

Zaman yolculuğu, paradokslar ve bölüm içerisinde lost dizisinde olduğu gibi geçmişe ve geleceğe dönüş hikayelerini seven birisi olarak olmuş dediğim ve izlemeye değer bulduğum dizi.

an itibari ile izledim ve

-- spoiler --
saatine iyi bak, bizi bir dakika önce yine kurtaracak
-- spoiler --

Ayrıntısı gayet iyiydi.

Ahmet Çakar'ın Yorumları için katlandığını program.
Zaten sporun herhangi bir dalından konuşmadıkları için ÇOĞU zaman Gülmek için izliyorum.
Bu programı izleyeceklere tavsiyem sadece Gülmek için izlesin.

beşiktaş'ın 48 maçlık yenilmezlik serisini kaybetmesine tetikçilik eden 1959 doğumlu hakem eskisi. recep çetin'in 15. dakikada topa müdahalesinde kendini yere atan gs'li futbolcuları görür görmez faulü verip sarı kartı çıkaran ama hemen ardından da ikinci sarıyı çıkarıp recep çetin'i oyundan atışını unutmadım. aynı pozisyon içinde duraksamadan kırmızı çıkarttığı an gözümün önünden gitmiyor. ayrıca feyyaz'ın ilk yarıda kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda hayrettin'in feyyaz'ı indirişini es geçtiğini de unutmadım. yine aynı maçta 66. dakikada metin tekin'in faul bile olmayan pozisyonunda kırmızı ile oyundan atışını da mıh gibi çakmışım aklıma. böyle bir orospu çocuğunun adını beşiktaş ile başlayan bir başlığın içinde olmaması için yazmadım. esen kalınız...