yavuz sultan selim köprüsü

yapımı için anlaştıkları şirketlere ödenecek paraların ulaştırma bakanlığının gücü yetiyorsa tl cinsine çevirmelerini dilediğim köprü.

şirketler içtaş – astaldi

üzerinden zorla geçirilen geçirilirken de habire geçirilen köprü.

(bkz: 3. köprü)

asıl adının avrasya olması gerektiğini düşündüğüm köprü.

biri de çıkıp demiyor ki arkadaş o kadar maratonunu düzenliyoruz, adını da köprüye koyalım tam amacına hizmet etsin.

işin uzmanlarının büyük çevre problemlerine neden olacağını söylediği köprü.

http://tinyurl.com/m3ambx4

laf dışında neyle muhalefet yapılır bilmiyorum ama bu köprüye muhalifim. ben sadece ağaçlar kesildiği için değil[ybkz]swh[/ybkz], rantçıların göz bebeği belediye başkanlarına, işi sermayeyi korumak olan hükümet başkanı yerine işin uzmanı insanlara,bilimsel olana güvendiğim için muhalifim.
insan doğadan öyle kopmuş ki rahat yolculuk yapmayı binlerce ağacın kesilmesine yeğleyecek duruma gelmiş. 2009'da 31 kişinin öldüğü sel felaketi çok çabuk unutulmuş. doğa öcünü çok acı alır. o zaman geldiğinde sırata alternatif 5 köprü yapmış olsan dahi geçemezsin karşıya.

tahtasız köprü yapılabileceğini müjdeleyen buluş, icat ve önerilerle gelmek yerine sadece lafla muhalefet yapalım diye ağaç kesimine karşı çıkan insanların olduğu köprü. bu yaz sıcağında arabanın koltuğuna yapışmış kıçınızdaki kıllardan ter gelmesine rağmen trafiğe çözüm önerilerine karşıysanız bir sorun vardır efendim, saygılar.

cinayeti işleyen katil olduğunu kendisi ağzıyla söylemiştir. hoş zaten gocunmuyor da neyse. alevi vatandaşlar nasıl ki "yavuz sultan selim bizim atalarımızdan değildir" vs bu tarz söylemlere girmeyip saygı gösteriyorsa o da bu inceliği yapacaktı. gelin görün ki kendi halkının bir kısmını saymıyor bu adam, yani bu davranışı hiç mi hiç şaşırtmamıştır. bir de dua okunması gayet normaldir. büyük olayların başlangıçlarında ve sonlandırılmasında bu gelenek yüzyıllardır türk topraklarında devam etmektedir.

1995 yılında "3.köprü cinayettir " diyen tayyip erdoğan'ın şimdi bu köprüyü yapma nedeni istanbul talan projesine son bir halka eklemek, ağaçları doğayı yerle bir ederek, yandaşlarına rant sağlamaktır.

(bkz: erdoğan bayraktar) (bkz: ali ağaoğlu ) (bkz: taşyapı)

köprünün işlevi, yararı veya zararının ne olacağından çok isminin konuşulduğu köprü.

alevi vatandaşları durduk yere rencide etmenin ne gibi bir anlamı var ki? hadi düşünemediniz bunu. daha köprü yok ortada mına koyim; şu köprünün ismini değiştiriyoruz deyin. köprü olana dek düşünün taşının insanları incitmeyecek bir isim bulun ve koyun. bu kadar da pişkinlik olmaz yemin ederim.

(vurgula: artan nüfus ve araç sayısına) 3. bir köprüyle çare bulabileceği sanrısındaki hükümetin icraatıdır(!).

normalde isimlerle bir problemi olmayan biri olarak isminden zerre hoşlanmadığım köprüdür. neticede izmir'de de "talatpaşa bulvarı" diye bir yer var ve hiçbir zaman sorgulamadım bu durumu ama bu kadar göstere göstere bu ismi dayatmak nereden baksan kötü bir niyete, "nihai amaç"ın aleviler olduğuna işaret eder.

ha bununla birlikte madem ki alevi bir türk vatandaşı olarak nihai amaç benim anam, babam, kardeşim; o halde bu amaca yürümek isteyecek kişinin ya da herhangi bir oluşumun vay haline...

aleviler, kendi öğretileri paralelinde her zaman hoşgörülü ve sakin kalmaya gayret etmiş insanlardır. mumsöndü konusunda dahi mutedil kalmayı başarmışlardır bir şekilde. en basitinden ortaokulda mumsöndü çirkefini dillendirme cüretinde bulunan sınıf arkadaşımın burnunu kırdığımda babamın beni karşısına alıp yaptığı benzer içerikli konuşma hep yol göstericim olmuştur.

ama öte yandan yeni jenerasyonun ortama uyum sağlaması gerektiğini düşünüyorum artık. bunun için de alevilikle ilgili, özellikle ahlaka ilişkin konularda konuşabilmek bu kadar ucuz olmamalı. hiç değilse, -kendi tanımlamasıyla- "hasmımın" az erkek olup o kokuşmuş düşüncelerini bizzat yüzüme karşı dile getirmesini çok isterim. ha, "serde trollük var, ne yapayım" noktasındaysa da durum daha da acıklı demektir.

not: kız arkadaşı alevi olup da hala çamur atabilen adamın mezhep genişliğine ve adamlığına(!) ayrıca pes kere pes.

1995 yılında "3.köprü cinayettir " diyen tayyip erdoğan'ın şimdi bu köprüyü yapma nedeni, aradan 18 yıl geçmekle beraber artan nüfus ve araç sayısıdır.

--alıntı--

- Bir köprü yapacaksın, ismini Yavuz Sultan Selim koyacaksın. Ben bir Alevi olarak, burada duramam ki…

- Gazi Mahallesi yıllar var hep dışlandı, hor görüldü, çapulcuların yeri dendi. Halbuki burası dar gelirli ama dürüst insanların yeridir. Bunu da ancak gerçekten dürüst olanlar görebilir. Şimdi artık hepimiz çapulcu olduğumuza göre gözler açılmıştır diye umuyorum. Buradaki gençleri alevlendiren, içinde yer yapan olaylar oluyor bu memlekette. Gezi’den geriye gidiyor bizim sıkıntımız. Kardeşini, amcasının çocuklarını öldüren, Osmanlı toprakları üzerinde kardeş kavgasını körükleyen, yanlış fetvalarla Alevi insanların katliamına sebep olan bir zalimin adını getirip köprüye verilmesini asla kabul etmiyoruz.

- Yavuz Sultan Selim isminden sadece rahatsız olmadık, özümüzden yaralandık. Kalbimiz, ruhumuz zedelendi. Asla hazmedemiyoruz, uyku uyuyamıyoruz. Biz buna sonuna kadar direneceğiz. Çünkü bizim için Muaviye, Yezid, Mervan ne kadar zulümkârsa, ne kadar peygamber ve peygamber evladına zulüm etmişse Yavuz Sultan Selim de bizim için aynıdır. Devletin bunu bilmemesine imkân var mı? Demek ki bilerek yapıyor, bizi bilerek böyle dara koyuyor. Halk burada en başta bu yüzden yürüyor.

--alıntı--

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/ezgi_basaran/gaziyi_de_duyun-1136938

istanbul'un 3.köprüsü olacak olan köprü.

1995 yılında "3.köprü cinayettir " diyen tayyip erdoğan'ın kendisinin bu girişimde bulunması ise hiç bir lafna güvenilmeyeceğinin kanıtı.

onun ipiyle kuyuya inenlere duyurulur cinsten.

devlet bahçeli'nin hayırlı bir iş dediği köprü.

(bkz: yavuz sultan selim köprüsü )

istanbul'daki trafik sıkıntısını çözmek için yapılacak köprüdür. dua okunması normaldir. avrupa'da papaza yemin edip incil'e el basıp meclise giriliyor bizde islam adına bir şey olunca hemen irtica. irtica falan yok. olursa ilk ben karşı çıkarım zaten.

temel atma töreninde dualar eşliğinde ayrıca 1000 küçükbaş hayvan keilmesi gereken köprü.

akan kanın herkesin alnına tek tek sürdükten sonra kalan kanının da temele harç olarak katılması gerekirdi.

işte o zaman ülkeye gericilik şeriat yobazlık tam manasıyla kara bir bulut gibi çökerdi...

not: çobanım

onaltıdokuz rezilliğiyle istanbul'daki bütün bir tarihin içine edenlerin, osmanlı padişahlarından birisinin ismini verip değerlerine sahip çıktığını sanarak kendi kendini tatmin ettiği köprüdür.

http://i.radikal.com.tr/480x325/2013/05/25/fft64_mf1472261.Jpeg

eğer gerçekten bu adamların bu köprüye bu ismi vermesinin asıl nedeni değerlerin kaybedilmemesi adına atılmış bir adım olsaydı, afedersin şehrin siki gibi duran "gökkafes" orda mı olurdu? derdiniz değerleri koruyarak metropolleşmekse, neden mesela bu "sik"ler maslak veya ataşehir'de olmaz?

öte yandan farklı mezheplere mensup vatandaşların bu isimden rahatsızlık duyması da çok doğaldır. burda konu kuru bir osmanlı düşmanlığı değil, hakkında böylesine ciddi iddialar olan kişilerin halkın ortak değeriymiş gibi gösterilmesidir. gelin, gerçekten tüm anadolu insanının benimsediği kişilerin isimlerini yaşatalım okullarda, köprülerde... mezhepsel hiçbir bağım olmadığı halde inönü isminden ben rahatsızlık duyarım mesela, gelin onu kaldıralım. hemen koyulalım bu işe, yoksa katip çelebi isminin ancak 2010'da bir üniversiteye verilebiliyor olmasını ileride torununa dahi açıklayamazsın.

temel atma töreninde dua okunmuştur.

https://pbs.twimg.com/media/BLbTAmjCEAAMqol.jpg:large

--alıntı--
üçüncü köprü asyayla avrupayı birleştirdi mi bilmiyorum ama açılışında okunan kuranla din ve devlet işlerini birleştirdi.
--alıntı--