şahsımın da kutlaması gereken bayramdır. [ybkz]swh[/ybkz]
denizli döneminde maça gitmeyerek kendince birtakım şeyleri protesto eden beni geliş haberleriyle "gelsin kombinemi alırım, alamazsam gidebileceğim her maçına giderim" diyecek kadar kendisine bağlayan, portekiz milli takımında yolunu kestiği için christiano ronaldo' dan soğumama sebep olan, bazı maçlarda sadece kendisini izlediğim ve ciddi hayranlık beslediğim, inanılmaz yetenekli ve bu yeteneklerini kullandığı anda neler yapabileceğini sadece bana değil, bütün futbol kamuoyuna laflarıyla değil icraatı ile anlatan portekizli futbolcumuz...
geçen yıl ki dinamo kiev maçında, son anlarda gördüğü kırmızı kart dolayısıyla 90 dakika gözümde biriktirdiğim yaşların hıçkırık halinde gözlerimden boşalmasının müsebbibi.
bana ilhan mansız ruhunu hatırlatan tek isim.
kimseyle kıyaslamaya kıyamadığım ilhan mansız' la özdeşleştirebildiğim, ilhan mansız ı sever gibi sevdiğim adam.
kadroda olmadığında bir yanımızın hep eksik olduğunu düşündüğüm,
kupa maçında aşkla öptüğü o arma sebebiyle beni (b: maç izlerken ağlayan insan) haline getiren kartal ruhlu...
ve tüm bu hallerini özellikle son 3-4 maçtır özlediğim adam.
nerdesin?
nerede o asi ruh?
nerede o etrafına ışık saçan yıldız...
sitem ediyorum sana,
bunca büyük sevdaya bırak da olsun o kadarı.
bırak bu aşkın bana ızdırap veren yerini de anlatayım sana
sana ve bu aşkı bilen bilmeyen insanlara...
bölündük biz "sen" diye.
"sen" diye acıdı kalplerimiz.
"bir umudumuz sensin, anlıyor musun?" edasıyla dökülüyor dudaklarımızdan
"ah be quaresma!" nidaları.
herkes kötü, herkes dağınık,
ama bizim kalplerimiz en çok sana yanık...
attığın her adım bir damla daha kor olup düşerken içimize,
canımız acıdığında "ah be quaresma!" diyorsak, kızma bize, alınma.
ama, anla...
beşiktaş' ı senden daha çok seviyoruz.
ve beşiktaş' a zarar senden geldiğinde daha bir heybetleniyoruz.
çünkü biz seni beşiktaş' a çok yakıştırıyoruz.
o yüzden kartal ruhlu adam,
anla...
ilhan mansız gibi sevilmek nedir anla.
ve sonra çık sahaya.
istersen 5 yıl boyunca oynadığın hiçbir maçta gol atma.
yeter ki maç bitiminde kuru yer kalmasın o kutsal formanda,
başka mı?
yeter bu bize, en azından bana.
çık ve sadece kartal ruhunla oyna...
geçen yıl ki dinamo kiev maçında, son anlarda gördüğü kırmızı kart dolayısıyla 90 dakika gözümde biriktirdiğim yaşların hıçkırık halinde gözlerimden boşalmasının müsebbibi.
bana ilhan mansız ruhunu hatırlatan tek isim.
kimseyle kıyaslamaya kıyamadığım ilhan mansız' la özdeşleştirebildiğim, ilhan mansız ı sever gibi sevdiğim adam.
kadroda olmadığında bir yanımızın hep eksik olduğunu düşündüğüm,
kupa maçında aşkla öptüğü o arma sebebiyle beni (b: maç izlerken ağlayan insan) haline getiren kartal ruhlu...
ve tüm bu hallerini özellikle son 3-4 maçtır özlediğim adam.
nerdesin?
nerede o asi ruh?
nerede o etrafına ışık saçan yıldız...
sitem ediyorum sana,
bunca büyük sevdaya bırak da olsun o kadarı.
bırak bu aşkın bana ızdırap veren yerini de anlatayım sana
sana ve bu aşkı bilen bilmeyen insanlara...
bölündük biz "sen" diye.
"sen" diye acıdı kalplerimiz.
"bir umudumuz sensin, anlıyor musun?" edasıyla dökülüyor dudaklarımızdan
"ah be quaresma!" nidaları.
herkes kötü, herkes dağınık,
ama bizim kalplerimiz en çok sana yanık...
attığın her adım bir damla daha kor olup düşerken içimize,
canımız acıdığında "ah be quaresma!" diyorsak, kızma bize, alınma.
ama, anla...
beşiktaş' ı senden daha çok seviyoruz.
ve beşiktaş' a zarar senden geldiğinde daha bir heybetleniyoruz.
çünkü biz seni beşiktaş' a çok yakıştırıyoruz.
o yüzden kartal ruhlu adam,
anla...
ilhan mansız gibi sevilmek nedir anla.
ve sonra çık sahaya.
istersen 5 yıl boyunca oynadığın hiçbir maçta gol atma.
yeter ki maç bitiminde kuru yer kalmasın o kutsal formanda,
başka mı?
yeter bu bize, en azından bana.
çık ve sadece kartal ruhunla oyna...
kişiyi hayata bağlayan haberlerdir.
yaşama sebebidir.
umut etmektir.
umut etmenin mükafatıdır.
hayattan kopmak üzere olan zat-ı muhteremi islkeleyip kendine getirendir.
insana;
"daha ölmedin" dedirtendir.
yaşama sebebidir.
umut etmektir.
umut etmenin mükafatıdır.
hayattan kopmak üzere olan zat-ı muhteremi islkeleyip kendine getirendir.
insana;
"daha ölmedin" dedirtendir.
bir şeye veya bir şeyi yapmaya odanlanmak manasındadır.
an itibarı ile yapmam gereken işlere odaklanıp bir an evvel düzgün bir şekilde işe başlaması gereken bir yazarın yaşadığı sıkıntıdır da aynı zamanda.
ciddi şekile eksikliği hissedilendir.
an itibarı ile yapmam gereken işlere odaklanıp bir an evvel düzgün bir şekilde işe başlaması gereken bir yazarın yaşadığı sıkıntıdır da aynı zamanda.
ciddi şekile eksikliği hissedilendir.
sakatlığıyla oğuz çetin i çok fazla üzeceğini düşündüğüm galatasaraylı futbolcu.
ay hırvatistan maçı öncesi olacak iş miydi şimdi bu? nerden bulacağız biz kendi takımında kadroya zor giren bir orta saha daha....!
ay hırvatistan maçı öncesi olacak iş miydi şimdi bu? nerden bulacağız biz kendi takımında kadroya zor giren bir orta saha daha....!
öyle anlarda karşıma çıkan ya da hatrıma düşen dizeleriyle "ah be üstad" dedirten efsane...
---------------alıntı---------------
Nasıl bilirdiniz? sorusuna,
Tanıyamamışım deyip geçtim...
---------------alıntı---------------
---------------alıntı---------------
Nasıl bilirdiniz? sorusuna,
Tanıyamamışım deyip geçtim...
---------------alıntı---------------
hep yaşın 19 adlı şarkısıyla son günlerde kulağımdaki pasın silinmesine en çok yardımcı olan mazhar alanson' un da dahil olduğu müzik grubu.
yıllar eskitememiştir, belki de eskitmeye kıyamamıştır kendilerini bilmem ama ayrı ayrı da olsalar, bir arada da olsalar muhteşemler...
yıllar eskitememiştir, belki de eskitmeye kıyamamıştır kendilerini bilmem ama ayrı ayrı da olsalar, bir arada da olsalar muhteşemler...
bir çok yazarımızın içine düştüğü gerçeğin gün yüzüne çıkışıdır.
zira kısa ama öz olan entrylerde mevcuttur. uzun uzadıya yazılmış her entry doğru şeyler anlatıyor diye bir kural yok neticede. ancak ne yazık ki aksini savunan yazarlarımızda hali hazırda mevcut tabi.
başkalarının 10 cümleyle anlattığını 1 kelime de toparlayacak yazarlarda var aramızda. tanıyorum böylelerini, oradan biliyorum.
zira kısa ama öz olan entrylerde mevcuttur. uzun uzadıya yazılmış her entry doğru şeyler anlatıyor diye bir kural yok neticede. ancak ne yazık ki aksini savunan yazarlarımızda hali hazırda mevcut tabi.
başkalarının 10 cümleyle anlattığını 1 kelime de toparlayacak yazarlarda var aramızda. tanıyorum böylelerini, oradan biliyorum.
her ne kadar %100 hoca kaynaklı olmadığına inansam da bu sezon benim de zaman zaman sorduğum soru.
yıldızlı yıldızsız geçiyor maçlar
takıımda ruh yok carvalhal
soruyoruz artık sana
bu gidişat nasıl bir hâl
yıldızlı yıldızsız geçiyor maçlar
takıımda ruh yok carvalhal
soruyoruz artık sana
bu gidişat nasıl bir hâl
kızların da piç kız olmasıyla doğru orantılı olabilecek durumdur.
zira hayatında bir şeylerin yolunda gitmesini isteyen aklı başında kızlar havailikten ziyade mantıklı olanı isterler. ve her zaman söylerim;
kızlar için doğru adam kriteri; oğlun olsa babasına benzesin ister misin sorusuna vereceğin evet cevabı
erkekler için doğru kız kriteri; kızın olsa annesine benzesin istermisin sorusuna vereceğin ever cevabıdır kanımca.
gerisi teferruat...
zira hayatında bir şeylerin yolunda gitmesini isteyen aklı başında kızlar havailikten ziyade mantıklı olanı isterler. ve her zaman söylerim;
kızlar için doğru adam kriteri; oğlun olsa babasına benzesin ister misin sorusuna vereceğin evet cevabı
erkekler için doğru kız kriteri; kızın olsa annesine benzesin istermisin sorusuna vereceğin ever cevabıdır kanımca.
gerisi teferruat...
olmaması gereken lâkin var olan gerçektir.
oysa çoğu zaman belki de aranılan detay o upuzun entry de gizli. belki bir cümle, belki bir tek kelime. ki bu durumun biraz da yazarların adıyla alakalı ıkan durumdur.
entrylerini beğendiğiniz yazarın girdiği entryler ne kadar uzun da olsa bir şekilde kendini okutuyor.
şahsımın özellikle takip ettiği bir kaç yazar vardır ki bütün entrylerini hangi uzunlukta olursa olsun takip ederim...
oysa çoğu zaman belki de aranılan detay o upuzun entry de gizli. belki bir cümle, belki bir tek kelime. ki bu durumun biraz da yazarların adıyla alakalı ıkan durumdur.
entrylerini beğendiğiniz yazarın girdiği entryler ne kadar uzun da olsa bir şekilde kendini okutuyor.
şahsımın özellikle takip ettiği bir kaç yazar vardır ki bütün entrylerini hangi uzunlukta olursa olsun takip ederim...
kaybolduğuna üzüldüğüm eski başlık.
yazık be ne bilgiler vardı oysa ki orada. boy fotolarla birlikte ileitşim bilgileri falan.
yazık be ne bilgiler vardı oysa ki orada. boy fotolarla birlikte ileitşim bilgileri falan.
hangi yıldızı alsak önce bize kayıyor şeklinde düşünmeme sebep olan yıldız futbolcularımızdan biri.
allah aşkına biraz ciddiyet takının, profesyonelce işinizi yapın. çok mu şey istiyorum.
allah aşkına biraz ciddiyet takının, profesyonelce işinizi yapın. çok mu şey istiyorum.
bir doktordan ısrarla aldığım soru.
her evet deyişiminden ardından saçma sapan sorular gelmişti ve en son yine "bekar mısınız?" diyerek beni çileden çıkarmıştı.
her evet deyişiminden ardından saçma sapan sorular gelmişti ve en son yine "bekar mısınız?" diyerek beni çileden çıkarmıştı.
gaziantepspor' un oldukça yetenekli gördüğüm forvet oyuncusu ve genç yeteneği...
arkadaş adam 30 metreden ne vurmuş o topa öyle.
arkadaş adam 30 metreden ne vurmuş o topa öyle.
quaresma' ya yapılan eleştirileri bir türlü anlayamayanların öne sürdüğü şeydir.
hiçkimse "quaresma kötü olduğu için beşiktaş kaybetti" demiyor, tam tersi beşiktaş' ın kazandığı ve quaresma' nın bir asist yaptığı maçın ardından bu eleştiriler geliyorsa herkes şapkasını çıkarıp bir önüne koysun düşünsün. önce karşınızdaki ne diyor anlayın sonra ona laf atın ya da laf sokun.
bok atmakla eleştirmek arasındaki o ince çizgiyi görün bir zahmet.
hiçkimse "quaresma kötü olduğu için beşiktaş kaybetti" demiyor, tam tersi beşiktaş' ın kazandığı ve quaresma' nın bir asist yaptığı maçın ardından bu eleştiriler geliyorsa herkes şapkasını çıkarıp bir önüne koysun düşünsün. önce karşınızdaki ne diyor anlayın sonra ona laf atın ya da laf sokun.
bok atmakla eleştirmek arasındaki o ince çizgiyi görün bir zahmet.
gece gece yine aklıma düşen beşiktaşın çocuğu..
her daim düsturum olandır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?