Beşiktaş'ı sevmek için bizim nesillerin[ybkz]swh[/ybkz] nedenleri çoktu, evet. peki ya şimdi? bizim sahip olduğumuz, bizi beşiktaş'a bağlayan değerler sizce de bugün hala korunuyor mu? bence biz o değerleri seba'dan sonra kaybettik dostlar... yani beşiktaşlı duruşu öyle lafla olmuyor. beşiktaş bir zamanlar halkın takımıydı, semt takımıydı... bu şekilde başarılar da yakaladı.
peki ya şimdi? birilerinin menfaatlerine alet ettiği bir kulüp halini alıyor, parayı hazırlayan başkanlığa adayım diyor. bu mudur beşiktaş'a yakışan? bu mudur olması gereken? tam tersi değil miydi bizi beşiktaş yapan? rant sağlayan taraftar da kulübün bu hale gelmesinde rol oynamadı mı? kulübün içinde bulunduğu tek batak borç batağı mı?
futbol takımının altyapısı cidden bir altyapı mı? yoksa bazı koltuk sahiplerinin tanıdıklarının "takıldıkları" bir yer mi? bizim altyapımız ile ManU, Ajax, Porto, vb. takımların altyapısı arasında dağlar kadar fark yok mu? o altyapı değil mi beşiktaş için terinin son damlasına kadar sahada savaşan oyuncular çıkaran, bir zamanlar... peki en son ne zaman böyle bir oyuncu çıkardı o altyapı? [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
beşiktaş futbol takımını beşiktaş yapan takımdaki dostluklar ve ruh değil mi? beşiktaş taraftarının sevdiği, sahiplendiği oyuncular ister altyapıdan çıksın ister başka bir ülkeden gelsin, yine terinin son damlasına kadar savaşan, mağlubiyeti kendisine yediremeyen, sinirden göz yaşlarını tutamayan oyuncular değil mi? beşiktaş'ı beşiktaş yapan mücadeleci ruh değil mi? kaç tane oyuncumuz var şimdi böyle? [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
yeni yönetimin eğilmesi gereken sorunlardan birisi de budur. hatta bu sorun borç batağından daha mühimdir benim gözümde. tabii ki, herkesi gönderelim, yeniden gençlerden kurulu bir takım yapalım demek değildir bu. öyle olursa sonu hüsran olur zaten. öncelikle temelden başlanarak bir temizlik yapılmalı, beşiktaş değerlerine kavuşturulmalı, en son A futbol takımına sıra gelmeli. tabii bu süre içerisinde a futbol takımı da yavaş yavaş fazlalıklarından[ybkz]swh[/ybkz] kurtulmalı. beşiktaş'a gereken değeri verecek, korkusuz, gençlere önem veren bir teknik direktör de takımın başına getirilmeli... uzun bir süre alır bu dediklerim evet, zor bir yoldur, cesaret ister, mücadele ister ama sonunda beşiktaş tekrar beşiktaş olduğunda tarih sizin de adınızı altın harflerle yazacaktır.
ancak bu şekilde (b: sevinmek için sevmedik) lafı esas anlamına kavuşur, ancak bu şekilde bizler takımın arkasında her türlü durabiliriz, her zorluğu omuz omuza aşabiliriz...
özellikle seçip aldığımız adamlardan sadece 3 tanesi içeren üçlü. bir sürü adam var bizde böyle. nereden nasıl buluyoruz anlamıyorum.
Her maça aynı as kadro ile çıkan teknik direktör görünümlü şarlatan. cezalı veya sakat oyuncu olmadıktan sonra kadro belli. en ufak bir rotasyon yapma. ondan sonra yorgunluk bahanesine sığın, kulübeden oyuna giren oyuncun tel tel dökülsün, sen de çık alakasız alakasız demeçler ver olsun bitsin bu iş. burak, mehmet akyüz, alves heba oldu gitti çocuklar ya kulübede. hayır yani, bu adamlar sahadaki ekremden, edudan, holoskodan ve hatta simaodan ne kadar daha faydasız olabilirler takıma cidden ve cidden merak ediyorum.
Ne verdi ki bu adam beşiktaş'a da bu kadar ısrarcıyız anlamıyorum. deli dana gibi koşmak yetmiyor işte, adamların içinden de geçilmiyor... gol vuruşu desen o da yok.. ee ne var ulan o zaman? Bu adamdan kat kat iyi yerli oyuncu pek ala da bulunur... yeni yönetimin göndermesi gereken oyuncuların başında gelmeli bence...
1-0 kaybedip Türkiye Kupası'ndan elendiğimiz karşılaşma. play-offdan falan da pek umut yok, seneye biz ülke sınırları içinde takılırız. yeni takım kurarız, alışma evresi geçirir takım oluruz, he bi de kolej havası yakalarız. tabi canım tabi...
Lan o değilde, yoksa fener..?
Lan o değilde, yoksa fener..?
(bkz: sıçtım mavisi)
takımdan ayrılmasını can-ı gönülden ve uzun süredir istediğim teknik direktörümsü. daha önce hiç bir hocamızın gönderilmesini bu kadar istememiştim.[ybkz]swh[/ybkz]
Yeteneklerinin farkında olmakla birlikte, kendisinde bir forvet oyuncusunda olması gereken hırsı göremediğimdir. varsa da belli etmiyor, belli eden için (bkz: ilhan mansız).
Eğer kendisini geliştirip eksik noktalarını tamamlarsa beşiktaş'ımıza uzun yıllar faydalı olabilir.
Eğer kendisini geliştirip eksik noktalarını tamamlarsa beşiktaş'ımıza uzun yıllar faydalı olabilir.
son haftalarda üzerinde bir isteksizlik olan oyuncumuz. Canı istediğinde neler yapabildiğini hepimiz biliyoruz, yeteneklerinin de farkındayız. direk olarak ipini çekmek, gitsin demek işin kolayına kaçmak olur, tıpkı Guti reisde olduğu gibi. derdi neyse konuşup çözmek ve onu tekrar takıma kazandırmak lazım.
iki 45 dakikada iki farklı maça sahne olan maçtır. ilk yarıda çok aksadık, uzaktan bir şut dışında pozisyon bulamadık. carlos'un bizleri pek şaşırtmayan hatası sayesinde de yine kolay ve ucuz goller gördük kalemizde. 2. yarı toparlandık, maça ortak olduk, pozisyonlara girdik, 1 gol bulduk, rakibe sadece 1 gol pozisyonu verdik. Pektemek veya Holosko'nun pozisyonlarından birisi gol olsaydı ve maçı 3-2 bitirseydik tur için gayet de avantajlı olacaktı. şu haliyle de imkansız değil, sadece inanmak lazım, ölümüne mücadele lazım...
mücadele yönü yüksek, teknik ve futbol zekası yönü ortalamanın altında olan futbolcumuzdur. Tamam, 8 mart 2012 atletico madrid beşiktaş maçı'nda gerçek yeri dışında bir bölgede oynadı, 2. golde de bu yüzden pozisyon hatası yaptı. Ancak ilk goldeki hatasının pozisyon ile direk olarak bir ilgisi yok. O şekilde müdahale etmemesi lazımdı, forvette pres yapmıyorsun güzel kardeşim sonuçta.
26 şubat 2012 galatasaray beşiktaş maçı'nın adamı. eğer son dakikada quaresma'nın tam kafasına giden rabonasını dışarı atmak yerine kolayı seçip kaleye doğru ittirseydi 2-3 kazanacaktık maçı[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz].
26 şubat 2012 galatasaray beşiktaş maçı'nda ölse de hiç kalkmasa yerden dediğim oyuncu, ama asla bir sporcu değil.
üstüne koyması gerekirken her maç geriye gitmekte olan genç oyuncumuz. hücum yönü zayıf, gelişmeli derken artık kısa pas yapmakta bile zorlanmakta.
sevdiğim, umutlu olduğum kalecimiz; ancak böyle devam ederse "-di" eki getireceğim hakkındaki düşüncelerime.
9 gündür maç yapmayan galatasaray, 2 gün önce avrupa maçından çıkmış beşiktaş. tam kadro galatasaray, en önemli oyuncusunu türlü şekilde cezaya kurban vermiş beşiktaş. arenadan çıkış yok, 3 atacaz, 5 atacaz, sokacaz koyacaz diye gezinen cinconlu bebeler... ve sahada en iyi şekilde mücadale eden beşiktaş, bu bebelerin götlerini üç buçuk attıran beşiktaş... varsın şans bu sefer yüzüne gülmesin ve kaybetsin, hiç sorun değil... teşekkürler beşiktaş, terinin son damlasına kadar mücadele ettiğin için teşekkürler beşiktaş, yenilsen de helal olsun beşiktaş. sen bu bebeleri götlerinden soluttun ya yeter bu bana...
evet korkak oyun bize göre değil, saldırmamız lazım. ama kondisyon kalmamış ki takımda saldırasın, olancası ile saldırdık işte 30 dk, bu da yeterdi aslında ama halı saha maçında yenmeyecek golleri yersen yapacak bişey kalmıyor geriye, sen cömertce pozisyonları harcarsın, elin oğlu gelir 4 şut çeker, 3ü kaleyi tutar, 3ü de gol olur.
lig maçları ertelenerek uefa kupası kazanan galatasaray, bu sefer ellerini ovuşturarak yorgun rakibini bekledi, sokacaz koyacaz nidaları ile. aferin lan size... zaten ankaragücü maçında şike protestosu yapan taraftarlardan başka birşey de beklenmez...
bir de, maçın 3 dk olan uzatması gol sevinci ile geçti bitti, saniye uzatılmadı. sonuç değişmezdi belki ama yine de garip...
evet korkak oyun bize göre değil, saldırmamız lazım. ama kondisyon kalmamış ki takımda saldırasın, olancası ile saldırdık işte 30 dk, bu da yeterdi aslında ama halı saha maçında yenmeyecek golleri yersen yapacak bişey kalmıyor geriye, sen cömertce pozisyonları harcarsın, elin oğlu gelir 4 şut çeker, 3ü kaleyi tutar, 3ü de gol olur.
lig maçları ertelenerek uefa kupası kazanan galatasaray, bu sefer ellerini ovuşturarak yorgun rakibini bekledi, sokacaz koyacaz nidaları ile. aferin lan size... zaten ankaragücü maçında şike protestosu yapan taraftarlardan başka birşey de beklenmez...
bir de, maçın 3 dk olan uzatması gol sevinci ile geçti bitti, saniye uzatılmadı. sonuç değişmezdi belki ama yine de garip...
mabedin yıkılması ve yerine daha modern, daha büyük kapasiteli yeni bir stadyum inşa edilmesi uzunca bir süredir gündemde olan konu. sürekli bir yerlerden, birilerinden izin alınıyor, işlem tamam deniliyor veya birisi çıkıp stad kayıyor diyor ama sonuç itibari ile her yılın mayıs ayında mabede kazma vuruluyor. nasıl bir işleyiştir, nasıl bir bürokrasidir ben anlamadım bu işi.
son gelişme ise, otel ve alışveriş merkezinden vazgeçilmiş, üzeri komple kapalı ve 35.000 kişilik yeni bir stad yapılacakmış, 18 ayda tamamlanacakmış ve inşaat mayıs ayında[ybkz]swh[/ybkz] başlayacakmış. hadi diyelim bu seferki gerçek, böyle olacak diyelim, tamam. peki yeniden bir stad yaparken kapasiteyi sadece 5.000 kişi arttırmak ne kadar mantıklı? tamam, genel manada yeni bir stadımız olacak belki ama hazır yapmışken en azından bir 40.000 kişi kapasitesi olsa diyor insan. tamam her maç dolmaz, şu anki haliyle de dolmuyor zaten sıradan lig maçlarında. bu dünyanın her yerinde böyledir, kapasite her maça göre değil, büyük maçlara göre düşünülür. sıradan bir lig maçında 20.000 kişi de yeterli atmosferi sağlayabilir takıma; ki söz konusu taraftar beşiktaş taraftarıdır...
kızıyoruz ediyoruz ama bence aziz yıldırım bu konuda takdir edilesi bir insan. bir yandan maçlar oynanırken 55.000 kişilik stad kazandırdı takımına, taraftarını ve takımını minimum düzeyde mağdur ederek...
son gelişme ise, otel ve alışveriş merkezinden vazgeçilmiş, üzeri komple kapalı ve 35.000 kişilik yeni bir stad yapılacakmış, 18 ayda tamamlanacakmış ve inşaat mayıs ayında[ybkz]swh[/ybkz] başlayacakmış. hadi diyelim bu seferki gerçek, böyle olacak diyelim, tamam. peki yeniden bir stad yaparken kapasiteyi sadece 5.000 kişi arttırmak ne kadar mantıklı? tamam, genel manada yeni bir stadımız olacak belki ama hazır yapmışken en azından bir 40.000 kişi kapasitesi olsa diyor insan. tamam her maç dolmaz, şu anki haliyle de dolmuyor zaten sıradan lig maçlarında. bu dünyanın her yerinde böyledir, kapasite her maça göre değil, büyük maçlara göre düşünülür. sıradan bir lig maçında 20.000 kişi de yeterli atmosferi sağlayabilir takıma; ki söz konusu taraftar beşiktaş taraftarıdır...
kızıyoruz ediyoruz ama bence aziz yıldırım bu konuda takdir edilesi bir insan. bir yandan maçlar oynanırken 55.000 kişilik stad kazandırdı takımına, taraftarını ve takımını minimum düzeyde mağdur ederek...
23 şubat 2012 beşiktaş sc braga maçı'nda birçok pozisyona kritik müdahalelerde bulunarak savunmaya önemli yardımlarda bulunan oyuncumuz.
sanırım en önemli özelliği ceza sahası çevresinde baskı yiyorken bile topu uzaklaştırmak için dan-dun ileri vurmak yerine pas yaparak topu ileri taşımayı düşünmesidir. Güzel bir özelliktir bu esasında ancak adrenalin salgılatır bizlere. Stres oluyoruz reis, sana güveniyoruz ama çevrene güvenmiyoruz. [ybkz]swh[/ybkz]
sanırım en önemli özelliği ceza sahası çevresinde baskı yiyorken bile topu uzaklaştırmak için dan-dun ileri vurmak yerine pas yaparak topu ileri taşımayı düşünmesidir. Güzel bir özelliktir bu esasında ancak adrenalin salgılatır bizlere. Stres oluyoruz reis, sana güveniyoruz ama çevrene güvenmiyoruz. [ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: ##178742)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?