düşünüyorum da q7 bizde olmasaydı,yine transfer dönemi bu şekilde cereyan etseydi(kuyt,burak,hamit),biz yine aynı adamları almış olsaydık(oğuzhan,olcay,uğur) son olarak ise transfer anlamında rakiplerinden geride kalan beşiktaş q7'yi getirseydi bunların hepsi gölgede kalırdı. tamam zor bir insan ama önce elimizdekinin ne olduğunun farkına varalım. satabilmek içinde buna böyle bakmak lazım.
feda sürecinde quaresma'nın satılmasına istemeyerek olsa da sıcak baktım. ancak kabul etmek lazım ki bütün takımlar iyi oyuncular alıyor dengeler değişti. ortada iki tarafı tatmin edecek bir teklif de yok. sen bu adamı takıma monte et kendini bulsun devre arasında bile satarsın.
almedia ile pektemek'in arkasında serbest oyuncu olarak oynasın. onun arkasında fernandes,necip,oğuzhan türkiye'nin teknik kapasitesi en yüksek orta sahası beşiktaş'ın olur. hadi be olum quaresma,şöyle yıllık 2,8 milyondan 2 yıllık yeni sözleşmeyi kabul et,hem taraftara borcunu öde,hem de gideceğin zaman kulüp para kazansın.
sonucu ne olur bilinmez ama kendimizle çeliştiğimiz rahatsız eden bir transfer.
taraftar mütevazileşme operasyonuna gönülden sahip çıkıp destek olmuş. quaresma gelince nasıl sevindiyse oğuzhan için de öyle sevinmiş. ciddi hatalarda bile bardağa dolu tarafından bakmış. öz değerlere dönme fikri herkesi heyecanlandırmış iken , benim taraftar olarak beklentim , bu şansı en çok hakedenlerden biri olduğuna inandığım cenk'i kalede görmektir. diyelim ki bu robinson kişisi ikinci kaleci olarak alındı o zaman da umut'a haksızlık olmuyor mu? daha göremedik ama kaleci antrenörleri hakkında devamlı iyi şeyler söylüyor.
cenk bazen hatalı goller yiyor olabilir ama büyütülüyor , ona bakarsınız bu hatalı gollerin hem de komik olanlarını volkan demirel defalarca kez yedi ama fener onun arkasında duruyor. trabzon'da onur ile tolga aynı şekilde. ama biz belki farkında olmadan cenk'i bitirmek için bekliyormuş gibi hareket ediyoruz.
yıllık ne kadar beni gerdi gece gece , öyle bir transferdir. yönetim nabız yokluyorsa olmasın istemiyoruz , bittiyse eğer hoşgeldin pool'cüm.. bu olayda senin bir kusurun yok. utandır bizi.
taraftar mütevazileşme operasyonuna gönülden sahip çıkıp destek olmuş. quaresma gelince nasıl sevindiyse oğuzhan için de öyle sevinmiş. ciddi hatalarda bile bardağa dolu tarafından bakmış. öz değerlere dönme fikri herkesi heyecanlandırmış iken , benim taraftar olarak beklentim , bu şansı en çok hakedenlerden biri olduğuna inandığım cenk'i kalede görmektir. diyelim ki bu robinson kişisi ikinci kaleci olarak alındı o zaman da umut'a haksızlık olmuyor mu? daha göremedik ama kaleci antrenörleri hakkında devamlı iyi şeyler söylüyor.
cenk bazen hatalı goller yiyor olabilir ama büyütülüyor , ona bakarsınız bu hatalı gollerin hem de komik olanlarını volkan demirel defalarca kez yedi ama fener onun arkasında duruyor. trabzon'da onur ile tolga aynı şekilde. ama biz belki farkında olmadan cenk'i bitirmek için bekliyormuş gibi hareket ediyoruz.
yıllık ne kadar beni gerdi gece gece , öyle bir transferdir. yönetim nabız yokluyorsa olmasın istemiyoruz , bittiyse eğer hoşgeldin pool'cüm.. bu olayda senin bir kusurun yok. utandır bizi.
nadal'ın 1 numara olma umutlarını erteleyen adam. 100 numaranın 2 numaraya karşı zaferidir.
karakter olarak deron williams , mantalite olarak jason williams ve görüntü olarak mehmet yağmur gibi bir ben gerçeği varken kesinlikle katılmadığım durumdur. afedersin ama 7 yaşından beri arkadaşlarım bana white chocolate diyor!
penaltılar sırasında , joe hart'ın önde olmanın verdiği gazla yaptığı abartılı hareketlere , mimik vermeden usulca sokulup merhaba diyerek cevap veren italyan efsanesi.
hangi oyuncusunu aldıysak bize yaramış ülke. ayuso , dalmau , apodaca ve arroyo bunlara örnektir. olur da arroyo giderse erman kunter'den dileğim araştırıp en az bir porto riko'lu kardeşimizi bu takıma kazandırmasıdır.
avrupa'nın üç numaralı kupasıdır ona eyvallah ama unutulan veya görmezden gelinen , bu kupa yıllardır ülkemizde kulüpler düzeyinde kazanılan tek kupa olan , yeni adıyla koraç kupasıdır. nerdeyse 20 yıldır efes'in kazanmasıyla övündüğümüz ama konu beşiktaş olunca bir hafta konuşulmayan kupadır aynı zamanda.
zaferi tekrar yaşamak isteyenler için şu anda ntv spor'da yayınlanmaktadır. son çeyrek başladı maalesef ben de şimdi gördüm.
arkasından hakaret edenler yüzünden haklıyken haksız duruma düştüğümüz insan.
bize düşen her zaman kendimize yakışanı yapmaktır. ergin ataman benim gözümde aldatan sevgiliden farksızdır. yapılması gereken tokat atmak değil bir daha yüzüne bakmamaktır. yönetim hatalıdır değildir o ayrı konu ama sponsor bahanesinin arkasına sığınıp bizi aptal yerine koymak işte bu kabul edilemez.
amk gazetesi ataman gs yolunda diye haber yaptığında daha final serisi devam ediyordu. keza şampiyonluğun hemen ardından ataman'ın verdiği röportajlarda kazanılan zaferden çok gs taraftarı olduğuna vurgu yapması haber1903 de dikkat ve tepki çekmeye başlamıştı. yani her şeyin adı çoktan konmuştu.
türkiye konjonktörü ortadayken ve sana inanmış bu kadar insan varken , ki bu insanlar senin gs kredi kartına bile anlayış göstermiş , sen bu kadar insanı yok sayıp , vurucam kırbacı modunda takılan şımarık gs'nin ağzına meze yapıyorsan afedersin ama kupasına sokuyum. üç kupa kazanan takımın başındaydı diye yaptığı bu vefasızlığı sineye çekmek veya anlayışla karşılamak , kupalara değil renklere aşık olduğunu her fırsatta söylemiş bizler için kendimizle çelişmek olur.
artık gs hocasına verilecek en güzel cevap , gelecek sezon sinan erdem'e geldiğinde onun bizi görmezden geldiği gibi kendisini görmezden gelmek olacaktır.
son olarak; avrupa da f4 yapamadığı , türkiye de tarihinin en iyi beşiktaş'ı karşısında götü boklu takımını şampiyon yapamadı diye , her şeyini borçlu olduğu hocasını kovarcasına gönderen yerde vefanın anlamını yaşayarak öğrenecektir. bir dost.
bize düşen her zaman kendimize yakışanı yapmaktır. ergin ataman benim gözümde aldatan sevgiliden farksızdır. yapılması gereken tokat atmak değil bir daha yüzüne bakmamaktır. yönetim hatalıdır değildir o ayrı konu ama sponsor bahanesinin arkasına sığınıp bizi aptal yerine koymak işte bu kabul edilemez.
amk gazetesi ataman gs yolunda diye haber yaptığında daha final serisi devam ediyordu. keza şampiyonluğun hemen ardından ataman'ın verdiği röportajlarda kazanılan zaferden çok gs taraftarı olduğuna vurgu yapması haber1903 de dikkat ve tepki çekmeye başlamıştı. yani her şeyin adı çoktan konmuştu.
türkiye konjonktörü ortadayken ve sana inanmış bu kadar insan varken , ki bu insanlar senin gs kredi kartına bile anlayış göstermiş , sen bu kadar insanı yok sayıp , vurucam kırbacı modunda takılan şımarık gs'nin ağzına meze yapıyorsan afedersin ama kupasına sokuyum. üç kupa kazanan takımın başındaydı diye yaptığı bu vefasızlığı sineye çekmek veya anlayışla karşılamak , kupalara değil renklere aşık olduğunu her fırsatta söylemiş bizler için kendimizle çelişmek olur.
artık gs hocasına verilecek en güzel cevap , gelecek sezon sinan erdem'e geldiğinde onun bizi görmezden geldiği gibi kendisini görmezden gelmek olacaktır.
son olarak; avrupa da f4 yapamadığı , türkiye de tarihinin en iyi beşiktaş'ı karşısında götü boklu takımını şampiyon yapamadı diye , her şeyini borçlu olduğu hocasını kovarcasına gönderen yerde vefanın anlamını yaşayarak öğrenecektir. bir dost.
gözümde hawkins ile birlikte başarının en büyük mimarıdır. ama yapı olarak gösterişsiz bir insan olduğundan hep geri planda kalıyormuş izlenimi vermektedir. halbuki taraftar takım için öneminin gayet farkındadır.
olur da cska'ya giderse beşiktaşım için ne kadar üzülürsem onun için de o kadar sevinirim. her zaman kendisine bu camianın kapıları açıktır. haber doğruysa umarım cska'da çok başarılı olur ama gönlümden geçen macerayı rusya'da değil, yıldızı olduğu beşiktaş ile euroleague'de aramasıdır.
biz seni de seni sevenleri de severiz zoran. cska'nın amk sana bir sey olmasın.
olur da cska'ya giderse beşiktaşım için ne kadar üzülürsem onun için de o kadar sevinirim. her zaman kendisine bu camianın kapıları açıktır. haber doğruysa umarım cska'da çok başarılı olur ama gönlümden geçen macerayı rusya'da değil, yıldızı olduğu beşiktaş ile euroleague'de aramasıdır.
biz seni de seni sevenleri de severiz zoran. cska'nın amk sana bir sey olmasın.
son sürat kötüleyen otobüs firması.
yıllardır kazandığı prestiji hızla tüketmektedirler. sanırım bunun kaynağı bu saatten sonra kimse bizi bırakmaz düşüncesi. bildim bileli kamil koç ile gider gelirim. en son bu ay başı rahat hattan gidiş dönüş aldım.
gidişte 2 kişilik rahat koltuklarda 3 kişi oturduk(ben, sevecen bir dede ve sevimli torunu) asla rahat düşkünü biri olmadım, olamadım. yani 4 kişi de otururum sıkıntı değil ama firmanın beni buna mecbur bırakması canımı sıktı. yolculara bir şey istemeyin lan bakışları atan muavin gözümde öyle meşrulaşmış ki az kalsın yazmayı unutuyordum. koltuk arkası dokunmatik tv olayına girmiyorum bile en dandik dokunmatik telefon yanında lüks kalır. ama dedigim gibi rahat düşkünü biri olmadıgım ve çoğu zaman dokunmadan yolu bitirdiğimden bu benim için önemsiz bir detaydan ibaret.
dönüşte ise tek kişilik ama en ufak bir boyun hareketimde gıcırdayan bir koltukta elimden geldiğince hareketsiz kalmaya çalışarak yolculuk yaptım. muavin güler yüzlü, ekmeğinin peşinde düzgün bir arkadaştı. sabah yola çıkan otobüste ikram hiç eksik olmadı. yolculuk başlangıcından 5-6 saat geçmesine rağmen tek bir mola vermeyen otobüste 7den 70'e insanlar çişini tutmak için oldukları yerde zıplar haldeydiler. tepki olarak otobüsü durdurup yol kenarına işemeyi düşündüysem de o an o özgüveni kendimde bulamadım.
koskoca kamil koç'un yeni yol stratejisi; mola vermeyerek, çişi gelmesinden korkan insanların bir şeyler içmelerini engelleyip meşrubattan kar elde etmek sanırım. oh be acayip rahatladım, 1 hafta geçti üzerinden amma içimde kalmış.
yıllardır kazandığı prestiji hızla tüketmektedirler. sanırım bunun kaynağı bu saatten sonra kimse bizi bırakmaz düşüncesi. bildim bileli kamil koç ile gider gelirim. en son bu ay başı rahat hattan gidiş dönüş aldım.
gidişte 2 kişilik rahat koltuklarda 3 kişi oturduk(ben, sevecen bir dede ve sevimli torunu) asla rahat düşkünü biri olmadım, olamadım. yani 4 kişi de otururum sıkıntı değil ama firmanın beni buna mecbur bırakması canımı sıktı. yolculara bir şey istemeyin lan bakışları atan muavin gözümde öyle meşrulaşmış ki az kalsın yazmayı unutuyordum. koltuk arkası dokunmatik tv olayına girmiyorum bile en dandik dokunmatik telefon yanında lüks kalır. ama dedigim gibi rahat düşkünü biri olmadıgım ve çoğu zaman dokunmadan yolu bitirdiğimden bu benim için önemsiz bir detaydan ibaret.
dönüşte ise tek kişilik ama en ufak bir boyun hareketimde gıcırdayan bir koltukta elimden geldiğince hareketsiz kalmaya çalışarak yolculuk yaptım. muavin güler yüzlü, ekmeğinin peşinde düzgün bir arkadaştı. sabah yola çıkan otobüste ikram hiç eksik olmadı. yolculuk başlangıcından 5-6 saat geçmesine rağmen tek bir mola vermeyen otobüste 7den 70'e insanlar çişini tutmak için oldukları yerde zıplar haldeydiler. tepki olarak otobüsü durdurup yol kenarına işemeyi düşündüysem de o an o özgüveni kendimde bulamadım.
koskoca kamil koç'un yeni yol stratejisi; mola vermeyerek, çişi gelmesinden korkan insanların bir şeyler içmelerini engelleyip meşrubattan kar elde etmek sanırım. oh be acayip rahatladım, 1 hafta geçti üzerinden amma içimde kalmış.
üzerinde küfür yazsa bile alacağım ama bu iyi niyetimin çapsız kişilerce kullanılmaması gereken tişört.
ulan kazandığımız kupaların adını bilmiyorsan hemen üstte resimi var oradan bakarsın. kartal yuvalarının en işlek olması gereken böyle bir dönemde bu hata nasıl yapılır kafayı yiyecegim. hata diyorum ama bunun tek bir açıklaması var; bu işlerle uğraşan birimin içinde net bir beşiktaş düşmanı var ve sürekli işlerimizi baltalamaya çalışıyor.
sadece bu da değil. daha yeni kartal yuvasında satılıp üzerinde hafif silik bir şekilde sarı-lacivert yazan bilekliğe şahit oldum. bu kadar bariz hatalar(!) yapılırken sorumluların ortaya çıkarılmamasını anlayamıyorum. maddi imkansızlıklarla mücadele eden yönetimin yerinde olsam ilk işim, kartal yuvasının güvenilirliğini sarsan o renkliyi bulmak olurdu.
ulan kazandığımız kupaların adını bilmiyorsan hemen üstte resimi var oradan bakarsın. kartal yuvalarının en işlek olması gereken böyle bir dönemde bu hata nasıl yapılır kafayı yiyecegim. hata diyorum ama bunun tek bir açıklaması var; bu işlerle uğraşan birimin içinde net bir beşiktaş düşmanı var ve sürekli işlerimizi baltalamaya çalışıyor.
sadece bu da değil. daha yeni kartal yuvasında satılıp üzerinde hafif silik bir şekilde sarı-lacivert yazan bilekliğe şahit oldum. bu kadar bariz hatalar(!) yapılırken sorumluların ortaya çıkarılmamasını anlayamıyorum. maddi imkansızlıklarla mücadele eden yönetimin yerinde olsam ilk işim, kartal yuvasının güvenilirliğini sarsan o renkliyi bulmak olurdu.
menajerinin açıklamalarından sonra egemen ile yaşananlar tekrarlanır mı diye yürekleri ağza getiren ama tek bir hareketiyle korkularımızın ne kadar yersiz olduğunu gösteren adam kelimesinin almanca karşılığı.
açıkçası indirim talebini kabul etmemesinden çok bu adamın kırılmasından korkuyordum.
açıkçası indirim talebini kabul etmemesinden çok bu adamın kırılmasından korkuyordum.
tamamı yerli oyunculardan kurulu bir kadro ile devam etme kararı aldığında deron williams gittikten sonra küme düşer muhabbetlerinin bir benzeri yapılmış, cevap ise üç büyükler arasında en başarılı takım olarak verilmiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?