son zamanlarda kendilerinde yıldız futbolcu imajı gördüğüm tribündür.
takım ruhu bütün staddadır. sadece kapalı da değildir. tamam, onların bu alandaki emeği, çabası yadsınamaz. ama 90 dakika boyunca yeni açığın tüm çağrılarını es geçiyorlarsa işte ben o zaman kendilerinde bir "guti" görürüm ki bu da beni sinir eder.
eski den bütün stadı ayağa kaldıran kapalıydı. sosyeteyi bile dakikalarca ayağa diker, tezahürat ettirirdi. şimdi ise varları yokları alt taraf olmuş. ne yeni açığa pas atıyorlar, ne eski açığa oynuyorlar, ne de numaralıya orta yapıyorlar...
varsa yoksa bencil futbol. ben yetenekliyim, bakın neler yapabiliyorum felsefesi... ekran başından hoş görünüyor olabilir ama eğer oradaysanız, o anı yaşıyorsanız ve bütün çağrılarınıza kulak tıkayan bir kapalı görüyorsanız ve 90 dakika boyunca bir "efsane yazdın tarihe beşiktaş" bile yapamıyorsanız yeni açık olarak kapalıya sitem etmekte hakkınızdır, hakkımızdır.
eskiden ruhumuz yeterdi, şimdi ne oldu o ruha bilmiyorum. yetemiyoruz gibi sanki...
elindekini beğenmeyerek hep daha iyisini arayan insanın tamahsızlığı sonucu söylenebilecek söz.
az tamah çok zarar getirir atasözünü de anımsatandır aynı zamanda.
az tamah çok zarar getirir atasözünü de anımsatandır aynı zamanda.
(bkz: bulup da bunamak)
enflasyon hesaplamasında kullanıldığı anda enflasyon oranlarını değil iki hane üç haneli sayılara ulaştıracağını düşündüğüm fiyatlardır. kiminle konuşsam fiyatlardan şikayetçi...
kombine fiyatları dolayısıyla bu sene imkansız gibi görünendir.
ama bu demek değil ki birlikte maç izlenmeyecek. yine pilaot maçlar seçilir ve yine hep birlikte gidilir.
ama bu demek değil ki birlikte maç izlenmeyecek. yine pilaot maçlar seçilir ve yine hep birlikte gidilir.
iyiden iyiye insan olmadığını düşündüğüm futbolcumuz.
sen insansan lugano hayvan.
sen insansan lugano hayvan.
en kritik dönemini yaşayan maçların son dakikaları şeklinde tanımlanandır.
hakem o düdüğü hiç çalmayacakmış gibi gelir. siyah bildiğin zindan olur.
hakem o düdüğü hiç çalmayacakmış gibi gelir. siyah bildiğin zindan olur.
attığı gol ile beni oldukça şaşırtandır.
tel avivli oyuncuları gördükten sonra kendisinin kasaplıktan emekliye ayrıldığına da bizzat şahit oldum.
tel avivli oyuncuları gördükten sonra kendisinin kasaplıktan emekliye ayrıldığına da bizzat şahit oldum.
maç içinde en güzel anda en özel bestelerden biri eşliğinde yapılandır. çok da güzel olmuştur...
her maçın sonunda takımı toparlayıp tribünleri gezdirendir... sevilendir...
cevabını öğrenmek için en çok çaba sarfettiğindir.
"ya kim o yerde yatan? kim sakatlandı? üfffff.... kimmiş o yaaa? dürbün lazım görmek için..."
"ya kim o yerde yatan? kim sakatlandı? üfffff.... kimmiş o yaaa? dürbün lazım görmek için..."
Beşiktaş' ıma ve carvalhal' a olan güvenimin boşa olmadığını gösteren maç...
bu takım bu sene çok iyi iler yapacak. ihtiyacı olan biraz zaman. öyle çok çok uzun zamanlar değil üstelik, azıcığıda kafi olacak bir zaman.
çok keyif verdin kartalım çooookkk...
bu takım bu sene çok iyi iler yapacak. ihtiyacı olan biraz zaman. öyle çok çok uzun zamanlar değil üstelik, azıcığıda kafi olacak bir zaman.
çok keyif verdin kartalım çooookkk...
odamı tribüne çevirmekten vazgeçip bizzat tribünden katılacağım şovdur.
hayat şimdi daha güzel işte...
hayat şimdi daha güzel işte...
gözyaşlarıma dayanamayan annemin izni sonucu tribünden izleyeceğim maçtır.
bekle kartal' ım bu akşam da seninleyim...
bekle kartal' ım bu akşam da seninleyim...
"buraya gelen takım kim olursa olsun, o staddan çıkışının olmayacağını bilmeli" şeklinde verdiği beyanatla yüreğini bir kez daha sevdiğim kartal' ım...
ne güzelsin sen...
ne güzelsin sen...
maccabi' nin bu yıl yaptığı 6 avrupa maçında 15 gol atıp 3 gol yemesi gibi bir istatikten ötürü beni oldukça düşündüren maçtır.
katı defans ve kontraları ister istemez tedirgin ediyor insanı. savunmayı delecek, uzak mesafe şutları iyi oyuncularımız yok gibi geliyor nedense. belki de önceki maçlarda oynanan futbolun güven vermemesinden kaynaklanıyor bu düşünce bilmiyorum. e uzaktan şut çekemeyeceksek organize ataklar ya da kanatlardan bindirmelerle açılacak ortalar diyorsun. almeida diyorsun, boyu uzun diyorsun. ama o da ne? kanatlarda kim oynayacak ki sorunsalı başlıyor bu kez. e iyi defans yapalım, savunma sağlam olursa gol de bir şekilde atılır duran toptan vs diyorsun. ama yok, bizim defans bana son yıllarda hep "evlere şenlik" havasında geliyor.
eeeee? biz ne yapacağız şimdi? çok mu karamsar oldum bilemedim ki...
katı defans ve kontraları ister istemez tedirgin ediyor insanı. savunmayı delecek, uzak mesafe şutları iyi oyuncularımız yok gibi geliyor nedense. belki de önceki maçlarda oynanan futbolun güven vermemesinden kaynaklanıyor bu düşünce bilmiyorum. e uzaktan şut çekemeyeceksek organize ataklar ya da kanatlardan bindirmelerle açılacak ortalar diyorsun. almeida diyorsun, boyu uzun diyorsun. ama o da ne? kanatlarda kim oynayacak ki sorunsalı başlıyor bu kez. e iyi defans yapalım, savunma sağlam olursa gol de bir şekilde atılır duran toptan vs diyorsun. ama yok, bizim defans bana son yıllarda hep "evlere şenlik" havasında geliyor.
eeeee? biz ne yapacağız şimdi? çok mu karamsar oldum bilemedim ki...
beşiktaş maçının olduğu ancak türlü sebeplerden ötürü tribünde yerini alamayacak olan kartal' ın kahrından öleceğini hissettiği gündür.
allah tekrarını yaşatmasın sözlük...
allah tekrarını yaşatmasın sözlük...
bütün kartalların dilinde var olan söylem. bir başka versiyonu ise şöyledir;
(vurgula: bugün günlerden aşk... )
(vurgula: bugün günlerden aşk... )
evde tribüne çevireceğim odamdan eşlik edeceğim şovdur.
ruhum yetmeyecek biliyorum ama olsun, gidenlerin varlığı yetecek...
ruhum yetmeyecek biliyorum ama olsun, gidenlerin varlığı yetecek...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?