barcelona kartali

biletlerinin tamamen tükendiği maç.

dolu tribünler önünde yine bir 3-4 farklı galibiyet beklemekteyim. umarım bir kaza olmaz.

kartal gol gol gol!!

her allah'ın günü deli gibi "acaba güncel fotoğraf paylaşmışlar mı?" diye beni internette dolandıran yeni stadımız.

son hali için;https://twitter.com/yeniinonustadi

birleşik amerika, kanada, avustralya, kuzey afrika, uzak doğu ve orta doğuda dünyanın önde gelen futbol ligleri, basketbol, tenis, hentbol, rugby gibi bir çok spor dalının canlı yayın haklarını elinde bulunduran, katar merkezli al-jazeera bünyesindeki spor kanalı. digiturk'u satın almak üzere olduğuna dair ciddi iddialar var. eğer olur da satış yapılırsa büyük ihtimalle ligimizin maçları dünyanın bir çok yerinde canlı yayınlanacak. örnek olarak fransa'da -fransa 1. ve 2. ligi, -ispanya ligi, -almanya ligi, -italya ligi, - -portekiz ligi, -türkiye kupası, -şampiyonlar ligi, -uefa avrupa ligi, -(seneye ingiltere ligi) gibi organizasyonların yayınını canlı yapmakta. diğer spor dalları da (mesela basketbolda nba ve eurolig) bir o kadar mevcut. yayınların satılması halinde kendi dekoderlerini satamayacaklarını düşünen ve özet görüntüleri bile dışarı vermeyen, ayrıca kurulduğundan günümüze kadar birilerinin uşaklığını yapmış, bencil ve müşteri memnuniyetinden bir haber digiturk'ün aksine daha kaliteli bir maç yayını yapacakları çok aşikar. zaten yayın hakları kendilerinin olan bir ligi de dünyanın her köşesinde faaliyet gösteren kendi kanallarında göstereceklerdir diye düşünmekteyim. satışın gerçekleşmesi halinde kendi yayın ilkelerini uygularlarsa bence bu ligde çok şey değişir. ya da onlarca memlekette izlendiğini bile bile yüzsüzce yapılan pisliklere devam edilir. bu da mümkün...

elimizden kaçırmamamız gereken ortasaha oyuncumuz. ersan'a, mustafa'ya, serdar'a tahammül eden yönetimdeki ağabeylerimizin neden düşündüklerini anlamış değilim. atiba bunlardan daha mı kötü oyuncu yani?

kırmızı halısı eksik kalan yeni yazar

ilk yarı heyecanlandırıp, ikinci yarı hevesimizi yarıda kesen maç.

lick tv'nin piero görüntülerinde oynamaya yaptığı maç.

bursa'nın ofsayt gerekçesiyle verilmeyen golünde caner, maraton programında yayınlanan piero görüntülerinde maçta olduğu yerde değil. resmen bilgisayarla geriye çekmişler. insanları iyice gerizekalı bellediler.

bu gidişe kim dur diyecek, bu devran nasıl dönecek hiç bilmiyorum...

düzenleme: görüntüleri başlığın görseller kısmından görebilirsiniz.

75. dakikadan sonrasını sinirlerim kaldırmadığı için izlemediğim maç. serdar'ı, ersan'ı bu takımın başına bela edenler görsünler eserlerini.

toplum olarak tüm insanî değerlerimizi kaybettiğimizin en büyük kanıtı.

yalnız bir şey var; neden fenerbahçe?

havlu atmamıza neden olacak serinin ilk maçı.

yönetimin izleyip izlemediğini merak ettiğim maç. yazık, sen liverpool'u ele sonra gel bi' köy takımına elen. keşke liverpool'a elenseydik de derbi öncesi böyle haybeye maç oynamasaydık. hoş bunlar oynamasa ne olacak, fener de en az 2 sallar geçer bu hafta bizi. bilic'in ve isimlerini ayrı ayrı yazmak istemediğim tam 8 tane oyuncunun bu takımda hiç bir işi yoktur. eğer beşiktaş büyük takımsa, bu büyüklüğü anlayabilecek oyuncularla ilgilenip, onları takıma katmalıdır.

Melo'yu mumla aratacak bir karakter. Melo, Volkan, Emre gibi adamları gözümde melaike yapmıştır bu akşam.

(bkz: 26 şubat 2015 beşiktaş liverpool maçı)

türkçesi: bir sezon daha ziyan olsun da ondan sonra gitsindir.

sözleşme yenilediğimiz yırtıcı(!), zeki(!), pozisyon bilgisi üst seviyedeki(!) forvetimiz. sayesinde onlarca maç kazandı bu takım(!). öyle olmasa zaten sözleşme yenilemezdi akıl küpü(!) yönetim.

tek forvet oyun oynatmayan herhangi bir antrenörün dahil edilebileceği önerilerdir.

eksiklerimizi hesaba katarsak bence çıkmamamız gereken maç. en azından 3-0'la kurtuluruz. diğer türlü ingiltere'de olmayan korkarım bu defa burada olacak. gol atmaktan zaten geçtim biliç'le e.şehir'e gol atamadık o savunmaya mı gol atıcaz?

yersiz beklenti. yıllardır beşiktaş'ın üstüne yapışıp kalmış "loser" intibası yüzünden her anadolu takımı bize karşı ayrı bir özgüvenle oynuyor. beşiktaş'ın asıl problemi artık rakiplerinin kendisinden korkmuyor oluşudur. örneğin e.şehir'in gs ile oynadığı oyunla, 22 şubat 2015 eskişehirspor beşiktaş maçında oynadığı oyun arasında dünyalar kadar fark var. işte bunun tek nedeni yukarıda demek istediğim "loser-winner" olayıdır. bilic'te de bir "winner" karakter olmadığı için bu problem çözülemiyor. bizim öncelikli ihtiyacımız "winner" bir hocadır. ne zaman ki 5. sıradan aşağısına her kimle oynarsak oynayalım, en az 2-3 atmadan maç bitirmeyiz, işte o zaman üstümüze bulaşmış bu yaftadan kurtuluruz. 2.-3. lig takımları kupada "beşiktaş'ı istiyouz" diyemezler. tabi bütün bunlar için akıllı bir yönetim de şart. kendi adıma konuşacak olursam, sezon sonu bazı topçu bozuntularının sözleşmeleri bitiyor diye sevinçten havalara uçuyordum. ama gelin görün ki bu adamların hepsiyle daha fazla para vererek sözleşme yenilendi ve başımıza bela edildi. sonrası ne olacak açıkçası merak etmeye bile çekiniyorum...

bir önceki yönetimden çok daha iyi oldukları aşikar. ah bir de masaya yumruğunu vurunca diğerlerini susturan birileri olsaydı tadından yenmezdi. tek kızdığım nokta bu pasif duruşları. inşallah zamanla bu gücü de kazanırlar.

inşaat şirketlerine rant sağlamak amacıyla kurulmuş yeni oyun.

geldiğinden beri sahip olduğunun üstüne 1 gram bile koyamamış genç yeteneğimiz(!).