maç öncesi ve devre arası röportajlarını izlediğim seni göremediğim kanal...
denizli ilinde bazı ziyaretlerde bulunan futbol federasyonu başkanı ...
-ben seyircimizden tek bir şey istiyorum. biz milli takım taraftar profili oluşturmak istiyoruz. forma yoksa da kırmızı-beyaz giyinip gelsinler. Tek isteğimiz bu - diyen , karşısın da kırmızı tangalı beyaz pacalı donlu bir taraftar kitlesiyle karşılaşmasını dilediğim kişi .
-ben seyircimizden tek bir şey istiyorum. biz milli takım taraftar profili oluşturmak istiyoruz. forma yoksa da kırmızı-beyaz giyinip gelsinler. Tek isteğimiz bu - diyen , karşısın da kırmızı tangalı beyaz pacalı donlu bir taraftar kitlesiyle karşılaşmasını dilediğim kişi .
aydındır , avukattır, yazardır, düşünce adamıdır, mücadele adamıdır iyi insan iyi beşiktaşlıdır...
nasıl beşiktaşlı olduğunu şöyle anlatmıştır :
1955 yılının mayıs ayının son günleriydi. nail dayım haydi seni maça götüreyim, bak brezilya takımı geldi, gidelim birlikte dedi, kalktık beşiktaşa geçtik vapurla. o zaman karşıya geçmek demek, istanbula geçmek demek, yani bir kadıköylü karşıya geçince istanbula geçmiş oluyor. mithatpaşa stadına geldik, bizim stadın o zamanlar adı mithatpaşa stadıydı, demokrat parti stadın adını değiştirmişti inönü olduğu için. 27 mayıstan sonra adı tekrar inönüye döndü. mithatpaşa stadında maç yapılıyor, fazla seyirci de yok. tabii gece maçı diye bir şey de yok o zaman.
beşiktaşla brezilyanın fluminense takımı maç yapıyor. nail dayım eliyle işaret ediyor futbolcuları, adlarını söylüyor, bu baba recep, bu nazmi diyor. beşiktaş 2-1 yendi. bizim gollerin birini ercan, diğerini nazmi atarken, fluminensenin golünü didi atmıştı. hiç unutmuyorum, 9 numara giyiyordu, siyah bir adam. brezilya milli takımının en ünlü futbolcusuydu, sonra 60lı yıllarda fenerbahçede de antrenörlük yapmıştı. sonra maç bitti, maçtan çıktık, artık eve dönüyoruz. nail dayım, sanıyorum biraz da kıskançlıkla ya beşiktaş iki tane attı, fener olsaydı beş atardı. ben de, nail dayı ben beşiktaşlı oldum dedim. şaşırdı birden, inanamadı niye dedi, cevabımı bile beklemedi olamazsın sen olsan olsan fenerli olursun. inat ettim, yok dedim, ben beşiktaşlı oldum. neyse eve geldik, akşam yemeğinde, o sosyal ortamda ben beşiktaşlı olduğumu ilan ettim herkese. ev de tabii bir kültürün, yeri nedeniyle kadıköyün, fenerbahçe kültürünün bir parçası. yani müslüman mahallesinde salyangoz satmak gibi bir şey o evde beşiktaşlı olmak. masada birden bir soğukluk oldu. ihanet demeyeceğim ama o aile kültürüne karşı sanki bir suç işlemişim gibi bir soğukluktu bu. aslında, bu hissin bende bir hoşnutluk yarattığını da fark ettim. yani o kalabalığa tabi olmaktan ziyade, ona karşı olmak değişik, çok keyifli bir duygu gibi geldi bana. bir taraftan da ailedeki genel ortama uygun olmayan bir şey yapıyorsunuz, diğer taraftan da alışılagelmiş ve bir geleneğin parçası olduğu için sorgulanmadan kabul edilmiş bir değerler bütününün karşısında yer alıyorsunuz. daha sonra bu hoş duyguyu çok yaşadım, özellikle de siyasette. her zaman çoğunluğun dışında bir tavrımız, var olanın dışında bir karşıtlığımız olduğu için belki de böyle başladı ve böyle devam etti. dolayısıyla da benim en son katıldığım söyleşide söylediğim muhalif olduğum için beşiktaşlı değilim, beşiktaşlı olduğum için muhalifim lafı, sadece siyasi bir hoşluk olsun diye söylenmiş bir laf değil. benim o 8-9 yaşımın tecrübesinden çıkan ve kendiliğinden olan bir duruş. beşiktaşlı olmam, aynı zamanda böyle fenerliliğin hâkim olduğu bir ortamda ona karşı durmak anlamında bir muhalifliği ifade ediyordu. ve o zamandan beri de benim kişiliğimin bir parçası olarak yerini buldu. işte benim beşiktaş maceramın, bir anlamda da düzene karşı muhalifliğimin başlangıcı budur.
diyen abim.
röportajın tamamı sonbarikatbeşiktaş`ın com/blog/face adreslerinden bulabilirsiniz.
nasıl beşiktaşlı olduğunu şöyle anlatmıştır :
1955 yılının mayıs ayının son günleriydi. nail dayım haydi seni maça götüreyim, bak brezilya takımı geldi, gidelim birlikte dedi, kalktık beşiktaşa geçtik vapurla. o zaman karşıya geçmek demek, istanbula geçmek demek, yani bir kadıköylü karşıya geçince istanbula geçmiş oluyor. mithatpaşa stadına geldik, bizim stadın o zamanlar adı mithatpaşa stadıydı, demokrat parti stadın adını değiştirmişti inönü olduğu için. 27 mayıstan sonra adı tekrar inönüye döndü. mithatpaşa stadında maç yapılıyor, fazla seyirci de yok. tabii gece maçı diye bir şey de yok o zaman.
beşiktaşla brezilyanın fluminense takımı maç yapıyor. nail dayım eliyle işaret ediyor futbolcuları, adlarını söylüyor, bu baba recep, bu nazmi diyor. beşiktaş 2-1 yendi. bizim gollerin birini ercan, diğerini nazmi atarken, fluminensenin golünü didi atmıştı. hiç unutmuyorum, 9 numara giyiyordu, siyah bir adam. brezilya milli takımının en ünlü futbolcusuydu, sonra 60lı yıllarda fenerbahçede de antrenörlük yapmıştı. sonra maç bitti, maçtan çıktık, artık eve dönüyoruz. nail dayım, sanıyorum biraz da kıskançlıkla ya beşiktaş iki tane attı, fener olsaydı beş atardı. ben de, nail dayı ben beşiktaşlı oldum dedim. şaşırdı birden, inanamadı niye dedi, cevabımı bile beklemedi olamazsın sen olsan olsan fenerli olursun. inat ettim, yok dedim, ben beşiktaşlı oldum. neyse eve geldik, akşam yemeğinde, o sosyal ortamda ben beşiktaşlı olduğumu ilan ettim herkese. ev de tabii bir kültürün, yeri nedeniyle kadıköyün, fenerbahçe kültürünün bir parçası. yani müslüman mahallesinde salyangoz satmak gibi bir şey o evde beşiktaşlı olmak. masada birden bir soğukluk oldu. ihanet demeyeceğim ama o aile kültürüne karşı sanki bir suç işlemişim gibi bir soğukluktu bu. aslında, bu hissin bende bir hoşnutluk yarattığını da fark ettim. yani o kalabalığa tabi olmaktan ziyade, ona karşı olmak değişik, çok keyifli bir duygu gibi geldi bana. bir taraftan da ailedeki genel ortama uygun olmayan bir şey yapıyorsunuz, diğer taraftan da alışılagelmiş ve bir geleneğin parçası olduğu için sorgulanmadan kabul edilmiş bir değerler bütününün karşısında yer alıyorsunuz. daha sonra bu hoş duyguyu çok yaşadım, özellikle de siyasette. her zaman çoğunluğun dışında bir tavrımız, var olanın dışında bir karşıtlığımız olduğu için belki de böyle başladı ve böyle devam etti. dolayısıyla da benim en son katıldığım söyleşide söylediğim muhalif olduğum için beşiktaşlı değilim, beşiktaşlı olduğum için muhalifim lafı, sadece siyasi bir hoşluk olsun diye söylenmiş bir laf değil. benim o 8-9 yaşımın tecrübesinden çıkan ve kendiliğinden olan bir duruş. beşiktaşlı olmam, aynı zamanda böyle fenerliliğin hâkim olduğu bir ortamda ona karşı durmak anlamında bir muhalifliği ifade ediyordu. ve o zamandan beri de benim kişiliğimin bir parçası olarak yerini buldu. işte benim beşiktaş maceramın, bir anlamda da düzene karşı muhalifliğimin başlangıcı budur.
diyen abim.
röportajın tamamı sonbarikatbeşiktaş`ın com/blog/face adreslerinden bulabilirsiniz.
beşiktaşlı yazar,gazeteci ...
30 eylül 2012 tarihli ntvspor.net de ki iki takımı bekleyen iki tehlike başlıklı yazısında kasımpaşaspor için şöyle şeyler söylemiş yazar
kasımpaşa için neler söylenebilir?
malum, ciner grubunun satın aldığı kulüp lige büyük iddialarla girdi. bir ciner projesi... gazete sayfalarında, billboardlarda reklamı yapılan bir kulüp...
kasımpaşa, sonuç olarak toplama bir takım. ama kabul etmek gerekir ki, iyi toplanmış. hemen her mevkiye ihtiyacı karşılayacak ve birbirleriyle gözle görülür bir uyum sorunu yaşamayan futbolcular alınmış; dikkate değer bir kadro oluşturulmuş. peki bu takımı toplayan kim? metin diyadin. şimdi nerede? görülen lüzum üzerine görevine son verildi. bu soğuk ve fazlasıyla şirket söylemi, sanırım kasımpaşayı bekleyen tehlikeye işaret ediyor. tıpkı daha önce örneklerini istanbulspor ve adanasporda gördüğümüz gibi... patronlar, kendi şirketlerinde canlarının istediği gibi adam atarlar, adam alırlar... ama bir futbol takımını, sözgelimi bir medya kuruluşu gibi keyfinizce yönetmek isterseniz işler beklediğiniz gibi gitmeyebilir. yayın yönetmeni değiştirme temposunu teknik direktör üzerinde uygulamanın sonuçları genellikle hayırlı olmaz.
kasımpaşa yönetiminin ilk icraatlarından birinin takımın amblemini değiştirmek olması gayet manidar. yani yeni yönetimin olaya nasıl baktığını anlamak bakımından... siz bir televizyon kanalı satın alırsınız, o kanalın birikimini yeni bir kimlikle birleştirmek ve farklı bir alana taşımak için logosunu değiştirirsiniz. bu anlaşılabilir bir şeydir. ama 1921 yılında kurulmuş bir kulübün amblemini, sizden önceki tarihini yok sayarcasına değiştirirseniz, bu icraatı hiç bir zaman unutmayacak ve dahi affetmeyecek çok sayıda insan olacaktır. futbol kulüpleri gelenekleri ve tarihleriyle yaşar. bazı yaşlı kadınların ve erkeklerin, bütün yaşamışlıklarının izlerini taşıyan çizgilerini, kırışıklıklarını botoksla yok edip yüzlerinin anlamsız bir ifade edinmesi gibi, imaj operasyonlarıyla değil.
diyen yazar
30 eylül 2012 tarihli ntvspor.net de ki iki takımı bekleyen iki tehlike başlıklı yazısında kasımpaşaspor için şöyle şeyler söylemiş yazar
kasımpaşa için neler söylenebilir?
malum, ciner grubunun satın aldığı kulüp lige büyük iddialarla girdi. bir ciner projesi... gazete sayfalarında, billboardlarda reklamı yapılan bir kulüp...
kasımpaşa, sonuç olarak toplama bir takım. ama kabul etmek gerekir ki, iyi toplanmış. hemen her mevkiye ihtiyacı karşılayacak ve birbirleriyle gözle görülür bir uyum sorunu yaşamayan futbolcular alınmış; dikkate değer bir kadro oluşturulmuş. peki bu takımı toplayan kim? metin diyadin. şimdi nerede? görülen lüzum üzerine görevine son verildi. bu soğuk ve fazlasıyla şirket söylemi, sanırım kasımpaşayı bekleyen tehlikeye işaret ediyor. tıpkı daha önce örneklerini istanbulspor ve adanasporda gördüğümüz gibi... patronlar, kendi şirketlerinde canlarının istediği gibi adam atarlar, adam alırlar... ama bir futbol takımını, sözgelimi bir medya kuruluşu gibi keyfinizce yönetmek isterseniz işler beklediğiniz gibi gitmeyebilir. yayın yönetmeni değiştirme temposunu teknik direktör üzerinde uygulamanın sonuçları genellikle hayırlı olmaz.
kasımpaşa yönetiminin ilk icraatlarından birinin takımın amblemini değiştirmek olması gayet manidar. yani yeni yönetimin olaya nasıl baktığını anlamak bakımından... siz bir televizyon kanalı satın alırsınız, o kanalın birikimini yeni bir kimlikle birleştirmek ve farklı bir alana taşımak için logosunu değiştirirsiniz. bu anlaşılabilir bir şeydir. ama 1921 yılında kurulmuş bir kulübün amblemini, sizden önceki tarihini yok sayarcasına değiştirirseniz, bu icraatı hiç bir zaman unutmayacak ve dahi affetmeyecek çok sayıda insan olacaktır. futbol kulüpleri gelenekleri ve tarihleriyle yaşar. bazı yaşlı kadınların ve erkeklerin, bütün yaşamışlıklarının izlerini taşıyan çizgilerini, kırışıklıklarını botoksla yok edip yüzlerinin anlamsız bir ifade edinmesi gibi, imaj operasyonlarıyla değil.
diyen yazar
diyarbakırsporun 33 yılı: geri pas, diyarbakırspor: düğünde kalabalık taziyede yalnız kitaplarının yazarı.
antalya büyükşehir belediyesi spor kulübünün yeni transferi
1985 doğumlu olan carter geçtiğimiz sezon israil liginde forma giydi.4 numaralı pozisyonda oynayan carter yeni takımıyla birlikte antrenmanlara çıkmaya başladı.5-7 ekim tarihleri arasında kocaelinde b grubunda yer alarak rakibimiz olan güney ekibi bizimle birlikte ilk iki takım arasına girerek gruptan çıkmayı hedefliyor.
1985 doğumlu olan carter geçtiğimiz sezon israil liginde forma giydi.4 numaralı pozisyonda oynayan carter yeni takımıyla birlikte antrenmanlara çıkmaya başladı.5-7 ekim tarihleri arasında kocaelinde b grubunda yer alarak rakibimiz olan güney ekibi bizimle birlikte ilk iki takım arasına girerek gruptan çıkmayı hedefliyor.
cuma,cumartesi ve pazar oynanacak grup maçlarının ilki
şehit polis recep topaloğlu spor salonu`nun da oynanacak maç.bilet komisyoncusu şirketin açıkladığı rakamlara göre bilet fiyatlarının 12 lira ile 17.50 olarak satışa çıktığı muhtemelen maç günü gişeden alınması halinde daha ucuza maledilecek maç, ayrıca imkanı olan basketbol severlerin salona erken girerek 18 de ki
aliağa petkim - hacettepe üni. arasında oynanacak ilk maçıda seyredebilecekleri grup maçlarının ilki...
şehit polis recep topaloğlu spor salonu`nun da oynanacak maç.bilet komisyoncusu şirketin açıkladığı rakamlara göre bilet fiyatlarının 12 lira ile 17.50 olarak satışa çıktığı muhtemelen maç günü gişeden alınması halinde daha ucuza maledilecek maç, ayrıca imkanı olan basketbol severlerin salona erken girerek 18 de ki
aliağa petkim - hacettepe üni. arasında oynanacak ilk maçıda seyredebilecekleri grup maçlarının ilki...
beşiktaşımızın 18 kişilik maç kadrosunda şu isimlerin bulunduğu maç :
1 melikhan 2 muhammed 3 ümit 4 ömer arslan 5 veysel 6 erim 7 ömer faruk özgen 8 hakan 9 recep akkemik 10 mertcan 11 alperen 12 burak 13 ömer inan 14 doğancan 15 safa 16 burak 17 recep doğukan çetin 18 furkan
teknik sorumlusunun eski futbolcumuz erkan avseren `in yaptığı, takımımız da ömer arslan 17. dakikada ve furkan iyde`nin 75. dakikada sarı kart gördükleri maç .
1 melikhan 2 muhammed 3 ümit 4 ömer arslan 5 veysel 6 erim 7 ömer faruk özgen 8 hakan 9 recep akkemik 10 mertcan 11 alperen 12 burak 13 ömer inan 14 doğancan 15 safa 16 burak 17 recep doğukan çetin 18 furkan
teknik sorumlusunun eski futbolcumuz erkan avseren `in yaptığı, takımımız da ömer arslan 17. dakikada ve furkan iyde`nin 75. dakikada sarı kart gördükleri maç .
beşiktaş kadın voleybol takımının eski liberosu yeni maltepe yalı spor`lu oyuncu
kadınlar Voleybol 2. Liginin yeni takımlarından maltepe yalı spor, son dört sezondur beşiktaşımızın forması giyen 1986 doğumlu liberomuz pınar eren'i transfer etti.
hizmetleri için teşekkür ettiğimiz , yeni takımında başarılar dilediğimiz sporcu
kadınlar Voleybol 2. Liginin yeni takımlarından maltepe yalı spor, son dört sezondur beşiktaşımızın forması giyen 1986 doğumlu liberomuz pınar eren'i transfer etti.
hizmetleri için teşekkür ettiğimiz , yeni takımında başarılar dilediğimiz sporcu
ligde 4 maç sonunda 1 galibiyet 3 beraberlikle 6 puan toplayan beşiktaşımızın 11. ve son sıradaki rakibiyle haluk ulusoy denizlispor tesislerinde saat 14:00 da karşı karşıya gelecekleri maç.
an itibariye artistik futbol adlı programda haldun boysan ve sinan vardar ruhi sarı`nın konukları olduğu televizyon...
aralarda ki jolly tur reklamlarıda süpriz oldu artık konukların gelirken reklamlarını da yanında getirecekleri kanal...feda zamanı
aralarda ki jolly tur reklamlarıda süpriz oldu artık konukların gelirken reklamlarını da yanında getirecekleri kanal...feda zamanı
borussia dortmund ve atletico madrid takımlarının talip olduğu yolunda haberler çıkan futbolcumuz
adnan aybaba olmadan hep eksik kalacak yorumcu.
bugün katıldığı tvf genel kurulunda
beşiktaş'ın lige kötü bir başlangıç yaptığı ve bunun oyuncuların durumuyla ilgisi olup olmadığı yönündeki bir soruya
''hiç ilgisi yok. yeni bir takım kuruluyor. lig başlarında takımlar şampiyon da ilan edilir, 5'inci de. bu uzun bir maraton. bunu bir limandan kalkan gemi gibi görün. gemi kalktı. gemi kaptanı, içindeki tüm personeli, yolcuları belli. artık bir dahaki limana kadar aynı mürettebatla devam edecek.''
diyerek titanic e bağlarsa yandık dediğim başkan.
beşiktaş'ın lige kötü bir başlangıç yaptığı ve bunun oyuncuların durumuyla ilgisi olup olmadığı yönündeki bir soruya
''hiç ilgisi yok. yeni bir takım kuruluyor. lig başlarında takımlar şampiyon da ilan edilir, 5'inci de. bu uzun bir maraton. bunu bir limandan kalkan gemi gibi görün. gemi kalktı. gemi kaptanı, içindeki tüm personeli, yolcuları belli. artık bir dahaki limana kadar aynı mürettebatla devam edecek.''
diyerek titanic e bağlarsa yandık dediğim başkan.
beşiktaşımızın a2 futbol ligi 4. haftasında şeref stadında oynadığı ve fenerbahçe ile 2-2 berabere kaldığı maç...
maçı yayınlayan bjktv nedenini bilemediğimiz bir şekilde maçı kapalı tribün tarafından çekip yayınladı...maçın başında eski açık numaralı tarafında bulunan - benim sadık yarim karakartaldır- pankartının apar topar kaldırılmasını hafta sonu akp kongresinde yaşanan -uzun ince bir yoldayım- krizinin bir benzerinin yaşanmaması adına yapılmış bir eyyamcılık olarak algıladığım, az sayıda taraftarın numaralı tribünde beşiktaş yedek kulübesi arkasına konuşlanıp maç boyunca tezahürat yaptıkları ,eğer gözlemci fazla memur davranırsa edilen küfürlerden ceza alabileceğimiz.20. dakikada sıcak hava nedeni ile hakemin su molası verdiği.numaralı önünden taça çıkan topu fenerbahçe antranörünün göğüs pasıyla oyuncusuna servis ettiği. maçın 30. dakikasında fenerbahçe`nin baskı kurup 32. dakikada eren`le gol bulduğu yine ilk yarıda fenerbahçe`den oğuz , furkan ve gökhan`ın sarı kart gördükleri.52. dakikada fenerbahçenin eren`le 2-0 öne geçtiği hemen ardından yapılan santra sonrası safa`nın getirdiği pozisyonda üst direkten dönen topu tamamlayan recep`le skoru 2-1 yaptığımız ,70. dakikada su molası ile serinlediğimiz 75. dakikada mertcan`ın rakip sahanın ortasından kullanarak ceza sahasına ortaladığı topu takımımız kafayla kaleye gönderdi kaleciden seken topu furkan tamamladı 2-2 oldu...maçın 72. dakikasında alperen sakatlanarak yerini burak`a bıraktığı maç olarak kaydedilmiştir.
maçı yayınlayan bjktv nedenini bilemediğimiz bir şekilde maçı kapalı tribün tarafından çekip yayınladı...maçın başında eski açık numaralı tarafında bulunan - benim sadık yarim karakartaldır- pankartının apar topar kaldırılmasını hafta sonu akp kongresinde yaşanan -uzun ince bir yoldayım- krizinin bir benzerinin yaşanmaması adına yapılmış bir eyyamcılık olarak algıladığım, az sayıda taraftarın numaralı tribünde beşiktaş yedek kulübesi arkasına konuşlanıp maç boyunca tezahürat yaptıkları ,eğer gözlemci fazla memur davranırsa edilen küfürlerden ceza alabileceğimiz.20. dakikada sıcak hava nedeni ile hakemin su molası verdiği.numaralı önünden taça çıkan topu fenerbahçe antranörünün göğüs pasıyla oyuncusuna servis ettiği. maçın 30. dakikasında fenerbahçe`nin baskı kurup 32. dakikada eren`le gol bulduğu yine ilk yarıda fenerbahçe`den oğuz , furkan ve gökhan`ın sarı kart gördükleri.52. dakikada fenerbahçenin eren`le 2-0 öne geçtiği hemen ardından yapılan santra sonrası safa`nın getirdiği pozisyonda üst direkten dönen topu tamamlayan recep`le skoru 2-1 yaptığımız ,70. dakikada su molası ile serinlediğimiz 75. dakikada mertcan`ın rakip sahanın ortasından kullanarak ceza sahasına ortaladığı topu takımımız kafayla kaleye gönderdi kaleciden seken topu furkan tamamladı 2-2 oldu...maçın 72. dakikasında alperen sakatlanarak yerini burak`a bıraktığı maç olarak kaydedilmiştir.
28. cumhurbaşkanlığı kupası'nı kazanan , 1 günlük aranın ardından türkiye kupası grup maçlarının hazırlıklarına
beşiktaş akatlar spor salonu'nda, başantrenörümüz erman kunter yönetiminde başlayan takımımız.
beşiktaş akatlar spor salonu'nda, başantrenörümüz erman kunter yönetiminde başlayan takımımız.
an itibariyle seçimli genel kuruluna başkanımız fikret orman`ın katıldığı federasyon .
ahmed arif`in şiirinde ki sözünden alıntı yapılarak yazılmış beşiktaş tribünlerinin efsane pankartı.pankartın fikir babası 23 şubat 1999 da mecliste harçlara hayır pankartı açan bu sebeple uzunca bir süre cezaevinde yatan ahmet bahadır ahıska`dır .pankart siyah bez üzerine beyaz plastik boya ile yazılmış 13.5 metre uzunluğunda ve halkın takımı imzası ile uzun yıllar salonları stadları süslemiş pankartın soru cümlesi -anlıyormusun - bitişik yazıldığı için tebessümle karışık eleştirilere neden olmuş pankarttır...
öyle yıkma kendini,
öyle mahzun, öyle garip...
nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne - üstüne,
tükür yüzüne celladın,
fırsatçının, fesatçının, hayının...
dayan kitap ile
dayan iş ile.
tırnak ile, diş ile,
umut ile, sevda ile, düş ile
dayan rüsva etme beni.
gör, nasıl yeniden yaratılırım,
namuslu, genç ellerinle.
kızlarım,
oğullarım var gelecekte,
herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
kaç bin yıllık hasretimin koncası,
gözlerinden,
gözlerinden öperim,
bir umudum sende,
anlıyor musun ?
ahmed arif
öyle yıkma kendini,
öyle mahzun, öyle garip...
nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne - üstüne,
tükür yüzüne celladın,
fırsatçının, fesatçının, hayının...
dayan kitap ile
dayan iş ile.
tırnak ile, diş ile,
umut ile, sevda ile, düş ile
dayan rüsva etme beni.
gör, nasıl yeniden yaratılırım,
namuslu, genç ellerinle.
kızlarım,
oğullarım var gelecekte,
herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
kaç bin yıllık hasretimin koncası,
gözlerinden,
gözlerinden öperim,
bir umudum sende,
anlıyor musun ?
ahmed arif
başkan fikret orman`ın beşiktaş dergisi ekim sayısında ki yazısında
- müzemize taşıdığı kupalarla gurur kaynağımız olan hentbol takımımız, yeni sezona süper kupa ile başladı. başarılarını her zaman yakından takip ettiğim hentbol takımımızı yürekten kutluyorum.-
dediği yakından takip edilen takım...
- müzemize taşıdığı kupalarla gurur kaynağımız olan hentbol takımımız, yeni sezona süper kupa ile başladı. başarılarını her zaman yakından takip ettiğim hentbol takımımızı yürekten kutluyorum.-
dediği yakından takip edilen takım...
ekim sayısı fernandes`in yarı çıplak ve kartal kanatlarıyla çekilmiş kapak fotoğrafı ile çıkmış dergi hediyesi fernandes`in dev posteri olduğu söylenen ve dev anlayışına yeni bir soluk getirecek dergi...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?