aslında bir ekonomi terimi ama futbolda sık sık ya da sik sik kullandığımız oluyor. o zaman kavramı sik sik kullanmayalım diye biraz üstüne hasbihal etmeye değer.
öyle bir çağda yaşıyoruz ki her şet çok hızlı ve derdimiz daha da hızlandırmak. neredeyse insanın dimağını geçen bir hız var ve yetersiz buluyoruz. şimdi ben bunları bir bilgisayardan yazıyorum ve size internet üzerinden ulaşıyor. bilgisayarım hızlı, internetimiz hızlı. "an" kavramına yakın. enter tuşu ile sizin bu yazıyı okumanız arasında mesafe yok. kısa vadeli.
bu mecradan yemek sipariş etsem adamlar 30 dakika sınırı koymuş. 30 dakika sonra yemeğimi getiremezse paramı geri vermeyi taahhüt ediyor. cep telefonumuz, arabamız, uçağımız her şey fast food hızında. çünkü çağımız, algımız artık bir hız limitine ulaştı. daha yavaşına ikna olmak çok zor. hatta tüm galaksimiz saatte 65 bin km hızla ilerler vaziyette.
biz kimseye değil çağa yeniliyoruz. Vicente del Bosque'ye, Bernd Schuster'e zaman veremiyoruz. lucescu'ya bile elimizde sağlam doneler olmasına rağmen veremedik hatta.
biliç ve önder özen "uzun vadeli" projelerdir diyoruz, ama zamana yine yeniliyoruz beşiktaşlı. kimse sana samet aybaba uzun vadeli bir projedir demiyor dikkat et. bu sefer herkese yenilelim ama zamana yenilip küme düşmeyelim.
15 sene beklemiş bir üst kuşak. varsın biz de şu stadın yapılmasını bekleyelim. zaten ben beşiktaşlı'yı biliyorum. kimse devre arası başka hoca istemez ama şerefsiz basın akıl çelmesin.
güzel günler göreceğiz, güneşli günler..
uzun vade
ucu açık bir süreç kavramı. ne kadar uzun aga? neye, kime göre uzun yahu?
zamanlaması manidar mı desem, faiz lobisinin işi mi desem, vadesi dolmuyor dertlerin.
zamanlaması manidar mı desem, faiz lobisinin işi mi desem, vadesi dolmuyor dertlerin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?