beşiktaş aşktır aşk

yerini ntvspor spikerlerinin sohbet ederken maçı izledikleri ekrandan, önemli anlarda radyo moduna geçmesi almıştır. ilginçtir. sanki lig tv radyolara al şu parayı maç anlatma kardeşim demiş.

hakkında yanılmadığımı gördüğüm yürekli oyuncu.

bu adam bizim mirsad türkcan'ımız olacak. partizan maçında uçtuğu o topla bunun sinyalini verdi. savaşçılık onun oyununun en önemli parçası. dasic gibi o da henüz pek gösteremese de üçlüğün gerisinde de tehlikelidir. oyuncular birbirine ısındıkça bu bireysel performanslara da yansıyacaktır.

bir takıma çok pis patlayacağına inandığım, patrick christopher ile beraber bu seneki en büyük umudumuz.

en kısa sürede sakatlığın izlerini atıp eski formunu yakalayacağına inandığım takımda varlığı bile güven veren kartal. jerrells ve tutku gününde olduklarında harika oyuncular ama can akın gün ayırt etmeyen bir oyuncu. deron williams , carlos arroyo derken bu takımda oyun kurucu bölgesi için kriter iyiden iyiye arttı ve bu ağır isimlerden sonra yaşanacak boşluğu jerrells ve tutku can akın katkısı olmadan dolduramazlar. jerrells'ın yırtıcılığı, tutku'nun ikili oyunları ve can akın'ın oyun zekası ile bu sene 1 numarada yine sıkıntı yaşamayacağız inşallah.

çok ekstra bir oyuncu. ligde oynamama muhabbeti çan sıkıcı. sezon bitmeden bir köşeye çekilip her şey dahil bir sözleşme ile yola devam edilmelidir. taraftar bu adamı çok sevecek. çok ateşleyici bir oyuncu.

grubun seyri açısından oldukça kritik bir maç.

brose baskets güç bakımından partizan'a göre daha bizim ayarımızda bir takım. yazın transferde sürekli it dalaşında halindeydik ve sonuç olarak bir ara ciddi şekilde ilgilediğimiz bostjan nachbar ve transfer edilmesi gerektiğini her yere yazdığım eski oyuncumuz andrew ogilvy ile kadrolarını güçlendirdiler.

rytas cska maçını izledim cska az kalsın kaybediyordu. rytas ellerine gelen galibiyeti cska'ya hediye etti. ama bu rytas'ın çok kötü bir takım olduğu gerçeğini değiştirmiyor. oynaıdkları son lig maçını canlı takip ettim. st.petersburg karşısında resmen döküldüler.

partizan oyuncu kalitesi açısından çok güçlü bir ekip olmasa da taraftar desteği onları evinde oldukça tehlikeli bir takım yapıyor.

cska'ya gelince rytas'ı küçümsemelerinin maçı o noktayı getirdiği bir gerçek ama maç boyunca cska'da erceg dışında olumlu tek bir şey göremedim. barcelona da tek kelimeyle vasat.

dasic de uyum sürecini atlatırsa kazanmamak için hiçbir neden yok.

avrupa liginde ilk haftanın ardından unicaja malaga takımından earl callowey ile sayı krallığında birinciliği paylaşmaktadır. devamının geleceğine inancımız sonsuz.

(bkz: in patrick we trust)

bu sezonun flaş isimlerinden olacağının şiddetli sinyallerini veriyor.

erman kunter'in neden kendisini nereye gitse yanında götürdüğünü anlıyoruz böylelikle. hawkins'in yokluğunu aratmayacak gibi duruyor. ayrıca kendisi leblebi gibi gol atan yırtıcı zenci forvetin basketbol şubesidir.

tahminlerime göre cska, barcelona ve bizimle gruptan çıkacak son takım.

grubun en zayıf halkasıymış gibi bir hava var ama aksine grubun en tehlikeli takımlarından biri. transferde çok istediğim iki oyuncu vardı; nachbar ve eski oyuncumuz a.j.ogilvy. ikisini de bunlar kaptı. transfer komiteleri acayip benim kafamda insanlar olmalı.

bütüne baktığımız zaman geçen yıl ki kadrodan pek aşağı kalmayan, hatta kağıt üstünde artıları fazla olan bir takım kurulduğunu düşünüyorum.

geçen sene için bir şeyler söylemek gerekirse, her şey rüya gibi başlamıştı. deron williams gibi bir oyuncuyu, tuttuğu takımın formasıyla izlemek herkese nasip olmayacak bir duygu. lokavtın bitmesiyle, rakip takım taraftarları ve basketbol otoritelerince her şeyin sonu olduğu iddia edilen bu durum aslında bir başlangıçtı. kaptanlık pazubandı teslim edilen hawkins, takımın gizli lideri erceg ve normalde arasan bulamayacağın arroyo ve bonsu gibi iki oyuncuyu sezon ortasında kadromuza kattık.

işin doğrusu basketbolun tanrıları da bizimleydi. hawkins ne kadar verimli bir oyuncu olursa olsun bu seviyeye çıkacağını kendi bile tahmin edemezdi. yine erceg, arroyo ve bonsu'da kariyerlerinin zirve performanslarına ulaştılar. bonsu nba'de kısa süreler alıp spektatüler smaçlar yapan sıradan bir oyuncu iken, beşiktaş tecrübesi ona avrupa'nın dwight'i olabileceğini gösterdi. arroyo da nba'de yıllarını geçirmiş,nitekim iyi süreler almış ve lebron gibi isimlerle takım arkadaşı olmuş bir adam. avrupa'nın üst düzey takımlarında oynayıp,pozisyonunda en iyilerden biri olarak anılmak yerine kariyerini nba'de sürdürmeyi seçmiştir. ama sonunda maccabi ile başladığı avrupa kariyerinde, beşiktaş ile zirveye ulaşıp, ikinci baharını yaşamıştır.

aslında bu adamların hepsinin bir hikayesi,hesabı var. başarıyı getiren de bu kadar çok hikayesi olan adamın buluşması,bir araya gelmesi oldu. bu her zaman yaşanacak bir durum veya sadece parayla olabilecek bir şey değildi. mesela erceg, ülkesinde ve sırp milli takımında hep savanovic'in gerisinde kalmış. ama kader onları , dünyanın en prestijli liglerinden birinin en iyisini belirleyecek final serisinde karşı karşıya getirdi ve bu iki 4 numaranın düellosunda kazanan beşiktaş formasıyla erceg oldu. zoran bir nevi kendi hesabını kapattı.

erman kunter'in takımındaysa en güçlü göründüğümüz bölge 4 numara pozisyonu; dasic, ülkesinin yıldızı ve avrupa basketbolunun gözü üstünde olan bir adam. erman hocanın dediği gibi dasic söz verdiği için geldi. yoksa avrupa'nın en üst düzey takımlarında forma giymiş, avrupa şampiyonası elemelerinin en dikkat çekici isimlerinden biri olarak piyasasını ikiye katlamış bir adamı getirmek kolay değil.

markota tam bir savaşçı. içerden,dışardan ve pota altında oynayabiliyor. basketbol zekası çok yüksek ve takipçiliğiyle hava toplarında rakip takım uzunları için tehdit oluşturuyor. erceg'in boşluğunu doldurmak için yapılmış bir transfer. tek başına bunu yapmasına olanak yok ama dasic,cevher ve barış'ı düşününce, geçen sezon hayal bile edemeyeceğimiz bir kadro derinliği ortaya çıkıyor ki bu bahsettiğimiz sadece uzun forvet pozisyonu. cevher ile barış hazırlık turnuvalarında bu sezon yapabileceklerinin mesajını verdiler.

patrick christopher ise hawkins'in işlerini üstlenecek gibi gözüküyor ve dasic'den sonra en sansasyonel transfer. hazırlık maçlarında hawkins'in yaptıklarını görünce ne kadar üzüldüysem, bu adamı izleyince de o kadar sevindim. serhat çetin faktörü de gözardı edilmemeli. türkiye kupasını getiren ve final serisini bitiren şutları o kullandı. ayrıca üç kupa kazanan efsane takımın ilk beş oyuncusuydu. geçirdiği harika sezonun ardından hakettiği milli takım formasını giyip, yükselen form grafiğini orada da devam ettirerek bizi gururlandırmaya devam etti.

muratcan da türkiye liginin ağır toplarından, rotasyon ve kadro derinliği açısından önemli bir değer. görünüşe göre 2-3-4 numarada geçen seneyi aratmayacak derecede kaliteli oyuncularımız var, ama basketbolda en kritik iki bölge, bilindiği gibi 1 ve 5 numaradır. bizim de zaaflarımız burada başlıyor. oyun kurucular jerrells ve tutku yeteneklerini ispatlamış,nitelikli oyuncular ama ikisi de kenardan geldikleri zaman daha verimli oluyor, stres ve temasın yoğun olduğu maçlarda ise, asla arroyo gibi güven vermiyor. eğer yeni bir oyun kurucu transferi olmayacaksa, bu bölgenin geleceğini, can akın'ın sakatlık sonrası performansının belirleyeceğine inanıyorum. can akın'dan katkı gelmezse, yalnız jerrells ve tutku ile yürümez gibi görünüyor bu iş.

oyuncu kalitesi olarak bizden daha iyi takımlarla karşılaştığımız zaman, sorun yaşayabileceğimiz diğer mevki ise pota altı. eğer vidmar türk kimliğiyle oynayacaksa kimse kötü transfer demez ve en az dudley kadar katkı verir ama oyuncu kurucu pozisyonunda olduğu gibi, pivot mevkinde de vidmar avrupa liginde mücadele verecek olan bu takımın ilk seçeneği olamaz. transferi gündemde olan randal falker ise fizik gücü yüksek, savaşçı, taraftarın seveceği tipte bir oyuncu ancak o da yalnız başına bu bölgeyi kaldıracak kapasitede değil.

kurulan şu takım üzerine, bide sürpriz bir atakla arroyo ve bonsu ile anlaşırsak, işte o zaman bu karamsar hava dağılır ve gözler yeniden bize çevrilir. benim bildiğim kadarıyla mensah'ın kronik bir sakatlığı var ve yüzde yüzle oynamasına engel olsa da basketbol hayatının bitmesi gibi bir durum söz konusu değil. bu oyuncuların transferi şu an için gündemimizde olmasa da gerçekleştiği taktirde ortaya çıkacak kadroya bir bakın istedim...

(vurgula: beşiktaş basketbol takımı 2012-2013 kadrosu ;)

(vurgula: pg) carlos arroyo , c.jerrells , t.açık
(vurgula: sg) muratcan , can akın
(vurgula: sf) p.christopher , serhat
(vurgula: pf) dasic , cevher , markota , b.hersek
(vurgula: c) mensah bonsu , vidmar , r.falker

koç erman kunter
yardımcı antrenör faruk beşok
menajer haluk yıldırım

son dakika haberleriyle adrenalin yükseltmiş basketbolun pascal'ı.

öncelikle abdullah sözer ayıp ediyor. bu sağlık sorunu muhabbeti bizde oynarken de vardı ve böyle bir şey nasıl olabilir anlamıyorum ama oynamasına mani olmuyor. kendi de bunu istiyor ve söylediğine göre en az 20 dakika sahada kalabilir. bu süre mensah'ın 10-10 ort. yapması için yeter de artar.

bu transferin getireceği ivme vereceği moral yeter. maccabi ile yaşadıklarından dolayı duygusal zamanlar geçirdiğini düşünüyorum. zor zamanında yanında olup , twitter'dan falan bi yuvana dön bro tiviti atmak şık bir hareket olabilir.

eğer duyarlı bir çocuk iseniz dağın arasından bir dere akıtmakla kalmayıp, insanların karşıya geçebilmeleri için ortasına iki çizgiden oluşan bir geçit bile inşa edebilirsiniz.

beşiktaş'ın çocuğu mire chatman!

geri dönmüş batuhan efendiliğiyle yeniden bu formayla görmek istediğim adam, adam.

bugün içimden buraya büsürü şey yazmak geliyor

artık bu olaya cevher-hawkins takası olarak bakmak istiyorum. cevher'in efes ve o adamın unics performanslarına bakıyorum da dengeli bir takas olmuş. ama cevher'in gördüğüm kadarıyla, erceg'in tahtına oynayacak olmasıyla bu durum bence daha da değer kazanıyor. ama her oyuncu için olumlu ya da olumsuz kesin bir şeyler söylemek için çok erken.

erceg katkısı veren bir cevher, 3-4 oynayabilen daşiç ve 4-5 oynayabilen markota, en başta erman kunter faktörüyle çok fenaa olaylar olacakmış gibime geliyor.

bugün içimden buraya bir şey yazmak gelmiyor.

(bkz: paradoks)

belki yanılıyorum ama koca beşiktaş takımında hakkı teslim edilmeyen tek oyuncu olduğunu düşünüyorum.

ligde playoff'a kadar önemli işler yaptı bu adam. playoff ta da özellikle fb ülker serisindeki performansı turun gelmesinde önemli bir detay olmuştu. @5 de dediğim gibi oyun tarzı ve şut stili bana inanılmaz ilyasova'yı andırıyor. onun dışında milli takım'a seçilen 2 beşiktaş'lı oyuncudan biri olması da takdir etmek için bir başka neden.

zaferi getiren doğru zamanda doğru kararı vermektir ama her oyuncunun egosu vardır ve o topu kullanmak veya bir şekilde öne çıkmak ister. bu da bir yerde yanlış yapmaya zorlar. her oyuncu da her sporda vardır ve çok normaldir. ama barış sahada olduğu zaman her şeyi doğru yapıyor.

üüf aldık :)

Dasic mi Markota mı derken Cevher ''yeni Erceg benim'' dedi.

(bkz: siz dua edin ayağım takıldı da düştüm)

ulaştığım yeni görsellerden sonra hakkında bir şeyler daha karalamak istediğim sporcu.

bu asil formayı giyeceği için objektif olamıyor muyum bilmiyorum ama bu adam bana pota altındaki savaşçı görüntüsüyle mirsad'ı, şut stiliyle nachbar'ı ve dribbling tekniğiyle ersan'ı anımsatıyor.

daha önce kendisinin pivot özelliklerinden bahsetsem de, markota'nın gerçek pozisyonu uzun forvettir. ancak mevcut kadroya baktığımda hala onu sıklıkla 5 numarada izleyeceğimizi düşünüyorum.