izlemeye tahammül edemediğim maç. kendime işkence etmek gibi.
15. dakikada emre güral'ın golüyle 1-0 geriye düştüğümüz karşılaşma.
adı, "5 ocak fatih terim stadyumu" olarak değiştirilmiş! kafayı yediniz herhalde, kime sordunuz değiştirirken? kan beynime sıçradı şu an resmen, ne yazacağımı bilemiyorum. o tabelayı, bu fikri düşünüp uygulayanlara monte etmek lazım. allah belanızı versin.
beklenildiği üzere, 24 ocak 2014 anadolu efes ea7 emporio armani milano maçındaki buzzer beater'ı, haftanın en iyi hareketi seçilmiştir.
http://www.youtube.com/watch?v=XeDwAc8ypTo
http://www.youtube.com/watch?v=XeDwAc8ypTo
http://www.youtube.com/watch?v=K83bSLQIHsY
edit:https://twitter.com/Euroleague/status/426833429854830592
valla ben de videosu her paylaşıldığında açıp izliyorum, yalan yok. [ybkz]swh[/ybkz]
edit:https://twitter.com/Euroleague/status/426833429854830592
valla ben de videosu her paylaşıldığında açıp izliyorum, yalan yok. [ybkz]swh[/ybkz]
70-89 olympiacos üstünlüğüyle sonuçlandı. son çeyrek skoru 17-11 olmasına ve spanoulis'in, son çeyreğin ortalarında 5 faulle oyun dışı kalmasına rağmen, üçüncü çeyrekte yakaladığı 25 sayılık farkın avantajıyla kazandı olympiacos.
oly'nin, aradaki farkın rahatlığıyla son çeyrekte zırvaladığı maç. bitime 4 dakika var ve çeyrek skoru, 11-4.
olympiacos'un, son çeyreğe 53-78 önde girdiği karşılaşma.
#333576
yapmadığı şey değilmiş meğer.
http://www.youtube.com/watch?v=uS0DS7ci0qM
yapmadığı şey değilmiş meğer.
http://www.youtube.com/watch?v=uS0DS7ci0qM
bir vakıfbank güneş sigorta tt değildir. [ybkz]swh[/ybkz]
thy euroleague top 16. dördüncü hafta karşılaşması. ilk yarısı 38-59 olympiacos üstünlüğüyle tamamlandı. ilk yarıda vassilis spanoulis 13, matt lojeski 16 sayıya ulaştı. oly, üst üste gelen mağlubiyetlerin acısını çıkarıyor herhalde. ilk yarıda 59 sayı nedir arkadaş. [ybkz]swh[/ybkz]
efes'in seri mağlubiyetlerine "puhahahah" tepkisi veren bir insan olarak, planinic'in son saniye basketine ismail şenol ile aynı tepkiyi verdiğim maç. olacak iş değil. resmen bir güç, efes'in kazanmasını istemiş. şans yani bu. euroleague'de haftanın en iyi hareketi olur kesin.
her sponsor değişikliğinde değiştiremeyeceğimiz başlık. sponsorlu isimleri de ayrı başlıklar halinde yer alacak sözlükte, sponsor değiştikçe. mesela beşiktaş milangaz, o sponsordan tiksinsek de şampiyon takım. intergal forex ayrı bir hikaye. vesaire. yani sponsorlu isimler, ilgili sezon özelini, bu başlık ise genel olarak erkek basketbol takımı hakkında her şeyi kapsıyor.
Beşiktaş İntegral Forex, maç boyunca iki sayılık atışlarda 19/42, üç sayılık atışlarda 7/25 ve serbest atış çizgisinden 10/15 isabetle oynadı. Ayrıca siyah beyazlılar maç boyunca 30′u savunma 12′si hücum olmak üzere toplam 42 ribaund aldı, 16 asist yaptı, 3 top çaldı, 4 blok yaptı ve 12 top kaybetti. Chris Lofton 20 Sayı 2 Ribaund 1 Asist, Tomislav Ruzic 12 Sayı 2 Ribaund, Ryan Broekhoff 11 Sayı 6 Ribaund 2 Asist, Brad Buckman10 Sayı 6 Ribaund 1 Asist, Doron Perkins 9 Sayı 10 Ribaund 7 Asist, Mehmet Yağmur 4 Sayı 2 Ribaund 2 Asist, Muratcan Güler 3 Sayı 4 Ribaund ve Colton Iverson 2 Sayı 1 Ribaundla oynadı.
genelde et yemekleri için kullanılan; çiğ eti belirli bir süre boyunca sosun içinde bekletmek anlamına gelen deyim. hayvanları eğitmek anlamına da gelir aynı zamanda. bir de mecazi kullanımı vardır, o da şöyle olur genelde: "onu öyle yap, şunu şöyle yap, böyle yapma, şunu da yapma, şöyle de yapma" şeklinde her hareketimize karışıldığında, bunu yapan kişiye "eeeh! terbiye ettin ha." deriz genelde. işte kamu spotu, altyazı sansürü, "haydi çocuklar yatağa" uyarıları ve diğer tüm sansürlere verilmesi gereken tepki, bu son kullanıma bir örnektir. çocuğu eğitme görevi, çocuğu yetiştiren kişiye aittir. devlete ve medyaya değil. sansürün her türlüsü yanlıştır ve hiçbir sansür, eğitimle bağdaşmaz. sansür, neyi izleyip neyi izlemeyeceğine, çocuğunu nasıl yetiştireceğine, neyin doğru olduğuna sen yerine başkasının karar vermesi demektir. hele ki altyazıya bile sansür uygulayıp, filmin akışını bozmak ve içeriğini değiştirmek, hem filmin yaratıcısına saygısızlık hem de izleyen kişiye saygısızlıktır. "çocukları koruyoz yeaa" ayağına, film izleme zevkinin içine sıçıyorlar ve kalkıp bunu ciddi ciddi savunan insanlar var. insan gerçekten hayret ediyor.
(bkz: ryan broekhoff)
cnbc-e'nin sansürün bokunu çıkararak, cümlelerin anlamını değiştirmesi nedeniyle ortaya çıkan moda. "öpüşmek" bile yazamayan bir kanaldan söz ediyoruz. ingilizce bilmeyen veya yayınlanan filmi/diziyi daha önce başka yerde izlememiş olanların hiçbir şey anlayamayacağı kadar büyük hatalar ve eksiklikler söz konusu. dolayısıyla olay, mükemmel çevirilere bok atmak değil, cnbc-e'nin otosansür yapayım derken bok gibi çeviri yapmasından ibaret. "kondom" yerine "susturucu" yazdın da ne oldu? sevişmeyi "cinsel ilişki" diye bile çevirmedin de bambaşka bir şey söyledin de ne oldu? zaten yayının başında yaş uyarıları var; belirli bir saatte altta çıkan "hadi çocuklar zıbarın yatın" uyarısı var; çocuklar için uygun görmediğiniz yayınları 23.00'ten sonra yayınlıyorsunuz, bir de üstüne altyazıya sansür koyup, filmin içine sıçıyorsunuz? hadi canım. yerden yere vurulmayı hak ediyorsunuz, kusura bakmayın. nerede 10 sene önceki cbnc-e, nerede bu... arada dağlar kadar fark var. yaşı tutanlar bilir. coupling'de susan ile jane'in meşhur öpüşme sahnesini kesmeyen bir kanaldı cnbc-e. maalesef mazide kaldı o şanlı günler.
olympiacos'un tanınmaz halde olduğu maç. nerede euroleague'de sadece 1 mağlubiyeti olan takım, nerede şu maçtaki rezil oly. inanılmaz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?