türkçe şarkılarda geçen harika sözler

--- spoiler ---
sizi aşka inandıran aşk öldü
öldü de gömüldü
acayip şeyler oldu
--- spoiler ---

(bkz: kırlangıçlar)

belki benim kağıt param bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir

bülent ortaçgil, eylül akşamı

gözümden hayalin gitmiyor neden, ben sana aşığım ulan harbiden.

(bkz: yine bir akşam üstü meyhanede)

ne benimle ağır konuş
ne de beni buna mecbur et !

Aşk ağır yükler bindirdi küçülen omuzlarıma
Kalplerinizden kaçtım hep
Varıp gittim en karanlıklara
Yağmur ıslak mazeretler yükledi büyüyen yangınıma
Cehennemden düştüm hep beni hiç görmediler

(bkz: kan revan içindeyim-düş sokağı sakinleri)

Bir dala uzandım, İstemeye utandım
Yine de benimsin sandım ,
Şaraplar yetmez ,Sabahlar olmaz
Ah'ım tenim değil yanında kalmaz

ah ulan!

ya hayata duruşunuza cuk diye oturan ya da duygularınızı "hah işte bende tam böyle hissediyorum" şeklinde özetleyen sözlerdir.

Beş para eder mi varlığın
ki yokluğun beni acıtsın.

Bugün günlerden güzellik sefa geldin hoş geldin...Ah bu yağmur yalnızlığımmış, dindim efendim.

direniyorum acılarına yine dünya...
yalanmış aşkların da...
inadına yaşıyorum ama sorma,
kıyamet ortasında...

Oysa sevgili, bir tek sevgili ,
Nasıl değiştirir dünyanın gerçeğini.

" fırtınamsın benim, sen estikçe ben titrerim."
" duymakta olduğun engin sözler, derin denizlerimin dalgası."
" aklım, kendine mezar kazabileceğin kadar derin."

" aklımın odalarında yangın çıksın beklerim serin, ben kimim ki ? bilmemekteyim. hayat kızgın boğa, ben; kırmızı pelerin ! "

--- alıntı ---

kimler geçerken içimden
bir sen vardın melekleri imrendiren

--- alıntı ---


(bkz: hiç gelme gideceksen)


(bkz: gripin)

Koskoca İstanbul'da benimi buldun be kadın
Allah'ın belası bi adamım yanımda kimse kalmadı

(bkz: sepya)

Ek olarak

Yazımı kışa çevirdin
karlar yağdı başa Leyla'm

(bkz: Neşet Ertaş)

ateş düştüğü yeri yakar
bu düzeni bozuk dünya yalan...

savaş sonrası gibi kalbimin için kan ve revan
büyür git gide inan , yokluğun azap yeryüzünde.

git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
günahıma girmeden, katilim olmadan git!

git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle,
beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.

git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar

madem ki benli hayat sana kafes kadar dar,
uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

hadi git, benden sana dilediğince izin,
öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

kahrımın nedenini söylesem irkilirler;
çünkü herkes beni kays, seni leyla bilirler.

sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;
oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez,
sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez.

her darbene tehammül edecektir bedenim,
gururum mani olur perişanıma benim.

yari ferhat olanın ellerle ülfeti ne?
şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.

henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
sana gül bahçesini kim açar benden başka!

hercai arılara meyhanedir çiçekler,
kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!

madem aşk tablosunun takdirinden acizsin,
git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.

ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
git de allah aşkına bir selama muhtaç et!

güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!
fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm,
her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum;
sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum.

git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
günahıma girmeden, katilim olmadan git!

(bkz: cemal safi)

kusura bakmayın ama her dizesi muhteşem bence...

Tenden kurşun geçerde geçmeyen bir sevdan var
Unutma her erkeği diz çöktüren bir kadın var

içine ata ata ne hale düştün tuta tuta çatlayacaksın be adam.

sen benim kovulduğum cennetimsin.