avcarlıçürük

sözlüğümüzün seçilmiş insanlardan oluştuğuna delalettir. zira her yaş grubundan, aynı anda hem şişman hem gözlüklü hem de sivilceli onca kızı bulmak her babayiğidin harcı değil.

fenerliler'in kelime oyunu'nda sorulan bir soru için kopardığı yaygarayı düşünürsek, bu reklam için üçüncü dünya savaşı çıkarmaları gerekir mantıken.

(bkz: hevesi kursağında kalan spor kulübü)

haddini bilmeyen, tırnağı olamayacağı mourinho ile aşık atmaya kalkışan yeniyetme teknik adam.

http://www.goal.com/tr/news/234/%C5%9Fampiyonlar-ligi/2011/04/26/2459599/guardioladan-mourinhoya-%C5%9Fok-s%C3%B6zler?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter

sözleşme fesih haberlerinin yalanlanmasının, yöneticilerle bağlantıları var diye her türlü haberi yapma hakkını kendinde görüp "biz yazıyorsak doğrudur arkadaşım" şeklinde havalara girenlere bir ders olmasını diliyorum. belki eninde sonunda bu fesih gerçekleşecek ama beşiktaş'a zarar vermeme amacını taşıyorlarsa, kesinleşen bir şey olmadan ortalığı bulandırmamaları gerekir.

geldiği gibi kartal sözlük'ü kalkındırma operasyonuna el atarak bizleri mutlu eden, pek hoş gelen kartal.

ntvspor beşiktaş muhabiri hakan gündoğar, geçtiğimiz sezon kendisi hakkında yazdığı yazısında, bugün yaşananları adeta öngörmüştür.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25032319

kartal bakışı sitesine verdiği özel röportajda, nihat kahveci'nin quaresma'ya kızıp, hıncını kendisinden aldığını iddia eden fotomaç yazarı. "nihat gönderilmezse quaresma bu takımda kalmaz" diyerek taraftara gazı vermeyi de ihmal etmemiş. bunu söylemek, nihat'ı onbinlerce taraftarın ortasına atıp "saldırın!" demekten farksızdır benim gözümde...

http://www.kartalbakisi.com/haberdetay/6676/Quaresmaya-Kizdi,-Bana-Saldirdi

(bkz: misafir sayısındaki artış)

endişe edilmemesi gereken artıştır ayrıca. bugün yaşanan, 86.956 takipçisi olan okan bayülgen'in, şu tweet'i retweet'lemesi sonucu yaşanan ani bir artıştan ibarettir:

http://twitter.com/#!/DmrSerkan/status/62765548798353408

26 nisan 2011 tarihi itibariyle rekor kıran artış.

edit: bi arkadaşa bakıp çıkanlar sonrası yavaş yavaş normale dönmektedir an itibariyle.

nihat kahveci için kınama yazısı yayınlayan sevimli dernek. gazetecinin ulvi göreviymiş, eleştiri adı altında bir adamı yerden yere vurmak, aldığı paranın haramlığını/helalliğini tartışmak. sizin gibilere spor yazarı denilen bir ülkede, kasapların futbolcu olmasına şaşmamak lazım.

http://www.haber1903.com/tsydden-nihata-kinama_3_51374

sakatlığı nedeniyle sezonu kapatan futbolcu.

http://www.haber1903.com/nobreden-kotu-haber_3_51371

almeida yok, bobo yok, nobre yok, nihat'ın hali ortada. kutup ayısı nerede?

25 nisan 2011 konyaspor beşiktaş maçında, uzun süredir bu konuda birinciliği kimselere kaptırmayan necip'i de sollayarak, en yüksek top çalma yüzdesi ile oynayan futbolcu.

Topla Buluşma : 59, Pas Yüzdesi : % 79, Top Çalma : 5, Yaptığı Faul : 4

kulüp, takımı için yüreğini ortaya koyan adamlara hak ettiği vedayı etme fırsatı vermediği sürece, onlara haksızlık ettiği sürece, hep hatırlanacak olan futbolcudur. bir diğer örneği için:

#87223

oynanan futbolun, gidişiyle orantılı bir şekilde düşüşü, kendisini anmayı kaçınılmaz hale getirmektedir.

beşiktaş'ta kaldığı süre boyunca kendisine sallayan insanların, oynattığı futbolu şu günlerde hatırlayıp hatırlamadığını merak ettiğim, eski teknik direktörümüz. merak ediyorum, dün oynanan konyaspor maçındaki gibi korkak, 2 pas yapmaktan aciz, sahada ölü gibi yürüyen adamlardan ibaret bir futboldan memnunlar mı? hedefimiz kalmadı hikâyesi anlatmasın yalnız kimse. çünkü kupa finalinde yaşanabilecek bir facia ihtimaline karşı, dördüncülük kovalaması gerek bu takımın. (kaldı ki kupada da göremiyoruz o istekli oyunu. gazianteple oynanan yarı final rövanş karşılaşmasını resmen şansa kazandık.) ama gördüğümüz manzara, ligi boşvermiş, bitse de gitsek havasında takılan futbolcular. schuster zamanında ruh yoktu, arkadaşlık ortamı bitmişti ya hani.. tayfur hoca zamanında baya düzelmiş bunlar. takım arkadaşına saha içinde gider yapıp dalmaya kalkan adamlar falan hiç yok şimdi. ümraniye'de idmanlar basına açıldı ve herkes şakalaşıyor ya, bütün sorunlar halloldu şimdi. geçici çözümlerden medet umup, esas sorunları görmezden gelip halının altına süpürmeye devam. elbet bir gün yer kalmaz ama o halının altında.

turgay demir'e verdiği tepkinin yeri, zamanı ve dozu yanlış olsa da, bu tepki kesinlikle haksız bir tepki değildir [ybkz]swh[/ybkz]. neler söylemiş nihat?

--- spoiler ---
Sana kim para veriyor?.. Paran yoksa ben vereyim olum?.. Sen Allah mısın benim aldığım parayı helal ya da haram ediyorsun!.. Senin yüzünden evime üç kere hırsız girdi?
--- spoiler ---

sonrasında "otobüse gel, basının içine saklanma" diye devam ediyor ve arkadaşları tarafından zorla otobüse sokuluyor. kartal bakışı'nın haberine göre, sinir krizi geçiriyor ve otobüste doktorlar tarafından sakinleştiriliyor. peki bu adamı bu noktaya getiren ne? turgay bey bugün yazıklar olsun başlıklı bir yazı kaleme almış. sormazlar mı adama, basının hiç mi suçu yok? evet nihat aldığı paranın hakkını vererek oynamadı belki geldiğinden beri, ama sen kimsin ki o parayı haram ediyorsun adama? kimin parasını kime haram ediyorsun? insanlardaki cürete bak, sonra delirince "kendi kendini bitirdi" oluyor. bırakalım bu işleri, kendi değerlerimize, kendi evlatlarımıza sahip çıkmayı öğrenelim önce. önüne geleni yerden yere vur, köşenden salla salla taraftarın önüne at, sonra "yazıklar olsun". yazdığın gazete bugüne kadar kaç tane doğru haber yapmış ki kaale alalım turgay demir'i? evet nihat hatalıdır, evet serdal adalı'nın da dediği gibi, büyük ihtimalle sezon sonunda gereken yapılacaktır ama bence düşünülmesi gereken çok daha önemli bir konu var; nihat'ı, aynı akşam hem saha içinde takım arkadaşına hem de maç çıkışı bir gazeteciye kafa göz dalacak noktaya getiren ne, bunda kimin ne kadar payı var? işkembeden sallayıp ahkâm kesmeden önce, herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli. elinin altında klavye var diye, hiç kimse kendini fasulye gibi nimetten saymamalı, kendini allah ile bir tutmamalı.

kılıçdaroğlu'nun, başbakanı kendi silahıyla vurma çabası olarak adlandırılabilecek olaydır. başbakanımızın mahalle kabadayısı üslubu, arızalı türk halkında oldukça prim yaptığı için, kazayla olmuş süsü vererek "madem öyle işte böyle" demiştir bir nevi.

az önce quaresma'nın ortasında topu, adeta rakip takımın stoperi gibi durdurup gol olmasını engelleyen kişi.

--- spoiler ---

http://www.facebook.com/ankarapolisiyesi/posts/144428742292270

--- spoiler ---