confessions

artin

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 16686
  2. takipçi 0
  3. puan 336013

u14 türkiye milli takımı

artin
5-8 Kasım tarihlerinde istanbul'da kamp yapacak olan takım

Aday kadroya davet edilen 1999 doğumlu oyuncular, 5 Kasım 2012 Pazartesi günü saat 12.00'de, Türkiye Futbol Federasyonu'nun Beylerbeyi Tesisleri'nde toplanacak.

Takım kamp süresince Riva Legend Otel'de konaklayıp, antrenmanlarını TFF Riva Tesisleri'nde yapacak.

Teknik Direktör Mehmet Hacıoğlu yönetimindeki U14 Milli Takımımızın aday kadrosuna beşiktaşımızdan halit tokur,ali baran görmüş ve görkem onay davet edilmişlerdir.

4 kasım 2012 beşiktaş mersin idmanyurdu maçı

artin
öncesinde şöyle bir etkinlik düenlenen maç .yazarların kayıtsız kalmaması dileğiyle:

resmi siteden alıntı

Türk Telekom ile ortaklaşa düzenlediğimiz yarışma www.twitter.com/Besiktas adresindeki resmi twitter sayfamızda saat 13.30'da başlayacak.

Yarışmada sorulacak soruya doğru yanıtı veren 5 taraftarımız Pazar günü BJK inönü Stadı'nda oynanacak Beşiktaş - Mersin idmanyurdu karşılaşmasına Eski Açık tribünden çift kişilik bilet kazanacak.

faris kuseyri

artin
şiir gibiyse Beşiktaş, şairdir taraftarı antakyalı şair.

şöyle demiş :

sana geldim

ilticamı mazur gör hep aşktan seferiyim
sana geldim bağrımda görüldü mühürleri

açık ölü ağzından bir soluktur şiirim
sana geldim elimde solmuş katmer gülleri

fevrinden ki yandım cürmünden ki korktum
sana geldim ışımadan içimin gölgeleri

gülünç bir lanet gibi bozaydınlık sularım
sana geldim aklımda dostların genç ölümleri

kokuşmuş terk edilmiş sabırsız çıplaklığım
sana geldim ağzımda kerhane küfürleri

sana geldim sana geldim baş eğip sana geldim
elimden tut bırakma unut tüm şiirleri

faris kuseyri / mor taka dergisi

ve terk etmedi sevdan beni derken :





üzme güzel canını Kartalım. Gökyüzünden sonra ne var bir sen bilirsin.

Uyku gibi çöker karanlık. Uyku gibi kovalar. Bir sen bilirsin seheri.

Ve şafak hep tetiktedir. Bir sen bilirsin.

Bir avuç pirinçle avunan biri varsa odur seni seven,

çiçek parasına kıyıp dostlarına simit alan odur,

gümüşbalıkları suları ışıkla boyadığında sen görürsün, seni sevenler görür.

üzme güzel canını Kartalım. Melanetler birer birer n’eder sana?

Onar onar gelsinler. Artarak gelsinler.

Sen yine bize akgöğü anlatacaksın.

çocukların sokağa atılmış, babaevin peşkeş çekilmiş…

Ey şehri terk etmem diye tutturmuş kedilerin aşkar oyun arkadaşları,

merhaba cigarası gibi akkara hüznünü sabah sabah tüttürenler,

yatakta dönenip dururken, göğsünde sıkışıp kalan bu huzursuzluğun nereden aktığını bilenler ey,

Ey siyaha usulca yanaşan beyazı gören gözler,

yağmurlu gün gelende aşkınız tazelensin.

Gümbürdesin yine için için tutuşan,

kan ve ateşle yıkansın ifrazatla örtülmek istenen taze güzellik.

Ey güzel beşiktaşlı başını dik tut.

Sen, ters çevrilmiş portakal kasasındaki kurutulmuş balık ve defne ve zeytinyağını paylaşmanın güzelliğisin.

Sen, iyileşip de beni barikat yoldaşlarım ayağa kaldırdı diyensin.

Sen, bir kere görüp de seviverdiğin o en uzaktakinin yolunu bekleyensin.

Ah paralı zamanımıza gelse de, ağabeylerimize hesap ödetmesek demenin sevincisin.

Her güzel günde akla gelen

ve her zor günde akla gelen

ve hep akla gelen

ve dahi akıldan çıkmayansın.

Ey beşiktaşlı başını dik tut.

Duvarına astığın o gazete kesiğinin, sararmış hüznünü unutma.

O elini göğsüne götürmüş sarı saçlı yakışıklı çocuğu,

o güzelim serseri zenciyi,

o oya işler gibi çalım atan ecdadını, o ağabeyleri, babaları…

Ama hüzün, dingin gövdende uğultuyla büyüyen sessizlik olsun.

Ve herkes bilsin o sessizlikten sonra ne geldiğini.

üzme güzel canını Kartalım, başını dik tut güzel beşiktaşlı !!!

cemile mukaddes özdemir

artin
Yaklaşık 5 yıl Beşiktaş Jimnastik Kulübü iletişim Koordinatörlüğü'nde çalışan , Beşiktaş Dergisi ve Yavru Kartal Dergisi'nin görsel yönetmenliğini yapan yakalandığı hastalık sonucu 2009 yılında aramızdan ayrılan beşiktaşlı.

arman delioğlu

artin
2010 aralıkta yazdığı yazıda:

üMiTLERiN TüKENDiği GECE

Dün gece Eskişehirspor karşısında alınan yenilgiyle birlikte şampiyonluğa biraz daha uzaklaşmış konumdayız. Kiminiz "niye bu kadar karamsarsın" diyebilir, "koskoca bir 2. devre var"görüşünü savunabilir, "3 puanlık sistemde herşey olabilir" düşüncesinde olabilir. Bana sorarsanız bu ümitlerin gerçekleşmesi oldukça zor.


--------------------------------------------------------------------------------


Bundan böyle hedefimiz, gittiği yere kadar Avrupa Liginde başarıyı yakalayabilmek. Bu da devre arasındaki transfer döneminde iyi düşünülerek yapılacak ve takıma uyum sağlayacak, gol noktalarında isabetli vuruşlar yapabilecek iyi bir forvetten geçiyor.

Her gazete ayrı ayrı isimlerden bahsediyor tabii ki bunun en isabetli kararını Hocamız Schuster ve yönetimimiz verecektir. Kim olursa olsun umarım Beşiktaşımız için en yararlı olanı olur.

Dünkü maça gelince söylenecek çok söz var ama varolan bir gerçek kaybedilen 3 puan ve 2-0 yenilgi. Beşiktaş´ın Beşiktaş´a yakışır bir şekilde oynamaması, bir profesyonel olan Guti´nin ispanya liginde yapamayacağı bir hareketi gelip burada uygulaması (10 dakika içinde çift sarı kart), kendini oyundan attırması, amatör bir futbolcunun bile düşünmesi gereken bir şeyi Guti gibi profesyonel, ünlü bir oyuncunun acemice yapması, belki de Beşiktaş´ın 3 puan kaybetmesinde büyük faktör olması, sonra da tüm takım arkadaşlarından özür dilemesi neyi değiştirir ki? 3 Puan geri gelmeyeceğine göre...

Bu senenin son maçı var perşembe günü inönü Stadında... Avrupa ligi için taraftarlarımız ve futbolcular 2010 yılında son kez bir araya gelecekler... Gruptan çıkmamız kesinleşti, buna rağmen o stadı hava soğuk ta olsa gelin dolduralım... Bu takımımız için de bir moral kaynağı olur. Dilerim 3 Puanla kapatırız Avrupa Ligini...

Hoşçakalın.

arif damar

artin
Arif Damar, soruşturmaya uğradığı yıllarda kullanmış olduğu ismiyle Arif Barikat .2010 yılı ekim ayında aramızadan ayrılan şair.

Durduğu "barikat"ın hakkını vermiş ender şairlerdendi.
eski kuşaklar onu daha çok, 70'li yıllarda çıkan Seslerin Ayak Sesleri (1975), Alıcı
Kuşu Kardeşliğin (toplu şiirler, 1975), ölüm Yok Ki (1980) kitaplarıyla tanır.

Bir ses ki
Arkasında bir ölü sesi
Döner durur
Kardeşliğin alıcı kuşu
Kalkar konar
Bir açık yürekten bir ötekine
Bir bugüne bir yarına
Alıcı kuşu kardeşliğin

dizeleri ondan bize kalan sedalardan biridir.

TKP Tevkifatı direnişçilerinden Niyazi Akıncıoğlu için yazılmış şu dizeler de onundur:

At uçar kanımızda doludizgin
Sarı kumral
Esmerizdir
Yolcuyuz kadim türküler içre

En çok bilinen şiiri "gitme kal"dır.
"Gitme kal var yok dinlemez bir çocuk isteğidir / .../ gitme beraberlik içinde /
nasıl sevinirdik aklına getir" diyen bir şairin çocuksu bilgeliğinden söz etmeyeceğim.

Bu, "Yoksulduk dünyayı sevdik" diyen bir koca şairle ilgili bir uğurlama yazısı.

Yüzünü hep güneşte dinlendirmiş bir devrimci için hüznü ayaklandırmanın boşuna olduğunu biliyorum.

Güle güle Arif amca. Güle Güle Arif Barikat!...

Saat Sekizi Geç Vurdu

Kime ne desem
Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum

Düşünmeden biliyordum deniz ılıdı
Dökülen çelik katı
Yürüyenler yan yana

Yüzümü güneşte dinlendirsem
Dağın dağ olduğunu bilsem ovanın ova ağacın ağaç
Kurtulurdum

çok köprülü sular gibi git git bitmedi
Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum

Saat sekizi geç vurdu
Giden gitmiş hüznü ayaklandırmak boşuna
Düşünmeden biliyordum

ahmet özacar

artin
Küçük Ahmet (özacar) Ajax ile Amsterdam' da oynanan maçı şöyle anlatıyor:

''Rakibimizi gözümüzde büyütüyorduk elbette.. Ne de olsa 'sarı fare' Cruyff' lü ünlü Ajax takımıydı karşımızdaki.


Türk futbolcusu olarak o senelerde dış sahalarda başarılı olamıyorduk. Senede 1 defa dış temasımız olunca başarılı olmamiz mümkün olmuyordu... Yemyeşil bakımlı çim sahaları ancak dış temaslarımızda görebiliyoruz, kıskanmamak elde değil.. Maç öncesi antremanda bileğim burkulduğundan ben bu maçta ilk onbirde oynamadım...Saha kenarında arkadaşlarımı seyrediyorum... Tribünler dolmuş, top ayaklarına geçtimi seyircilerinin hep bir ağızdan bir bağrışları varki gayri ihtiyari ürperiyorsun.


Cruyff seytan gibi bir oyuncu, boşuna ''Sarı Fare'' dememişler... Takım olarak müdafadayız... ikinci yarı Yusuf' un bir şutu üst direkten dönüyor, o kadar... Bir seyler olacak derken rakiplerimiz hücüma kalkıyorlar, o kadar organize olarak kalemize iniyorlar ki takdir etmemek elde degil 2-0 maglubiyetle dönüyoruz Istanbul'a..

ahmet özacar

artin
beşiktaşlı küçük ahmet.

1955'te şehremini Altınok'tan Beşiktaş'a transfer olan özacar, 1971 yılına kadar çeşitli mevkilerde Beşiktaş forması giydi.


1970 yılında jübilesini yaptıktan sonra 1970-1971 sezonunda tekrar takıma geri çağırıldı. Beşiktaş'a hizmetten asla kaçmayan Ahmet özacar, Beşiktaş'ın kurtarıcısı olarak anıldı.

Beşiktaşımız'a Avrupa Kupaları'ndaki ilk galibiyeti getiren golü de Rapid Wien maçında Ahmet özacar kaydetmişti. Derbilerde de başarılı bir performans ortaya koyan özacar, Galatasaray ve Fenerbahçe’ye 9’ar gol attı. 3 defa lig, 2 defa da Federasyon Kupası’nı kazandı. Beşiktaş forması ile çıktığı 313 maçta 100 gol attı.23 Ekim 2005'de yakalandığı hastalığa yenik düşerek aramızdan ayrıldı.
805 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol