türkiye'de teknik direktör olmak

pepük
bunun en anlamlı tanımını slaven bilic'in yapacağına inandığım durum. geldiği şu kısa süreçte inanılmaz derecede takdir topladı. takımı alıp çok başka bir yere mi getirdi, inanılmaz değişiklikler mi yaptı dersiniz. hayır. bunlar olmadı. ama yeni bir oluşumun ilk legosuydu belki. çok çabuk ısındık hepimiz. gerek duruşu, gerek konuşmaları, gerekse karakteri... hiç br beşiktaş'lı, beşiktaş'tan önceki kariyerine bakmadı bile. ama avrupa kupalarından elenmesi, kendisinin ceza alıp tribüne gitmesi, takım 4 hafta uzak kalması, kronik çapraz bağ yırtıkları, takımın fitili manuel fernandes'in geçen sezon ile bu sezon arasındaki performansı derken bir çok badire atlattı. sezon açılışına hızla girip sonradan deprem yaşayan takımı toparlamaya çalışırken adam; beşiktaş'ın üzerine oynanan oyunları nereden bilsin. her sezon yeni bir teknik direktör ile başlayıp bir şeyleri sıfırlamaktan hiç biriniz sıkılmadınız mı? ben artık yoruldum şahsen. istiyorum ki; bir sezon kaldıktan sonra transferlerini teknik direktör ekibi ile yapsın ve sonraki sezona bu şekilde başlasın. yerden yere vurduğumuz slaven bilic'in hiç mi kredisi yok anlamıyorum.
serdar kurtuluş'un ne olduğunu hepimiz biliyorken, takıma tekrar geldiğinde her şeye rağmen bir ümit bağladı içimizi. kaç maçta bizi patates etti. şu adama laf uzatırken çarpılmaktan korkun. bi kendinizi adamın yerine koyun ve düşünün. adam asmak bu kadar kolay olmamalı.
pepük
zor zanaattir. alınan sonuçlar kötüyse şayet; sezon sonu beklenmeden gönderilirsiniz, yerinize gelende iki maç kazanamasın oda gider. o derece yani.
heyhat
kalıcılığı imkansız, üç-beş kötü sonuçta valizinizi yavaş yavaş toplamanız gerektiğinin sinyallerini almaya başlayacağınız meslek. özellikle medyanın nabzına şerbet dökmezsen istedikleri primi vermezsen başarılı olmanın ötesinde kalıcı olmak imkansızdır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol