türkler'in kadınlara verdiği değer

eski türk devletlerine bakacak olursak; hayranlık uyandıracak değerdir. zira devlet yönetimi dahil olmak üzere kadınların en önde oldukları aşikardır.
gel gelelim islam sonrası dönemde işler tamamen tersine döndü, kadın bir mal gibi algılanmaya başladı

türkler olarak diyorsak salt şimdiki zamanı düşünerek karar vermemeli bence.

tarihsel olarak bakarsak;

orta asya türklerinde kadının yeri çok önemliydi. öyle ki hakan ile hatun devleti neredeyse birlikte yönetiyordu. ülke meclisinde kadının sözü vardı.

sonra orta asya ve bizans kültürüyle tanışan türklerde kadına veriken değer gittikçe azalmaya başladı. araplarda kız çocukların gömülmesi islamiyet ile tanışmalarıyla son buldu biliyorsunuz ama yine de kadına verilen değer türklere göre daha azdı. bizans ya da doğu roma kültüründe ise kadının pek değeri olduğunu söyleyemeyiz.

zamanla türklerde kadının değeri azalmış. ama şu var ki biz yine evin içinde kadınlarından çekinen, dışında ise güçlü görünmeye çalışan bir toplumuz. gördüğüm kadarıyla kadınlar da genelde güçlü, karizmatik karakterlere sahip erkekleri daha çok benimsiyor tercih ediyorlar.

kadın cinayetleri ya da kadına yapılan tacizler falan ise türklerde kadına verilen değer ile alakalı değil toplumun yozlaşması, medeniyetten uzaklaşması, hayvan diye tabir ettiğimiz adi pisliklerin çoğalması ile alakalıdır.

bunun önüne geçmek için kitap okuyunuz, çocuklarınıza da okutturunuz, insanlara iyi davranınız, çocuklarınıza da saygılı davranmayı öğretiniz. saygı... saygı... saygı...

kimisine hak ettiğinden çok fazla kimisine hak ettiğinden azı verilen değerdir.
ben hep demişimdir aklını kullanan bilinçli bir kadın için türkiye cennettir. hiçbir ülkede hiçbir saygıyı değeri sevgiyi parayı bu ülkede bulduğu kadar bulamaz. ancak kullanamayan için ise cehenneme döner.

boş kümedir de demek istemiyorum ama daha geçen ay özgecan aslan'ın katledildiği, pippa bacca'nın 5 ülke geçtikten sonra öldürüldüğü bir ülkede ne kadar olabileceğini mantıksal bağıntılara bile gerek duymadan, sadece sezebilebileceğimiz[ybkz]swh[/ybkz] değerdir.
tamam herkes ülkesiyle gurur duymak ister. ama bu bir iki istisnai durumla geneli değerlendirmeye vardırılınca anlamsız bir hal alıyor. milliyetçilik de bir yere kadar kurtarır durumumuzu. evet belki seçilme hakkı garip bir şekilde görece erken verilmiş[ybkz]swh[/ybkz] kadınlara ya da 500'lü yıllarda kadınlar erkeklerinin yanında basılabiliyormuş paraya. bunlar her gün bir tecavüz vakasının yaşandığı, kadına şiddetin sıradanlaştığı, kadın vücudunun her geçen gün daha fazla metalaştığı, sokaktan meclise kadar her yerde itilen, horlanan kadınların yaşadığı bir ülkede kadına verilen değeri gösterir mi. bence ne yazık ki göstermiyor. hem de nasıl isterim, başta ülkemde, kadınların erkeklerle eşit koşullarda yaşadığı bir dünyada yaşamayı. ama şöyle diyelim; i have a dream