avcarlıçürük

uğur inceman'ın golüyle antalyaspor'un 3-2 öne geçtiği maç.

öyle sistematik, öyle planlı bir taraftardan soğutma kapmanyası başlatıldı ki bu adam için, görmemek için at gözlüğü takmak, hatta tamamen kör olmak gerekir. önce abuk subuk magazin haberleriyle başladı, performansı düşünce iyiden iyiye bel altı vurulmaya başlandı. son gaziantepspor maçı da[ybkz]swh[/ybkz] esas ihtiyaçları olan malzemeyi verdi medyaya. biri kuyuya bir taş attı: guti oyundan çıkarken tayfur havutçu'nun uzattığı eli karşılıksız bırakıp yürüyüp gitmiş. peki bu olayın görüntüsü neden yok hiçbir yerde? yine aynı haberde, guti'nin gollere sevinmediği yazıyor. peki benim izlediğim, kulübede gözleri parlayarak sevinen adam kimdi? diyelim ki sezon sonu gidecek haberleri doğru; ama medya şunu unutmasın, giderse de böyle yazdıkları gibi çirkefçe yollara başvurmaz. şerefiyle gider, tıpkı schuster gibi. tıpkı schuster hakkında "tazminat alma peşinde" diyip rezil olduğunuz gibi, yine rezil olduğunuzla kalır, sıçtığınızı sıvama derdine düşersiniz sevgili medya. bunu o kalın kafalarınıza sokun. son bir söz de, tüm bu haberlerle gaza gelip "gitsin zaten abi bi işe yaradığı yok" gibi şeyler söyleyecek kadar şuursuzlaşan (özellikle haber1903 haberlerine yazılan yorumlarda görebilirsiniz bu tipleri), kendini kaybeden, ruhunu kaybeden, vefasız taraftar kitlesine: onlara söyleyecek söz bile bulamıyorum. isteyen bana "sana mı kaldı milletin beşiktaşlılığını yargılamak?" diyebilir ama ben böylelerine sadece şunu söyleyebilirim; olmaz olsun sizin gibi taraftar. inönü'de üçlü çektirirken, armayı öperken kraldı ama? ne farkınız kaldı bir alex değil diyenlerden? siz böyle yaparsanız kimseye kızmaya da hakkımız olmaz sevgili şuursuzlar. böyle bilin bunu. (gaza gelip ikinci tekil şahısa geçerek format kaymasına uğrattım entry'yi ama sen anlarsın beni sözlük.)

her seçim döneminde ısıtılıp ısıtılıp önümüze sunulan, yeterli süre geçtikten sonra tekrar derin dondurucuya kaldırılan temcit pilavı.

bucaspor'daki teknik direktörlük görevinden bugün itibariyle ayrılan eski kaptanımız.

http://www.ntvspor.net/haber/spor-toto-super-lig/38074/bucasporda-samet-aybaba-donemi-bitti

ayrıca yılmaz özdil'in şu yazısı ile özetlediği durum:

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=16787855&yazarid=249&tarih=2011-01-18

(bkz: istanbul büyükşehir belediye spor)
(bkz: kasımpaşaspor)

daha önce hiç izlemediğim behzat ç. dizisini, neymiş bakalım diye açtığım bir günde denk gelen bölüm. bölüm diyorum çünkü bu cümle, bölüme damgasını vurmakla kalmayıp, bir fenomen olma yolunda hızla ilerliyor. aynı zamanda dizinin sarması sonucu izlemeye devam etmeme vesile olmuştur.

atletico madrid başkanının[ybkz]swh[/ybkz] bugün istanbul'a gelmesiyle, "arda turan atletico ma..." diyebileceğimiz futbolcudur.

bir başlık, entryleri ile birlikte doğru başlığa taşındığı zaman, doğru başlığın ilk entry'si, son entry olarak bir daha çıkıyor.

###83474
###76316
###78638

ibb'ye bir türlü tutmayan şansımızı ve oynadıkları çirkef futbolu düşünerek, avantajı gençlerbirliği'nin ele geçirmesini dilediğim maç.

62. dakikada filip holosko'nun penaltıdan attığı golle durum 1-1 olmuştur. maçı izleyemiyorum ama ibb'ye ısrarla verilen penaltılar enteresan.

spor toto kasap lig'den bunalan bünyelere ilaç gibi gelecek olan olaydır. la liga ciğer, biz kedi, izleriz el classico'ları, coşar gönüller.

yazlıkta geçirilen zamanla özdeşleşen unsurlardandır şahsım adına. şöyle akşama doğru, deniz-havuz faslının ardından, sahilde yemesi makbuldür. şu an olsa, kıtlıktan çıkmışcasına tüketmem kuvvetle muhtemeldir sözlük.

babaanne kahvaltılarının vazgeçilmezi. biber, domates ve soğan ile birlikte salata olarak yapıldığında, hele bir de taze, sıcak kebap pidesi varsa sofrada... o kahvaltı sonsuza dek sürebilir, kesinlikle doymak diye bir şey söz konusu değildir.

öksüz kalmış ve bu nedenle amacına ulaşamamış olan başlık.

onno tunç anısına yazılmış şarkıların en güzeli, en acıtanıdır.

(bkz: behzat ç.)

safsata değil, gayet net bir gerçektir. o enkazın altından sağlam çıkmayı başardıysanız ve ayağa da kalktıysanız, burada anlatılan şey zaten gerçekleşmiş demektir. o andan sonra isteseniz de istemeseniz de adımlarınızı daha sağlam atarsınız. bir daha o enkazın altında kalmamanın değil, o enkaza zemin hazırlayacak ortamı yaratmamanın peşinde olursunuz artık. pek çok şeye tahammül edebiliyor olmanızın altında, bu güçlenmiş olma durumu yatar. öyle olmasaydı hepimiz çoktan bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesi'ndeki yerimizi almış olurduk şimdiye. çok üzülmek ayrı, o üzüntüye rağmen ayakta kalıp yoluna devam edebilmek ayrı şeydir sözlük. o acıyı yaşamadan, ayağa kalkma aşamasına atlamak ya da transit geçiş yapmak mümkün değildir. güçlenmek denen şey, acıdan geçerek gerçekleşebilecek bir şeydir başka türlü olamaz. dolayısıyla, klişe ama bir o kadar da doğru bir önermedir bu sözlük.

ayrıca konuyla yakından ilgili olmaları açısından;
(bkz: tahammül etmek)
(bkz: kafayı yeme eşiği)

(bkz: fenerbahçe cumhuriyeti)