geldiği ilk günden beri başarısına bakmaksızın inanılmaz bir sempati beslediğim, formama adımla birlikte adını yazdırdığım futbolcu...
cevabına facebookta rastladığım ve çok hoşuma giden bir soru.
kimin dediğini hatırlamıyorum bunu ama çok hoşuma gitmişti.
- elbetteki sevmek. çünkü kimin sizi gerçekten sevdiğini anlayamazsınız...
kimin dediğini hatırlamıyorum bunu ama çok hoşuma gitmişti.
- elbetteki sevmek. çünkü kimin sizi gerçekten sevdiğini anlayamazsınız...
iyi niyet ile askıntı olmanın arasında çok ince bir çizgi olduğunu bize anlatan hatundur.
her izleyişimde ilk kez izliyormuşum hissine kapıldığım film serisi.
son 3 yıldır annemden sayamadığım kadar çok duyduğum söz.
tabaklar bitti mi? elbetteki evet.
ben mi bitirdim? elbetteki hayır...
tabaklar bitti mi? elbetteki evet.
ben mi bitirdim? elbetteki hayır...
özellikle trafik olduğunda acayip iyi gelendir.
bir kısmıyla oldukça iyi arkadaş olmuşluğum vardır. yıllardır da görüşürüm.
bir kısmıyla oldukça iyi arkadaş olmuşluğum vardır. yıllardır da görüşürüm.
ezberimin zayıf olması sebebiyle kuralları okumuş olmama rağmen bu kuralı aklımda tutamayıp bir kere de olsa yapmış olduğum hata.
aldığımız bayrağı devretmek için hız oranımız biraz yüksek olabilir ancak panik yok, hedef aynı diye düşündüğüm durum.
her türlü modaya ayak uydurmayı eksik etmeyip, günümüz modası olan eylem yapmaya da ayak uydurmuş, çoğu zaman neye eylem yaptığını bile bilmeyen türk gencidir.
yönetimini değiştiremeyen aklı başında beşiktaş taraftarları gibi absürd bir yönetimi olsa da çoğunun beyninin kafatasının içinde olduğunu düşündüğüm ve çok azına "nerenle düşünüyorsun kardeşim" şeklinde sorular yöneltebileceğim sözlük...
önyargıları bir kenara bırakıp değerlendirilmesi gerektiğine inandığım bir sözlük.
zira uzağa gitmeye gerek yok. bizler bile beşiktaşla ilgili olarak birbirinden ne kadar farklı şeyler düşünebiliyoruz. gelen futbolcusunu birimiz severken diğerimiz sevmiyoruz. gibi...
aynı şekilde bu sözlükte de bir göz attımda bu eylemin dayanağının yanlış seçildiğine verilmek istenen mesajın doğru anlatılmadığına inanan kesim oldukça fazla.
herkesin değer yargıları değerleri başkadır. insanları etiketlemek yerine, zorla bir çerçevenin içine sokmaya çalışmak yerine nasıl düşündüklerini de önemsemek gerekiyor zannımca..
o yüzden binanın dış görünüşüne bakıp değerlendirmek yerine, onu biraz tanımayı denemek gerek...
hiç mi fenerli, galatasaraylı bir arkadaşınız, yakınınız yok?
zira uzağa gitmeye gerek yok. bizler bile beşiktaşla ilgili olarak birbirinden ne kadar farklı şeyler düşünebiliyoruz. gelen futbolcusunu birimiz severken diğerimiz sevmiyoruz. gibi...
aynı şekilde bu sözlükte de bir göz attımda bu eylemin dayanağının yanlış seçildiğine verilmek istenen mesajın doğru anlatılmadığına inanan kesim oldukça fazla.
herkesin değer yargıları değerleri başkadır. insanları etiketlemek yerine, zorla bir çerçevenin içine sokmaya çalışmak yerine nasıl düşündüklerini de önemsemek gerekiyor zannımca..
o yüzden binanın dış görünüşüne bakıp değerlendirmek yerine, onu biraz tanımayı denemek gerek...
hiç mi fenerli, galatasaraylı bir arkadaşınız, yakınınız yok?
sağın sağ olmayı, solun sol olmayı beceremediği ve ne yazık ki moda olana çabuk kapılan halkın yeni, değişik bir şeyler aramak yerine modaya uyma sevdası yüzünden sonuçlarını endişeyle izleyeceğim seçimdir. ayrıca;
"kime verceğim yav ben oyumu?" şeklinde beni kara kara düşündürendir.
boş atsan, gider sinek misali konacağı yeri bulur. bağımsızlar desen nereye gideceği belli. allah korusun. iktidar desen bir cacık olmaz, muhalefet desen ilkokul çocuğu modunda iktidarın başkanıyla ağız dalaşına girecek kadar alçaltıyor kendini.
aklıma gelmişken bu seçim sonrasında da sandıktan akp çıkarsa yine şu muhabbetlerin dolaşması olası:
+ yine kazandı bu adamlar
-cahil halk işte, herkes oyunu bunlara veriyor
+ öyle deme abi, adamlar yine çalışıyor
-sende mi onlara verdin yoksa?
+ yok abi ben onlara vermedim.
-ulan sen vermedin ben vermedim o vermedi. bu adamlar bu kadar oyu nereden alıyorlar?
+ bilmem ki abi...
sonuç: muhtelif tezler üremeye başlar...
"kime verceğim yav ben oyumu?" şeklinde beni kara kara düşündürendir.
boş atsan, gider sinek misali konacağı yeri bulur. bağımsızlar desen nereye gideceği belli. allah korusun. iktidar desen bir cacık olmaz, muhalefet desen ilkokul çocuğu modunda iktidarın başkanıyla ağız dalaşına girecek kadar alçaltıyor kendini.
aklıma gelmişken bu seçim sonrasında da sandıktan akp çıkarsa yine şu muhabbetlerin dolaşması olası:
+ yine kazandı bu adamlar
-cahil halk işte, herkes oyunu bunlara veriyor
+ öyle deme abi, adamlar yine çalışıyor
-sende mi onlara verdin yoksa?
+ yok abi ben onlara vermedim.
-ulan sen vermedin ben vermedim o vermedi. bu adamlar bu kadar oyu nereden alıyorlar?
+ bilmem ki abi...
sonuç: muhtelif tezler üremeye başlar...
her kızı kaleci yapabileceğini zanneden yönetimdir.
e kızın belki sol ayağı iyiydi, niye hemen kaleye mahkum ettiniz siz de diye sorasım geldi.
e kızın belki sol ayağı iyiydi, niye hemen kaleye mahkum ettiniz siz de diye sorasım geldi.
mayıs ayında hala çizmelerle dolaşıp, mantolar giymenin tersini yansıtan durum.
"tutunca takımın hasını tutacaksınız, biz boşuna mı beşiktaşlıyız" sözlerini anımsatan rahmetli kemal sunal'ın filminden bir replik.
bunlarla büyüdük biz be...
bunlarla büyüdük biz be...
başkası gülmeden önce ben güleyimde rezil olmayayım dediği andır.
otobüste bulduğum tek yere oturmak üzereyken ve oturmak üzere olduğum koltuk otobüste ters diye tabir edilen cinstenken, tam oturmak için hazırlanmmış ve hiçbir yere tutunmuyorken, şoför amcamın gaza basması sonucu otobüsün içinde uçuşa geçip, gördüğüm ilk direğe tutunmaya çalışırken amcanın birinin kucağına düştüğüm andı aynı zamanda.
otobüste bulduğum tek yere oturmak üzereyken ve oturmak üzere olduğum koltuk otobüste ters diye tabir edilen cinstenken, tam oturmak için hazırlanmmış ve hiçbir yere tutunmuyorken, şoför amcamın gaza basması sonucu otobüsün içinde uçuşa geçip, gördüğüm ilk direğe tutunmaya çalışırken amcanın birinin kucağına düştüğüm andı aynı zamanda.
yönetimin çıldırıp, seri üretim yıldız imal eden fabrika gibi çalışması sonucu beşiktaş' a katılacağı söylenen futbolcu.
çok mu lazım bu adam bize? yok mu bir tranfer politikası yürütebilecek transfer komitemiz?
çok mu lazım bu adam bize? yok mu bir tranfer politikası yürütebilecek transfer komitemiz?
akıcı ve hızlı konuşan kişilerin olayları anlatımı esnasında aralıksız olarak gösterdikleri performans.
ruhuna şair kaçmış kişilerin konuşma şeklidir.
etkili midir? genellikle etkilidir.
"nerden buluyorsun bu sözleri, bu cümleleri?" şeklinde sorusal anlam içeren övgülere mazhar olunabilme ihtimali yüksektir.
etkili midir? genellikle etkilidir.
"nerden buluyorsun bu sözleri, bu cümleleri?" şeklinde sorusal anlam içeren övgülere mazhar olunabilme ihtimali yüksektir.
doğrudan mağazaya gidildiğinde pek de sık karşılaşılmayan problem.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?