cengizselcuk

kalabalik sehirlerde yasayan insanciklarin, sira ile biryerlere giriş çikış işlerini gereçekleştirebilmek amacı ile üretilmiş platformlardir.

platform demişken platformun niteliği itibari ile engelli koşu parkoruna benzeyen turnikeler ozellikle buyuk plazalarda calisan plaza cocuklarinin ellerinde ceplerinde veyahut cuzdanlarinda, ((kimisi boynuna veya kemerine takar, (hatta kemerden tutup çekince uzamaktadirlar)) taşıdıkları manyetik kartları kart okuyucu sistemlere yaklaştırdıklarında bip sesine istinaden oten guvenlik zimbirtisinin sesinden sonra gecebilmesine musade eden sistemlerdir.

bununla birlikte metrobuse otobuse tramvay veyahut diğer toplu taşıma binen şehir insanları bu platformalara yaklaşırler iken metrobüs, otobüs veyahut tramvay ve metro da kullanmış oldukları akbil ve istanbul kart adı verilen, bu araçlara binmek için kullanılan elektronik biletlerini turnikelerdeki kart güvenlik sistemlerine yaklaştırıp geçmek istemektedirler. bunların hepsi tabiki de yanlış uygulamalardır. bu uygulamaları def etmek, insanları bilinçlendirmek maksadı ile bu kişiler görüldüğünde derhal uyarılmalı, kulaklarına küpe edilesi davranışları anlatarak ikaz etmeli, ikaz edilen kişilerin tabikide rencide edilecek hareketlerde bulundurulmasını engeleyecek nitelikte tatlı söz söylemeyi de ihmal etmemek gerekir.

bu şekilde beşeri münasebetlerini tamamlayabilen uygar toplumlar daha sonradan asansöre bindikleri zaman birbirlerine günaydın demeyi de alışkanlık haline getirebilmek konusunda da sıkıntılarını sabah vakitlerinde ekseriyetle aşmalıdırlar. canım mü'min kardeşim, hadi günaydın demiyosun bi allahın selamını ver yahu... burda aynı plazada çalışan her gün sakalımıza jilet değdiren insanlarız değil mi ?

yazıktır günahtır. e asansörden sonra karşımıza çıkan turnikeler, güvenlikli kart okutulup ta açılabilen kartlar var. onlara ne yapacağız ? bunların hepsinde bu güvenlik sorunlarını aşabilmek için kartımızı kullanacağız arkadaşlar. kartınızı kullanın ve doğru kullanın ... kendizi rezil etmekten sakının...

ne demişti güner amca turkideki sorusunda ?

ser ile başlayan 5 tane isim ;?

1- serdar
2-serkan
3-serhan
4-serdal

hadi gel 5. bul ...

neydi 5. ?

5- sertaç

haaha.. 50 puanı kaptın tabi.. tabi tabi..

bak bu laflarım lafta kalırsa hepinizin tabilerini yer, saygı ve teessüflerimi sunarak esenlikler dilemeyide ihmal etmem bilesiniz uşaklar.

(bkz: olsa ne olur olmasa ne olur )

07 Aralık 2011 tarihi günü saat 17:51 de yağan yağmurun Forrest Gump'un şu dizelerini akıllara getirmiştir:

"We been through every kind of rain there is. Little bitty stingin' rain... and big ol' fat rain. Rain that flew in sideways. And sometimes rain even seemed to come straight up from underneath. Shoot, it even rained at night... "

özetleyelim diyor ki :"Her türlü yağmuru gördük. Normal, düz bildiğin yağmur, büyük damlalı olan bildiğin yağmur. Yandan yağan yağmur ve hatta bazen yağmur sanki aşağıdan yağıyordu. Hatta allah seni inandırsın, gece bile yağmur yağıyordu"

yağmur yağmur demişken, 20 nolu tanımda dillendirilen şarkıda cem adrianın .. vur yüzüme hadi.. vur yüzüme...

hasta edicen bizi cem hasta..

o bir deha... o bir yönetmen... zanatçı... türkücü... oyuncu... maşallah efenim... maşallah...

http://www.kartalsozluk.com/yazino/162302

(bkz: mahsun kırmızıgül)

fazla bir şekilde elektronik 4 (dört) köşe kare veyahut dikdörtgen şeklinde aletler ile haşır neşir olma vazifesi dahilinde ağrıması muhtemel olan organ.

bir noktadan sonra uzaktaki cisimleri göstertmemeye başlar. gözlük takarsınız. daha sonra bir noktadaki gözlük yardımı ile göremediklerinizi gözlük lede göremezsiniz.. gözlük camının değişmesi lüzum görmüştür. değiştirirsiniz... daha sonra ki aşamada gene göremezsiniz..

neler oluyor ? gözler ölüme mi gidiyor diyerek korkarsınız...

sonra kapitalist sisteme söverseniz... sonra ben böyle mesleğin diyerekten söylenirsiniz.. sonra derseniz ki neden başka meslek seçmedim ki ben ?

imam olacaktim, ooh ne güzel.. mevzuat değişmiyor.. hep aynı...

artık çok geçtir, ne gözleriniz geri gelir, ne de imam olabilirsinizdir ? keşke aylin aslımın ulvi şarkısında dediği gibi, hayat geri gelir, arkadaşlar geri gelir, aaaaaaaşk geri gelir... bir de gözler geri gelir deseydi..

hoş dese ne olurdu ? sanki o dedi diye gözler geri mi gelecekti ? hem bu nasıl bir söylem ? gözler nasıl geri gelebilir ? ileri mi gitti ki ?

nerde o hürmetli zanaatçı (b: mahsun kırmızıgül) beyfendinin kulaklarımıza seneler öncesinde duyurduğu, (i: mavi göz yeşil göz ne elaa gözleeeer) benim için en güzeli manalı gözler...

ardından ,ise sarışın esmeri ne de kumralı benim için en güzeli insan olanı diyerek mesaj verdiği şarkılar... ardından da sarı ceketini giyerek bebeyim benim bebeyim benim diyerek burnunun altındaki tüylerini burktuğu samimi zamanlar ?

ama zaman ne olacağım demiyor tabiki ... bak mahsun kırmızıçiçek dersin gül dersin göz dersin. gözüne dursun dersin... sonra gidip film dizi de çekersin.. allah çektirtmesin... nedir kardeşim o dizisindeki Abbas karakteri...

rüyama girmedi ama abbas komikliğinden ötürü pörtlek gözler ile bakan bekir karakterinin ;

- Abbaaaaaaaaaaaas... Abbaaaaaaaaaaas...

diyerekten elindeki tabancayı her Abbaaaaaaaaaaas dediğinde Abbasa yaklaştırmasından rüyalara komik olarak girmesini söylemek mümkün olabilir...

O değil Abbas dede 15 lik küçük kıza ilişkin azgın zevklerini tatmin etme çabasında iken 3 viagra ile dünyaya elveda demesi gözler için sevişme zamanındaki korkutucu görüntüsünden ziyade netice itibari ile sevindiri bir durum olması gözükmüşütür..

bune yaaaaaaav .. diyip hadi ordan diyenleri başka linklere tıklamak üzere hareketlendiğini görebilmekteyim.. boşverin bunları da bu kredi kartı ekstrelerinde göslerimizi bozan rakamları nasıl elemine edeceğimize ilişkin görüş ve öneriler kısmında göstermek isteyenlere selam eder ve gözlerinden öperek saygilarimi iletirim...

gürültü kirliliğinden müzdarip olanlarada teessüflerimi iletir, sizde yazin veyahut okumayin sevgili vatandaşlar şeklinde söylemlerimi söyleyip nasil tepki göreceğim konusundaki eleştirileri duymaktan çekinmem...

velhasıl kelam anahtar kelimelerimiz her ne kadar göz, abbas, mahsun kırmızıgülçiçek, bekir ve viagra olsada yazımızın ana fikrini ve başka bir deyiş ile tanımımızın ana fikrine olan saygımızı kaybetmeyerek tekrardan saygilarimi sunmayi bir borç bilirim...

iyi akşamlar, esen kalın efenim.

zamane sunucunun meşhur sorusu... şu şekilde cereyan etmiştir.

- efendim tüneli kaçmak için mi kazdınız ?

+ ıııggggghhhsss...

çok meşhur vekil bedepeli...

polise takatı bastı, hapisten çıkıp vekil oldu...

son olarak ta aranan terörist makam arabasından çıktı.

daha fazlası için

(bkz: terörist)

bende aldım yerimi eskilerinin arasında,
Belki mevsimi gelir yine seversin beni…
Belki yerim hep kışlıkların arası,
Güneşi gördükçe unutursun beni,
Bir gün ihtiyacın olur mu diye,
Isıtmak üzere üşümeden beklerim seni..
kimbilir belki mevsimi gelir yine seversin beni..
yada bir gün gördüğünde naftalinden,

kimse hatırlamaz gözlerimi.

dizelerini kaleme alan şair.

mert nobre isimli oyuncu "ben edu'yu sadece 2 senedir tanıyorum. geçen sene izledim. öncesini bilmiyorum. yeni olduğu için kendisi hakkında konuşmak için erken. ama bobo 5 yıldır buradaydı, takıma da alışmıştı. gönderdin sonra edu'yu aldın ve aynı parayı verdin. bildikleri adamı niye gönderdiler? edu neden geldi? anlaşılır gibi değil. bobo türkiye'yi çok seviyor. sözleşmesi sürüyor ama kiralık olarak devre arasında türkiye'ye gelebilir."”demiştir...

evet bu mantıklı dedirtmiştir.. nedense ben bu edu'ya tahammül edemiyorum.

Bir dönem büyüyünce ne olacaksın sorusuna su tesisatçısı cevabını vererek gönlümde yer etmiş süperimsi tesisatçı eleman.

1940 dogumlu unlu oyuncu.

Ocak ayinda istanbul'da olacagi aciklanmistir. Shakespeare'in 'Venedik Taciri' adlı oyununu Hasköy'deki Yün iplik Fabrikası'nda sahneleyecektir..
(bkz:
Al PAcino )

dağda aramaya gerek olmadığını kanıtlayan eylenimsi..

http://gundem.milliyet.com.tr/meclis-araciyla-terorist-mezarlarini-ziyaret-etti/gundem/gundemdetay/08.11.2011/1460738/default.htm

(bkz: lüzumsuz başlık açma teknikleri)

en düşük taşıt vergisinin artik 480 TL olduğu vergidir.

http://ekonomi.milliyet.com.tr/en-dusuk-tasit-vergisi-480-liraya-cikiyor/ekonomi/ekonomidetay/04.11.2011/1459180/default.htm

dinamo maçında çok iyi oynadı... performansının devamini bekliyoruz beton.

radyo kafanın en sağlam şarkılarındandır.

Yerli malı yurdun malı ülkemizin üretimini yaptığı insansız hava aracımız..

ne diyoruz ? istersek demek ki yapıyoruz...

http://dunya.milliyet.com.tr/israil-yerli-anka-yi-gokte-gorunce-/dunya/dunyadetay/03.11.2011/1458722/default.htm

(bkz: türkiye deki gothic kızların çekici olması)

zamane programın zamane sözü... her bir kişiye mikrafon uzatılırdı...