kesinlikle desteklediğimdir,kaldırılması gerekir.
kişinin,''ben bir bireyim ve hiçbir koşul ve şartta varlığımı bir ulusa armağan etmek istemiyorum'' demesinden daha doğal birşey olamaz.
yalandır efendim,inanmayınız.
egemenlik kayıtsız şartsız rte ve vezirlerinindir,aksini söylemek ne haddimize.peki o halde her bir ağızdan bir kez daha;
padişahım çok yaşa.
(bkz: egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğu zaman devlet yönetimine gerek kalmayacak)
egemenlik kayıtsız şartsız rte ve vezirlerinindir,aksini söylemek ne haddimize.peki o halde her bir ağızdan bir kez daha;
padişahım çok yaşa.
(bkz: egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğu zaman devlet yönetimine gerek kalmayacak)
saçmadır,bencilliktir,dayatmadır.
faşizmin güçlü silahlarından biridir ayrıca.
bence ya o insanlara tepeden bakmaya çalıştıkları yerden insinler,ya da don giysinler zira götleri gözüküyor.
faşizmin güçlü silahlarından biridir ayrıca.
bence ya o insanlara tepeden bakmaya çalıştıkları yerden insinler,ya da don giysinler zira götleri gözüküyor.
ilkokul sıralarından akıllarda kalan,çoğu zaman yardıran anılardır.
hergün düzenlenen absürd anma töreni sırasın da;
müdür:geçenlerde uhrayna'ya gittim ohulları gezmeye,sınıflar da çöp kutusu yoh çiçek koymuşlar,biz koysak yirsiniz!
hepimiz yerlerdeyiz tabii.
hergün düzenlenen absürd anma töreni sırasın da;
müdür:geçenlerde uhrayna'ya gittim ohulları gezmeye,sınıflar da çöp kutusu yoh çiçek koymuşlar,biz koysak yirsiniz!
hepimiz yerlerdeyiz tabii.
ezginin günlüğü' nün yok yere insanı hüzün-neşe karışık bir duygu içine sokan şarkısı,ruhun artık kelamını esirgemeyişi gibi.
(bkz: elbet sen de güzel olacaksın küçügüm)
(bkz: elbet sen de güzel olacaksın küçügüm)
hiçlik kavramı'nın soyut kalma nedeni,düşmanı.
insanın yeryüzüne atılmışlık serüveni...
insanın yeryüzüne atılmışlık serüveni...
açık ve net,içinden geldiği için yapar.iyi bir adam-kadın olduğu için yapar.
not: ateist'im.
not: ateist'im.
trajik yaşamı ve intiharıyla gözlerimi dolduran amerikalı şair-yazar,kutsalım saydığım hatun.
11 şubat 1963'te, ikinci kattaki odalarında uyumakta olan çocuklarının yanına süt ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da içeri gaz girmeyeceğinden emin olmak üzere bantlayıp kapatmış ve kafasını fırının içine sokarak intihar etmiştir.
ve ben işte gülümseyen bir kadın.
daha sadece otuzunda.
ve kedi gibi dokuz canlıyım.
11 şubat 1963'te, ikinci kattaki odalarında uyumakta olan çocuklarının yanına süt ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da içeri gaz girmeyeceğinden emin olmak üzere bantlayıp kapatmış ve kafasını fırının içine sokarak intihar etmiştir.
ve ben işte gülümseyen bir kadın.
daha sadece otuzunda.
ve kedi gibi dokuz canlıyım.
1987'de,henüz 29 yaşındayken intihar eden türk edebiyatının önemli şairlerinden,sylvia plath ruhlu güzel insan.
ey, iki adımlık yerküre senin bütün arka bahçelerini gördüm ben
ey, iki adımlık yerküre senin bütün arka bahçelerini gördüm ben
sigmund freud 'un,ilkel toplumlarda sosyal ilişkileri ve bilhassa cinsellikle ilgili kısıtlamalarda totem'in etkilerini açıklayan bir eseridir.
marx'a göre üretilen malların değeri ile bu malların üretimi için ödenen ücret arasındaki farktır.
işçi,8 saatlik bir çalışma süresinin 4 saatlik bölümünde kendi değerini yeniden üretirken ,geri kalan 4 saat boyunca da karşılığı kendisine verilmeyen bir değer parçası daha üretir.karşılığı ödenmeyen bu değer parçası,patronun cebine gider ve "artı(k) değer" olarak adlandırılır.
işçi,8 saatlik bir çalışma süresinin 4 saatlik bölümünde kendi değerini yeniden üretirken ,geri kalan 4 saat boyunca da karşılığı kendisine verilmeyen bir değer parçası daha üretir.karşılığı ödenmeyen bu değer parçası,patronun cebine gider ve "artı(k) değer" olarak adlandırılır.
artık mekan belli olsun dediğim zirvedir.
turgut uyar 'ın en beğendiğim eseridir,mutlaka okunması gerekir.
Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı, o kadar
Ve ölünce beş on birden ölüyorduk güneşe karşı
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk.
Geyikli geceyi hep bilmelisiniz
Yeşil ve yabani uzak ormanlarda
Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan
Hepimizi vakitten kurtaracak.
Bir yandan toprağı sürdük
Bir yandan kaybolduk
Gladyatörlerden ve dişilerden
Ve büyük şehirlerden
Gizleyerek yahut dövüşerek
Geyikli geceyi kurtardık.
Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza
Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
Kadınların kocalarını aramalarını seviyorduk.
Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
Bilir bilmez geyikli gece yüzünden.
Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı, o kadar
Ve ölünce beş on birden ölüyorduk güneşe karşı
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk.
Geyikli geceyi hep bilmelisiniz
Yeşil ve yabani uzak ormanlarda
Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan
Hepimizi vakitten kurtaracak.
Bir yandan toprağı sürdük
Bir yandan kaybolduk
Gladyatörlerden ve dişilerden
Ve büyük şehirlerden
Gizleyerek yahut dövüşerek
Geyikli geceyi kurtardık.
Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza
Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
Kadınların kocalarını aramalarını seviyorduk.
Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
Bilir bilmez geyikli gece yüzünden.
türklerin islamiyetten önce inanışlarına verilen genel ad,günümüzde hala izlerini taşıyabilmektir.
tanrısı gök tengri'dir.iyi ve kötü ruhların bütün alemi tesiri altında tuttuğu esasına dayanan bir orta asya geleneğidir.
dini ayinleri düzenleyen din adamlarına şaman ya da kam adı verilir.
gidenin arkasından su dökmek,kurşun döktürmek,nazar boncuğu takmak şamanizm inancının günümüzde en bilinen özellikleridir.
tanrısı gök tengri'dir.iyi ve kötü ruhların bütün alemi tesiri altında tuttuğu esasına dayanan bir orta asya geleneğidir.
dini ayinleri düzenleyen din adamlarına şaman ya da kam adı verilir.
gidenin arkasından su dökmek,kurşun döktürmek,nazar boncuğu takmak şamanizm inancının günümüzde en bilinen özellikleridir.
ah muhsin ünlü'nün tapılası şiiridir.
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum.
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum.
isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum.
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
yüzyıl şilisinden bir jazz javulcusu inliyor damarlarım da
hiç durmadan kentli mağlup kıyasıya mağrur ve mor
bir çocuğum şimdi pişman olmak için
birbiriyle bağlantılı yüzbinlerce yılım var.
seni sevmem
bu savaşı
kesintiye uğratmaz
ama ordan bakma!
bu, werther`in
leş kanını
gül kılar.
birleşmemiz radikal olacak ve ben kan vereceğim
otobüsler olacak, trenler, bütün öldürülmüş cumhuriyet şehirleri
saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gideceğim
çığlıklarla düzülmüştür aşk şiirleri.
gideceğim en eski öykümde devlet denen şirk yazacağım
göz bebeklerimde kent gördükçe kırılan gıçlar,
ve bir dizeyi haklar gibi terli ellerim
bu çağın açısını dik tutacaklar.
bana bir öpücük verin yoksa galip döneceğim
ufka bir bakın ordum akıp gidecek
elimde çözülecek makina ve cinayet
marşlar yazıp halkımla söyleyeceğim yoksa.
inanmışım kaybetmek esrarıdır olmanın
çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum.
ipimden kurtulmuşum kaybediyorum.
birleşmiyor ellerimiz haykırıyor trapez
tanklar tank olup geçiyor üstümüzden
helvetius haklı, devlet şaşkın, piyanist kara
memleket sana rağmen ket vururken yarama
şu çıplak çocuk şu büyük türk şairi ben
-ve emir "kun" diyor; doğuruluyorum-
"bu ülke"den daha bıçkın tamlama bilmiyorum.
bana bir öpücük verin yoksa şair öleceğim
ik dildar tohum ekecek sözüme yoksa
ve bir dizenin tan yerini ağartamsıysa
ellerini tutarım ki kudurtucudur.ellerin
bunun için gözlerinin meryem hali sevgilim
gözlerinin meryem hali gerçek yurdumdur
ki zuhrettiğinde ilk formuyla isa yeniden
ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorumdur.
ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim
lazım gelen gülleri göğsüme gömerek
birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
bunu daha çok küçükken bir film de görmüştüm!
ah laikse aşkımız biter elbet bir kış baharyaz günü
gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma
bir çınar gövdesini bir hamle daha yarar
üç içbükey komodin silah çeker vurulur
sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım
bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar.
beynime düşer infilak eder
ben dünyaya karşı durmak ile meşhurum
olma. yokluğun bulunmaman bedenime larcivert lavlar akıtır.
nasıl çekip gitmiş bir şaman
çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok
benim gibi sonsuz bir at
hiç koşmuyorken de attır.
biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan
ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok
annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum
modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum
yeniden dünyaya gelsem yeniden seni severim
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum
isa görüyor şeyhim görüyor ben görüyorum
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum
mıknatıssız bir pusula olarak...
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum.
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum.
isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum.
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
yüzyıl şilisinden bir jazz javulcusu inliyor damarlarım da
hiç durmadan kentli mağlup kıyasıya mağrur ve mor
bir çocuğum şimdi pişman olmak için
birbiriyle bağlantılı yüzbinlerce yılım var.
seni sevmem
bu savaşı
kesintiye uğratmaz
ama ordan bakma!
bu, werther`in
leş kanını
gül kılar.
birleşmemiz radikal olacak ve ben kan vereceğim
otobüsler olacak, trenler, bütün öldürülmüş cumhuriyet şehirleri
saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gideceğim
çığlıklarla düzülmüştür aşk şiirleri.
gideceğim en eski öykümde devlet denen şirk yazacağım
göz bebeklerimde kent gördükçe kırılan gıçlar,
ve bir dizeyi haklar gibi terli ellerim
bu çağın açısını dik tutacaklar.
bana bir öpücük verin yoksa galip döneceğim
ufka bir bakın ordum akıp gidecek
elimde çözülecek makina ve cinayet
marşlar yazıp halkımla söyleyeceğim yoksa.
inanmışım kaybetmek esrarıdır olmanın
çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum.
ipimden kurtulmuşum kaybediyorum.
birleşmiyor ellerimiz haykırıyor trapez
tanklar tank olup geçiyor üstümüzden
helvetius haklı, devlet şaşkın, piyanist kara
memleket sana rağmen ket vururken yarama
şu çıplak çocuk şu büyük türk şairi ben
-ve emir "kun" diyor; doğuruluyorum-
"bu ülke"den daha bıçkın tamlama bilmiyorum.
bana bir öpücük verin yoksa şair öleceğim
ik dildar tohum ekecek sözüme yoksa
ve bir dizenin tan yerini ağartamsıysa
ellerini tutarım ki kudurtucudur.ellerin
bunun için gözlerinin meryem hali sevgilim
gözlerinin meryem hali gerçek yurdumdur
ki zuhrettiğinde ilk formuyla isa yeniden
ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorumdur.
ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim
lazım gelen gülleri göğsüme gömerek
birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
bunu daha çok küçükken bir film de görmüştüm!
ah laikse aşkımız biter elbet bir kış baharyaz günü
gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma
bir çınar gövdesini bir hamle daha yarar
üç içbükey komodin silah çeker vurulur
sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım
bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar.
beynime düşer infilak eder
ben dünyaya karşı durmak ile meşhurum
olma. yokluğun bulunmaman bedenime larcivert lavlar akıtır.
nasıl çekip gitmiş bir şaman
çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok
benim gibi sonsuz bir at
hiç koşmuyorken de attır.
biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan
ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok
annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum
modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum
yeniden dünyaya gelsem yeniden seni severim
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum
isa görüyor şeyhim görüyor ben görüyorum
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum
mıknatıssız bir pusula olarak...
an itibariyle ulaştığım mertebedir.
çoğ iyi de oldu çok da güzel iyi oldu taam mı?
çoğ iyi de oldu çok da güzel iyi oldu taam mı?
(bkz: zeki alasya ve metin akpınar)
b:ben
x:kişi
x: ateistmisin şimdi sen?
b: evet.
x: şimdi eve hırsız girse,hırsızla karşılaşsan allah demezmisin?
b: yoo,hasiktir derim.
x: ...
x:kişi
x: ateistmisin şimdi sen?
b: evet.
x: şimdi eve hırsız girse,hırsızla karşılaşsan allah demezmisin?
b: yoo,hasiktir derim.
x: ...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?