"bazılarınca" milliyetçiliğin faşistlik, müslümanlığın geri kafalılık, insanların dış görünüşüne göre dinsiz imansız olarak nitelendirdiği kendimi bildim bileli gelişmekte olan
insanları sıcakkanlı misafirperver olan,
ilginç adetleri olan her yörede farklı kültürü doğal güzellikleriyle cennet olan
ülkede yaşamaktır.
türkiye'de yaşamak
duyduklarına, gördüklerine, okuduklarına şaşırmamayı öğrenmen gerekiyor öncelikle. her sabah da bu ezberi tekrarlaman gerek, dünyanın en ağır kimliğini taşıyorsun zira. bi şükret la önce, bi şükret!
doğru, dürüst, samimi, vicdanlı, kısacası "insan" kalabilmiş olanlardansan, zaten ayvayı yemişsin demektir. sistemin dışına itelenişin hayırlı olsun şimdiden kardeşim. ara sıra "ne olacak bu beşiktaş'ın hâli?" konulu muhabbetimize bekleriz.
beşiktaş demişken... bak, ne duyarlı olacaksın ne de muhalefet. hele bi de popülarite ve mangır sahibi değilsen, az ötede oynayacaksın bi zahmet.
dur daa dur, daha bitmedi: üç kuruş için saatlerce çalışıp, buna rağmen üstlerinin ağız kokusunu çekeceksin. ki, emin ol, çok pis kokuyor. ama, sana bu koku yetmeyecek tabii, tatmadan edemeyeceksin biliyorum.
her köşe başı gericiler ve dinciler[ybkz]swh[/ybkz] tarafından sarılmış; sorgulamayan, ne fikir ne de iş üreten, okumayan, kraldan çok kralcılar tarafından da bunlar omuzlara alınmıştır. minik bi zübük değilsen, ancak cenazende taşınırsın sen omuzlarda. ama bunları fazla da büyütme: hastaneye gittiğinde dahi sedye bulamayan bir toplumun zavallı ferdi olarak; hakkını, özgürlüğünü ararken ve korumaya çalışırken ayaklar altına alınıp, dayak yiye yiye ölmedin en azından. polis, kafanı nişan alarak, gaz fişeğini de nefretiyle birlikte üzerine sunmadı. biat falan et işte yav, şey yapma fazla.
kadın olmak daha da eğlenceli. doğuracağın çocuk sayına, doğurmak istemeyeceğin çocuğa, dekoltene, saçına başına el ve dil uzatacaklar. ikinci sınıf insansın lan işte, beklentiler düşük senden. elini bile sıkmayacaklar örneğin, karşı karşıya geldiklerinde. gözlerinin içine bakmayacaklar. bire bir falan denk gelirsen de kendileriyle, rızanla gel. bana bunlarla gelme.
aşık mahzuni şerif, tersname'de, der ki:
hâsılı sözümün tersine yürü
görmesin gözlerin topalı, körü
kısa yerden eksik etme ömürü
mahzuni şerif'ten bık da, öyle git
tanım mı lâzım? nasıl anlatsam bilemiyorum, hem de ne! anlayamazsınız.
doğru, dürüst, samimi, vicdanlı, kısacası "insan" kalabilmiş olanlardansan, zaten ayvayı yemişsin demektir. sistemin dışına itelenişin hayırlı olsun şimdiden kardeşim. ara sıra "ne olacak bu beşiktaş'ın hâli?" konulu muhabbetimize bekleriz.
beşiktaş demişken... bak, ne duyarlı olacaksın ne de muhalefet. hele bi de popülarite ve mangır sahibi değilsen, az ötede oynayacaksın bi zahmet.
dur daa dur, daha bitmedi: üç kuruş için saatlerce çalışıp, buna rağmen üstlerinin ağız kokusunu çekeceksin. ki, emin ol, çok pis kokuyor. ama, sana bu koku yetmeyecek tabii, tatmadan edemeyeceksin biliyorum.
her köşe başı gericiler ve dinciler[ybkz]swh[/ybkz] tarafından sarılmış; sorgulamayan, ne fikir ne de iş üreten, okumayan, kraldan çok kralcılar tarafından da bunlar omuzlara alınmıştır. minik bi zübük değilsen, ancak cenazende taşınırsın sen omuzlarda. ama bunları fazla da büyütme: hastaneye gittiğinde dahi sedye bulamayan bir toplumun zavallı ferdi olarak; hakkını, özgürlüğünü ararken ve korumaya çalışırken ayaklar altına alınıp, dayak yiye yiye ölmedin en azından. polis, kafanı nişan alarak, gaz fişeğini de nefretiyle birlikte üzerine sunmadı. biat falan et işte yav, şey yapma fazla.
kadın olmak daha da eğlenceli. doğuracağın çocuk sayına, doğurmak istemeyeceğin çocuğa, dekoltene, saçına başına el ve dil uzatacaklar. ikinci sınıf insansın lan işte, beklentiler düşük senden. elini bile sıkmayacaklar örneğin, karşı karşıya geldiklerinde. gözlerinin içine bakmayacaklar. bire bir falan denk gelirsen de kendileriyle, rızanla gel. bana bunlarla gelme.
aşık mahzuni şerif, tersname'de, der ki:
hâsılı sözümün tersine yürü
görmesin gözlerin topalı, körü
kısa yerden eksik etme ömürü
mahzuni şerif'ten bık da, öyle git
tanım mı lâzım? nasıl anlatsam bilemiyorum, hem de ne! anlayamazsınız.
herşeye hazırlıklı olmak zorunda olmak.
bir vakit bir yerlerde kökenin, mezhepin, görüşün, tuttuğun takım, desteklediğin parti, yaptığın yorum, söylediğin şarkı ve buna benzer türlü sebeplerden dolayı öldürülebilirsin. zordur türkiye'de yaşamak, hemde çok zor.
Sarı ışıkta geçilen ve yeşil yandığı anda öndeki arabaya korna çalınan güzel ülkem.
sağ twix miiii sol twix mi diye karar verememektir. [ybkz]swh[/ybkz]
çıldırmaktır.
#361830 [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
çoğu zaman, aslında yaşayamamak, yaşamını sürdürememektir.
çoğu zaman, aslında yaşayamamak, yaşamını sürdürememektir.
yaya geçitlerinin yok sayılmasıdır.
izmir'de oturmuyorsan çok kötü bir şekilde yaşamaktır. hatta izmir'de yaşıyorsan bile o kadar da güzel değildir yani. [ybkz]swh[/ybkz] ama erzurum'u düşününce kızgın sulardan serin sulara atlama hissi.
kimlerle birlikte yaşadığımızı unutmamamızı gerektiren durumdur. sivas madımak katliamını kahvehanelerde seyredip tekbir getiren orospu çocukları vardı o gün heryerde; piçlerini dünden beri internette görüyoruz verdikleri tepkilerden.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?