19çarşı03

tarihini hatılamıyorum ama sergen denince aklıma ilk gelen şey oluyor,o da şudur ki ;
Sanırım Denizlispor maçıydı bizim sergen öyle bir frikik attı ki tam 90'a ama tam 90 öyle böyle değil.Erman Toroğlu bu golü defalarca göstermiştir ve demiştir ki;
- bakın oraya soba borusu koysanız o top o borunun içinden bile geçer.
Sergen dednince aklıma o golü ve bu ukte geliyor.
(bkz: soba borusu)

gol sevinçlerinde yaptığı kartal pençesi ile kendisine hayran kaldığım usta oyuncudur.O kartal pençesini Beşiktaşımızın formasıyla yapmanı isterdik be gözüm
ama (bkz: para yok be ronaldo )

çok üzüldüm haberleri görünce çünkü ben Beşiktaşımızın kalecilerini ayrı severim,hatta fevzi'ye ait birde eşofman vardır bende milli takımda giydiği.psikolojisi iyi değildi sanırım ailevi durumlarından dolayı.
ama Beşiktaş kişilere bağlı değildir,asıl olan Beşiktaştır.Sen Beşiktaşın kalesini korurken o topu ayağının altından kaçıramazsın,topları elinde sektiremezsin.eğer yaparsan gidersin.herkese nasip olmaz o forma hakkını vereceksin...

çoçuğuma olan borcumdur

ex'den next olmaz,derler
ama
seni en iyi de ex anlar da derler

hayat Beşitaşsa ruhu çArşı'dır.

en sevdiğim hormonum

doğup,büyüdüğüm semttir,bir de denizi olsaymış tam olacakmış ama bizde şöyle bir istisna var ümraniyede deniz olsaydı biz üsküdarda oturuyor olurduk.

odtü stadyumu'nun tribününe, 1968’de deniz gezmiş’in altı arkadaşı tarafından dev harflerle yazılan yazıdır. yazı, 1970’li yıllarda üzerine dökülen talaş ve zift karışımının yakılmasıyla kalıcı hale getirildi. bu yakma işlemi belli aralıklarla 1980 ve 1990’da da yapıldı ve yazı betona işlendi.

benim gözümde artık hiçbir ağırlığı olmayan,giderek yozlaşan,"düşmana güven dosta korku veren..! " bir kurum haline gelmiştir.
üzülerek söylüyorum.

aranıza katılmaktan ve Büyük Beşiktaş taraftarı olmaktan dolayı büyük mutluluk içerisindeyim.

manuel fernandes 'in büyük ihtimalle oynayacağı maç.

bir gün öldüğümde kefene birşey diyemem ama tabutumun üstünde bayrağımızın olmasını vasiyet edeceğim durumdur.
(bkz: ölümüne seviyoruz biz beşiktaşı )

kelepçeli şamil.


https://www.google.com/search?q=%C5%9Famil+tayyar+helin+av%C5%9Far&tbm=isch&tbo=u&source=univ&sa=X#imgdii=_

hükümetin cadı avına maruz kalmış halkın çocuğu ,adam gibi adam ve delikanlı beşiktaş taraftarıdır.

arkadaşlar bir erkekle bir kadın gizlice avm'deki bebek odasına giremez mi ? bırakın ifitira atmayın yahu

Vücut geliştirmeyle uğraşan arkadaşların aşina olduğu vücuda dışarıdan alınan sentetik testesteron ve protein sentezini maximum düzeye çıkarmaya yarayan,insana kuvvet ve dayanıklılık veren ve bence çağın mucizesi olan yapay hormonlardır.
steroid kullanmak bilindiği gibi en son çaredir.nedeni ise insanın yapısından dolayı kaslar ancak belli bir yere kadar gelişim sağlar ve o noktadan sonra ileriye gitmez.bundan sonra daha fazlasını isteyen arakadaşlar steroid kürlerine yönelirler.
kişinin ne isteyip ne istemediğine göre değişen kürler vardır;örneğin hacim için ayrı,yağ yakmak için ayrı ve su atmak için ayrı kürler vardır.
steroid kullanacak arkadaşların,ben kullanmadım ama araştırmalarıma ve kullanan arkadaşlarla konuşmalarımdan çıkan sonuç en az 3 yıl vücut geliştirmeyle uğraşıp daha fazla ilerleme kaydedemezlerse isteğe bağlı olarak bilen birilerine danışıp kullanmalarıdır.
her önünüze gelenle bunu konuşmayın fena halde kafanız karışır ve yalan yanlış kürlere yönlendirirler.ne istediğinizi bilip ona uygun takviyeler alın.
aman diyorum çok fazla kullanmayın karaciğerinizin ırzına geçersiniz.steroidin hangisini kullanırsanız kullanın mutlaka karaciğer koruyucu alın.örneğin;milk thistle veya daha etkili karaciğer takviyesi olan eczanelerde satılan"legalon" kullanın,kür boyunca ve kür bittikten birsüre sonra da devam edin.

küçük yaştan beri çalışan biri olarak söyleyeceğim ki kesinlikle iş arkadaşlarınızı seçemiyorsunuz.İlk süreçte uyum sorunu çekilebiliyor hatta hala da uyum problemini aşamayabilir insan.
Gerçekten çok garip diyologlar içerisine girebilir insan karşısındakilerle ve kendi kendine ki bu gerçekten gariptir.Benimde sık sık yaptığım budur."ben nerdeyim,siz nerdesiniz aq" diyebiliyor insan kendi kendine benim gibi.
iş arkadaşlarınızı sevdiniz sevdiniz,sevmediniz yandınız.o mesai bitmez,işe gitmek istemezsiniz.velasıl kelam iş arkadaşlarınızı sevmeye çalışın ama kabullenmek zorunda değilsiniz."o öyle,biz onu öyle kabullendik" falan gibi zırvalarla karşı karşıya gelebilirsiniz.size tavsiyem kabullenmeyin;"banane lan hayırdır,ben niye kabulleniyorum,o öyleyse bende böyleyim" diyebilin.

--spoiler--

duyduk ki tayyip park yıkacakmış
avm yapacakmış çok gazı varmış
hayal mi görüyorsun yoksa rüyamı
çArşı geliyor çArşı yıktırmaz parkı

--spoiler--

başıma gelmiş bir vakaya konu olandır. anlatayım size;

tahminen 11-12 yaşlarındaydım,mahallede takıldıkdan sonra evlere dağılmak için ayrıldık ben tek kaldım ve eve doğru yürümeye devam ediyordum.gökyüzünde bir ışık dikkatimi çekti uçak falan sandım sonra yoluma devam ettim.baktım bizim ışık gitmiyor öylece asılı kalıyor.ışıkla aramıza bir apartman girdi ben biraz koşar adım hızlandım,şimdi tarif edemiyorum ama ışık ne uzak ne yakındı bana apartmanın çatısı hizasındaydı.biraz daha geri çekildi gökyüzüne doğru.o ara kalbim ağzımdan çıkacak gibi atıyordu,acayip heyecanlandım birazda göt korkusuyla beraber ilginç bir ruh hali bürüdü beni.bende ışığa doğru koşmaya başladım.

sonra o beyaz ışık sağa ve sola kaydı ve inanılmaz bir hızla uzaklaştı arkasında beyaz bir ışık bırakarak,füze gibi deli bir hızla.

gerçekten çok heyecan vericiydi,bana kalırsa herkes böyle bir deneyim yaşamalı.