Milli Takımlar Genel Koordinatörlüğü görevinden istifa etmiş bulunmaktadır.
alıntı--
http://www.ntvspor.net/haber/futbol/102958/rustu-recber-istifa-etti
alıntı--
Beni çok heyecanlandıran, aynı zamanda da İnönü Stadı'nın yıkılmasına sebep olduğu için üzen bir projedir.
Not: Hâlâ nasıl kombine alacağımın hesaplarını yapmaktayım.
Not: Hâlâ nasıl kombine alacağımın hesaplarını yapmaktayım.
Yenilgide rakibini tebrik eden, galibiyette ise alçak gönüllüğünü koruyan ama galibiyetin tadını da doyasıya çıkaran taraftardır. Tabii bunlara haksız kazanılmış yahut kaybedilmiş maçlar dahil değil.
Beşiktaş'ta görev alacak haberleri çıkan eski Beşiktaşlı ve milli futbolcu, kaptanımız. Ne kadar özetinden de izlemiş olsam Barcelona maçındaki futbolu hâlâ aklımda. Sol kanattan bindirmelerini özledik be kaptan.
24 ocak 2014 tarihindeki Anadolu Efes - Emporio Armani milano maçındaki buzzer beater'ına bir başka yorum da İsmail Şenol'dan:
alıntı--
Bakırköy'den attı Zeytinburnu'nda basket oldu ... Zoran Planinic
alıntı--
alıntı--
Bakırköy'den attı Zeytinburnu'nda basket oldu ... Zoran Planinic
alıntı--
11 şubat 2014 kasımpaşa beşiktaş maçı'ndaki hırsıyla herkesi etkilemiştir. Mücadele etmediği maçını görmedim. Her zaman savaşıyor ama maalesef bazen basit hatalar yapıyor.
Zamanında UEFA tarafından geleceğin en iyi 3 oyuncundan biri olarak gösterilmişti. Şimdi ise Elazığspor'da kiralık olarak oynamaktadır.
Şeref'iyle ve Hakkı'yla alınmış kupa görmek istemişlerdir. Kızmamak lazım.
Kapandığından beri yabancı dizi izlemeyi bıraktım. Nasıl bir etki bıraktıysa başka sitelerin üyelikleri yalan geliyor bana.
Kadromuza baktığımda Bilic'e bir kez daha saygı duydum. Fernandes'i yine yedeğe çekti. Sağ bek pozisyonuna Atiba'yı çekip Fernandes'i oyunu sürmektense orta sahadaki mükemmel Veli-Atiba-Oğuzhan üçlüsünü koruyup, sağ bek deneyimi olan Dany'yi oyuna almak beklediğim gibiydi zaten.
Yedekte stoper yok. Bu da doğal bir durum. Eğer Allah korusun stoperde bir oyuncumuzda sıkıntı olursa Dany'i stopere, Atiba'yı sağ beke ve Fernandes'i oyuna süreceğini tahmin ediyorum. Beki Necip'i bile oyuna sürebilir Fernandes yerine. Bunu maçın gidişatı gösterecek. Bilic Fernandes'i yeniden oynatmayarak çok doğru bir iş yaptı. Umarım takımımız Galip gelir ve Galatarasay deplasmanından önce büyük bir moral olur.
Yedekte stoper yok. Bu da doğal bir durum. Eğer Allah korusun stoperde bir oyuncumuzda sıkıntı olursa Dany'i stopere, Atiba'yı sağ beke ve Fernandes'i oyuna süreceğini tahmin ediyorum. Beki Necip'i bile oyuna sürebilir Fernandes yerine. Bunu maçın gidişatı gösterecek. Bilic Fernandes'i yeniden oynatmayarak çok doğru bir iş yaptı. Umarım takımımız Galip gelir ve Galatarasay deplasmanından önce büyük bir moral olur.
Ben böyle saçma bir lig görmedim. Hatalı bir kırmızı kart. Haftaya Galatasaray deplasmanındayız. Bu maçı kazansak, Galatasaray'ı yensek ikincilik garanti. Fenerbahçe puan kaybetse belki liderlik koltuğuna oturacağız. Baktılar Beşiktaş açıldı hemen yine takımı mahvediyorlar. Buradaki insanlara olan saygımdan yazımda küfür edemiyorum, sadece sitem etmekle kalıyorum. Ama Beşiktaş'a yapılan haksızlıklar yeter.
Atiba'ya verilen sarı kart zaten saçmalık. Adam dengesini kaybetti yere düştü. Kalkmaya çalışırken eline çarptı, öyle sarı kart olmaz. İstemli bir şey değil, adam ne yapsın. Bir de üzerine bu saçmalığın daniskası olan kırmızı kart gelince insan çileden çıkıyor. Üzerine bastıra bastıra söylüyorum Beşiktaş gibi ŞEREFLİ bir takım bu lige fazla namuslu, fazla dürüst.
Yüzlerce insanın çabası var o takımda. Oyuncular olsun, teknik kadro olsun, yönetim olsun, malzemecisine kadar hepsi emek sarf ediyor. Sahaya gelen binlerce taraftar var. Belki bazıları özel işlerini aksattılar bu saatte 'Beşiktaşımı seyredeyim' dediler. Evinden yahut başka bir yerden zorlukla da olsa maçı izlemeye çalışan insanlar var. Bu kadar insana ayıp değil mi? Sonra Beşiktaş taraftarı neden küfür ediyor, neden ceza alıyor? Bir kere hisset Beşiktaş'ı ve maçı öyle izle. Kendini dürüst bir insan olarak belle ve maçı izle. O zaman anlarsın ancak. Ama nerede?
İnsanı futboldan soğutmaktan başka yaptıkları bir şey yok. Merkez Hakem Kurulu Başkanı Sayın Zekeriya Alp, 'hakemlerime güveniyorum.' diyor. Güvenmekle olmuyor ama, o hakemlere bir şeyler öğreteceksin arkadaş. Bu lig böyle devam ettikçe Beşiktaşım daha çok şampiyonluk kaçırır.
Şampiyon olamasak bile tek isteğim şu maçı kazanmamız. Sonrası umurumda değil. Şu maçı kazanalım da Beşiktaş'ın ne kadar büyük olduğunu, onların oyunlarının işe yaramayacağını gösterelim. ŞEREF'inle Oyna HAKKI'nla Kazan BEŞİKTAŞIM!
Atiba'ya verilen sarı kart zaten saçmalık. Adam dengesini kaybetti yere düştü. Kalkmaya çalışırken eline çarptı, öyle sarı kart olmaz. İstemli bir şey değil, adam ne yapsın. Bir de üzerine bu saçmalığın daniskası olan kırmızı kart gelince insan çileden çıkıyor. Üzerine bastıra bastıra söylüyorum Beşiktaş gibi ŞEREFLİ bir takım bu lige fazla namuslu, fazla dürüst.
Yüzlerce insanın çabası var o takımda. Oyuncular olsun, teknik kadro olsun, yönetim olsun, malzemecisine kadar hepsi emek sarf ediyor. Sahaya gelen binlerce taraftar var. Belki bazıları özel işlerini aksattılar bu saatte 'Beşiktaşımı seyredeyim' dediler. Evinden yahut başka bir yerden zorlukla da olsa maçı izlemeye çalışan insanlar var. Bu kadar insana ayıp değil mi? Sonra Beşiktaş taraftarı neden küfür ediyor, neden ceza alıyor? Bir kere hisset Beşiktaş'ı ve maçı öyle izle. Kendini dürüst bir insan olarak belle ve maçı izle. O zaman anlarsın ancak. Ama nerede?
İnsanı futboldan soğutmaktan başka yaptıkları bir şey yok. Merkez Hakem Kurulu Başkanı Sayın Zekeriya Alp, 'hakemlerime güveniyorum.' diyor. Güvenmekle olmuyor ama, o hakemlere bir şeyler öğreteceksin arkadaş. Bu lig böyle devam ettikçe Beşiktaşım daha çok şampiyonluk kaçırır.
Şampiyon olamasak bile tek isteğim şu maçı kazanmamız. Sonrası umurumda değil. Şu maçı kazanalım da Beşiktaş'ın ne kadar büyük olduğunu, onların oyunlarının işe yaramayacağını gösterelim. ŞEREF'inle Oyna HAKKI'nla Kazan BEŞİKTAŞIM!
Tam oyundan çıkmak için 4. hakemin yanına gelmişken oyundan çıkmayıp ilk atakta gol atmış ve galibiyeti getirmiştir. Yine boş geçmedi, golünü atıp çıktı oyundan.
Redd adlı grubun 1 Ocak 2005 tarihinde çıkardığı 10 adet şarkıdan oluşan ilk albümüdür. Sözlerini grubun vokalisti Doğan Duru yazmıştır. Müziklerini ise Doğan Duru ve Berke Hatipoğlu birlikte bestelemiştir. Düzenlemelerini ve müzikal prodüktörlüğünü de Redd ve Levent Büyük üstlenmiştir.
Bugünkü Bursaspor maçındaki takımımızı yönetim şekliyle saygınlığım daha da artmıştır. ve her geçen gün artmaktadır. Maçın ilk 11'i, kırmızı karttan sonra gelen oyunu şekillendirmesi ve değişiklikleri tamamen mantıklıydı.
Önder Özen ilk göreve geldiğinde teknik direktör seçimi için iki farklı tip söylemişti: ''Teknik direktör, ya başarıya aç ve başarıya giden bir potansiyele sahip olmalı ya da 56 - 57 yaşında başarılar yaşamış birisi olmalı. Bunun sonucunda başarıya aç ve başarıya giden bir potansiyele sahip olan Bilic'i tercih etmişti. Zaman geçtikçe daha da iyi anlaşılıyor Önder Özen'in ne kadar doğru bir seçim yaptığı. Slaven Bilic, tamamen başarıya aç, kazanmak için her şeyi yapan ve potansiyelli bir teknik direktör. İlk geldiğinde bunu direk söyleyemezdi kimse kolay kolay. Bir kişi söyledi, o da Önder Özen. Görüldüğü gibi haklı da çıktı zaten.
Geldiğinden bu zamana kadar yaptığı birçok hata oldu ama ilk günden bu güne kadar geçen sürece baktığımızda, sürekli kendini geliştiriyor ve yaptığı hataları tekrar yapmıyor.
Misal önceden geriye düştüğü maçlarda oyuna Muhammed Demirci'yi alırdı sürekli. Oyuncu tecrübesiz olduğundan vasatın da altında bir oyun sergiliyordu zaten. Ama son maçlarda baktığımızda oyuna sonradan giren isimler Uğur Boral başta olmak üzere tecrübeli isimler.
Oyuna Almeida'yı çıkartıp Mustafa Pektemek'i alırdı. Baktı adam gol atamıyor Ömer Şişmanoğlu'na şans verdi. Oda yine golünü attı.
Fernandes'i sürekli oynatırdı, yedeğe bir türlü çekemezdi. Nedeni bilinmez, belki taraftar tepki verecek diye korktuğundan, belki de eninde sonunda iyi oynayacağını düşündüğünden. Ama en sonunda yedeğe çekebildi. Ve ben Fernandes'siz Beşiktaş'ta inanılmaz bir takım oyunu, destek, yardımlaşma görüyorum. Fernandes doğru dürüst koşmaz, koştuğunda gereksiz koşar ve top ayağındayken sürekli kaptırırdı. Şimdi ise takımda koşmayan oyuncu yok. Takım 10 kişi kalınca bile inanılmaz mücadele var. Asla pes etmiyor kimse.
Bunların en önemli mimarı da kuşkusuz Slaven Bilic. Eminim zamanla daha çok gelişecek ve daha başarılı olacaktır.
Önder Özen ilk göreve geldiğinde teknik direktör seçimi için iki farklı tip söylemişti: ''Teknik direktör, ya başarıya aç ve başarıya giden bir potansiyele sahip olmalı ya da 56 - 57 yaşında başarılar yaşamış birisi olmalı. Bunun sonucunda başarıya aç ve başarıya giden bir potansiyele sahip olan Bilic'i tercih etmişti. Zaman geçtikçe daha da iyi anlaşılıyor Önder Özen'in ne kadar doğru bir seçim yaptığı. Slaven Bilic, tamamen başarıya aç, kazanmak için her şeyi yapan ve potansiyelli bir teknik direktör. İlk geldiğinde bunu direk söyleyemezdi kimse kolay kolay. Bir kişi söyledi, o da Önder Özen. Görüldüğü gibi haklı da çıktı zaten.
Geldiğinden bu zamana kadar yaptığı birçok hata oldu ama ilk günden bu güne kadar geçen sürece baktığımızda, sürekli kendini geliştiriyor ve yaptığı hataları tekrar yapmıyor.
Misal önceden geriye düştüğü maçlarda oyuna Muhammed Demirci'yi alırdı sürekli. Oyuncu tecrübesiz olduğundan vasatın da altında bir oyun sergiliyordu zaten. Ama son maçlarda baktığımızda oyuna sonradan giren isimler Uğur Boral başta olmak üzere tecrübeli isimler.
Oyuna Almeida'yı çıkartıp Mustafa Pektemek'i alırdı. Baktı adam gol atamıyor Ömer Şişmanoğlu'na şans verdi. Oda yine golünü attı.
Fernandes'i sürekli oynatırdı, yedeğe bir türlü çekemezdi. Nedeni bilinmez, belki taraftar tepki verecek diye korktuğundan, belki de eninde sonunda iyi oynayacağını düşündüğünden. Ama en sonunda yedeğe çekebildi. Ve ben Fernandes'siz Beşiktaş'ta inanılmaz bir takım oyunu, destek, yardımlaşma görüyorum. Fernandes doğru dürüst koşmaz, koştuğunda gereksiz koşar ve top ayağındayken sürekli kaptırırdı. Şimdi ise takımda koşmayan oyuncu yok. Takım 10 kişi kalınca bile inanılmaz mücadele var. Asla pes etmiyor kimse.
Bunların en önemli mimarı da kuşkusuz Slaven Bilic. Eminim zamanla daha çok gelişecek ve daha başarılı olacaktır.
Çok iyi bir futbolcu ama futbolu ne kadar iyiyse karakteri de o kadar kötü.
Maçı dakika 30'da açtım yaklaşık. Ben doğru düzgün izlemeye başladığımda Drogba sağ taraftan yerden içeri kesmişti ve topu kaleci almıştı. Sonrasında Antalyaspor ilk atakta gol attı zaten. Ne uğurlu adammışım be.
Ali Ağaoğlu'nun evsiz olması gibi bir şey.
Galatasaray'ın dün geceki açıklamasından sonra Burak Yılmaz'ın verilmeyen kırmızı kartı 'hadi yiyorsa şimdi de konuşun' dedirtiyor.
17 şubat 2014 medical park antalyaspor galatasaray maçı'ndan sonra:
alıntı--
''Galatasaray ile dört maçımız da berabere bitti. 5. maç kupa finali olacak ve orada yeneceğiz.''
alıntı--
alıntı--
''Galatasaray ile dört maçımız da berabere bitti. 5. maç kupa finali olacak ve orada yeneceğiz.''
alıntı--
Türk sinemasının en büyük isimlerinden olan rahmetli yönetmen. 85. doğum günüdür bugün. Rahmetle anıyoruz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?