confessions

bayan nihayet

2. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 274
  2. takipçi 0
  3. puan 12145

ilkokuldan kalan hatıralar

bayan nihayet
ilkokul sıralarından akıllarda kalan,çoğu zaman yardıran anılardır.

hergün düzenlenen absürd anma töreni sırasın da;

müdür:geçenlerde uhrayna'ya gittim ohulları gezmeye,sınıflar da çöp kutusu yoh çiçek koymuşlar,biz koysak yirsiniz!
hepimiz yerlerdeyiz tabii.

sylvia plath

bayan nihayet
trajik yaşamı ve intiharıyla gözlerimi dolduran amerikalı şair-yazar,kutsalım saydığım hatun.
11 şubat 1963'te, ikinci kattaki odalarında uyumakta olan çocuklarının yanına süt ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da içeri gaz girmeyeceğinden emin olmak üzere bantlayıp kapatmış ve kafasını fırının içine sokarak intihar etmiştir.

ve ben işte gülümseyen bir kadın.
daha sadece otuzunda.
ve kedi gibi dokuz canlıyım.

artı değer

bayan nihayet
marx'a göre üretilen malların değeri ile bu malların üretimi için ödenen ücret arasındaki farktır.

işçi,8 saatlik bir çalışma süresinin 4 saatlik bölümünde kendi değerini yeniden üretirken ,geri kalan 4 saat boyunca da karşılığı kendisine verilmeyen bir değer parçası daha üretir.karşılığı ödenmeyen bu değer parçası,patronun cebine gider ve "artı(k) değer" olarak adlandırılır.

dünyanın en güzel arabistanı

bayan nihayet
turgut uyar 'ın en beğendiğim eseridir,mutlaka okunması gerekir.


Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı, o kadar
Ve ölünce beş on birden ölüyorduk güneşe karşı
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk.
Geyikli geceyi hep bilmelisiniz
Yeşil ve yabani uzak ormanlarda
Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan
Hepimizi vakitten kurtaracak.
Bir yandan toprağı sürdük
Bir yandan kaybolduk
Gladyatörlerden ve dişilerden
Ve büyük şehirlerden
Gizleyerek yahut dövüşerek
Geyikli geceyi kurtardık.
Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza

Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
Kadınların kocalarını aramalarını seviyorduk.
Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
Bilir bilmez geyikli gece yüzünden.

şamanizm

bayan nihayet
türklerin islamiyetten önce inanışlarına verilen genel ad,günümüzde hala izlerini taşıyabilmektir.
tanrısı gök tengri'dir.iyi ve kötü ruhların bütün alemi tesiri altında tuttuğu esasına dayanan bir orta asya geleneğidir.
dini ayinleri düzenleyen din adamlarına şaman ya da kam adı verilir.

gidenin arkasından su dökmek,kurşun döktürmek,nazar boncuğu takmak şamanizm inancının günümüzde en bilinen özellikleridir.

mıknatıssız pusula

bayan nihayet
ah muhsin ünlü'nün tapılası şiiridir.


ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum.
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum.
isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum.
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.

yüzyıl şilisinden bir jazz javulcusu inliyor damarlarım da
hiç durmadan kentli mağlup kıyasıya mağrur ve mor
bir çocuğum şimdi pişman olmak için
birbiriyle bağlantılı yüzbinlerce yılım var.

seni sevmem
bu savaşı
kesintiye uğratmaz
ama ordan bakma!
bu, werther`in
leş kanını
gül kılar.

birleşmemiz radikal olacak ve ben kan vereceğim
otobüsler olacak, trenler, bütün öldürülmüş cumhuriyet şehirleri
saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gideceğim
çığlıklarla düzülmüştür aşk şiirleri.
gideceğim en eski öykümde devlet denen şirk yazacağım
göz bebeklerimde kent gördükçe kırılan gıçlar,
ve bir dizeyi haklar gibi terli ellerim
bu çağın açısını dik tutacaklar.

bana bir öpücük verin yoksa galip döneceğim
ufka bir bakın ordum akıp gidecek
elimde çözülecek makina ve cinayet
marşlar yazıp halkımla söyleyeceğim yoksa.

inanmışım kaybetmek esrarıdır olmanın
çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum.
ipimden kurtulmuşum kaybediyorum.
birleşmiyor ellerimiz haykırıyor trapez
tanklar tank olup geçiyor üstümüzden
helvetius haklı, devlet şaşkın, piyanist kara
memleket sana rağmen ket vururken yarama
şu çıplak çocuk şu büyük türk şairi ben
-ve emir "kun" diyor; doğuruluyorum-
"bu ülke"den daha bıçkın tamlama bilmiyorum.
bana bir öpücük verin yoksa şair öleceğim
ik dildar tohum ekecek sözüme yoksa
ve bir dizenin tan yerini ağartamsıysa
ellerini tutarım ki kudurtucudur.ellerin
bunun için gözlerinin meryem hali sevgilim
gözlerinin meryem hali gerçek yurdumdur
ki zuhrettiğinde ilk formuyla isa yeniden
ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorumdur.

ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim
lazım gelen gülleri göğsüme gömerek
birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
bunu daha çok küçükken bir film de görmüştüm!

ah laikse aşkımız biter elbet bir kış baharyaz günü
gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma
bir çınar gövdesini bir hamle daha yarar
üç içbükey komodin silah çeker vurulur
sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım
bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar.
beynime düşer infilak eder

ben dünyaya karşı durmak ile meşhurum
olma. yokluğun bulunmaman bedenime larcivert lavlar akıtır.
nasıl çekip gitmiş bir şaman
çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok
benim gibi sonsuz bir at
hiç koşmuyorken de attır.

biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan
ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok
annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum
modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum
yeniden dünyaya gelsem yeniden seni severim

ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum
isa görüyor şeyhim görüyor ben görüyorum
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum

mıknatıssız bir pusula olarak...
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol