arredamento

ne kupa ezikliği ne şampiyonluk ezikliğidir, onun ezikliği başka bir ezikliktir işte, adı konulamaz.
fenerbahçe ezikliği

(bkz: mitoz bölünme)

süper tezahüratlarımızdan.
kartalım
kartalım
haydi bastır şanlı kartalım
sen siyah
sen siyahla beyazsın
bu alemde kralsın

(bkz: portakal soyulur mu)

çoğunluğu yazık la kimin çocuğuysa diye nitelenecek bir takımın taraftarıdır.

17 mayıs 2016 tarihinde ntvspor'da katıldığı programda söylediği her şeyin dikkatle dinlenmesi ve dikkate alınması gereken fitbolcudur.
büdüt: imla mimla...

sözlükten haberi var mıdır, varsa okuyor mudur bilmediğim bilmek de istemediğim fitbolcu. ama olur ya okuyorsa;
arkadaş takım şampiyon olmuş her yerde bir bayram havası, röportaj veriyorsun hala aynı surat aynı ses aynı olumsuz tavır.
iki farklı değerlendirmem var kendisiyle alakalı;
1- eğer yönetimin ve takımın derdi sadece kendi ligimizde başarı ise gitsin;
2- eğer fikret orman önderliğinde inanılmaz işler başaran yönetimin ve takımın amacı aynı anda birden fazla kulvarda [ybkz]swh[/ybkz] başarı kovalamaksa gene gitsin.
iyi kalecidir lafımız yok ama adamın içini sıkıntıyla dolduran tiplerdendir. hatta fitbol dışındaki branşlarda da bu yada buna benzer kişiler varsa yollar ayrılmalıdır.
olay vizyondur.

dikkatli bakılırsa 1. nesil veteranlardandır. [ybkz]swh[/ybkz]

nazarımda beşiktaş taraftarları her zaman 1-0 öndedir. ancak dingoc namlı yazar yaklaşımı ile durumu 2-0'a getirmeyi bilmiştir.

kendisinin looser özelliklerinin yarısı bende olsa hayattan daha ne isterim.

ille de tanımsa; bu sene bozulmuş durumdur.
başlığı açan kişinin iyi niyetinden yada beşiktaşlılığından -ayrı ayrı yada beraber- şüphem yok. tanımam etmem kendisini.
iki saat durum izahı yapacağıma bi'buçuk saat örneklendiririm daha iyi.
2007-8 yada 2008-9 yılında kapalı üstün sağ tarafında bir kardeş vardı. her maç ilk yarı boyunca takıma ufaktan sövmeye başlar düdük çalana kadar da artırarak devam eder en son ana bacı sinkaf ettikten sonra devre arasında sopayı yedikten [ybkz]swh[/ybkz] sonra ikinci yarıyı dut yemiş bülbül misali oturarak seyrederdi. bu durum mabetteki her maçta böyleydi. sonraki sezonda görmedim kendisini. ya tribün değiştirdi ya da yediği sopalar yetti bilemiyorum.
tepki gösterdiğimiz fitbolcumuz, yöneticimiz vs. yok mu, tabii ki var ama beşiktaş taraftarı olmaktan bizim anladığımız bu değildir.
eleştiriye her zaman evet ama saçma sapan yergilere hayır,
kızmaya ileri gidersek küsmeye bile evet ama -hele kendi takımına- küfüre hayır,
yerinde saptamalarla uyandırmaya evet ama saçma sapan laflarla beşiktaşlının içini karartmaya hayır...
beşiktaşlılıktan ziyade taraftarlık budur.
böyle olmalıdır.

dolaylı da olsa yunanistan'a ittirilmiş forvetimsi.

süleyman seba'dan beri hiç bir yönetimi, mevcut yönetim kadar güven ver(e)meyen kulübümüzün fitbol takımıdır.
panik yok işler yetişir. [ybkz]swh[/ybkz]

ayrılık kararına çok ama çok üzüldüğüm alaman fitbolcu.
yanlış anlaşılmasın gitsin ya da kalsın çok da umurumun kenarı bile olmaz. bu yaşa kadar ne futbolcular gördük. bazıları ve hatta çoğu hala benim için gomez'den iyi golcüdür, yüreklidir, tekniktir vs. vs...
çok üzüldüğüm konu bir fitbolcunun değil bir "vizyon sahibi" adamın gidişidir. yoksa ahmet gider mehmet gelir ya da gomez gider falcao gelir.
fikret orman ve yönetimden en az bu seviyede (golcü ya da fitbolcu değil) vizyon sahibi adamlar bekliyorum. naçizane beklentim budur.
olay vizyondur.