--alıntı--
* bilic beşiktaş için beşiktaş da bilic için bir şans. beşiktaş'a gittiğini duyduğumda çok doğru bir tercih olduğunu düşündüm. hemen onu arayarak çok özel bir kulübe gittiğine söyledim.
* türkiye’ye geldiğim ilk bir ayda evimin en çok sevdiğim yeri tuvaletti. organizmam türk yemeklerine bir ayda alışabildi.
* çarşı’nın en önemli özelliği, kırdıkları desibel rekorları.
* beşiktaş tribünleri ile bir problemim yoktu. bir grup beni çağırıyor ama başka bir grup çağırmıyordu. bu nedenle maçtan önce tribünlere gitmiyordum.
* şu anki takımdan ibrahim toraman ile serdar kurtuluş’u tanıyorum. serdar’ın saçları dökülmüş. sanırım evlilikten!
* bir gün evde trabzonspor’un şampiyonlar ligi maçını seyrettim. tanıdık birini görünce sesini açtım. evet, burak yılmaz’mış.
* istanbul’a ilk geldiğimde şehrin büyüklüğü beni çok korkutmuştu. özellikle trafiğin sonu yok diye düşünüyordum.
* beşiktaş’ta oynarken bir gün soyunma odasının çok kalabalık olduğunu gördüm. tigana’yı bir türlü bulamıyordum ve “burada ne çok insan var” diye bağırdım. o an soyunma odasındaki yöneticilerin hepsi şaşkınlıkla bana bakıyordu.
--alıntı--
http://skorer.milliyet.com.tr/-bilic-bir-sans-/besiktas/detay/1778420/default.htm
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?