beşiktaş aşktır aşk

bir arkadaşımın üye olmayı başaramadığı sözlük.

rica üzerine bildiriyorum; üye olduktan sonra aktivasyon maili gelmemiş. defalarca şifremi unuttum diyerek umutsuzca çözüm aramışsa da yine gelen giden kutusu boşmuş. junk olmuş olmasın dedim tersledi beni...

darp edilmiş kanlar içinde yerde baygın yatan kadına koca puntolarla nakavt manşeti atabilen gazete(!)

bu kadar basketbol fakiri bir koç olamaz.

güçlü bir aurası var ve iyi yerlerde ama bu kadar. takımın bütçe küçültmüş iyi kötü yine kaliteli oyuncuların var. sahada takımı emanet edebileceğin harika bir oyun kurucu transfer etmişsin onu da sezonun ilk maçında, gs karşısında benchte başlatıyorsun. gordon kurtaracak çünkü nereye gitsen peşinde sürüklediğin gordon allaha emanet şutlarıyla kurtaracak seni! geçen sezon da kaliteni karşılamayan egon yüzünden vujacic'i harcadın.

anadolu efes'in başarısızlığın tek sebebi, kaybettiği yılların yegane sorumlusu. ilerleyen yıllarda hakettiği yerde, selçuk üniversitesi gibi ligde kalma hedefi olan takımlarda hocalık yapacaktır, o da en iyi ihtimalle!

geçen sezon taraftarının yıllarca hayalini kurduğu hücum futbolunu oynamış , sezon başı mustafa, ortasında almeida sakatlanınca , zirve yarışına sinan, batuhan ve niang ile devam etmek zorunda kalmış, şampiyon olamamış ama geleceğini kazanmış takım.

sezon sona erdiğinde ve transfer dönemi başladığında, bizi rakiplerle kıyaslayıp karamsarlığa düşen arkadaşları hiç anlamıyordum. bizim gördüğümüz,bildiğimiz,alıştığımız bu zamanlar onlarca oyuncu gelir gider, bir iki isim dışında herkesin durumu belirsiz olurdu. ama ilk defa omurgası belli ve birlikte neler yapabileceğini görmüş oyuncuların yanına nokta hamleler yapma lüksüne sahiptik.

ve bu organizasyonu layıkıyla yapabilecek en doğru ismi bularak ilk nokta transferimizi gerçekleştirdik. o da gitti bize en çok yakışan hocayla oyuncuları tuttu getirdi. transferler başlamadan ve devam ederken de halimden gayet memnundum ama son halini gördükten sonra böyle iple çektiğim bir sezonu hatırlamıyordum.

gs karşısında sürpriz bir sonuç almış olabiliriz, ağır cezalar da alabiliriz ama bütün bunlar bizi kamçılamaktan öteye gitmez artık. bugünkü kadrodan; tolga, cenk, ersan, sivok, pedro, serdar, ismail, veli, necip, oğuzhan, muhammed, fernandes, atiba, olcay, töre, frei, almeida, mustafa, ömer şeklinde gelecek sezon da takımda olması beklenen oyuncu sayısı 19! böyle bir yapılanma yok, görmedi ülke.

heyecanımızın puan tablosuyla, maç skorlarıyla alakalı olduğunu düşünenler, gelişmeleri yorumlamaktan aciz futbol cahilleridir.

gezi olaylarıyla eyvallah dedirtmiş, vicdan sahibi asi oluşum.

efendi olması gereken oyuncu.

birileri yanlış yönlendiriyor galiba, bizim taraftar asi futbolcuyu sever ama çirkefi asla. pascal olsun ilhan olsun bunlar agresif ama adamına göre muamele yapan karakterlerdi. performans konuşmak için erken ama ilk izlenimim, vasat üstü ve geliştirilebilir bir yetenek. eğer kendine çeki düzen verecekse 1-1,5 m arası bir rakama, rotasyon oyuncusu olarak kadroda görmek isterim.

caner topaloğlu'nun kobrayı saldığı maçtır.

bu kobrayı ne zamandır cümle içinde kullanmak istiyordum. maça gelirsek fb'nin çok eksiği vardı. ona rağmen mccalebb,emir gibi as oyuncular da yok değildi. leblebi gibi üçlük atan lofton bu maçta iyi şut sokamadı. beşiktaş'ı bu sezon ilk defa izleyenler onun hakkında olumsuz bir düşünceye kapılmasın, diğer hazırlık maçlarında mesafe tanımaksızın isabet buluyordu.

yedek ağırlıklı fb karşısında ilk yarıda 15-0 seri yememiz çok can sıkıcıydı. hazırlık maçı olsa da neredeyse tam kadroyuz, daha fazla hazırlık maçı oynadık. itiraf etmek gerekirse geçen sezondan hallice bir kadro var. çok kötü demek haksızlık olur ama efes,fb,gs ile rekabet etme ihtimalimiz yok denecek kadar az.

uzatmaları müthiş keyifli geçmekte olan maç. muratcan harika bir uzatma geçiriyor. lofton zor bir üçlük attı ardından 5.faul alıp çıktı. adamlar üçlüğü attı 89-88 öndeler son 6 sn ve son top kullanıyoruz.

önce komik bir top kaydı, ardından yenen basket ve muratcan'ın saçma son hücumuyla uzatmalara giden maç. kötü mü oldu iyi oldu içten içe uzasın istiyordum. doyamadık.

son 1 dk 72-71 öndeyiz.

sözlüğün basketbol gurusu.

lofton'un harika üçlüğüyle 67-67 olmuş maçtır. son 2 dakika.

seneye de bizimle olacak ise bir anlamı olan transfer.

yine taraftarın duygusal bağ kurabileceği özel bir adam bulup getirmişiz ama elini kolunu sallaya sallaya gitmesin. bileği ve oyun stili bana biraz harun erdenay'ı anımsattı. inanılmaz ne yapacağını bilerek oynuyor. çok yüzdeli atıyor ama egoist değil, o şutu aramıyor şut onu buluyor.

arkadaş ortamında kendileri için rüya takım diyen taraftarlara sahip saçma takım.

final oynayacak rüya takıma bak. bazen dany ve gökhan zan göbekte beraber oynuyor. semih genç oyuncu boş değil ama abartılıyor, g.saray'in pazarlama ürünü. inşallah olmaz ama bir anda zan'dan hallice bir kariyere sahip olabilir, maalesef bu potansiyeli var.

sol bekleri hakan balta iyi sporcu ama düz futbolcu. avrupa maçlarında riera(maaşı 3m euro) oynuyor. sağ bek olarak zaman zaman sabri'yi izliyoruz, bazen de kurtarıcı olarak sonradan giriyor. orta sahada engin diye bir şey var. burak'ı ıslıklıyorlar ama asıl söyleyemedikleri 35 yaşındaki drogba takımı kasmaya başladı.

muslera, sneijder, melo gibi işe yarar yabancıları da yok değil ama 3-4 tane öne çıkan yabancı oyuncu bugün bütün anadolu takımlarında var. neyse uzatmayalım, bam'lı günlerini çok arayacak rüya takım.

yönetim değiştiğinde neredeyse gitmesine kesin gözüyle bakılıyordu ama yeni yönetimin yaptığı en radikal hamlelerden biri defans örgüsünü sivok üzerine kurup, egemen ile yolları ayırmak oldu. yıllardır aradığı partneri de yanı başında bulunca, yediği gollerle konuşulan beşiktaş savunması, bugün vermediği pozisyonlarla konuşulur oldu. dileğim escude ile yakaladığı bu uyumu, gelecekte pedro ile de yakalar ve jubilesini ait olduğu camiada yapar.

oynadığı ilk maç itibariyle yakaladığı uyum şaşırtıcı. opsiyon bedeli verilemeyecek bir rakam değil. inşallah böyle devam eder de ismail'le birlikte, uzun yıllar kaleciden sonra sol bek sorunu da çözülmüş olur.

geride kalan 4 maçta biri penaltı biri ersan'ın bireysel hatasından 2 gol yemiş, doğru düzgün pozisyon vermemiş ve toplam 3 gol atmış ikili.

beşiktaş'ta ikinci baharını yaşayan tecrübeli stoper.

aybaba'nın olumlu taraflarını da hep söylerim ama bu kadar gol yerken escude gibi referansı sağlam bir adam neden hiç aklına gelmedi anlamıyorum. güntekin onay bu konuda eleştirmişti o zaman. 6 yıl sevilla'da banko oynamış, uefa kupası ve süper kupa kazanmış bir futbolcu transfer edilip neden hiç oynatılmaz?

neyse ki bilic buradaki saçmalığı gördü ve escude'ye iade-i itibar yaptı. o da kalitesini gösterdi ve sivok ile müthiş bir sinerji yakaladı. geride kalan 4 maçta escude 2 gol atarken, beşiktaş kalesinde biri penaltıdan 2 gol gördü ve rakiplerine doğru düzgün pozisyon vermedi.

sezon sonunda sözleşmesi bitiyor ama devre arasında +1 uzatmalı. bu uyum kolay yakalanmaz. teknik, karakter ve tecrübesiyle varlığı, pedro için de bir şanş. bir proje transferi olan pedro, bu uyumu içinde gözlemleyerek öğrenecek ve escude emekli olduktan sonra, beşiktaş savunmasında huzur ortamı devam edecek.

hemen oynatılmayarak doğru bir politika izlendiğini düşünüyorum.

bu gerçekten değerli bir adam ve beşiktaş modeli yolunda kritik bir proje. izlemeden bile sevindirici bir transfer iken, maç görüntülerini izledikten sonra ağzım kulaklarımdaydı. müthiş bir potansiyel. uzun yıllar bu formayı giyip, camia için sembolleşmiş bir isim olarak, sansasyonel bir rakam karşılığında yollarımız ayrıldığında, dünya futboluna gelecekte parmakla gösterilecek bir stoper kazandırmış olacağız.

ödenen 4 milyon euro bonservis bedeline rağmen, transferinden pişmanlık duymadığım oyuncu.

nasıl geldiği de unutulmamalı, gurur meselesine dönen süreçte, gs'nin şımarık tavırlarına karşı karakterli bir duruş göstermiş, taraftarın diren ve efsane ol çağrıları eşliğinde gelmiştir. bugün bir düzine kaliteli transfer yapıp, bonservise tavan ücret olarak 3,5 milyon euro vermek, beşiktaş'ta çok kısa bir zamanda yaşanan mucize değişimi gözler önüne seriyor.

porto maçındaki pozisyonda, değil o topu çıkarmak, peşinden koşacak stoper çok azdır. yaşadığı sakatlık sorunları onu yavaşlatsa da, sahip olduğu potansiyel ve çalışma azmi onu hep geri döndürmüştür. kusurları vardır ama kendini geliştirme özelliği de vardır. yaşı da bir savunma oyuncusu için genç sayılır. kadro derinliği açısından da böyle bir oyuncunun varlığı kıymetli.

sivok ve pedro ile birlikte gelecek planlamamızda yer almasını umduğum milli futbolcu.